Kalp hastalıkları için önemli bir risk faktörü olarak kabul edilen kolesterol, ihmale gelmemesi gereken bir konu olduğu halde son dönemlerde medyada yapılan tartışmalar toplumun da kafasını karıştırıyor. Öyle ki, ilaç kullanan pek çok kalp ve diyabet hastası, medyadaki tartışmaları yanlış yorumlayarak ilaçlarını bıraktılar. Bu da kalp damar hastalıklarından kayıpları ve hastaneye yatışları artırdı. Ancak kolesterol tedavisinde bilinenin aksine rakamlara göre değil, her hasta kendi sağlık değerlerine göre değerlendiriliyor.
İyi ve kötü kolesterol nedir?
“İyi kolesterol”ü, dokulardaki kolesterolü toparlayıp karaciğere getiren kamyonlar olarak tasvir eden Dr. Ateş, bu kamyonlar ne kadar fazla ise dokularda kolesterol birikmesinin o kadar az olduğunu, çünkü kullanılmayan kolesterolü karaciğere taşıyarak birikmeyi engellediğini söylüyor. Karaciğeri bir fabrikaya benzeten ve kötü kolesterol üretiminin kaynağı olarak gösteren Dr. Ateş şu bilgileri veriyor: “Kötü kolesterol üretiminin %80’ini karaciğer yapıyor. Gece uyuduğumuzda karaciğerimiz tüm malzemelerin üretimine başlıyor. Ve o dönemde ürettikleri malzemelerden biri de kolesterol. Tabii herkesin karaciğerinin üretim kapasitesi farklı; yani kötü kolesterolü yüksek olan hastaların büyük çoğunluğu, maalesef çalışkan bir karaciğere sahipler. O nedenle üretim fazlaları damar duvarında birikerek damarlarının daha erken yaşlanmasına neden oluyor.”
Diğer kolesteroller…
Ne iyi ne de kötü kolesterole giren, “çok düşük ağırlıklı” denilen aradaki kolesteroller de mevcut. Kaynağı trigliserid olan bu kolesteroller kötü kolesterol kadar damar sertliğini artırıyor. Normalde trigliseridin maksimum seviyesi 150’dir. Fakat kişi problemli bir metabolizmaya sahipse ve yağlı bir diyet tüketiyorsa trigliseridi de çok yüksektir.
İyi kolesterolü yükselten ilaçlar var mı?
Henüz iyi kolesterolü yükselten ilaçlar bulunmamakta ancak bu konuda çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Kötü kolesterolü düşürmeye odaklanan tedavi yöntemlerinde, yaşam şekli değişiklikleri, düzenli egzersiz ve doğru beslenme ile iyi kolesterolü %30 civarında yükseltmek mümkün.
Kötü kolesterol nasıl ortaya çıkıyor?
Doğduğumuzdan itibaren kötü kolesterol vücudumuzda var. Karaciğer açısından kötü bir genetikten geliyorsanız, kötü kolesterol sizin bebekliğinizde de var oluyor. Tiroit hastalığınız olmadığı durumlarda hayvansal ağır gıdalardan çok fazla besleniyorsanız, karaciğeriniz yaşlanmanızla birlikte %10 oranında kötü kolesterol üretiminde artış gösterebilir. Bunun dışında kolay kolay değişmez. Çevresel etmenlerle kötü kolesterol üretimi artmaz, çünkü üretim sabittir. Hasta kolesterolünün yükseldiğini asla hissedemez; çünkü vücutta bunu hissedebilecek bir mekanizma yoktur. Bunun ancak komplikasyonları hissedilebilir.
Shape sistemi ile kalp krizi riski belirleniyor...
Kalp Krizini Önleme ve Azaltma Derneği’nin Asya’da örnek hastanesi olan Anadolu Sağlık Merkezi, bünyesindeki Shape organizasyonu ile kalp krizi riski için bir tablo üzerinden çalışıyor. Her hasta kendi riskiyle değerlendirilip kolesterol tedavisine başlanıyor. Örneğin, kalp krizi geçirmemişseniz kötü kolesterolünüz 130’un altında, kalp krizi geçirmişseniz 100’ün altında olmalı gibi hedefler vardı. Artık bu, geçerli değil, çünkü kötü kolesterolün kişiye göre yüksek veya düşük değeri değişiyor. Artık var olan yüksek kolesterolü %40-50 oranında azaltmak hedefleniyor.
Türk toplumunun kötü kolesterol düzeyleri çok yüksek olmamasına rağmen iyi kolesterol seviyelerinin düşük olması nedeniyle kalp hastalıkları oranları, daha yüksek kötü kolesterolü olan ülkelere göre daha fazla seyredebiliyor.
Kolesterolde ilaç tedavisi ne zaman başlar?
Shape hesaplamasına göre hastanın kalp krizi riski %7,5’in üzerinde ise ilaç tedavisine başlanıyor. Dr. Ateş, en etkili ilacın karaciğerdeki mekanizmayı bozmayı hedeflediğini belirtiyor: “Bazen karaciğer kötü kolesterol üretiminde o kadar iyi çalışıyor ki ne kadar uğraşsak da istediğimiz kadar bozamıyoruz. Mesela kolesterolün bağırsağa atılıp bağırsaktan geri emilmesi var. Karaciğer kötü kolesterolü üretip safraya veriyor ve safradan atıldığında bağırsaklar tüm yiyecekleri emdiği gibi kolesterolü de emiyor ve böylece kolesterol vücuda geri dönüyor. Üretimi düşürseniz bile hemen etki etmiyor. Bazen ilaç tedavisinin 2-3 hafta sonra etki etmesinin sebebi de bu oluyor.” İlaç tedavisinde farklılıklar olabiliyor. Kötü kolesterolün bağırsaktan emilmesini bozan ilaçların yanı sıra bazen hastaya hem bunu hem de karaciğer üretimini bozacak şekilde ilaçları kombine edilerek veriliyor. Fakat hastanın karaciğer problemi varsa karaciğerine ilaç verilemiyor, sadece bağırsak emilimini bozmak için ilaç tedavisi yapılıyor.
Kolesterol ilaçları zararlı mıdır?
Karaciğerin üretim bandında kötü kolesterol üretimi yaparken kullandığı hammaddeye benzer ilaç vererek, üretimi sabote ediliyor fakat sabote edilen üretim her zaman istenilen aleti bozmayabiliyor. İlaç tedavisi verilen 100 hastadan 5’i karaciğer ve kaslarına verdiği yan
etkiler nedeniyle ilacı kullanamıyor. Nitekim bunun için periyodik olarak hastanın karaciğerlerine ve kaslarına dokunup dokunmadığına bakılıyor. Hastaya da ‘Kendinde bir rahatsızlık hissedersen gel’ deniyor.
Medyadaki kolesterol tartışmaları yanlış anlaşılıyor
İlaç kullanımıyla ilgili medyada yapılan tartışmaların ilaç tedavisi gören hastalar tarafından yanlış anlaşılarak ilaçların bırakılmasına neden olduğunu ifade eden Dr. Ateş, önemli bir noktaya dikkat çekiyor: “Sigarayı bırakmada verdiğimiz toplumsal mücadele sayesinde kalp krizi sayılarında görülen ciddi azalmalar maalesef medyadaki kolesterol tartışmaları yüzünden elde edilen kazancı da geri aldı. TV’de tartışılan konu, kişinin hiçbir şikayeti yokken, kalp hastası veya tansiyon hastası değilken kolesterolüne müdahale edilmeli mi, edilmemeli mi şeklindeyken; ancak bu tartışmayı üzerine alanlar diyabet ve kalp hastaları oldu. Kendilerini de aynı tartışma konusunun içinde sanan bu hastalar ilaçları bıraktılar ve hızlı bir şekilde damarlarının tıkanmasına neden oldular.”
Kolesterol – yağ – kalori dengesi
%30
Günlük aldığımız yağlardan gelen kalori, günlük kalori ihtiyacımızın %30’nu geçmemelidir.
%10
Meyvenin içindeki şeker de dahil olmak üzere günlük, şekerden gelen kalori miktarı %10’u geçmemelidir. Bu da 12 çay kaşığı şekere denk geliyor. Örneğin, bir Amerikalının günlük şeker tüketimi 20-30 çay kaşığıdır.
Kişiye özel kolesterol tedavileri
Amerikan Kardiyoloji Derneği, Avrupa Kardiyoloji Derneği ve Anadolu Sağlık Merkezi Shape organizasyonunun kalp krizi riskini hesapladığı risk tablosuna göre kişinin kolesterol tedavisi şekilleniyor. Hasta merkezimize geldiğinde, kan tahlili ve muayene yapılıyor, ciddi bir anemnezi alınıyor. Bir de kalp damarlarındaki kireçlenmeye bakmak için çekilen tomografi kalsiyum skorlamasına bakılıyor. Böylece kalp damarlarında damar sertliği başladı mı, başladıysa sorunun ne durumda olduğu saptanıyor. Hastanın yaşı, cinsiyeti, muayene sırasında ölçülen sistolik tansiyonu, hastanın tansiyon ilacı kullanıp kullanmadığı, sigara kullanıp kullanmadığı, diyabetli olup olmadığı, iyi kolesterol ölçüm değeri ve toplam kolesterol değeri gibi bilgiler tabloya giriliyor. Girilen değerler hastamızın önümüzdeki 10 yıl içinde kalp krizi geçirme riskinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Tabloda çıkan sonuca göre, riski azaltmak için kolesterol tedavisi mi almalı veya diyet mi yapmalı gibi adeta terzi yaklaşımıyla her hastaya değerlerine göre ayrı tedavi yöntemi uygulanıyor.