20 Ağustos 2023 Pazar
Çocuklarda Bayılma Durumunda Ne Yapılmalı?
Çocukluk çağında en sık görülen nörolojik hareket bozukluklarından biri olan serebral palsi, doğum öncesi, doğum sırası veya doğumdan sonraki erken dönemde gelişen beyin hasarı sonucunda ortaya çıkar. Kas hareketlerini, koordinasyonu, duruşu ve motor gelişimi etkileyen bu durum, her çocukta farklı şiddet ve özelliklerde seyredebilir. Bazı çocuklarda yalnızca hafif koordinasyon sorunları görülürken, bazıları ise yaşam boyu yoğun bakım ve destek gerektirecek düzeyde etkilenebilir.
Serebral palsi, doğum öncesinde, doğum sırasında veya doğumdan sonraki erken dönemde gelişen beyin hasarına bağlı olarak ortaya çıkan, hareket ve kas koordinasyonunu etkileyen kalıcı bir nörolojik bozukluktur. Beyindeki motor merkezlerin normal gelişmemesi ya da hasar görmesi sonucunda kas kontrolü, duruş, refleksler ve hareketlerde bozulmalar ortaya çıkar. Hastalık ilerleyici değildir. Yani beyin hasarı zamanla artmaz. Ancak etkileri büyüme süreci boyunca daha belirgin hale gelebilir. Serebral palsi çocuklarda bilişsel işlevleri, duyusal algıyı, konuşmayı ve hatta görme ile işitme yetilerini de etkileyebilir. Her çocukta farklı düzeyde seyreden bu tablo, kimi zaman hafif koordinasyon sorunlarıyla, kimi zaman ise ciddi hareket kısıtlılığıyla kendini gösterir. Erken tanı ve uygun tedavi yöntemleri sayesinde çocukların yaşam kalitesi artırılabilir, bağımsız hareket kabiliyetleri desteklenebilir.
Serebral palsi tek tip bir hastalık değildir. Beyindeki hasarın yerine, şiddetine ve etkilenen kas gruplarına göre farklı türleri vardır. Uygun tedavi hastalığın türüne ve şiddetine göre organize edilir. Serebral palsi türleri şu şekildedir:
Serebral palsinin temel nedeni, beyindeki motor merkezlerin hasar görmesi veya gelişimini tamamlayamamasıdır. Bu hasar genellikle gebelik döneminde, doğum sırasında veya doğumdan sonraki ilk birkaç yıl içinde gerçekleşir. Nedenler arasında oksijen yetersizliği, enfeksiyonlar, genetik faktörler ve travmalar yer alır. Örneğin, gebelikte annenin geçirdiği enfeksiyonlar, yüksek tansiyon, diyabet veya plasenta sorunları bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Doğum sırasında uzun süren ve zor gerçekleşen doğumlar, bebeğin oksijensiz kalmasına ve beyin dokusunun zarar görmesine yol açabilir. Doğum sonrası dönemde ise menenjit, ağır kafa travmaları veya beyin kanaması gibi durumlar serebral palsi riskini artırır.
Her ne kadar her çocuk risk altında olmasa da bazı durumlar bebekte bu hastalığın ortaya çıkma olasılığını belirgin şekilde artırır. Risk faktörlerini bilmek, özellikle gebelik ve doğum sürecinde alınabilecek önlemler açısından oldukça önemlidir.
Başlıca risk faktörleri şöyledir:
Belirtiler genellikle yaşamın ilk aylarında kendini göstermeye başlar. Zamanla daha belirgin hale gelir. Bazı çocuklarda yalnızca hafif kas sertliği görülürken, bazılarında ağır hareket kısıtlılığı ve gelişimsel gerilik söz konusu olabilir.
En dikkat çekici bulgu, bebeğin motor gelişiminde geri kalmasıdır. Örneğin başını tutma, oturma, emekleme veya yürüme gibi dönüm noktalarında gecikmeler yaşanır. Ayrıca kas tonusu bozuklukları (çok sert veya çok gevşek kaslar), istemsiz hareketler ve denge sorunları da sık görülür.
Serebral palsi belirtileri şöyledir:
Sağlıklı bir bebek belli aylarda başını tutmaya, oturmaya, emeklemeye veya yürümeye başlarken, serebral palsili çocuklarda bu dönüm noktaları ya çok geç olur ya da hiç gerçekleşmez. Kas tonusunda belirgin farklılıklar gözlemlenir. Bazı çocukların kasları aşırı serttir ve kollarını bacaklarını hareket ettirmekte zorlanırlar, bazıları ise tam tersi kaslarını gevşek kontrolsüz kullanır.
Yürüme bozuklukları, sık düşme, ayak parmaklarının ucunda yürüme veya dengesiz adımlar en yaygın işaretlerdendir. Çocuklarda konuşma gelişiminde gecikme, kelime çıkarma zorluğu ve bazı durumlarda nöbetler de tabloya eşlik edebilir. Ayrıca beslenme güçlükleri, yutma problemleri ve ince motor becerilerde yetersizlik de dikkat çeker. Her çocukta farklı şiddette seyrettiği için bazıları hafif belirtiler gösterirken, bazıları yoğun bakım ve sürekli destek gerektirecek düzeyde etkilenebilir.
Gebelik sürecinde annenin enfeksiyon geçirmesi, kontrolsüz diyabet veya yüksek tansiyon yaşaması bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Doğum sırasında uzamış ya da zor doğumlar, göbek kordonunun sıkışması veya plasentadaki sorunlar bebeğin oksijensiz kalmasına yol açarak serebral palsi riskini artırır. Prematüre doğan ya da düşük doğum ağırlıklı bebeklerde beyin damarları daha hassastır ve kolayca hasar görebilir. Doğum sonrasında menenjit, beyin kanaması, kafa travması veya şiddetli sarılık da riski yükselten önemli etkenlerdir. Ayrıca çoğul gebelikler, annenin yaşının ileri olması ve ailede benzer nörolojik hastalıkların bulunması da risk faktörleri arasında sayılmaktadır.
Doktorlar, bebeğin başını tutma, oturma, emekleme gibi motor becerilerinde gecikme olup olmadığını değerlendirir. Fizik muayenede kas tonusu, refleksler, denge ve hareket koordinasyonu incelenir. Kesin tanıya yardımcı olmak için görüntüleme yöntemleri de kullanılır; manyetik rezonans görüntüleme (MR), ultrason veya bilgisayarlı tomografi ile beyindeki yapısal hasarlar ortaya konabilir. Ayrıca nörolojik testler ve gelişimsel değerlendirme ölçekleri de teşhis sürecinde önemli rol oynar. Teşhis çoğu zaman bebeklik döneminde konulsa da bazı hafif vakalar ancak çocuk büyüdükçe fark edilebilir. Erken tanı, rehabilitasyon ve tedavi sürecine hızlı başlanmasını sağlayarak çocuğun yaşam kalitesini artırır.
Tedavide amaç, çocuğun bağımsız hareket edebilmesini sağlamak, günlük yaşam aktivitelerini kolaylaştırmak ve yaşam kalitesini artırmaktır. Bu süreç multidisipliner bir yaklaşımla yürütülür; nörolog, ortopedist, fizyoterapist, konuşma terapisti, ergoterapist ve psikolog gibi birçok uzman birlikte çalışır.
Tedavi yöntemleri arasında en temel adım fizik tedavi ve rehabilitasyondur. Düzenli egzersizler kas gücünü artırır, eklem deformitelerini azaltır. Gerekli durumlarda ortezler ve yürüme destekleri kullanılarak çocuğun dengesi sağlanır. İlaç tedavileriyle kas sertliğini azaltmak, istemsiz hareketleri kontrol altına almak mümkün olur. Bu amaçla kas gevşeticiler veya botulinum toksin enjeksiyonları uygulanabilir. Daha ileri vakalarda cerrahi girişimler ile kas, tendon veya kemiklerde düzeltmeler yapılabilir. Ayrıca konuşma ve dil terapisi, bilişsel gelişimi ve iletişimi desteklerken ergoterapi çocuğun günlük yaşam becerilerini geliştirmesine yardımcı olur.
Serebral palsi, uzun vadede farklı sistemleri de etkileyen birçok komplikasyona yol açabilir. Bu komplikasyonlar erken fark edilip yönetilmediğinde çocuğun hem fiziksel hem de sosyal yaşamını ciddi şekilde kısıtlayabilir.
Başlıca komplikasyonlar aşağıda listelenmiştir:
Serebral palsi tamamen önlenebilir bir hastalık değildir. Çünkü birçok faktör doğum öncesi ya da doğum sırasındaki öngörülemeyen durumlarla ilişkilidir. Ancak risk faktörlerinin bilinmesi ve önleyici sağlık önlemlerinin alınması hastalık olasılığını önemli ölçüde azaltabilir. Gebelik sürecinde düzenli doktor kontrollerine gitmek, annenin enfeksiyonlardan korunması, sağlıklı beslenmesi ve kronik hastalıklarının kontrol altında tutulması bebeğin sağlıklı gelişimi açısından önemlidir.
Doğumun deneyimli sağlık personeli eşliğinde yapılması, doğum sırasında bebeğin oksijen yetersizliğinin önlenmesi de riski azaltır. Doğum sonrasında ise yenidoğan sarılığının tedavi edilmesi, kafa travmalarına karşı dikkatli olunması ve enfeksiyonların erken tedavisi serebral palsi gelişimini önlemede kritiktir.
Son güncellenme tarihi: 09 Ekim 2025
Yayınlanma tarihi: 16 Kasım 2022
Öne Çıkan Kanser Yazıları
Kişisel Verilerin İşlenmesi: Kimlik, iletişim, sağlık ve pazarlama bilgilerimin, Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından yürütülecek pazarlama faaliyetlerinin planlanması ve tıbbi ihtiyaçlarıma ve alışkanlıklarıma göre özelleştirilmesi ile bana özel kampanyalar oluşturulması amacıyla işlenmesini kabul ediyorum.
Ticari Elektronik İleti: Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından kimlik ve iletişim bilgilerimin tercih ettiğim iletişim kanalı üzerinden bana reklam, promosyon, kampanya ve benzeri ticari elektronik iletilerin gönderilmesi amacıyla işlenmesi ve bununla sınırlı olarak hizmet alınan tedarikçilerle paylaşılmasını kabul ediyorum.