Hemen Arayın

Tuzun Azı Da Çoğu Da Zarar

okuyabilirsiniz.

Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı ve normal şartlarda yaşamını sürdüren erişkinlerin günlük tüketmesi gereken tuz miktarının 5 gram olmasını öneriyor. Fazla tuz tüketimi kadar az tuz tüketmenin de sağlık açısından zararlı olabildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, böbrek sağlığı, özellikle de tuz tüketimi ile ilgili soruları cevapladı...

Tuzun Azı Da Çoğu Da Zarar

Günlük ne kadar tuz tüketmeliyiz?

“Sıfır tuz” kavramı yanlış bir düşünce. İçine tuz atmadan yediğimiz ve içtiğimiz hemen her doğal besinin içeriğinde tuz vardır. Bir ekmek fırınında ekmek pişiren bir kimse ile bilgisayar karşısında çalışan bir insanın su ve tuz gereksinimi aynı değildir. Ancak Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı ve normal şartlarda yaşamını sürdüren erişkinlerin günlük tüketmesi gereken tuz miktarının 5 gram olmasını önermektedir. Sıfır tuz kullanımı için de hipertansiyon, ileri evre kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, böbrek taşı, diyabeti olan ve obez hastaların özellikle tuz kısıtlaması yapması önerilir. Bu hastaların rutin kontrollerinde kanda sodyum ve klor düzeylerinin de tetkik edilmesi gerekir.

Tuz kullanımını sınırlandırmak sağlıklı mıdır?

Her zaman tuz kısıtlamak veya fazla tuzlu beslenmek olumlu sonuçlara yol açmayabilir. Normal şartlarda standart bir yaşam süren bireylerin günde 5 gram tuz tüketmeleri Dünya Sağlık Örgütü tarafından tavsiye edilmektedir. Bu şartların dışında yaşayan, fiziksel aktiviteleri standardın dışında olan bir sporcu ya da kronik hastalıkları olan ve çok sayıda ilaç kullanan kimselerin hekimlerine danışarak günlük su-tuz gereksinim konusunda bilgi almaları gerekir.

Sodyum eksikliğinin zararları nelerdir?

Tuzu az tüketmek önemli, ancak sodyum eksikliği de ciddi sağlık sorularına yol açabilir. Bildiğimiz sofra tuzu, sodyum klorür molekülünden oluşmaktadır. Kanda sodyum eksikliği sıklıkla hastanede yatan hastalar ve yaşlı bireylerde görülmektedir. Hiponatremi saptanan hastalarda halsizlik, yorgunluk, bulantı, kusma, huzursuzluk, baş ağrısı gibi belirtiler yanında ileri evrelerde beyin ödemi sonucunda bilinç kaybı, hatta koma durumu dahi gelişebilir.

Böbrek sağlığını korumanın yolları nelerdir?

Yeterli sıvı almak ve dengeli beslenmek çok önemli. Aşırı tuz tüketiminden sakınmak, fazla kilolardan kurtulmak, tansiyon ve şeker düzeyinin aralıklı kontrol edilmesi, sigara kullanmamak, düzenli olarak orta düzeyde egzersiz yapmak, özellikle ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçları uzun süreli ve sık sık kullanmaktan kaçınmak böbreklerin sağlıklı kalması için başlıca önlemler olarak sayılabilir.

Sodyum eksikliği ne tür hastalıklara yol açar?

İshal, kusma yoğun idrar söktürücü ilaç kullanımı durumlarında hem su ve hem de sodyum kaybı nedeni ile hiponatremi görülebilir. Sağlıklı olduğunu düşünerek günde 5-6 litre su içilmesi halinde, kanın su kısmı artarken sodyum düzeyi ona paralel yükselmediği için hiponatremi gelişebilir. Benzer bir mekanizma ile tiroid bozukluğu, kalp yetmezliği, karaciğer yetmezliği ve böbrek yetmezliğinde de hiponatremi görülebilir. Diğer bir hiponatremi nedeni ise beyinde hipofizden salgılanan anti-diüretik hormonun fazla salgılanması, bu hormonunun etkisine böbreğin yanıt vermemesi veya bazı kanser türlerinde ADH benzeri moleküllerin yapımı nedeni ile hiponatremi gelişebilir.

Sodyum vücuda hangi besinlerle alınır, su tüketimi fazla sodyumu vücuttan atar mı?

Sodyum içeriği yüksek olan besinler içinde işlenmiş etler, konserve gıdalar, turşu, ketçap-mayonez, kavrulmuş tuzlu kuruyemiş örnek olarak verilebilir. Her besinin içerisinde doğal olarak sodyum bulunur. Normal şartlarda böbrekler vücuttaki suyu idrar ile atarken beraberinde bir miktar tuzu da atar. Sağlıklı böbrekler vücudun su ve tuz dengesini bozmayacak şekilde bu görevini yerine getirir ve sodyum düzeyi sabit tutulur. Böbreklerin kapasitesini aşan miktarda su içilmesi durumunda su-tuz dengesi bozulabilir.

Böbrek fonksiyonlarının bozulması böbrek yetmezliğine yol açıyor mu?

Böbrekler, kanı toksinlerden arındırarak idrarla vücuttan atılmalarını sağlayan organlardır. Böbreklerin fonksiyonları bozulması durumunda, vücutta zararlı toksinler ve fazla sıvı birikerek böbrek yetmezliği belirtileri oluşabilir. Bu belirtiler arasında yüksek tansiyon, aşırı yorgunluk veya uyuşukluk, inatçı baş ağrıları, yüz ve ayak bileklerinde şişlik, vücutta sıvı birikimi veya bel ağrısı, idrar renginde koyulaşma, nefes darlığı, bulantı-kusma sayılabilir.

Dikkat edilmesi gereken böbrek hastalıkları nelerdir?

Böbrek fonksiyonlarının hızla bozulması ile gelişen ve genellikle geri dönüşümlü olan böbrek hasarı; aylar, yıllar içinde geri dönüşümsüz olarak böbrek fonksiyonlarının bozulduğu kronik böbrek hastalığı; idrarla aşırı protein kaybının görüldüğü, idrarın koyulaşması, ödem, tansiyon yükselmesi ile kendini gösteren akut glomerulonefrit; idrar yolu enfeksiyonunun böbrek dokusuna ulaşması ile gelişen akut piyelonefrit; idrar yolunda oluşan tıkanıklık veya daralmaya bağlı böbreğin hasarlanması gibi hastalıklar görülebilir.

Böbrekler hastalanırsa vücutta ne gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar?

Böbrek hastalığının tipine, şiddetine ve gelişme hızına bağlı olarak böbrek hastalıkları değişiklik gösterir. İdrar renginin koyulaşması, idrar köpük, idrar miktarının azalması, yan ağrısı, tansiyon yükselmesi, bulantı, kusma, iştahsızlık, vücutta ödem, baş ağrısı, görme bozukluğu, kalp ritim bozuklukları, bilinç değişikliği, koma gibi durumlar gelişebilir.

Paylaş WhatsApp
Randevu Al
Doç. Dr. Enes M. Atasoyu
Doktorun Biyografisini Gör

Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, eğitimini GATA Tıp Fakültesi’nde tamamladı. GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi’nde çalıştı. 2010 yılında Anadolu Sağlık Merkezi’nde çalışmaya başlayan Doç. Dr. Atasoyu, halen iç hastalıkları ve nefroloji uzmanı görevini sürdürüyor.


Randevu almak artık daha da kolay!

Apple Store ve Google Play Store’dan indireceğiniz Anadolu Sağlık Online Servisler uygulamasıyla işlemlerinizi çok daha hızlı yapabileceksiniz.

Uygulamamızı şimdi indirirseniz anında dilediğiniz doktordan online randevu alabilir, test ve görüntüleme sonuçlarınıza kolayca ulaşabilir ve geçmiş doktor ziyaretlerinizi görüntüleyebilirsiniz.

app store
google play

Öncelikle Anadolu Sağlık Merkezi olarak birinci önceliğimizin hasta/hasta yakınlarımızın ve çalışanlarımızın sağlığı olduğunu belirtmek isteriz. Bu doğrultuda, dünyadan sonra Türkiye’de de Coronavirus (COVID–19) vakası görülmesinin ardından hastalarımızı ve refakatçilerimizi korumak ve güvenliklerini en üst seviyede tutmak amacıyla hastane yönetiminin aldığı önlemler çerçevesinde hasta ziyaretlerine bir süreliğine izin verilmeyeceğini paylaşmak isteriz.

Hastanemizde yatan hastalarımıza yalnızca bir refakatçinin eşlik etmesini önemle rica ederiz.

Anlayışınız için teşekkür ederiz.