Hemen Arayın

Mide kanseri erkeklerde 2 kat daha fazla görülüyor

okuyabilirsiniz.

Hızlı seyreden ve hızlı yayılabilen bir kanser türü olan mide kanseri, genellikle bir ülser şeklinde başlar. Mide kanserinin çevre organ ve lenf bezlerini de etkileyebildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Abdulcabbar Kartal, “Dünyada kansere bağlı ölümlerde mide kanseri ilk sıralarda yer alıyor. Mide kanserine dünyanın her bölgesinde rastlanırken Japonya, Malezya, Şili, İzlanda gibi bölgelerde daha sık görülüyor. Birçok ülkede erkeklerde kadınlara oranla iki kat daha fazla ve en çok 50-60’lı yaşlarda görülüyor” açıklamasında bulundu. Doç. Dr. Abdulcabbar Kartal, mide kanserine ilişkin önemli bilgiler verdi...

Mide kanseri erkeklerde 2 kat daha fazla görülüyor

Mide kanseri hızlı seyreden ve hızlı yayılabilen bir kanser türüdür. Genellikle bir ülser şeklinde başlar. Mide kanseri çevre organ ve lenf bezlerini etkileyebilir. Direk komşulukla, lenfatik yolla, kan yoluyla ve karın içinde ekim yoluyla yayılabilir. Mide tümörü, midenin dış tabakasının içinden büyüyerek pankreas, özefagus veya bağırsak gibi çevre organların içine doğru uzanabilir. Mide kanseri hücreleri kan yoluyla karaciğer, akciğerler ve diğer organlara yayılabilir.

Kanser hücreleri ayrıca lenfatik sistem aracılığıyla vücuttaki tüm lenf bezlerine yayılabilir. Mide kanserine dünyanın her bölgesinde rastlanmakla beraber bazı bölgelerde daha sıktır. Japonya, Malezya, Şili, İzlanda bu bölgelerden bazılarıdır. Birçok ülkede erkeklerde kadınlara oranla iki kat daha fazla görülür. En sık görüldüğü yaşlar 50-60’lı yaşlardır. Ayrıca düşük sosyoekonomik düzeyli toplumlarda sıklık yükselir. Dünyada kansere bağlı ölümlerde ilk sıralarda yer almaktadır. Özellikle Japonya’da mide kanserine bağlı ölüm oranları gerek erken tarama ve gerekse halkın bu konudaki duyarlı olması nedeniyle çok azalmıştır. Beslenme alışkanlığında tuzlu ve tütsülenmiş yiyeceklerin yer alması nedeniyle mide kanseri Japonya’da yüksektir.

Mide Kanseri Risk Faktörleri

Mide kanserinin tam sebebi bilinmemektedir. Mide kanseri için kabul gören risk etkenleri şunlardır:

1) Yaş: Mide kanserli hastaların çoğu 50 yaş veya üzerindedir.

2) Cinsiyet: Erkeklerde kadınlara göre daha fazla gelişmektedir.

3) Irk: Asya ve Afrika toplumunda Amerikan toplumuna göre daha fazla görülmektedir.

4) Diyet: Risk faktörleri arasında en çok araştırılmış olan diyettir. Tütsülenmiş, tuzlanmış, turşuya basılmış veya aşırı tuzlu yiyeceklerden zengin yiyecekleri yiyenlerde mide kanseri gelişme riski artmaktadır. Diğer taraftan taze sebze meyvelerin yenilmesi, yüksek doz C vitamini alımı, sarımsak, yeşil çay bu hastalığa karşı koruyucu olabilmektedir.

5) Helikobakter pilori (HP) infeksiyonu: HP genelde midede yaşayan bir bakteri çeşididir. HP infeksiyonu mide iltihabı, mide ülseri ve mide kanseri riskini artırmaktadır, fakat bu bakteriyle enfekte olan kişilerin sadece çok küçük bir kısmında mide kanseri gelişir. HP infeksiyonuna karşı antikorların varlığında mide kanseri riskinin 6 kat artığı tespit edilmiştir. İnfeksiyon, kanser riskini artırmasına rağmen, kanser bulaşıcı değildir. Mide kanserli bir kişiden bu hastalığı kapmazsınız.

6) Sigara: Sigara içenlerde içmeyenlere göre mide kanseri gelişme riski daha fazladır.

7) Belli sağlık problemleri: Midede iltihaba ve diğer problemlere sebep olan durumlar da mide kanserine sebep olabilir:

8) Geçirilmiş mide ameliyatı

9) Kronik atrofik gastrit (mide yüzeyinin uzun süreli iltihabı)

10) Pernisiyöz anemi (mideyi etkileyen ve vitamin B12’nin emilim bozukluğuyla giden bir kan hastalığı)

11) Adenomatöz polipler ve ailesel polipler

12) Aile hikayesi: Mide kanserinin nadir türü ailesel geçişlidir.

12) Diğer faktörler arasında; radyasyon, aflatoksin, A kan grubu ve Epstein-Barr virüsü infeksiyonları da sayılabilir.

Bilinen risk faktörlerinin çoğunu taşıyan kişilerde mide kanseri gelişmeyebilir. Örneğin; birçok kişinin midesinde H. pilori bakterisi vardır, fakat her insanda mide kanseri gelişmez. Diğer taraftan bilinen risk faktörü olmayanlarda bazen bu hastalık ortaya çıkabilmektedir. Eğer risk taşıdığınızı düşünüyorsanız doktorunuzla görüşmelisiniz. Doktorunuz risklerinizi azaltmaya yönelik önerilerde bulunabilir veya gerekiyorsa tarama yapılabilir.

Belirtiler

Mide tümörlerinin tipi ne olursa olsun klinik özellikleri ve tanısal açıdan benzerlik gösterirler. Mide kanseri genellikle sinsi seyirli bir hastalıktır. Genellikle oldukça geç belirti verirler. Karında mide bölgesinde belirsiz bir rahatsızlık hissi en sık başlangıç belirtidir. Hastalığın ileri evrelerinde en sık belirtiler kilo kaybı ve karın ağrısıdır. İştahsızlık, halsizlik, yutma güçlüğü, bulantı, kusma, midede dolgunluk ve şişkinlik hissi diğer belirtilerdir. Kan tükürme sık rastlanan belirti değildir fakat gizli kanama sıktır. Hastaların bir kısmı karaciğer büyümesi, karında sıvı birikmesi veya sarılık gibi ilerlemiş hastalık bulguları ile karşımıza çıkarlar. İleri evrelerde sol köprücük kemiği üstü lenf bezi büyümesi ele gelebilir. Bu belirtiler çoğunlukla kanser dışı nedenlere bağlıdır. Ülser, gastrit ve infeksiyon gibi diğer sağlık problemleri aynı belirtilere sebep olabilir. Bu tür şikayetleriniz varsa bir doktor yardımı almalısınız.

Tanı

Mide kanserinde temel tanı aracı üst gastrointestinal endoskopidir. Bu yöntemle mide iç yüzeyi tamamen görülür ve şüpheli alanlardan biyopsi alınarak tanı konulur. Endoskopi ve biyopsi ile mide karsinomlarının %95’den fazlası tanımlanabilir. Tanı kesinleştikten sonra hastalığın derecesinin belirlenmesi için bilgisayarlı tomografi, magnetik rezonans, abdominal ultrasonografi ve endosonografi hastalığın yaygınlığını gösterme açısından yararlıdırlar. Diğer bir yöntem de laparaskopidir (genel anestezi altında ışıklı bir kamera ile karın içerisine bakılması).

Evreleme

Doktorunuz en iyi tedaviyi planlamak için hastalığınızın yaygınlığını bilmek ister. Evreleme tümörün çevre dokulara yayılımı, eğer sıçramış ise vücudun hangi kısımlarına yayıldığı esaslarına göre yapılır. Mide kanseri; lenf bezleri, karaciğer, pankreas ve diğer organlara yayılabilir. Doktorlar bu alanları kontrol etmek için bazı testler isterler:

  • Kan testleri: Kansızlığı kontrol etmek için tam kan sayımı istenir. Kan testleri ayrıca karaciğerinizin iyi çalışıp çalışmadığını gösterebilirler. 
  • Akciğer filmi: X-ışını cihazı ile akciğerlerinizin görüntüsü alınır. Doktorunuz daha sonra bu görüntüleri bir film üzerinde değerlendirebilir. Akciğerlerinizdeki tümörler görüntülenebilir. 
  • Bilgisayar tomografi: Bilgisayara bağlı x-ışını cihazı ile organlarınızın ayrıntılı seri görüntüleri alınır. Kontrast madde enjeksiyonu alabilirsiniz. Kontrast madde anormal bölgelerin daha kolay görülmesini sağlar. Karaciğer, pankreas veya vücudunuzun başka kısımlarındaki tümörler bilgisayarlı tomografide gösterilebilir.
  • Endoskopik ultrasonografi: Endoskop adı verilen ince ve ışıklı uzun bir tüp boğazınızdan geçirilir. Tüpün ucundaki cihaz insanların duyamadığı ses dalgalarını gönderir. Gönderilen dalgalar mide içindeki organlardan veya diğer organlardan yansırlar.
  • Laparoskopi: Bir cerrah karnınızda küçük kesikler yapar. Cerrah, laparoskop adı verilen ince ve ışıklı tüpü içeriye gönderir. Cerrah, biyopsi için lenf bezlerini veya doku örneklerini alır.

Bazen de tümör ve yanındaki lenf bezleri alınmadan evreleme tamamlanamaz.

Tedavi Yöntemleri

Mide kanserini tedavi eden uzmanlar; medikal onkologlar, gastroenterologlar, cerrahlar ve radyasyon onkologlarıdır. Tedavi seçiminiz genelde tümörün büy&uumacl;klüğü ve yerleşim yerine, hastalığın evresine ve genel sağlık durumunuza bağlıdır. Mide kanserinin tedavisi cerrahi, kemoterapi veya radyoterapiden oluşur. Birçok kişiye birden fazla tedavi çeşidi uygulanır. Tedaviniz başlamadan önce doktorunuza şu soruları sorabilirsiniz:

1) Cerrahi

Mide kanserinin temel tedavisi cerrahidir. Uygulanacak cerrahi yöntem kanserin yerine, bölgesel yayılımı olup olmadığına ve uzak yayılımı olup olmadığına göre planlanır. Uygulanacak cerrahi yöntem gastrektomidir (Midenin çıkarılması). 

İki çeşit mide kanseri cerrahisi vardır:

Kısmi gastrektomide kanserli midenin bir kısmı alınır. Cerrah ayrıca yemek borusunun ve ince bağırsağın bir kısmını da alabilir. Yakın lenf bezleri ve diğer dokular da alınabilir. En sık tümör midenin son üçte birlik kısmında görülür. Bu durumda midenin son kısmının çıkarılması yeterli olur. 

Total gastrektomide midenin tamamı, çevre lenf bezleri, yemek borusu ve ince bağırsağın kısımları ve tümöre komşu diğer dokular çıkarılır. Daha sonra cerrah yemek borusunu direk ince bağırsağa bağlar. Cerrah bağırsaktan yeni bir mide yapar. Bu operasyona dalağın alınması işlemi de eklenebilir. Ortada veya üst üçte birlik kısımda yerleşen tümörlerde midenin tamamen çıkarılması daha uygundur. Cerrahi sonrası iyileşme süresi kişiden kişiye farklılık gösterir. İlk birkaç gün için rahatsız olabilirsiniz. İlaçlar ağrılarınızı kontrol etmeye yardımcı olabilir. Mide ameliyatı geçirenlerin çoğu belli bir süre kendilerini halsiz ve yorgun hissedebilirler. Ameliyat kabızlık veya ishale de sebep olabilir. Bu belirtiler diyet değişiklikleri ve ilaçlarla kontrol altına alınabilirler. Sağlık ekibiniz tedavi gerektirebilecek kanama, infeksiyon veya diğer problemler açısından sizi yakın takip edecektir.

2) Kemoterapi ve Radyoterapi

Kemoterapi ilaçlar kullanılarak kanser hücrelerinin öldürülmesidir. İlaçlar kan dolaşımına girerek vücudun bütün kısımlarındaki kanser hücrelerini etkileyebilirler. Hastaların çoğu kemoterapiyi ameliyattan sonra alır. Işın tedavisi kemoterapi ile birlikte verilebilir. Mide kanserindeki kanser ilaçları genelde damar yolu ile verilir. Fakat bazı ilaçlar ağızdan verilebilir. Tedavi genelde hastanenin ayaktan tedavi bölümünde (kemoterapi ünitesi), doktor ofisinde veya evde alınır. Bazı hastaların tedavi sırasında hastanede kalmaları gerekir. Kemoterapinin yan etkileri genelde bazı ilaçlara ve dozlarına bağlıdır. İlaçlar kanser hücrelerini ve diğer hızlı çoğalan hücreleri etkilerler.

Mide kanserinde operasyon sonrası uygulanan kemoterapi ve radyoterapinin etkileri sınırlıdır. Tedavi hastanın yaşına, genel durumuna, ek hastalığı olup olmadığına, çıkan patoloji sonucu ve operasyon bulgularının sonucuna göre belirlenir.

Korunma

Beslenme alışkanlığımızı düzenlemek, taze meyve ve sebze tüketmek, tütsülenmiş gıdalardan ve alkol- sigaradan uzak durmak, mide kanseri gibi pek çok kanser türü için koruyucudur. Korumak ve korunmak hastalığı tedavi etmekten daha kolaydır. 

Paylaş WhatsApp
Randevu Al
Doç. Dr. Abdulcabbar  Kartal
Doktorun Biyografisini Gör

Doç. Dr. Abdulcabbar KARTAL, İstanbul Üniversitesi İstanbulTıp (Çapa) Fakültesi'nde başladığı lisans eğitimini 2007 yılında tamamlayarak Tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, İstanbul Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde  tamamlayıp 2013 yılında Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur. 2013 -2016 yılları arasında Şanlıurfa da Devlet Hizmet Yükümlülüğü görevini yaptıktan sonra İstanbul Okan Üniversitesi bünyesinde Dr. Öğretim Üyesi olarak çalışmaya başladı. Yaklaşık 4 yıl akademik ve bilimsel faaliyetlerini Okan Üniversitesi Hastanesi bünyesinde sürdüren Doç. Dr. Abdulcabbar Kartal 2020 yılında doçent ünvanı aldı. 2021 yılında Avrupa Kolorektal Cerrahi Derneğinin düzenlediği board sınavını geçerek Fellow of Europen Board Examination of Coloproctology (FEB-C) ünvanı almıştır. 2021 yılından bu yana Anadolu Sağlık Merkezi’nde genel cerrahi uzmanı olarak görevini sürdürüyor.


Randevu almak artık daha da kolay!

Apple Store ve Google Play Store’dan indireceğiniz Anadolu Sağlık Online Servisler uygulamasıyla işlemlerinizi çok daha hızlı yapabileceksiniz.

Uygulamamızı şimdi indirirseniz anında dilediğiniz doktordan online randevu alabilir, test ve görüntüleme sonuçlarınıza kolayca ulaşabilir ve geçmiş doktor ziyaretlerinizi görüntüleyebilirsiniz.

app store
google play

Öncelikle Anadolu Sağlık Merkezi olarak birinci önceliğimizin hasta/hasta yakınlarımızın ve çalışanlarımızın sağlığı olduğunu belirtmek isteriz. Bu doğrultuda, dünyadan sonra Türkiye’de de Coronavirus (COVID–19) vakası görülmesinin ardından hastalarımızı ve refakatçilerimizi korumak ve güvenliklerini en üst seviyede tutmak amacıyla hastane yönetiminin aldığı önlemler çerçevesinde hasta ziyaretlerine bir süreliğine izin verilmeyeceğini paylaşmak isteriz.

Hastanemizde yatan hastalarımıza yalnızca bir refakatçinin eşlik etmesini önemle rica ederiz.

Anlayışınız için teşekkür ederiz.