Kış hastalıkları ve korunma yolları
Hastalıklarla en iyi mücadele şekli, daha hasta olmadan gerekli tedbirleri almak. Özellikle kış hastalıklarına karşı önlem almak son derece önemli. Peki, kış aylarıyla birlikte ortaya çıkan sağlık sorunlarının belirtileri neler ve ne tür önlemler alabiliriz? İşte yanıtlar…

Vücut ısınızı koruyun
Evlerin ısısının sağlanması ve korunması önem arz ediyor. Sıcak yiyecek ve içecekler tüketmek, ısı dengesinin sağlanması için yararlı olacaktır. Mümkün olduğu kadar aktif olmakta fayda var. Ayrıca dışarıda iken titreme hissediliyorsa, ısı kaybının habercisidir; hemen sıcak kapalı bir mekâna gitmek doğru olur. Cildiniz soğuk ve soluk bir hal aldıysa, kendinizi çok halsiz ve uykulu hissediyorsanız, yürümede zorluk ve nefes darlığı oluyorsa ve kalp hızınız çok azaldı ise vücut ısınız düşmeye başlamış olabilir. Hemen sıcak bir ortama geçilmesi sağlık açısından çok önemli.
Ev sıcaklığı ne olmalı?
Evde ve iş yerinde, gün içinde kullanılan tüm odaların ısıtılması gerekiyor. Evin ısısı, oturma odasında 21 derece ve evin diğer bölümlerinde en az 16 derece civarında olması uygun olur. Yatmadan önce yatak odası ısıtılmalı. Gece boyunca yatak odası ısısının 18 derecenin altına düşmemesine dikkat edilmeli. Ancak, ısınma yöntemleri oda havasını kurutarak rahatsızlıklara neden olabilir. Bu nedenle odanın nem oranını düzenleyecek uygun tedbirler alınmalı; kalorifer üzerine su dolu kaplar koymak gibi…
Kışın beslenme
Özellikle kış aylarında vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinleri almak önemini artırıyor. Zira hastalıklara karşı her daim hazır olmamız gereken bir dönem. Kahvaltıda lifli gıdaları tercih edilebilir. Böylece hem enerji hem de bol vitamin ve mineral desteği sağlanmış olur. Kahvaltılık gevrekler bu konuda mükemmel seçim olabilir, elbette şeker eklemediğiniz sürece. Sağlıklı bir diyetin; günde beş porsiyon meyve ve sebze içereni makbul. Her gün aynı şeyleri yemek yerine, vitamince zengin kış sebzelerinden olabildiğince faydalanmak gerekiyor. Özellikle kök sebzeler, karnabahar ve lahananın besleyici özellikleri çok fazla. Süt ve süt ürünleri protein, A ve B12 vitaminleri için önemli kaynaklar. Bunlar aynı zamanda kemik sağlığı için elzem olan kalsiyumu da içeriyor. Bu ürünlerden yağı azaltılmış olanları tercih etmekte fayda var. Kış aylarında güneşli gün sayısının azlığına bağlı olarak D vitamini sentezi de azalır. Bu nedenle süt, taze sıkılmış portakal suyu içmeyi ve balık yemeyi de unutmayın.
Kış ayları sağlığımız açısından var olan risk faktörlerinin sayısını artırıyor. Gelin kısa kısa bizi soğuk havalarda bekleyen risklere göz atalım:
Kış hastalıkları nelerdir?
Üst solunum yolu enfeksiyonları
Soğuğun vücut direncini düşürmesi, kapalı yerlerde uzun süre kalınması ve buraların iyi havalandırılmaması, sigara dumanı, yetersiz ve dengesiz beslenme kış aylarında üst solunum yolu enfeksiyonlarının hızlı yayılmasına neden oluyor. Özellikle yaşlılar için bu risk daha fazla önem arz ediyor. Doğru beslenme, vücut ısısını korumaya ve hijyen kurallarına dikkat etmek, doktor tavsiyesi dışında ilaç kullanmaktan kaçınmak gibi önlemler, üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı en güçlü silahlarımız.
Kalp rahatsızlıkları
Kalp krizleri kışın yaygın olarak görülüyor. Aşırı soğuk, kan basıncını ve dolayısıyla kalbin yükünü artırıyor. Kalp soğukta vücut ısısını korumak için daha fazla çalışmak zorunda kalıyor. Dışarı çıkarken sıkı giyinmek, şapka, atkı ve eldiven takmakta fayda var. Kar kürümek ve benzeri efor gerektiren aktiviteler, zaten soğukta üzerinde büyük bir yük bulunan kalbin daha da yorulmasına neden oluyor. Bu yüzden soğuk havalarda aşırı efor gerektiren işlerden uzak durmakta fayda var. Zorunluluk hallerinde koruyucu giysiler giymek ve kalbi fazla zorlamamak doğru olur.
Nörovirüs
Tüm mevsimlerde görülse de kışın daha yaygın olan nörovirüse karşı daha dikkatli olunmalı. Sindirim sistemini etkileyen viral bir hastalık; bulantı, kusma ve ishale neden oluyor. Korunmak için bol sıvı ve mineral almak gerekiyor.
Artrit
Sebebi kesin olarak bilinmese de bir çok artritli kişinin eklem ağrıları kışın daha fazla oluyor. Soğuk havanın eklem iltihabını artırdığına dair bir kanıt yok, ancak eklem ağrısı ve eklem sertliği gibi şikayetlerin böyle havalarda arttığı biliniyor. Günlük düzenli egzersiz, kişinin mental ve fiziksel durumunu güçlendiriyor. Eklem şikayetleri için özellikle yüzmenin çok yararlı etkileri oluyor.
Cilt kuruluğu
Kış aylarında yaşanan sorunlardan biri de cilt kuruluğu. Yine yaşlılarda daha yoğun problemlere neden olabiliyor. Kuruluk, bacaklarda daha fazla olmak üzere ellerin üzerinde, kollarda ve gövdede görülüyor. Kaşıntı ile birlikte, bu bölgelerde cilt kuru, kepekli ve çatlak bir görünüm alıyor. Nemlendirici kullanımı faydalı tedbirlerden biri olarak söylenebilir. Nemlendiricileri uygulamak için en uygun zaman ise banyo ya da duş sonrası cilt hafif nemli iken ve yatmadan önce.
Aşırı kilo
Kış aylarında aşırı kilo almamaya dikkat etmekte fayda var. Çünkü kilo almayı kolaylaştıran faktörler ortaya çıkıyor. En önemli faktör ise soğuk hava ve günlerin kısa olması nedeniyle fiziksel aktivite azlığı. Fazla dışarı çıkamayışın verdiği sıkıntı nedeniyle aşırı yemek yemeyi de buna eklemek gerek. Yazın ve sonbaharda devam edilen sportif faaliyetleri birden bırakmak kilo almayı kolaylaştırıyor. Beslenmeye dikkat etmek elbette en önemli konu. Ancak sporu bırakmamaya da bir o kadar dikkat etmeli. Çok soğuk olmayan ve rüzgarsız havalarda sıkı giyinmek kaydı ile yürüyüş yararlı olabilir. Bunun dışında evde ya da kulüplerde egzersiz, yoga ve dans gibi aktivitelerde de bulunabilirsiniz.
Sıvı kaybı
Kış aylarında çeşitli nedenlerle sıvı kayıpları yaşanabiliyor. Bu nedenle vücudun sıvısız kalmamasına dikkat etmek gerekiyor. En az günde 6-8 bardak sıvı alınmalı. Suya ilave olarak meyve suları, süt, çay gibi içecekler tüketmek faydalı oluyor. Kış boyunca sıcak içecekler tüketmek doğru olur ancak bazı sıcak içecekler yüksek kalori taşıyor. Sütlü ve şuruplu kahveler ve sıcak çikolata içerken önemli oranlarda kalori aldığınızı da unutmayın.