Çocuklarda kabızlığı önlemenin yolları
Çocuk polikliniklerine başvuran hastaların yüzde 3’ünü kabızlık oluşturuyor. Karın ağrısı, kusma, idrar kaçırma, idrar yolu enfeksiyonu gibi diğer yakınmalarla başvuran çocukların değerlendirilmesi sonucunda da kabızlığın saptanabildiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı, Hastalıkları ve Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Kabızlık sorunu yaşayan çocukların beslenme menülerine armut, kayısı, bal kabağı, kabak, bezelye, ıspanak, brokoli, fasulye, mercimek, barbunya, baklagiller gibi lifli gıdaların eklenmesi iyi olur” önerisinde bulundu. Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı konuyla ilgili önerilerde bulundu...

Kabızlık yaşamın belli dönemlerinde daha sık ortaya çıkıyor. İlk kritik dönem, tamamlayıcı gıdaya başlama dönemidir. Sıvı beslenen bir bebeğin püre kıvamında yeni besinlerle tanışması bağırsak alışkanlıklarında farklılaşmalara neden olur. Bu dönemde başlanan demir içerikli damlalar da kabızlığa neden olabilir. İkinci kritik dönem tuvalet eğitimi sürecidir. Bu süreçte zorlayıcı ve baskılayıcı tutumlar, bu yaşın inatçılık özelliği ile de birleşince dışkı tutmaya zemin hazırlar. Dışkı tutma ve sonunda ağrılı dışkılama sonucu çocuk dışkılamayı daha da ertelemeye başlar ve aşılması zor bir döneme ilerler..
Üçüncü kritik dönem ise yuva / okula başlama dönemidir. Bu dönemde hem beslenme hem sıvı tüketimi alışkanlıklarının değişmesi, rutin alıştığı tuvalet düzeninin farklılaşması ve dış mekanlarda tuvalet kullanımı çekinceleri kabızlığa zemin hazırlar. Dördüncü kritik dönem ise okul çağı dönemidir. Besin seçimlerinin sebze, meyve gibi lifli gıdalardan fakir olması, tuvalet zamanının kısıtlı tutulması, son zamanlarda elektronik aletlerle harcanan zamanın artmasına karşın hareketin azalması en önemli nedenleri oluşturur.
Gündelik yaşamdaki değişiklikler kabızlık sebebi
Stres, seyahat, araya giren hastalıklar gibi gündelik yaşamdaki değişiklikler, çocukların dışkılama düzenini değiştirebilir. Bunun yanı sıra yüzde 5-10 olguda altta yatan hastalıklar olabileceği unutulmamalı. Anatomik yapısal bozukluklar, sinir ve kas hastalıkları, metabolik hastalıklar, bağırsak tıkanmaları, karın içi kitleler, parazit hastalıkları, besin alerjileri, bazı ilaçlar kabızlığa neden olabilir.
Kabızlık belirtileri
Ebeveynler, çocukların beslenme, su tüketimi, işeme ve dışkılama alışkanlıklarını gözlemlemeleri gerekiyor. Normalden daha seyrek dışkılama, normalden daha kalın ve/veya daha sert kıvamda dışkılama, dışkılama sırasında ağrı, dışkılamayı öteleme hareketleri ve iç çamaşırına dışkı bulaştırma kabızlık belirtileridir. Ebeveynler bu durumu ishal ile karıştırmamalı.
Kabızlığı olan çocukta beslenme zorluğu görülebilir
Kabızlığı olan bir çocukta safralı kusma, karında şişkinlik ve beslenme zorluğu, bağırsak tıkanmalarına işaret edebilen önemli belirtilerdir. Yineleyen kabızlık atakları yaşayan çocuklarda altta yatan hastalıklar olabileceği hatırda tutulmalı. Şüphe edilen durumlarda kan testleri, dışkı incelemesi, görüntüleme testleri ile değerlendirme gerekir.
Hareket kabızlığı önlüyor
Düzenli hareket, bağırsak reflekslerini tetikleyerek sindirime yardımcı olur. Ayrıca karın kaslarının güçlenmesi fazla sıvı, yağ ve toksinin vücuttan atılmasına katkı sağlar. Hareketin yanı sıra meyve, sebze, baklagil gibi lif açısından zengin besinlerin tüketilmesi, yeterli su tüketilmesi (2 yaşından büyüklerde 1 litre), süt ve süt ürünleri tüketiminin sınırlandırılması, her öğün sonrası 5-10 dakika tuvalette oturmalarının sağlanması, tuvalet eğitimi sırasında zorlayıcı olunmaması ve günlük en az 1 saat spor / açık havada oyun gibi hareketli zaman geçirilmesi kabızlığın önlenmesine yardımcı olur.
Kabızlığı önleyen gıdalar
Kabızlık sorunu yaşayan çocukların beslenme menülerine armut, kayısı, bal kabağı, kabak, bezelye, ıspanak, brokoli ve baklagil gibi lifli gıdalar eklenebilir. Son yıllarda fonksiyonel beslenmenin bağırsak sağlığı, kalp sağlığı, diyabet, kanser gibi hastalıklar açısından koruyucu olduğunu gösteren bilimsel yayınlar var. Bağırsak flora bakterilerinin çeşitliliği sağlamak için probiyotik besinler, bağırsak hareketlerini arttıran ve toksik öğelerin vücuttan atılmasını kolaylaştıran lifli ve doğal yağlı gıdalar öğünlerimizde yer almalıdır. Bu besinler yoğurt, kefir, lahana turşusu, zeytinyağı, somon, sarımsak, çiğ badem, ıspanak, elma, hindistancevizi yağı, tam buğday, yulaf, nohut, barbunya olarak sıralanabilir.

Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, aynı fakültede Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda pediatri ihtisasını tamamladı. 2003 yılında Çocuk Nefrolojisi üst ihtisasını Marmara Üniversitesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı’nda yaptı ve 2007 yılında doçent oldu. 2009 yılında Anadolu Sağlık Merkezi’nde çalışmaya başlayan Doç. Dr. Bıyıklı, halen çocuk nefrolojisi ve genel pediatri uzmanı olarak görevini sürdürüyor.