Hemen Arayın

Baş-boyun kanserleri ve tedavisi

okuyabilirsiniz.

Günlük iletişimimizi, temel ihtiyaçlarımızı görmemizi ve dünya ile bağ kurmamızı sağlayan organlarımızın yerleştiği bölgelerden ortaya çıkan baş boyun kanserleri, bazen sinsi bir şekilde ilerleyebiliyor. Bu kanserlere özel bir tarama yöntemi olmadığından, erken tanı için hastaların kendi farkındalıkları ve özellikle tütün mamullerinden uzak durmaları çok önemli. Anadolu Sağlık Merkezi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Evren Erkul, baş boyun kanserlerinin oluşumunu etkileyen en büyük neden tütün mamulleri diyor ve ekliyor: “Sigara özellikle gırtlak, ağız içi, dil, yutak ve yemek borusu giriş bölümündeki tümörler için önemli bir risk.”

Prof. Dr. Bülent Evren Erkul, baş boyun kanserleriyle ilgili en çok merak edilen soruları yanıtladı...

Baş-boyun kanserleri ve tedavisi

Baş boyun kanserleri nedir, hangi tümörler bu grupta yer alıyor?

Baş boyun kanserleri, boynun alt sınırı olan köprücük kemikleri ile üst sınırı kafa tabanına kadar olan bölgede beyin ve omuriliğin dışında; baş boyun bölgesinin cilt tümörleri, ağız içi, yutak, gırtlak, geniz, burun, tükürük ve tiroit bezleri (bazı lenfoma tipleri de dahil) ile paranazal sinüslerdeki tümörleri, hatta nadiren görülen sarkom dediğimiz yumuşak doku tümörlerini kapsayan çok geniş bir grubu ifade ediyor.

Hangi nedenlerle ortaya çıkıyor?

Baş boyun kanserlerinin oluşumunu etkileyen en büyük neden tütün mamulleri.

Sigara özellikle gırtlak, ağız içi, dil, yutak, yemek borusu giriş ve geniz bölümündeki tümörler için önemli bir risk. Türkiye’de de genel olarak baş boyun kanserlerinde sigara içimi etkili olduğu için erkek hasta sayısı kadınlara göre daha fazla. Bunun yanı sıra genetik mirasın ve sonradan gelişen bazı genetik bozuklukları da etkisi var. Ancak özellikle Avrupa ve Amerika kıtasının kuzeyindeki ülkelerde son yıllarda HPV virüsüne bağlı olarak bademcik ve dil kökünü tutan tümörlerde de artış gözleniyor. HPV, kadın doğum hastalıklarında görülen servikal kanserdeki virüsle aynı özellikleri taşıyor ve bademcik ile dil kökünü tutarak kanser gelişimine neden oluyor. HPV bulaşının birçok farklı nedenleri vardır. Türkiye için çok daha yeni olmak ile beraber HPV’nin özellikle ABD’de 2050’ye kadar epidemi tarzında yükseleceği ve sonrasında da, aşılamaların etkisiyle düşeceği tahmin ediliyor.

Kadınlarda ve erkeklerde görülme sıklığı nedir?

Türkiye’de baş boyun kanserleri içinde, erkeklerde en sık görülen kanser türü gırtlak kanseriyken, kadınlarda ise tiroit kanseri ilk sırada. Listede ikinci sırada ağız içi kanserleri geliyor. Dünyada ise en sık görülen kanserler listesinde baş boyun kanserleri 6. sırada.

En sık görüldüğü yaş arlıkları nedir?

Daha genç yaşlarda görülen tiroit kanserini ayrı tutarsak, baş boyun kanserleri genel itibariyle ileri yaşlarda (50 yaş üzeri) görülüyor. Ancak daha erken yaşlarda boynunda şişlik ya da kitle gibi şikayetlerle gelen hastalarda mutlaka baş boyun kanserleri akla gelmeli ve hasta kesin tanı için detaylı incelenmelidir. Farklı yaş grupları olarak çocuklarda da nadiren genetik yatkınlık, genetik mutasyonlar ve küçük yaşlarda alınan radyoterapilerin tetikleyici etkileriyle sarkomlar ya da daha farklı tümörler ve lenfomalar görülebiliyor.

Belirtileri neler?

Tümörün yerleştiği yere göre belirtiler farklılık gösterebiliyor. Örneğin en sık karşılaşılan gırtlak ve ağız içi kanserlerinde; ses kısıklığı ve ağız içinde geçmeyen yaralar görülüyor. Ya da daha nadir görülen burun içindeki tümörlerde burun kanamaları, burun tıkanıklığı, yüz ve ağızda yaralar gibi şikayetler ortaya çıkabiliyor. Bunlara ek olarak baş ve boyun bölgesinde şişlik ve kitleler şeklinde kendini belli edebiliyor.

Tanı nasıl konuyor?

Tüm kanser türlerinde olduğu gibi baş boyun kanserlerinde de erken tanı çok önemli. Bu tümörler bazen net belli olmayan ve geç şikayetler ile karşımıza çıkabiliyor. Erken fark edilmediğinde tanıda da geç kalınmış oluyor. Baş boyun kanserlerinde erken tanı için özel, geçerli bir tarama prosedürü yok. Bu yüzden hastanın kendi öz farkındalığı, erken tanı için kritik önem taşıyor. Hastalar kendilerini dinlemeli; özellikle inatçı ses kısıklığı, inatçı burun kanamaları, iyileşmeyen yaraları, büyüyen ve yeni çıkan baş boyun kitleleri ve geçmeyen nefes darlığı gibi şikayetlerde mutlaka bir kulak burun boğaz hastalıkları uzmanına başvurmalılar. Ayrıca korunmak ve riski düşürmek için tütün ürünlerinden uzak durmak da son derece önemli.

Kulak burun boğaz muayenesinde endoskopi önemli bir yöntem. Bu sayede burnun içi, gırtlak, yutak, geniz ve sinüsler büyütülerek ayrıntılı görülebiliyor. Eğer şüpheli bir bulguya rastlanırsa, kesin tanı için görüntüleme yöntemlerine başvuruluyor. Bu sayede erken tanı konarak hasta için daha konforlu ve sağ kalımını yükseltecek tedavilerin vakitlice planlanmış oluyor.

Ne tür tedaviler bunlar?

Baş boyun kanserlerinde cerrahi de dahil kombine edilen farklı tedavi modelleri var. Özellikle son 15-20 yıldır cerrahi dışındaki tedavilerin etkinliğinde de önemli başarılar elde ediliyor. Örneğin ağız içi tümörlerinde ilk müdahale cerrahiyken, gırtlak ya da yutaktaki tümörlerde, hastanın ve tümörün özelliklerine göre cerrahiye radyoterapi ve kemoterapi de eklenebiliyor veya cerrahi dışı tedavi yöntemleri olan radyoterapi kullanılabiliniyor. Geniz tümörlerinde ise mutlaka radyoterapi uygulanıyor ve gerekirse tedaviye kemoterapi de eklenerek kombine tedaviler planlanabiliyor. Radyoterapi ve kemoterapinin birlikte uygulandığı hastalarda beklenen sonuç alınamadığında cerrahiye de dönülebiliyor. Klasik cerrahi ile birçok tümörün çıkarılması sağlanıyor. Ancak bir de günümüzde yeni gelişmiş teknolojilerin eşlik ettiği cerrahi yöntemler var; gırtlak bölgesindeki tümörlere uygulanan lazer yöntemi ve özellikle dil kökü ve gırtlağın üst kısmındaki tümörler için kullanılan robot yardımlı cerrahi gibi. Gırtlak ve bazı yutak kanserlerinde yerleşim yerinin izin verdiği ölçüde ağız içinden girilerek lazer ile cerrahiler yapılabiliyor. Özellikle HPV virüsüne bağlı gelişen, küçük çaplı dil kökü ve bademcik tümörleri, robot yardımlı cerrahiyle herhangi bir kesi açılmadan, doğrudan ağız içine girilerek çıkarılıyor. Bu yöntemle hasta büyük bir konforla ve daha kısa süreli yatışla taburcu oluyor. Bunlara ek olarak komplikasyonları azaltan ve daha başarılı tedavi sağlamak için navigasyon yardımlı endoskopik tümör cerrahileri ve sinir monitorizasyonlu özellikle tükürük bezi tümör cerrahileri artık çok daha sık kullanılan cerrahi yöntemlerdir.

Tedavi sonrası hastayı neler bekliyor, günlük yaşamına ne kadar sürede dönüyor?

Tedavi sonrası yaşam kalitesinin düşmemesi elbette çok önemli ancak, hastanın sağkalımı çok daha önemli bir husus. Bu nedenle uygulanacak tedavilerde öncelik en iyi sağkalımı verecek yöntemin seçilmesidir. Ardından hastaya, yaşam kalitesini yüksek tutacak tedavileri sunmak daha doğrudur. Baş boyun kanserlerinde her hastanın günlük hayata dönme süreleri farklı olabilir. Bunda tümörün özellikleri, evresi, hastanın yaşının, hastanın ek hastalıklarının ve uygulanan yöntemin etkisi büyük. Örneğin gırtlak kanserinde erken evre hasta, iyi bir lazer cerrahisiyle 1-2 hafta içinde normal hayatına dönüyor. Bu süreler açık cerrahilere göre çok daha kısalmış durumda.

Baş boyun kanserlerinde ameliyat sonrası olası kozmetik sorunlar için neler yapılıyor?

Cerrahi yöntemler gelişirken, oluşan doku defektlerini ve yara izlerini onarma yöntemleri de gelişti. En iyi kozmetik ve fonksiyonel sonuçlar verecek tamir yöntemleri seçiliyor. Büyük bir cerrahi yapılsa da, vücudun çeşitli yerlerinden alınan dokular, yeni nakil yöntemleriyle nakledilerek hem kozmetik açıdan hem de fonksiyonellik açısından başarılı sonuçlar getiriyor. Ayrıca çok iyi dizayn edilmiş protezler de artık çok sık kullanılmaya başlandı.

Paylaş WhatsApp
Randevu Al
Prof. Dr. Bülent Evren Erkul
Doktorun Biyografisini Gör

2001 yılında Gülhane Askeri Tıp Fakültesinden Tabip Teğmen olarak mezun olan Prof. Dr. Erkul, GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi KBB kliniğinde uzmanlık eğitimini tamamladı. 2007-2010 yılları arasında Elazığ Asker Hastanesinde uzman doktor olarak, 2010-2022 yılları arasında GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesinde sırası ile yardımcı doçent, doçent ve profesör kadrolarında görev aldı. 2015-2016 yılları arasında bir yıl süre ile Medical University of South Carolina, Head&Neck Tumor Center, Charleston, ABD’ de Baş Boyun Kanser ve Cerrahisi ile ilgili Klinik&Araştırma yandal eğitimi yaptı. 2014 yılında iki ay süre ile Baş Boyun Kanser ve Cerrahisi ile ilgili University of Pittsburgh Medical Center, Department of Otolaryngology, Head and Neck Division, Pittsburgh, PA, ABD’ de Gözlemci doktor olarak, 2007 yılında ise bir ay süre ile Kulak Cerrahisi ile ilgili House Ear Clinic, Visiting Physicians Program Los Angeles, California, ABD’ de yine Gözlemci doktor olarak eğitim aldı. Prof. Dr. Bülent Evren Erkul, 2022 Mart ayı itibari ile Anadolu Sağlık Merkezi’nde KBB hastalıkları uzmanı olarak görevini sürdürmektedir.


Randevu almak artık daha da kolay!

Apple Store ve Google Play Store’dan indireceğiniz Anadolu Sağlık Online Servisler uygulamasıyla işlemlerinizi çok daha hızlı yapabileceksiniz.

Uygulamamızı şimdi indirirseniz anında dilediğiniz doktordan online randevu alabilir, test ve görüntüleme sonuçlarınıza kolayca ulaşabilir ve geçmiş doktor ziyaretlerinizi görüntüleyebilirsiniz.

app store
google play

Öncelikle Anadolu Sağlık Merkezi olarak birinci önceliğimizin hasta/hasta yakınlarımızın ve çalışanlarımızın sağlığı olduğunu belirtmek isteriz. Bu doğrultuda, dünyadan sonra Türkiye’de de Coronavirus (COVID–19) vakası görülmesinin ardından hastalarımızı ve refakatçilerimizi korumak ve güvenliklerini en üst seviyede tutmak amacıyla hastane yönetiminin aldığı önlemler çerçevesinde hasta ziyaretlerine bir süreliğine izin verilmeyeceğini paylaşmak isteriz.

Hastanemizde yatan hastalarımıza yalnızca bir refakatçinin eşlik etmesini önemle rica ederiz.

Anlayışınız için teşekkür ederiz.