Hemen Arayın

Omurga Kırıkları Tanı Ve Tedavisi

okuyabilirsiniz.

Düşme, trafik kazası gibi travmalar, kanser öyküsü ya da osteoporoz (kemik erimesi) gibi durumlar hastalarda aniden ortaya çıkan bel, sırt veya boyun ağrıları, omurga kırıklarının habercisi olabilir.

Omurga kırıkları; travma, enfeksiyon, tümörler ve osteoporoza bağlı olarak kemiklerin aşırı zayıflaması gibi farklı nedenlerle oluşabilen bir sorun. Travma sonucu ortaya çıkan omurga kırıkları erkeklerde çok daha fazla gözlenirken, osteoporoza bağlı gelişen omurga kırıkları ise kadınlarda daha ön planda. Konuyu tüm yönleriyle, Anadolu Sağlık Merkezi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Serdar Kahraman ile Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gökhan Acka’nın verdiği bilgilerle irdeledik. Konu hakkındaki en güncel bilgileri bu yazımızda okuyacaksınız…

Omurga Kırıkları Tanı Ve Tedavisi

Omurga Kırıkları Nasıl Fark Ediliyor?

Omurga kırıklarının en sık karşılaşılan belirtileri ağrı ve hareket kısıtlılığı. Bu, kırık bölgesi çevresinde toplanmış bir ağrı olabileceği gibi, sinirlerin etkilendiği durumlarda kol, bacak veya vücuda yayılan ağrı şeklinde de görülebiliyor. Sinirlerin etkilendiği hallerde kol, bacak güçsüzlükleri ve uyuşmaları da bu ağrılı tabloya eşlik edebiliyor.

Tanı Aşamasında Neler Yapılıyor?

Tanı için yapılacak her araştırmanın başlangıcı, elbette hastanın doktorla ilk temasındaki mevcut durumuna nasıl geldiğinin ayrıntılı sorgulanmasıdır. Bunu ayrıntılı muayene izler ve bu veriler ışığında pek çok tetkik yapılması gerekir. Bu noktada kırığın tipinin, hastaya verdiği zararın veya taşıdığı zarar potansiyelinin ayrıntılı değerlendirilmesi önemli. Bu sürecin en değerli basamağında ise radyolojik araştırmalar var. Hasarlı olduğuna kanaat getirilen omurga bölgesine yönelik yapılan direkt X-ray, bilgisayarlı tomografi ve MRI tetkikleri en sık başvurulan tetkikler. Ayrıca ek tetkiklere de ihtiyaç duyulabiliyor; tümör düşünülen olgularda PET/CT, tümör markerlarının taranması, bazı kan tahlilleri ve biyopsi gibi... Bu tip olgularda muhakkak onkolojik değerlendirme de yapılır. Enfeksiyon düşünülen hastalarda kan tahlilleri ve imkan varsa düşünülen omurgadan biyopsi veya aspirasyon yapılarak sorumlu mikroorganizma araştırılabilir. Eğer osteoporoza bağlı bir kırık olduğu düşünülüyorsa o zaman da hastalarda ayrıntılı endokrinolojik değerlendirme ve kemik yoğunluğu ile sintigrafi tetkiklerine başvurulur. Tetkikler sonucunda 3 tip omurga kırığından söz edilebilir:

  • Çökme kırıkları: En sık görülen kırık tipidir. Omurga bütünlüğünü yitirmese de kısmi veya tam yükseklik azalması olur.
  • Patlama kırıkları: Omurganın çökmesinin yanında bütünlüğünü de yitirdiği (parçalandığı) kırıklar. Çoğu zaman cerrahi müdahale gerektirir.
  • Kırıklı Çıkıklar: İki omurun birbiriyle bağlantısının koptuğu, bir omurun diğeri üzerinde öne veya arkaya doğru kaymasıyla oluşur. En tehlikeli yaralanma şeklidir ve omurilik yaralanmasının görülme ihtimali çok yüksektir. Çoğu zaman cerrahi müdahale gerektirir.

Güncel Tedavi Yaklaşımları Neler?

Omurgamız, ense kökümüzden kuyruk sokumumuza kadar uzanan, 24’ü hareketli, 9’u hareketsiz toplam 33 omurdan oluşuyor. Özellikle hareketli omurlar söz konusu olduğunda; herhangi bir omurda oluşacak bir hasar başta komşuluğundaki omurlar olmak üzere tüm omurgamızı etkileyebiliyor. Diğer taraftan bu omurlar lego gibi iç içe geçerken, ortalarından omuriliğimizin geçeceği ve aralarından vücudumuza hükmeden sinir köklerinin çıkacağı bir yapıya sahip. Bu nedenlerle tedavi planlaması aynı zamanda omurganın fonksiyonel bütünlüğü, diğer taraftan omurilik ve sinir köklerinin güvenliği gözetilerek yapılmalıdır. Hedef daima normal anatomik yapıya en yakın tamiri sağlamak ve varsa basıya bağlı hasar gören sinirleri basıdan kurtarmaktır.

Omurga bütünlüğü ve komşu omurların birbirleriyle fonksiyonel iş birliği korunmuş ve omurilik ve/veya sinir köklerine bası söz konusu olmayan olgularda genel olarak ilaç ve istirahat yeterlidir. Bu hastalarda, zarar gören omurga bölgesinin bir süre istirahat ettirilmesine yönelik boyun, sırt ve bel korseleri de kullanılabilir. Omurilik zarar görmese de omurganın yapısal bütünlüğünü yitirmesi durumunda veya ilerleyen dönemlerde bu bütünlüğün korunmasının mümkün olamayacağı kırık tiplerinde ise biyomekanik bütünlüğü yeniden inşa etmek için cerrahi tedaviler (vertebroplasti) uygulanır.

Oluşan kırıklar sonucu omur kaymaları (listezis-bel kayması gibi), kamburlaşma (kifoz), yanal omurga eğrilikleri (skolyoz) gibi sorunlar ortaya çıkabilmekte. İşte bu tarz bozuklukları ortadan kaldırmak amacıyla; omurgadaki iki veya daha fazla kemiğin kalıcı olarak birbirine bağlanması işlemine, spinal füzyon/stabilizasyon deniyor. Operasyon, vida ve çubuk gibi aparatların kullanım durumuna göre enstrümantasyonlu ve enstrümantasyonsuz olarak veya vücudun başka bir bölümünden alınan kemik dokularının kullanımı gibi farklı yöntemler kullanılarak gerçekleştiriliyor. Oluşan kırığın omurilik kanalını da etkilemesinin (omurilik basısı) söz konusu olduğu olgularda ise, yine kırığın tipine göre sadece omurganın “lemine” denen kısmının alınarak basının rahatlatılması sağlanıyor veya bu işleme stabilizasyon da ekleniyor.

Hibrit Ameliyathane

Anadolu Sağlık Merkezi’ndeki omurga kırıkları hibrit ameliyathane şartlarında daha yüksek başarı ve düşük komplikasyon oranlarıyla tedavi edilebiliyor. Hibrit ameliyathaneler bilindiği gibi O-ARM CT, nöro-navigasyon sistemi, yeni nesil floresan filtreli mikroskop, intraoperatif nöromonitörizasyon gibi cihaz ve güncel teknolojilerin kullanıldığı yeni nesil ameliyathanelerdir.

Hastalar Hızlıca İyileşiyor Mu?

Ameliyat sonrası iyileşme süreci, kırığın kaç omurgayı ne derecede etkilediği ve buna eşlik eden nörolojik hasarın varlığı ile derecesine göre hastadan hastaya büyük farklılıklar gösterebiliyor. Ancak nörolojik hasarı olmayan olgularda genellikle ameliyatı takip eden 2-3 günde hasta iyileşmeye başlıyor, 5-7 gün içinde evine gidebilecek hale geliyor. Ameliyattan 10 gün sonra ise hasta sokağa çıkabilirken, 2-3 ayın ardından artık neredeyse normal yaşantısına dönebilecek kapasiteye ulaşmış oluyor. Kırığın oluşması esnasında nörolojik hasar da gelişmişse bu süreç oldukça değişken. Bu nedenle genel olarak fizik tedavi desteğinin de alınması önemli.

Paylaş WhatsApp

Randevu almak artık daha da kolay!

Apple Store ve Google Play Store’dan indireceğiniz Anadolu Sağlık Online Servisler uygulamasıyla işlemlerinizi çok daha hızlı yapabileceksiniz.

Uygulamamızı şimdi indirirseniz anında dilediğiniz doktordan online randevu alabilir, test ve görüntüleme sonuçlarınıza kolayca ulaşabilir ve geçmiş doktor ziyaretlerinizi görüntüleyebilirsiniz.

app store
google play

Öncelikle Anadolu Sağlık Merkezi olarak birinci önceliğimizin hasta/hasta yakınlarımızın ve çalışanlarımızın sağlığı olduğunu belirtmek isteriz. Bu doğrultuda, dünyadan sonra Türkiye’de de Coronavirus (COVID–19) vakası görülmesinin ardından hastalarımızı ve refakatçilerimizi korumak ve güvenliklerini en üst seviyede tutmak amacıyla hastane yönetiminin aldığı önlemler çerçevesinde hasta ziyaretlerine bir süreliğine izin verilmeyeceğini paylaşmak isteriz.

Hastanemizde yatan hastalarımıza yalnızca bir refakatçinin eşlik etmesini önemle rica ederiz.

Anlayışınız için teşekkür ederiz.