11 Mart 2024 Pazartesi
Hacamat Nedir? Faydaları Nelerdir ve Nasıl Yapılır?
Geleneksel, tamamlayıcı veya alternatif tıp uygulamaları olarak adlandırılan uygulamalar sağlığı korumak, geliştirmek, sürdürmek, rahatlatmak, fiziksel ve ruhsal hastalıkları iyileştirmek için kullanılan tıbbi sistemler ve terapilerdir.Bu yöntemlerden birisi olan homeopati yönteminde ‘’Benzer, benzeri çözer.’’ ilkesi hakimdir. Vücudun kendini doğal bir şekilde iyileştirmesine destek olunur. Günümüzde homeopati yönteminin ne kadar bilimsel olduğu konusunda tartışmalar meydana gelmektedir.Bu disiplinin bilim olup olmadığına ilişkin tartışmalar, bilim felsefecileri arasında da devam etmektedir.
Dünya Sağlık Örgütüne göre alternatif bir tıp yöntemi olarak kabul edilen homeopati, popüler ve yaygın olarak kullanılan bir yöntem olarak kabul edilir.
Meşhur Alman hekim Dr. Samuel Hahnemann tarafından 1976 yılında geliştirilmiş olan bu yöntem ilk kez Hipokrat tarafından duyurulmuştur. Günümüzde de birçok ülkede kullanılmaktadır ve ilgi her geçen gün artmaktadır. Homeopati yöntemi sağlıklı bir kişiye yüksek dozda verildiğinde, hastalık belirtilerine yol açan bir maddenin benzer belirtileri gösteren bir hastaya çok düşük dozda verilmesi ile iyileşme sağlanmasıdır. İlkelerine uygun kullanıldığında doğal, yan etkisiz ve bütüncül yaklaşıma sahip bir iyileştirme yöntemidir.
Homeopati, hastanın/danışanın kişilik özelliklerine, alışkanlıklarına ve benzeri pek çok değişkene odaklanarak, hastalık durumunu oluşturan sorunun kaynağını iyileştirmeye çalışır. Bunu gerçekleştirirken kişide hâlihazırda var olan semptomlar (belirtiler) kullanır. Klasik tıbbın aksine var olan belirtileri yok etmeye çalışmak yerine belirtilerin nedenlerine yönelik, hastanın yaşam enerjisini harekete geçirerek iyileştirme mekanizmalarını kullanır.
Klasik homeopatik yaklaşımı, 2 ana unsurdan oluşmaktadır. Bu unsurlar sırasıyla; bireysel vaka öyküsünü almak (anamnez almak) ve hasta tarafından söylenen belirtilere karşılık gelen homeopatik remediyi (ilaç, kür) seçmektir. Ayrıntılı şekilde alınan hasta öyküsünün sonucunda kişinin semptomlarını belirlemek bireyselleştirilmiş ilacın seçilmesini mümkün kılar. Klasik homeopatlar genellikle tek ilaç kullanır; remedi yüksek oranda seyreltilir, çalkalanır ve çok nadiren 2 veya daha fazla remedi ile birleştirilir.
Homeopatik remedilerin hangi amaçla, hangi belirti ve bulguların tedavisinde kullanılacağı, sağlıklı kişilerde ortaya çıkardıkları belirti, bulgu ve özelliklere göre belirlenir.
Homeopatik amaçla; hayvansal (yılan ve arı zehiri, köpek sütü, göbek kordonu, kıkırdak doku, irin, kan, embriyo vb), bitkisel ve mineral (kalsiyum, fosfor, çinko, arsenik, altın vb), asitler (askorbik asit, sülfürik asit vb), tuzlar (kalsiyum, magnezyum, potasyum, sodyum tuzları gibi), enzimler (Koenzim A vb.) ve sentetik (doğal olmayan) kaynaklı maddeler kullanılabilir. Bu maddelere benzer olarak hastaların bağışıklık sistemine etki etmesi amacıyla, hastalık yapıcı etken maddelerden hazırlanan aşı benzeri homeopatik maddeler tedavide tercih edilebilir. Bu maddeler homeopatik remediler diye bilinirler. Homeopatik remedilerin kullanım durumları aşağıda verilmiştir:
Homeopati yönteminin geliştiricisi Hahnemann doğal hastalığın tüm belirtileri ile en çok benzeyen, hastanın özellikle göze çarpan olağandışı, tuhaf, acayip, karakteristik işaret ve belirtilerin saptanması gerektiğini belirtmiştir. Homeopatik tedavide remediler hastaya karşı (hastalığa karşı değil) kullanıldığı için belirtilerin tespiti önemli ve değerlidir. Çünkü aranan remedinin etkileri bu karakteristik semptomlara uygun olmak zorundadır. İştahsızlık, baş ağrısı, halsizlik, uyku düzensizliği, rahatsızlık hissi gibi genel ve belirsiz bulgular; hasta tarafından detaylı şekilde tarif edilemiyorsa dikkate alınmamalıdır. Çünkü bu belirtiler ile neredeyse her hastalıkta, her ilaçta karşılaşılması mümkündür. Belirsiz belirtilerden daha ziyade garip, ayırt edici işaretlere dikkat edilmesi daha önemlidir. Daha sonra hastaya en uygun remedi seçilmelidir.
Hahnemann ilaç seçimi sırasında hastalığın ayırt edici semptomlarına tam olarak benzerlik gösteren bir ilaç seçilmediğinde tedavinin başarılı olamayacağını da dile getirmiştir.
Homeopatik Remedi Ne zaman Alınmalıdır?
Homeopatik remediler vücudun dinleneceği zaman, yatma zamanı alınabilir. Gün içerisinde alınması gerekiyorsa yemek yemeden 30 dakika önce veya sonra alınabilir. Eğer diş fırçalanacak veya aromalı şeyler yenilip içilecek ise 30 dakika önce veya sonra alınması gerekmektedir.
Homeopatik remedi dil altına alınıp bir süre ağızda bekletilmelidir. Suya karıştırıp içmeniz gerekli ise bile bir süre ağızda bekletmeniz daha iyi olacaktır.Düşme, çarpma gibi acil durumlarda derhal remedi alınmalıdır.
Homeopatik tedavi sırasında tedavinin daha etkili olabilmesi için öneriler aşağıda sıralanmıştır:
Tüm bu maddeler homeopatik remedilerin etkisini azaltmaktadır. Homeopati size zarar vermez ancak doğru kullanılmaz ise yararı da olmaz.
Homeopatik tedavi yöntemlerinin bilinmesi toplumdaki soru işaretlerinin giderilmesi durumunda tedavinin doğal olması, kalıntı bırakmaması ve bağımlılık yapmaması gibi avantajları düşünüldüğünde homeopatik tedavi yöntemlerine eğilim artacaktır.
Son güncellenme tarihi: 11 Ekim 2023
Yayınlanma tarihi: 11 Ekim 2023
Öne Çıkan Kanser Yazıları
Kişisel Verilerin İşlenmesi: Kimlik, iletişim, sağlık ve pazarlama bilgilerimin, Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından yürütülecek pazarlama faaliyetlerinin planlanması ve tıbbi ihtiyaçlarıma ve alışkanlıklarıma göre özelleştirilmesi ile bana özel kampanyalar oluşturulması amacıyla işlenmesini kabul ediyorum.
Ticari Elektronik İleti: Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından kimlik ve iletişim bilgilerimin tercih ettiğim iletişim kanalı üzerinden bana reklam, promosyon, kampanya ve benzeri ticari elektronik iletilerin gönderilmesi amacıyla işlenmesi ve bununla sınırlı olarak hizmet alınan tedarikçilerle paylaşılmasını kabul ediyorum.