Bulaşıcı Hastalıklar Nelerdir ve Tedavi Yöntemleri
Ebeveynler hastalıkları ne kadar iyi tanırsa, çocuklarını o derece bu hastalıklara karşı savunabilir. Çocuktaki çok ciddi hastalık belirtilerini algılayamamak da doğal süreçleri hastalık belirtisi olarak düşünmek de bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor.

Ebeveynler hastalıkları ne kadar iyi tanırsa, çocuklarını o derece bu hastalıklara karşı savunabilir. Çocuktaki çok ciddi hastalık belirtilerini algılayamamak da doğal süreçleri hastalık belirtisi olarak düşünmek de bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Gelin, kış aylarında çocuklarda görülen solunum yolu hastalıklarına ve belirtilerine daha yakından bakalım.
Solunum yolu enfeksiyonu hastalıkları
Nezle
Kış aylarında en sık rastlanan çocuk hastalıklarından biri; nezle. Hafif bir burun akıntısı ile başlar. Bazen de hafif öksürük olur. Kimi zaman öksürük biraz daha şiddetli olabilir. Bu tabloya nadiren ateş de eklenir.
Grip
İnfluenza virüslerinin neden olduğu grip, genellikle yüksek ateşle başlar. Baş ağrısı, kas ağrıları, 39-40 dereceye varan ateş, burun akıntısı, burunda doluluk, öksürük olur.
Boğaz enfeksiyonu
Halk arasında ‘beta mikrobu’ olarak bilinen beta streptokokun yol açtığı bademcik enfeksiyonu okul çağı çocuklarında çok sık görülen hastalık. Bademcikleri şişen çocuk, yutkunmakta, bazen uyurken nefes almakta zorluk çeker. Boğaz enfeksiyonu geçiren çocuklarda, enfeksiyonunun nedeninin beta streptokok olup olmadığı laboratuvar testleri ile araştırılmalı. Eğer beta mikrobu belirlenirse mutlaka antibiyotik tedavisine başlanmalı ve bu tedavi 10 gün sürdürülmeli. Basit üst solunum yolu enfeksiyonlarında gereksiz yere antibiyotik kullanarak, bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç kazanmasına zemin hazırlamamak gerekir. Ancak beta mikrobunun yol açtığı enfeksiyonun tedavisi özellikle önemlidir. Çünkü tedavi edilmediği takdirde, beta streptokokun neden olduğu enfeksiyona bağlı olarak çocukta hayatı tehdit eden kalp, böbrek ve eklem rahatsızlıkları oluşabilir.
Zatürre
Daha çok kış mevsiminde görülen zatürre, akciğerin bir veya birkaç lobunun iltihaplanması şeklinde ortaya çıkan ateşli bir hastalık. Bu hastalıkta akciğerlerde bulunan hava kesecikleri iltihabi bir sıvıyla dolar. Akciğerlerin görevi olan oksijen alış veriş fonksiyonu bozulur ve bu nedenle kanda oksijen düzeyi azalır. Çeşitli bakteri ve virüslerin neden olduğu zatürre, özellikle risk grubu hastalarda ölümle sonuçlanabilecek ciddi bir akciğer hastalığıdır. Küçük çocuklarda, ileri yaştakilerde ve hali hazırda kronik bir hastalığı bulunan kişilerde daha ağır seyreder ve ölümle sonuçlanabilir. 39 dereceyi geçen ateş, öksürük, çoğu zaman pas renginde olan koyu kıvamlı balgam en önemli belirtileridir. Sıklıkla burun, boğaz enfeksiyonu sonrasında başlar.
Bronşiolit ve bronşit
Çocuklarda erken yaş grubunda (özellikle 3 yaş altında) bronşioller adı verilen küçük bronşların iltihaplanmasına Bronşiolit deniyor. Bronşit ise, daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde görülüyor. Bronşit, büyük bronşların, yani soluk borusundan dallanarak akciğerlere yayılan hava borularını örten mukoza dokusunun akut ya da kronik iltihabıdır. Bronşit, üst solunum yollarında grip enfeksiyonu sırasında çok sık gelişen bir komplikasyon. Boğmaca ve kızamık sırasında da soluk borusu ve bronş enfeksiyonlarına sık rastlanıyor. Özellikle çocuklarda, gençlerde görülen akut bronşitlerde, başlıca etken bakterilerden çok virüslerdir. Ama bakteriler de akut bronşit etkeni olabilir. Belirtileri; inatçı kuru öksürük, balgam, ateş ve göğüste ağrı.
Orta kulak iltihabı
Soğuk algınlığından sonra orta kulak iltihabı çocuklarda en sık görülen hastalıktır. Östaki borusunun bebeklerde ve çocuklarda erişkinlere oranla daha kısa ve yatay olmasından dolayı bakteriler burun ve boğazdan orta kulağa daha çabuk geçebilirler. Soğuk algınlığı, sinüzitlerde ya da boğaz enfeksiyonlarında östaki borusu kapanır ve bakterilerle bulaşmış olan sıvı orta kulak içinde kalır. Böylece mikropların daha çabuk üreyebileceği bir ortam oluşur. Akut Otitis Media adı da verilen bu hastalığın belirtileri; kulak ağrısı, ateş, işitme kaybı ve özellikle bebeklerde beslenme güçlüğüdür.
Boğmaca
Damlacık yoluyla bulaşan boğmacaya karşı, 1 yaşın altındaki ve özellikle aşıları yapılmamış çocuklar risk altında. Önce kuru öksürük ve hafif ateş görülür. 1-2 hafta içinde öksürük, nöbetler halinde gelmeye başlar. Öksürme sırasında çocuk kızarır, morarır ve hatta terler.
2. Döküntülü Hastalıklar
Virüsler, üst solunum yolu hastalıklarının yanı sıra döküntülü bulaşıcı hastalıklara da yol açıyor. Çocuklarının kış aylarında kalabalık ortamlara girerekmesiyle yoğun olarak karşılaşabilecekleri döküntülü hastalıklar farklılık göstermektedir.karşılaştıkları bu hastalıklar ise şu şekilde sıralanabilir.
Döküntülü hastalıklar nelerdir?
Kızamıkçık
Rubella virüsünün neden olduğu hastalıkta bazen hafif ateş ve boyundaki lenf bezleri de şişkinlik görülür. Yüzde küçük, düzgün, kırmızımsı pembe lekeler görülür. Lekeler vücuda ve damağa yayılır. Aşı ile korunmak mümkündür.
Kızamık
Kızamık virüsünün neden olduğu hastalıktan yine aşı ile korunmak mümkün. İlk belirtileri bir iki gün süreyle ateş, burun akması, göz sulanması ve kuru öksürük. Yanakların iç tarafında beyaz lekeler, alında, kulaklarda hafif kırmızılık görülür. Bu kırmızılık daha sonra tüm vücuda yayılır.
Su Çiçeği
Varisella-zoster virüsünün sebep olduğu hastalık, hafif ateş, halsizlik, iştah kaybı ve şiddetli kaşınma ile başlar kısa süre içinde vücutta kırmızı lekeler oluşur. Bu lekeler daha sonra sivilceye dönüşür ve kabuklanır. İnsandan insana damlacıklar veya hava yoluyla bulaşır.
Altıncı hastalık
Ani başlayan ve 39-40 dereceye kadar yükselen ateş Altıncı hastalığın en önemli belirtisi. Çocukta ateş, hafif burun akıntısı, baş ağrısı ve mide bulantısı ise diğer belirtileri. Boynun yan kıvrımlarında, kulak arkalarında ve başın arka kısımlarındaki lenf bezleri şişebilir. Bu hastalıkta ateş düştükten hemen sonra vücutta kırmızı renkli kaşıntısız deri döküntüsü oluşur.
Çocuklarda bu hastalıkların yanı sıra mide ve bağırsak sistemine bağlı hastalıklar ve hava ısısındaki ani değişikliklere bağlı olarak atipik pnomonilerin de görülebiliyor. Atipik pnömoniler (tipik seyretmeyen zatürree) daha çok akciğer dışı belirtilerle görülür. Baş ve karın ağrısı, bulantı, ishal, ciltte döküntüler, bilinç bulanıklığı en çok görülen belirtilerini oluşturur. Atipik pnömonilerde solunum sistemi muayenesinde hastalık bulgusu bulunamayabilir. Bu nedenle ateşle başlayan hastalığı olan her çocukta pnömoni araştırılmalı, teşhis için akciğer filmi çekilmeli, balgam kültürü ve kan testleri yapılmalıdır.