Korona Sonrası Hayat: Yeni Normali Kabullenmek
Uzun süredir evde olan ve sosyal olarak aktif olmayan kişilerin yeni düzene alışması kolay olmayabilir. İnsanların dışarı çıktığında sosyal mesafeyi koruyup hijyen kurallarına uysalar bile bir süre virüs kapma endişesi duyabileceklerini belirten Anadolu Sağlık Merkezi uzmanlarımızdan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko ve Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu, yeni normali kabullenmek için önerilerde bulundu.

Korona salgını döneminde, yasaklara uyan ve mümkün olduğunca evde kalmaya özen gösteren kişiler yeniden toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda kaldıklarında kaygı yaşayabilirler. Hastalık kapacağından korkma şüphesi ve korkusuyla birlikte artan kaygı nedeniyle günlük yaşamlarında daha dikkatsiz davranabilirler. Örneğin hastalık bulaşmasın diye dikkat eden obsesif bir hasta, aksine dikkatsiz davranarak daha çok hata yapabilir, bu da bir döngü olarak kişiye daha kötü hissettirebilir. Özellikle geçmişte takıntı hastalığı, temizlik takıntısı olan kişiler için bu durum oldukça zor olabilir. Eğer kişi tedbir alıyor ve dikkat ediyor olmasına rağmen hastalık kapma korkusuyla evden çıkamıyorsa veya toplu alanlara kontrollü de olsa giremiyorsa destek almalı...
Yeni normale alışma sürecinde yapılan en büyük hata tedbirsiz yaşamak
Yeni normale alışma sürecinde yapılan en büyük hatalardan biri, hastalık riskinin bittiği düşünülerek tedbirsiz yaşamak. Kişisel hijyen kurallarına dikkat etmeliyiz, karantina sürecinden normal sürece adım adım geçmeliyiz ve en önemlisi çevremizde tedbirlere ve hijyen kurallarına dikkat etmeyenleri mutlaka uyarmalıyız. Suçlamak yerine kurallara uymayanları nazikçe uyarmalıyız ve bilgisi olmayanları bilgilendirmeliyiz. İnsanların birbirlerine sosyal anlamda hem özlem duyduğu hem de birbirlerinden hastalık nedeniyle korktuğu bir dönemdeyiz. Bu süreçte olabildiğince anlayışlı olmalıyız. Dozunda olmak şartıyla yaşayacağımız endişe daha dikkatli olmamızı sağlar. COVID-19 öncesine özlem duyabiliriz fakat bu durumu, yeni düzeni, yeni yaşam tarzımızı kabullenmemiz gerekiyor.
Çocuklara neden maske takıldığı açıkça anlatılmalı
Bu süreçte çocuklar, maske takan insanları görünce korkabilir. Çocuklara herkesin neden maske taktığını, maskenin ne işe yaradığını ve ne zaman takacağımızı açıkça anlatmalıyız.
Panik atağı olanlar normale geçiş sürecinde zorluk yaşamaları durumunda destek almalılar
Panik bozukluk veya obsesif kompülsif bozukluğu olan kişiler, bu yeni düzene alışmakta zorluklar yaşayabilirler. Bazı kişiler tüm insanların hasta veya taşıyıcı olduğunu veya çevresindekilerin tedbir almalarına rağmen ona bilerek ve isteyerek hastalık bulaştırma amacıyla yaklaştığını düşünebilirler. Bu gibi problemleri olan kişiler normalleşme sürecine geçişte zorluk yaşıyorlarsa mutlaka psikolojik destek almalılar.
Normalleşmeye geçiş kaygıları azaltıyor
Virüsle mücadelenin olumlu sonuçlarının alındığı bugünlerde, bu olumlu sonuçta alınan tedbirlerin ve herkesin sabrının katkıları da büyük oldu. Hepimiz uzun bir süre sosyal mesafe kurallarına uygun yaşayacağımızı kabul etmeliyiz. Muhtemelen yeni düzen toplumsal alışkanlıklarımızın ve alışkın olduğumuz birçok düzenin değişmesine sebep olacak. Virüsle mücadele döneminde kaygı ve korkunun fazla olduğu olumsuz günler geçirildi. Şimdi normalleşmeye yavaş yavaş geçişin kaygıları azalttığını görüyoruz.
Birçok kişi durumu kabullenmiş ve tedbirlere alışmış durumda. Tedbirler ve sosyal mesafe yeni yaşam tarzımızda bir süre daha olacak. Tüm bunların da bitmesini ve pandemi öncesi döneme tekrar dönmek istiyor olabiliriz fakat yeni yaşam tarzımızı yıllarca alıştığımız düzenle kıyaslamak yerine yeni mevcut düzene uyum sağlamaya çalışmalıyız. Tedbirlerimize güvenmeli ve uzman kişilerin yönlendirmelerini takip etmemiz yeterli. Her birimiz hasta olma endişesi duyuyoruz ve kendimiz için birtakım tedbirler alıyoruz fakat bu önlemlerin aynı zamanda topluma karşı bir sorumluluk olduğunu da unutmamalıyız.
Yeni normalin en çok merak edilen 6 maddesi
Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko Korona virüsü sonrası "yeni normal” döneminde dikkat edilmesi gerekenleri açıklıyor:
Türkiye, Ramazan Bayramı sonrasında normalleşmeye hazırlanıyor. Bu yeni dönemde “İşe dönüşte nelere dikkat edilmeli? Tatil yapmak, deniz ya da havuza girmek sakıncalı mı? Toplu taşıma araçlarında nelere dikkat etmeliyiz?” gibi birçok konuda akıllarda soru işaretleri var. Normalleşme sürecinin değişmeyen 3 unsuru ise maske kullanımı, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uymak. Havaların ısınması ile virüsün etkisi azalır mı sorusu da çok fazla geliyor. Korona virüsün ultraviyole ışınlarına dayanıklı olmadığı biliniyor. ABD’de yapılan bir çalışmada, hava ısısının artmasıyla virüsün çoğalma etkisinin azaldığı gösterildi. Ancak Güney Amerika’da, hava sıcaklığının yüksek olduğu ülkelerde vakaların görülmesi de kafa karıştırıcı. Yaz aylarında açık havada, daha geniş alanlarda bulunmanın etkisiyle virüsün bulaşmasının azalması bekleniyor. Ancak bu durum, önlemlerden vazgeçebileceğimiz anlamına gelmiyor kesinlikle.
1. Çay kahve molalarına dikkat
Maske kullanımı sadece işe giderken değil çalışma ortamında da gerekli. Çalışma ortamlarında maskenin ağzı ve burnu tam olarak kapatacak şekilde kullanılması, ellerin sık sık yıkanması veya el dezenfektanı ile temizlenmesi ve iş arkadaşlarıyla araya 1,5 metre kadar mesafe konması önemli. Sosyal mesafe kurallarına toplantılarda, açık ofislerde, yemek ve çay-kahve molalarında özellikle maske çıkartıldığında dikkat edilmesi gerekiyor. Maskeler eller dezenfekte edilmeden çıkarılmamalı ve ortalıkta bırakılmamalı.
2. Klimalar riskli
Klimalar, virüs yayma açısından riskli. Klima temiz hava veriyorsa sorun yok, ancak ortamın havasını filtre edip yeniden veriyorsa risk artıyor. Bu sebeple mümkünse pencereler açılarak havalandırma sağlanmalı. Evde veya kendi özel arabanızda sadece sizin kullandığınız klimaların kullanılmasında ise sakınca yok.
3. Açık alanı olan AVM’leri tercih edin
Mümkün olduğu kadar AVM’lere gidilmemesi gerekiyor. Gidilecekse de açık alanı olanlar tercih edilmeli. AVM ziyaretlerinin kısa tutulması, asansör yerine yürüyen merdivenlerin tercih edilmesi ve yüzeylerle temastan kaçınılması önemli. Giyinme kabininde deneme yapılacaksa kabinin her müşteriden sonra temizlendiğinden emin olunması, içeride uzun süre kalınmaması ve yüzeylerle temas sonrası mutlaka ellerin temizlenmesi gerekiyor.
4. Eldiven kullanmayın
Maskelerin doğru şekilde takıldığından emin olunması ve maskenin ellenmemesi gerekiyor. Yüzeylerle temas sonrası eller dezenfekte edilmeli. Eldiven kullanmak ise doğru değil. Eldiven takıldığında eldivenlerle her yere rahatça temas ediliyor ve eldivenli ellerle maskeye ve yüze dokunulabiliyor. Çanta, cep telefonu gibi özel eşyalar kirli eldivenlerle kirlenebiliyor. Onun yerine eldiven takılmaması ve ellerin sık dezenfekte edilmesi daha doğru.
5. Deniz ve havuz riskli değil
Yaz aylarının gelmesi ile deniz ya da havuza girmenin riskli olup olmadığı konusunda çok fazla soru geliyor. Virüs doğru oranda klorlanmış havuz suyuna ya da denize girmekle bulaşmaz ancak sudan çıktıktan sonra güneşlenirken sosyal mesafeye dikkate edilmeli. Havlular kişiye özel olmalı, şezlonglar her kullanımdan sonra silinmeli.
6. Virüs yemeklerden bulaşmaz
Restoranlar ve eğlence yerleri ile ilgili de akıllarda pek çok soru işareti var. Restoranlar için Sağlık Bakanlığı bazı düzenlemeler getiriyor. Bu önerilere hem işletmeler hem müşteriler uymalı. Servis kaşıkları, tabaklar herkes tarafından ellendiği için açık büfenin riskli olduğu yönünde ortak bir görüş var. Diğer taraftan bulaşıklar yüksek ısıda yıkanırsa kap, tabak, bardak, çatal, kaşık riskli değil. Ancak yıkandıktan sonra bunların herkes tarafından ellenmeden, doğrudan müşteriye iletilmesi önemli. Aynı şekilde virüs, yemeklerle de bulaşmaz.
Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko normalleşme süreci ile ilgili hijyen sorularınızı yanıtlıyor.
Normalleşme sürecinde evinde tadilat yapmaya başlayan veya taşınan pek çok insan var. Bu süreçte kendimizi virüsten nasıl koruyabiliriz?
Tadilat süresince evde çalışacak kişilerin maske takmaları sağlanmalı.
Evde birçok insanın tadilat süresince dokunabileceği kapı kolu, lamba anahtarı ve merdiven tırabzanı gibi alanlar sık sık temizlenmeli.
Ortamda mümkün olduğunca sosyal mesafe kuralı korunmalı.
Tadilat yapılan alanın sık sık havalandırılmasına dikkat edilmeli.
Taşınırken kolileri nasıl yapmalı? Biz mi yapalım yoksa nakliye şirketine mi bırakalım? Bu yüzeylerden virüs bulaşır mı?
Covid-19 hastalığına neden olan virüs, koli, karton gibi yüzeylerde 24 saate kadar yaşayabilirken, bu süre plastik yüzeyde ise 2-3 güne kadar uzayarak hastalık yapıcı etkisini sürdürebiliyor.
Virüsün yüzeylerden bulaşma olasılığı düşük olsa da sıfır değil. Bu nedenle de ister karton ister streçe sarılmış yüzeye dokunduktan sonra eller yıkanmalı, dezenfekte edilmeli ve kesinlikle ağız, burun ve gözlere dokunulmamalı. Virüsün bulaşmasında ana yol yüzeyler olmasa da yine de taşınırken kolilere dokunduktan sonra eller dezenfekte edilmeli, daha sonra içerisindeki eşyalara dokunulmalı. Koli ve kolinin konduğu yüzey çamaşır suyu ve alkollü mendiller ile dezenfekte edilmeli.
Mümkünse kolileri kendiniz hazırlayın. Eğer kolileri kendiniz yapmadıysanız silinebilecek ürünler deterjanlı su ile silinmeli, yıkanabilecek ürünler de mutlaka yıkanmalı.
Taşınırken özel giysiler giymek, özel ekipmanlar kullanmak gerekir mi?
Maske, mesafe ve el hijyeni Covid-19 önlemleri arasında en önemli 3 unsur. Evin taşınmasında görev alacak ekibin bunlara dikkat etmesi önemli. Tulum, siperlik, eldiven gibi önlemler gerekli değil. Bu süreçte birlikte çalışılacak taşımacılık şirketinin aldığı önlemlere dikkat edilmeli. Taşımacılık firmasıyla anlaşırken aldıkları önlemler sorulmalı.
Evinizi taşıyacak araç önceden dezenfekte edilerek taşıma için hazır hale getirilmeli, evi taşıyacak ekip maske kullanarak eşyaları ambalajlamalı. Eşyaların ambalajı için öncelikle daha önce kullanılmamış tek kullanımlık ambalaj malzemeleri tercih edilmeli. Kullanılan ambalaj malzemelerinin hem korunaklı hem de sterilize edilmiş malzemeler olmasına dikkat edilmeli.
Nakliyat personelinin tümü birden evin içinde olmamalı, yeterli kişi ev içerisinde olduktan sonra kalanlar evin dışından destek vermeli.
Personelin sağlık kontrolleri sık sık gözden geçirilmeli.
Taşıma ekibinin yanı sıra evdeki herkes maske takmalı.
Taşıma işlemi sonlandıktan sonra evin her noktası iyi bir temizlik işlemi yapılarak dezenfekte edilmeli.