Bayram sonrası okul heyecanı
Bu yıl okullar uzun bir bayramı tatilinden sonra açılıyor. Okul ile ilgili tüm eksikleri tamamlamış olan anne-babalar genellikle en önemli konuyu atlıyorlar: Beslenme...

Kahvaltı ise, günün en önemli öğünlerinden biri. Özellikle de sabah erkenden okul yollarına düşen çocuklar için. Ancak günümüzde ebeveynlerin işe yetişme telaşı, çocukların erken kalkamaması gibi sorunlar öğrencilerin kahvaltı yapmadan okula gitmesine neden olabiliyor. Uzmanlar, kahvaltı etmeden derse giren bir öğrencide algılama düşüklüğü, konsantrasyon bozukluğu gibi sorunların meydana geldiğini söylüyor. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı öğrencilerde doğru beslenmenin önemini anlattı...
Okul çağı çocuklarında beslenme açısından en önemli konu çocuğun kahvaltı etmeden okula gönderilmemesidir. Ebeveynlerin işe yetişme – çocuğun servise yetişme telaşı, açlık hissetmeme, sabah erken kalkma problemi çocukların kahvaltıyı atlama nedenlerindendir.
Kahvaltı yapmadan okula giden çocuklarda uyuklama, algılama ve öğrenme zorluğu, konsantrasyon bozukluğu, gerginlik gibi kan şekeri düşüklüğünün yol açtığı belirtiler gözlenebilir. Bunlar çocuğun dersi anlama, izleme ve öğrenme süreçlerini olumsuz etkiler. Bunun yanı sıra gergin olan çocuk arkadaşlık ilişkilerinde de sıkıntı yaşar. Günün ilk öğününü atlayan çocuğun ayrıca ders aralarında kantine koşma ve kalorisi yüksek ancak besin değeri düşük gıdaları fazla tüketmesi şişmanlık, diş çürükleri gibi hastalıklara da zemin hazırlar.
Gün içinde hangi besinler tüketilmelidir?
Okula giden çocuklar gün içinde üç ana (sabah, öğlen, akşam) ve üç ara (kuşluk, ikindi, akşam yemeği sonrası) öğün almalıdır. Bu öğünlerde süt/süt ürünü, et-yumurta, tahıl, ve meyve-sebze grubundan besinler dengeli olarak çocuğa verilmelidir. Bir gün içinde ekmek-tahıl grubundan altı porsiyon, süt ve süt ürünlerinden iki porsiyon, et-yumurta grubundan iki porsiyon, meyve-sebze grubundan da en az beş porsiyon tüketmeleri sağlanmalıdır.
Okulda yemek çıkmıyor ise çocuğun kantinden hazır gıdalar (poğaça, açma, çikolata, gofret gibi) alması ve alışması çok sakıncalıdır. Hatalı beslenme alışkanlıkları edinen çocuklarda kansızlık, kemik zayıflığı, yetersiz beslenme, şişmanlık, diş çürükleri gibi hastalıklar gelişebilir. Bunu önlemek için çocukla besinlerin yararları konusunda konuşulmalı, sağlıklı yiyecekleri nasıl seçeceği konusunda bilgilendirilmelidir. Okul kantininden ara sıra peynirli tost, simit, ayran, taze meyve suyu, meyve alabileceği ancak diğer gıdaları neden tüketmemesi gerektiği açıklanmalıdır. Evde çocuk için uygun ana ve ara öğünler çocuğun istekleri de dikkate alınarak hazırlanıp okula gönderilebilir.
Sokaktan satın alınan gıdaların hazırlanma, saklanma ve sunulma kaliteleri standart değildir. Bu besinlerin mikrop ya da toksin içerme olasılıkları da yüksektir. Bu tip gıdalar tüketen çocuklarda besin zehirlenmeleri görülebilir.
Örnek kahvaltı menüsü:
Kahvaltıda süt, tahıl, yumurta ya da peynir ve meyve tüketilmelidir. Bu besinler çocuklara farklı şekillerde sunularak yemeleri kolaylaştırılabilir. Peynirli tost, domates ve süt, tahıl - kuru meyve - süt karışımı (corn flakes), meyveli yoğurt, pekmez ya da bal ya da reçelli ekmek ile süt, yumurta – peynir sürülmüş ekmek ve meyve suyu kahvaltıda tercih edilebilir.
Çocuğun beslenme çantasında ise mutlaka süt/süt ürünü, et-yumurta, tahıl, ve meyve-sebze bulunmalıdır. Süt grubundan kutu süt, ayran, yoğurt seçilebilir. Et grubu besinler oda ısısında saklanması güç olan besinlerdir. Haşlanmış - ızgara tavuk, kıymalı börek, ton balıklı ya da yumurtalı sandviç tercih edilebilir. Sucuk, sosis, salam gibi işlenmiş gıdalar tüketilmemelidir. Tahıl ürünü olarak ekmek, kek, börek seçilebilir. Meyve, taze meyve suyu ya da süt ürünü ara öğün olarak da tüketilebilir. Yeterli su içmesini sağlamak için beslenme çantasında termos içinde su da bulundurulmalıdır.

Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, aynı fakültede Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda pediatri ihtisasını tamamladı. 2003 yılında Çocuk Nefrolojisi üst ihtisasını Marmara Üniversitesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı’nda yaptı ve 2007 yılında doçent oldu. 2009 yılında Anadolu Sağlık Merkezi’nde çalışmaya başlayan Doç. Dr. Bıyıklı, halen çocuk nefrolojisi ve genel pediatri uzmanı olarak görevini sürdürüyor.