Gebze
İnci Karaarslan
Uzm. Dr.

İnci Karaarslan

2004 yılından bu yana Anadolu Sağlık Merkezi’nde Klinik Laboratuvar Direktörü ve Laboratuvar Hizmetleri Koordinatörü olarak görevini sürdürüyor.

Çalıştığı Kurumlar

  • Düzen Laboratuvarlar Grubu
  • Anadolu Sağlık Merkezi

Eğitim

Üniversite 

  • İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İstanbul 1989

Uzmanlık Eğitimi 

  • İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Klinik Kimya ve Biyokimya, İstanbul 1994

Master

  • Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Sağlık Bilimleri Yönetimi, İstanbul 2009

Uzmanlık

  • Klinik laboratuvar
  • Klinik biyokimya
  • Klinik laboratuvar kalite yönetimi
  • Tandem kütle spektrometresi
  • Hasta güvenliği
  • Sağlık kurumlarında risk yönetimi
  • Türk Biyokimya Derneği 
  • Türk Klinik Biyokimya Derneği 
  • Klinik Biyokimya Uzmanları Derneği
  • College of American Pathology (CAP)
  • "Kalıtsal Metabolik Hastalıklarda Tanı" Kursu,  Boston Children’s Hospital (6 hafta)
  • 6 uluslararası ve 4 ulusal yayın
  • 5 uluslararası ve 8 ulusal sunum
  • “National Academy of Clinical Chemistry : Advancing Scholarship in Laboratory Medicine” Ödülü, American Academy of Clinical Chemistry, 1996

İlgi Alanları

Trigliserid: Nedir, Düşüklüğü, Yüksekliği ve Tedavisi

Vücut için önemli maddelerden biri olan trigliseritler temelde bir yağ çeşididir. Başta enerji metabolizması olmak üzere trigliseridler pek çok sistemi etkiler. Bu sebeple trigliserid değerlerinin dengede tutulması sağlıklı olandır. Trigliserid düşüklüğünde ve yüksekliğinde vücutta önemli rahatsızlıklar ortaya çıkabileceği için bu durumlarda tedaviye ihtiyaç duyulur.

Sedimantasyon: Nedir, Düşüklüğü, Yüksekliği ve Tedavisi

Günümüzde sağlık teknolojileri gittikçe gelişmekte ve buna bağlı olarak hastalıkların teşhis ve tedavisi de kolaylaşmaktadır. Farklı hastalıkların teşhisinde kan testi doktorlar tarafından istenen oldukça yaygın kullanılan bir yöntemdir. Sedimantasyon özellikle vücutta enfeksiyon varlığından şüphelenildiğinde istenilen bir kan testidir. Bunun yanı sıra bazı kanser türleri, anemi (kansızlık), kalp ve damar hastalıkları, diyabet (şeker hastalığı), böbrek hastalığı ve tiroid hastalığı gibi bazı hastalıkların teşhisinde de sedimantasyon değerleri tanı koymada önemlidir.

PCT : Nedir, Düşüklüğü, Yüksekliği ve Tedavisi

Prokalsitonin testi olarak bilinen PCT kandaki prokalsitonin seviyesinin ölçülmesi için kullanılır. Bakteriye bağlı enfeksiyon ve sepsis gelişmesi durumunda önemli bir göstergedir. Vücutta savunma hücrelerinin yoğun şekilde harekete geçtiği bu iki durumda prokalsitonin değeri özellikle ikinci veya dördüncü saatleri arasında pik yapar. Enfeksiyon veya sepsis durumunun kan dolaşımında yayılma oranını gösteren değer PCT’dir. Bunların yanı sıra menenjit, doku tümörleri, organ transplantasyonu sonrası organ reddi gibi durumlarda da PCT değeri yüksekliğinden süreç boyunca hekim gözetiminde ilerlenmelidir.

MCH: Nedir, Düşüklüğü, Yüksekliği ve Tedavisi

Kanda bulunan ve oksijen taşıyan hücreler olan kırmızı kan hücreleri oksijen bağlama özelliği olan hemoglobin proteini aracılığıyla taşıma yapar. Vücutta yeterli miktarda oksijenin taşınması ve metabolizmanın sağlıklı şekilde çalışması için hemoglobin miktarı önemlidir. Bu sebeple kırmızı kan hücrelerindeki ortalama hemoglobin miktarını gösteren MCH değeri önem kazanır.

Hemoglobin (HGB): Düşüklüğü ve Yüksekliği Nedir?

Hemoglobin (HGB), kırmızı kan hücrelerinde yer alan bir protein türüdür ve hemen her kan testinde düzeyi araştırılan parametrelerden bir tanesidir. Genellikle kan sayımı veya hemogram olarak adlandırılan bir grup kan testinin içerisinde yer alan hemoglobin anemi (kansızlık) başta olmak üzere pek çok sağlık sorununun araştırılmasında kullanılabilir. Hemoglobin seviyesinin olması gereken değer aralıkları dahilinde bulunması sağlık açısından önemlidir. Herhangi bir nedenle hemoglobin düşüklüğü veya yüksekliği tespit edildiğinde bu durumun nedeni mutlaka araştırılmalı ve gerekli tedaviler başlatılmalıdır.

HCT (Hematokrit) Nedir, Düşüklüğü, Yüksekliği ve Tedavisi

Vücuttaki kırmızı kan hücreleri, kemik iliği tarafından üretilir. Kırmızı kan hücreleri, eritrosit olarak da bilinir. Eritrositlerin görevi, oksijeni tüm vücuda dağıtmaktır. Vücuttaki oksijen kapasitesinin değerlendirilmesi için çeşitli testler yapılabilir. Hematokrit bu testlerden biridir. Hematokrit nedir? Normal değeri kaç olmalıdır? Hematokrit düşüklüğü ya da yüksekliğinin tedavisi nasıl olur? gibi soruların daha kapsamlı yanıtlarını öğrenmek için yazının devamını okuyabilirsiniz.

Folik Asit Eksikliği: Nedir, Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Folik asit eksikliği, farklı nedenlere bağlı olarak vücuttaki folik asit düzeyinin normalden düşük olmasıdır.

Ferritin: Nedir, Yüksekliği ve Düşüklüğünün Belirtileri ve Tedavisi

Ferritin, vücutta önemli fonksiyonlara sahip olan demir mineralinin depolanmasını ve salınımını kontrol eden bir protein kompleksidir. Demir depolanabilir olduğu için azlığı veya fazlalığı vücuttaki demir miktarını gösterir. Tam kan sayımı olarak da bilinen kan tahliline ek olarak ilk bakılan değerlerden biridir. Çünkü kandaki demir miktarı hücrelere oksijen taşınması ve hücrelerdeki atık karbondioksitin akciğerlere taşınmasında önemli yere sahiptir. Hücrelerin canlılığını koruması ve hücresel fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için demir mineraline ihtiyaç duyulur. Ferritin eksikliği halsizlikten başlayan ve anemi oluşumuna kadar giden önemli sağlık sorunlarına neden olabilir.

Demir Eksikliği: Nedir, Belirtileri ve Tedavisi

Demir eksikliği, vücutta yeterli miktarda demir minerali bulunmadığında ortaya çıkar. Bu, kırmızı kan hücrelerinin (alyuvar) sayısının azalmasına yol açar ve “kansızlık” ya da “anemi” dediğimiz bir duruma yol açar. Alyuvarların yapısında bulunan ve vücutta oksijen taşımalarını sağlayan bir protein olan “hemoglobin” yapmak için demire ihtiyaç vardır. Demir eksikliği anemisi dünyada en sık görülen anemi tipidir. 

Çinko Eksikliği Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Çinko bitkisel ve hayvansal bazı gıdalarda doğal olarak bulunan vücudun ihtiyaç duyduğu esansiyel minerallerden bir tanesidir. Mineraller vücuttaki hayati fonksiyonların devamı için gerekli olan inorganik elementlerdir. İnsan vücudunun yaklaşık %4-6’sı minerallerden oluşmaktadır. Minerallerin en önemli özelliklerinden bir tanesi vücut tarafından üretilemiyor olmalarıdır. Bir diğer ifadeyle vücudun mineral ihtiyacını karşılamak için onları dışarıdan besinler ve/veya besin takviyeleri yoluyla almak gerekir. Vücut için gerekli olan esansiyel minerallerden bir tanesi de çinkodur. Besinlerle yeteri kadar çinko alınmaması veya vücutta çinkonun emilimi etkileyen bir problem olması halinde çinko eksikliği ortaya çıkar. “Çinko nedir, faydaları nelerdir?” “Çinko eksikliği nasıl anlaşılır?” “Çinko içeren besinler nelerdir?” “Çinko eksikliği kimlerde görülür?” Bunlar gibi çinko minerali ile ilgili merak edilenler yazının devamında detaylı olarak yer almaktadır.

ALT: Nedir, Düşüklüğü, Yüksekliği ve Tedavisi

Enzimler vücutta kimyasal reaksiyonların hızlanmasına yardımcı olan proteinlerdir. Hücrede katalizör (parçalayıcı) görevi görür. Binlerce farklı enzim türü vardır. ALT de bunlardan biridir. Alanin transaminazın kısaltması olan ALT başta karaciğer olmak üzere böbrek ve diğer organlarda da bulunabilen bir tür enzimdir. Vücut yiyecekleri enerjiye dönüştürebilmek için ALT’yi kullanır. Ancak az veya çok miktarda olması bazı sağlık sorunlarına neden olabilir.

Hemogram (Tam Kan Sayımı) Nedir?

Günümüzde hastalıkların çoğunun tespitinde ilk başvurulan değerlendirme kan testidir. Tam kan sayımı, CBC ya da hemogram testi, hastanelerde her gün çok sayıda hastaya uygulanır ve hem tanı hem takip için önemli bilgiler edinilir. Uzman hekimler tarafından kan testlerinin yorumlanması, hastanın öyküsü ile birlikte değerlendirilmesi ve diğer hastalıkların da göz önüne alınması ile hekimin uygulayacağı tedaviye ışık tutar. Hemogram testi sayesinde kandaki hücre gruplarının normal sayı aralığı ile hastanın hücre sayısı kıyaslanır. Bazı patolojik durumlarda ortaya çıkan hücreler ya da bu hücrelerin sayıca artışı ile hastalıklara tanı konulabilir. Hastada alınmış birkaç mililitre kan ile laboratuvar ortamında pek çok tedavi için yönlendirici bilgiler edinilebilir.