Dumandan etkilenenler mutlaka fiziki muayeneden geçmeli
Duman zehirlenmeleri yangınla mücadele eden bölgelerde yaşayan geniş kitleleri etkiliyor. Yangın alanlarından atmosfere yayılan dumanın içerdiği ısı, gazlar ve tam olarak yanmamış parçacıkların sağlık üzerinde uzun ve kısa vadeli etkilere sahip olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ziya Saltürk, “Duman, ısıya bağlı üst havayollarında ortaya çıkan yanıklar, alt havayollarını etkileyen kimyasal hasar ve gazlara bağlı oluşan sistemik toksisite yani zehirlenmeye neden olabilir. Dumandan etkilenen kişi yangın alanından uzaklaştırılmalı ve temiz hava alabileceği ya da mümkünse oksijen desteği sağlanabilecek bir ortama götürülmeli. Ciltte renk değişiklikleri, cilt yanıkları, koyu renkli balgam, ses kısıklığı, yanan burun kılları gibi ilk bakışta çok önemli değil gibi görünen durumlarda dahi mutlaka fizik muayene ve testler ile değerlendirme yapılmalı” açıklamasında bulundu. Doç. Dr. Ziya Saltürk konuyla ilgili önemli bilgiler verdi...

Duman karbonmonoksit, formaldehit, hidrojen siyanür, hidrojen sülfit gibi gazlar içerir. Bunun yanı sıra tam olarak yanmamış çok sayıda küçük parçacık da burun filtreleme mekanizmalarını aşarak akciğere ulaşır. Hava ile taşınan yüksek ısı solunum yollarında yanıklara sebep olabilir. Üst havayollarında özellikle aktif sahada yer alan kişilerde dil ve gırtlak bölgesinde yanığa bağlı ödemler ve nefes almakta güçlük hatta boğulmalar ortaya çıkabilir.
Karbonmonoksit bilinç bulanmasına yol açabilir
Ses tellerinin altına ulaşan parçacıklar bu bölgede iltihabi reaksiyon başlatabilir. İlk 3 saatte kızarıklık ve ödem başlarken 4-6 saatten sonra bronşlar ve akciğerlerde sıvı birikmeye başlar. Bu dönemi takiben akciğerlerde bazı bölgelerde kapanmalar ve enfeksiyonlar oluşabilir. Karşılaşılan en önemli ölüm sebebi ise karbonmonoksit zehirlenmeleridir. Karbonmonoksit kanda oksijen taşıyan hemoglobin isimli yapılara bağlanarak oksijen taşınmasını engeller ve ölüme yol açar. Karboksihemoglobin seviyeleri arttıkça bilinç bulanmaya başlar ve kişinin kendini ortamdan uzaklaştırması güçleşir. Ardından komaya giren kişi hayatını kaybedebilir.
Ses kısıklığı, koyu renkli balgam gibi sorunlarda fiziki muayene yapılmalı
Diğer önemli bileşik ise hidrojensiyanür’dür. Bu gaz da çarpıntı, hızlı soluma, nefes darlığı, bilinç bulanıklığı ve sonunda epilepsi benzeri atak ve koma ile sonuçlanan zehirlenmelere sebep olabilir. Fiziki muayene ve havayolu, dolaşım ve solunum fonksiyonları da değerlendirilmeli. Hastanın üzerindeki eşyalar özellikle metal takılar hidrojen siyanür birikebileceği için çıkarılmalı. Hastaların durumu aniden kötüleşebileceği için zaman kaybetmeden en yakın hastaneye ulaşılmalı. Bu dönemde hastaya yüzde 100 oksijen ve damar yolundan sıvı desteği verilmeli. Geniş yanık veya havayolu sorunu var ve ödemden dolayı entübasyon yapılamaz ise trakeotomi ile ses teli seviyesinin altından havayolu açılarak havayolu güvenceye alınmalı.

Prof. Dr. Ziya Saltürk,
eğitimini Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı. Uzmanlık eğitimini
ise Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi KBB Kliniği'nde gerçekleştirdi. 2006-2011
yılları arasında Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi KBB Kliniği’nde
asistan doktor olarak
çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Amasya Suluova Devlet
Hastanesi'nde zorunlu hizmetini tamamladı. 2013 yılından
itibaren Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Başasistan-Eğitim
Görevlisi olarak hizmet veren Doç. Dr.
Saltürk, 2019 yılının Kasım ayından beri Anadolu
Sağlık Merkezi’nde KBB hastalıkları uzmanı olarak görevini sürdürüyor.