Tamamlayıcı Tıp Merkezi

Tamamlayıcı Tıp nedir? 

Tamamlayıcı Tıp, hastanın bir bütün olarak ele alındığı, hasta odaklı ve kanıta dayalı bir yaklaşımla hastalara sağlık hizmetinin verildiği bir bilim dalıdır. Bazen tek başına, bazense standart tıp yöntemlerine ek olarak kullanılan Tamamlayıcı Tıp yöntemleri arasında ise  beden sağlığına yönelik tedaviler olduğu kadar ruh sağlığını iyileştirecek tedaviler de bulunur.

Standart tıp yöntemlerine ek olarak uygulanan Tamamlayıcı Tıp yöntemlerinde doğal ürünler kullanılır ve yaşam tarzının iyileştirilmesi hedeflenir. Tamamlayıcı Tıp yöntemleri birçok branştan uzmanın, multidisipliner bir şekilde çalışmasıyla hastaya sunulur. 

Tamamlayıcı Tıp, kişinin ruhsal, bedensel ve manevi yönlerini geliştirmeyi, hastanın kendisini her açıdan iyi hissetmesini amaçlar. En önemli hedefi ise, hastaya birtakım yetenekler kazandırarak kendi sağlığının sorumluluğunu ele almasını sağlamaktır. Tamamlayıcı Tıp yöntemlerinin kazandırdığı bu bilgi ve beceriler sayesinde, hasta tedavisi sırasında ve sonrasında da hastalığıyla başetmenin yollarını öğrenmiş olur.  

Tamamlayıcı Tıp yöntemleri ciddi bilimsel araştırmalar sonucu, faydası ve güvenliği iyice araştırıldıktan ve insan sağlığına faydalı olacağı bilimsel olarak kanıtlandıktan sonra hastalara uygulanır. Amacı ise insan sağlığına katkıda bulunmak, hastanın hayat kalitesini ve sağlık  hizmetinin kalitesini artırmaktır. 

Anadolu Sağlık Merkezi Tamamlayıcı Tıp Merkezi’nde ne yapıyoruz? 

Anadolu Sağlık Merkezi Tamamlayıcı Tıp Merkezi’nde hastalara standart tıp tedavilerine ek olarak en iyi tamamlayıcı tıp yöntemlerini sunarak, tedavi sonuçlarını olumlu yönde etkilemeyi, başarı oranlarını artırmayı ve standart tedavilerin yan etkilerini azaltmayı amaçlıyoruz. 
Hastalarımıza sunduğumuz çok özel tedavi yaklaşımlarımız var. Kişiye özel planladığımız beslenme programlarında, gerektiğinde bitkisel takviyeler de kullanarak bağışıklık sistemlerini ve metabolizmalarını güçlendirmeye çalışıyoruz. Ayrıca meditasyon, yoga ve müzik terapisi gibi yöntemlerle stresi azaltarak fiziksel ve ruhsal sağlığı pekiştirmeyi ve korumayı hedefliyoruz.

Tamamlayıcı Tıp Merkez’inde ayrıca standart tedaviye ek olarak fizik tedavi, egzersiz, masaj, refleksoloji ve akupunktur  gibi terapilerle de hastalarımızın yaşam kalitelerini yükseltmeye çalışıyoruz. Sadece bütün bu hizmetleri hastalarımıza sunmakla kalmayıp, tamamlayıcı tıp yöntemleriyle ilgili bilimsel çalışmalarımızı da sürdürüyor, elde ettiğimiz bilimsel verileri kayıtlara geçiyoruz ve bilimsel raporlar hazırlıyoruz. Tamamlayıcı tıp alanında özellikle fiziksel ve ruhsal sağlığı etkileyen girişimler, uygulamalar, ve doğal ürünler  konusunda araştırmalarımızı sürdürüyoruz. Yaptığımız araştırmalarla tamamlayıcı tıp uygulamalarımızı sürekli geliştiriyor, objektif ve bilimselliği kanıtlanmış bilgilerimizi bilim dünyasıyla paylaşıyoruz.  

Hangi hastalar faydalanabilir? 

Başta kanser hastaları olmak üzere Tamamlayıcı Tıp Merkezi’nden tüm hastalarımız, hekimlerine danışarak faydalanabilirler. Onkoloji dışında özellikle Jinekoloji, Cerrahi, Hematoloji ve  Gastroenteroloji gibi branşlardan hizmet alan hastalar da tamamlayıcı tıp uygulamalarından faydalanabilirler. Sadece hastalar değil, hastalıklardan korunmak adına sağlıklı bireyler de tamamlayıcı tıp yöntemlerine başvurabilirler. Özellikle stresi azaltan tamamlayıcı tıp yöntemlerinin, kronik hastalıklar, tansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, Alzheimer, hatta kanser riskini de azalttığını gösteren bilimsel çalışmalar var. 
 

Akupunktur

Akupunktur çeşitli hastalıkların tedavisi amacıyla, vücut üzerinde bulunan belirli noktalara iğne batırılmak suretiyle uygulanan tamamen bilimsel bir tedavi yöntemidir. Akupunktur, hastalıkların tedavisi amacıyla 5000 yılı aşkın bir süredir başta Çin ve diğer Uzakdoğu ülkelerinde uygulanmaktadır. Bugün Almanya, Avusturya, Fransa ve ABD gibi birçok batı ülkesinde yaygın olarak kullanılan bir tamamlayıcı tıp yöntemidir. Bu tedavinin ana felsefesi, tüm evrende canlı cansız her yerde varolan enerji akışları arasındaki birlik, denge ve uyuma dayanır. Akupunktur bu anlamda bir denge tedavisidir.

1979 yılında Dünya Sağlık Örgütü akupunktur tedavisini bilimsel bir yöntem olarak kabul etmiş ve etkin olduğu tıbbi durumların bir listesini yayınlamıştır. Ülkemizde 1991 yılında "Akupunktur Yönetmeliği" çıkarılarak bu tedavinin uygulama koşulları ve uygulayıcıların özellikleri belirlenmiştir. Akupunktur, Sağlık Bakanlığı'nın onayı ile açılan 500 saatlik kursu tamamlayarak sınavda başarılı olmuş ve bu şekilde Sağlık Bakanlığı onaylı sertifika sahibi tıp doktorları tarafından uygulanabilir.

Ozon Terapisi

Latince bir kelime olan “ozon” aslında “kokan” anlamına geliyor. Bildiğimiz anlamda ise ozon, atmosferin üst katmanlarında UVB ışınlarının O2’yi O3’e çevirmesi ile oluşan bir gazdır. Ağır bir gaz olup kendine has bir kokusu vardır. Ozonu 1800’lü yılların sonunda ilk kezünlü Alman kimyager Christian Friedrich Schönbein tanımlamıştır. Ozon yüzey temizliğinde, su temizliğinde, sanitasyonda kullanılır, virüsleri ve bakterileri öldüren bir gazdır. Ozon solunarak alınamaz. Çünkü solunarak alınırsa zehirler. Sadece zeytinyağıyla yapılabilen bir kremle vücuda sürülebilir.

Eğer başka bir yağ ile karışırsa parlar. Ya da direkt kas içine veya eklem içine zerk edilebilir. Bir de “majör hemoterapi” adlı bir yöntem var. Burada hastanın kanı vakumlu bir şişeye alınıp, ozon ile zenginleştirilip, hastaya geri veriliyor. Ayrıca “diyabetik ayak” dediğimiz iyileşmeyen ayak yaraları, ekstremite yaralarında “torba tedavisi” dediğimiz, ekstremiteyi özel ozonlu oksijen karışımında tutarak uygulanan tedavi yöntemleri de var.