Kronik böbrek yetmezliği

Böbrek dokusunun hasarlanması sonucunda içinden geçen kanı süzme fonksiyonunun bozularak, vücutta atık maddelerin birikimi ve/veya idrarda protein kaçağı ile ortaya çıkan bir hastalık.

Türk Nefroloji Derneği’nin 2009 verilerine göre; ülkemizde her 6-7 erişkinden birinde kronik böbrek hastalığı bulunuyor. Dünya nüfusunun yüzde 6-12’si değişen derecelerde bu hastalığa sahip.

İki basit test ile hastalık saptanabiliyor: Serum kreatinin ve idrarda albumin/protein düzeylerinin ölçülmesi. Her iki test de fiyat olarak son derece ucuz.

İleri evrelere ulaşmadıkça net bir belirtiye neden olmuyor. Genellikle tesadüfen yapılan kan ve idrar tahlilleri sonucu saptanıyor.

Yüksek riske sahip olanlar diyabetik, hipertansif, kalp-damar sistemi hastalıkları, ailesinde böbrek hastalığı olanlar ve yaşlılar. Ayrıca sigara içmek, fazla kilo, sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu, böbrek taşı, kontrolsüz ağrı kesici kullanımı, düşük doğum ağırlığı da diğer risk gruplarını oluşturuyor.

Erken dönemde saptanırsa ilerlemesi önlenebiliyor veya geciktirilebiliyor. Hastalık sıklıkla “son dönem böbrek yetmezliği” adı verilen ve diyaliz veya böbrek nakli tedavilerinin yapılmasını gerektiren evreye ulaşıyor.

Hastalığın tedavisinde birinci kural, böbrek hastalığına neden olan diğer hastalıkların (diyabet, hipertansiyon, kalp yetmezliği gibi) tedavi edilmesi. Ayrıca tuz kısıtlaması, yeterince sıvı alma, böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileyecek ilaçların tedaviden çıkarılması, fazla kilolardan kurtulmak, kan yağlarının normal sınırlara indirilmesi, varsa kansızlığın tedavisi, sodyum-potasyum ve kalsiyum-fosfor dengesini sağlamak gibi ek tedaviler de uygulanıyor.