Periton Kanserleri Merkezi
Periton Kanserleri Merkezi
Periton Kanserleri Merkezi-
Karın içi tümörlere “sıcak kuşatma”
“İleri evre karın içi kanserler” olarak tanımladığımız peritona (karın içi zarı) yayılmış kanserlerin tedavisinde HİPEK ve PİPAK gibi karın içi kemoterapi yöntemlerine başvuruluyor. Bu yöntemler, hastaların yaşam kalitelerini yükseltirken, aynı zamanda yaşam sürelerini uzatıyor ve bir grup hastada kür sağlıyor.
Periton, yani karın içi zarı, hem karın duvarını içten sarar hem de organların üzerini örter; karındaki sıvı dengesini sağlar ve karın içindeki organların birbirine sürtüşmesinden kaynaklanabilecek ağrıları engeller. Adeta karın içi derisi diyebileceğimiz bir organdır. Ancak karın içindeki kanserlerin karına yayılmasıyla periton da tutulur. Aslında periton bir nevi fedakarlık ederek tümörü burada tutar. Periton kanseri (ilerlemiş karın içi kanserler) kendinden de olabiliyor ama çoğunlukla karın içindeki bir organdan sıçrayarak (metastaz) ortaya çıkıyor. En sık kolon, yumurtalık ve mide kanserlerinin peritona metastaz yaptığını görüyoruz. Bu da çoğu zaman dökülmeyle (tümör hücrelerinin karın zarının alt tarafına dökülüp birikmesiyle) kendini gösteriyor. Tabii bu süreçte sıvı dengesi de bozularak karın içinde sıvı birikimi başlıyor. Karında şişlik, ağrı, rahatsızlık hissi ve bazen bağırsakların kısmi tutulmalarıyla kabızlık ya da gaz ve dışkı çıkışının tamamen durduğu tıkanıklık gibi şikayet ve klinik tablolar da görülüyor.
İleri evre karıniçi kanser hastaları başvuruyor
Periton kanseri hastalarının tedavilerinin, multidisipliner çalışma şeklinin benimsendiği, tecrübeli merkezlerde yürütülmesi son derece önemli. Anadolu Sağlık Merkezi de bu bakış açısından yola çıkarak Periton Kanserleri Merkezi’ni hizmete sundu. Merkezde, hastaların fizik muayeneleri yanında tüm tedavi aşamalarını eksiksiz görmelerini sağlamak amacıyla, sözel ve görsel açıdan ayrıntılı bilgilendirmeler yapılıyor. Genellikle önceden tedavi olmuş ve ameliyat geçirmiş ileri evre karın içi kanser hastalarının başvurduğu merkezimizi uzmanlarımızdan dinleyin.
Günümüzden 15 yıl kadar öncesinde peritona metastaz yapmış kanserli hastalar artık ameliyat aşamasını geçmiş son dönem hastalar olarak kabul edilirdi. Genellikle de palyatif tedaviler ve sonuçsuz sistemik kemoterapi yöntemleriyle kalan zaman geçirilirdi. O günlerde bu hastalara “Maalesef artık yapabilecek bir şey kalmadı” denirken; bugün artık karın içinde tümörleri sıfırlamaya çalışan bir cerrahinin (6-10 saat) hemen arkasından sıcak kemoterapi (Hipertermik intraperitoneal kemoterapi/HİPEK) uygulamasıyla hastaların sağ kalım süreleri uzatılabiliyor. Ayrıca bir grup hastada kür sağlanabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi, bu zor yolun hastaları için Periton Kanserleri Merkezi’ni kurdu. Bu merkezde uygulanan HİPEK yönteminin yanı sıra bir de PİPAK yöntemiyle bu son evre kanser hastalarına yardımcı olunuyor. Ciddi radikal ve geniş bir cerrahi (sitoredüktif cerrahi) ile karın içinde görülebilir tümör bırakılmayan bir ameliyat uygulamasının ardından hasta henüz uyandırılmadan sıcak kemoterapi karın içine uygulanıyor.
PİPAK yönteminde hastaya ciddi bir cerrahi uygulanmadan sadece laparoskopi ile (ameliyathanede ve genel anestezi altında) karın içine yarım saat süreyle aeresol yöntemiyle kemoterapi uygulanıyor. “Basınçlı aeresol intraperitoneal kemoterapi” olarak tanımlayabileceğimiz PİPAK aslında daha da ileri evre ve cerrahi ile HİPEK uygulamanın dahi mümkün olmadığı hastaların tedavisinde yaşam süresini uzatmak ve yaşam konforunu artırmak amacıyla kullanılıyor. Genel olarak palyatif bir tedavi olsa da bu uygulamayla metastazların gerileyerek cerrahiye uygun hale gelmesi, sonrasında ise HİPEK ile hastalığın tedavi edilmesi de sağlanabiliyor. Bu anlamda ikinci bir silah diye de tanımlayabiliriz.
SICAK KEMOTERAPİDE ANA PRENSİP
Peritonun yapısal özelliklerinden dolayı peritona yayılmış kanserlerin tedavisinde standart damardan verilen kemoterapiler çoğu zaman yeterli olmuyor. Bu nedenle de pertionektomi işlemleriyle bu tümörler temizlenip sıcak kemoterapi uygulaması yapılmalıdır. Bu yöntemdeki ana prensip ve hedef aslında şu:
- Karın zarını bir organ olarak kabul etmek
- Kanserin sıçradığı karın zarını, hastalıklı organları çıkarmak ve tam bir tümör temizliği yapmak (sitoredüktif cerrahi).
Bu hedef doğrultusunda öncelikle ameliyatla tüm tümörlü dokular çıkarılıyor ve sonrasında, hasta halen anestezi altındayken sıcak kemoterapiye başlanıyor. Yani karın kapatılmadan önce, karın içine özel kateterler yerleştiriliyor ve buradan kemoterapi sıvısını ısıtan cihaz arasında bağlantı kuruluyor. Karın içine yaklaşık 3,5 litre kemoterapik ilaçların da eklendiği ısıtılmış sıvı veriliyor. Süre sonunda ise sıvı tekrar geri alınarak işlem tamamlanıyor. HİPEK süresi ilaca göre değişiyor (30-90 dakika). Ameliyat ve HİPEK uygulaması ise toplamda 8-10 saat sürebiliyor. Bu arada kemoterapinin sıcak olmasının da bir sebebi var tabii: Sıcak, tümörler üzerinde direkt öldürücü bir etkiye sahip. Ayrıca kemoterapi ilacının tümör hücresi üzerine öldürücü etkisini de artırıyor. Isı 41-43 derece arasında ayarlanıyor. Bu, hem tümör hücrelerini öldüren hem de dokuya zarar vermeyen düzeydeki değerdir.
Sıcak kemoterapide, ameliyatta çıkarılan doku ne kadar çok olursa, hastanın iyileşme ve yatış süresi de o kadar uzayabiliyor (4-10 gün). Geçmişte peritona metastaz yapmış kanserlerde 5 yıllık sağ kalım şansı neredeyse yoktu. Ancak sitoredüktif cerrahi ve HİPEK uygulamasıyla bu grup hastalarda ortalama %40-%50’lere varan 5 yıllık sağ kalım oranlarına ulaşıldı. Öyle ki, sıcak kemoterapi sonrası hastalığı kontrol altına alınmış ve 7-8 yıldır takip edilen hastalar var. Özellikle kolon ve over kanserlerinde çok başarılı sonuçlar alınıyor.
Eğer komplikasyon yaşanmazsa sıcak kemoterapi uygulaması sonrasında hastaların yaşam kalitelerinde de bir düşüş yaşanmıyor. Hastalar, uygulama sonrasında yine medikal onkolojinin önereceği şekilde sistemik tedavilerine devam ediyor.
ÜÇ AYAKLI TEDAVİ
Sıcak kemoterapi üç ayaklı bir tedavinin parçasıdır:
Birinci aşama ameliyattır ve tümörlü dokular çıkarılır. İkinci aşamada, sıcak kemoterapiyle geride kalan mikroskopik düzeydeki tümörler temizlenir. Üçüncü aşamada ise damardan verilen kemoterapiyle tedavi tamamlanır.
Sizi Dinliyoruz
Hastanemizde aldığınız hizmetin kalitesini daha da yükseltmek için görüşlerinize, önerilerinize ve eleştirilerinize kulak veriyoruz.