Üroonkoloji Merkezi
Üroonkoloji Merkezi
Üroonkoloji Hastalık ve Tedavileri-
Üroonkoloji Hastalık ve Tedavileri
1. Prostat kanseri tedavi yöntemi:
- Prostat iğne biyopsisi: 40 yaş üzerinde sıklığı artan prostat kanserine yönelik erkek hastalarda yıllık, parmakla rektal muayene (PRM) ve kan prostat spesifik antijen (PSA) düzeyi ölçümleri ile tarama yapılmaktadır. Muayene ve/veya PSA değerleri şüpheli olan hastalara aynı gün cerrahi servisinde (SDS) genel anestezi altında ultrason eşliğinde çoklu prostat iğne biyopsisi yapılmaktadır.
- Robotik Radikal Prostatektomi: Patolojik inceleme sonucu prostat kanseri saptanan hastalar Robotik Radikal Prostatektomi ameliyatı ile tedavi edilmektedir.
- Açık cerrahi: Robotik cerrahi için uygun olmayan hastalarda açık cerrahi uygulanabilmektedir.
- Hormon tedavisi (HT) ve Radyoterapi (RT): Lokal ileri prostat kanseri olan veya cerrahi için uygun olmayan hastalarda hormon tedavisi (HT) ve radyoterapi (RT) başarılı sonuçlar vermektedir.
- Diğer tedaviler: Yaygın metastatik hastalıkta cerrahi orşiektomi ile testislerin alınması veya medikal (hormonoterapi) kastrasyon ve kemoterapi (KT) uygulanır.
2. Mesane kanseri:
Sigarayla yakın ilişkisi bilinen bu kanserde ilk belirti çoğunlukla idrarda kanama şeklinde olur. Mesane kanserlerinin çoğu erken evrede tanı alır ancak sık nüks etme ve tedavi edilmez ise ilerlemeye eğilimlidir. İdrarda kanama ile başvuran hastalarda sistoskopi ile idrar kesesinde tümör olup olmadığı incelenir.
Tedavi yöntemi:
- Mesane Tümörü Rezeksiyonu (TUR-MT): Tümör saptanması durumunda endoskopik olarak mesane tümörü rezeksiyonu (TUR-MT) yapılır.
- İlaç tedavisi: Yüzeyel mesane tümörlerinde tekrarı önlemek amacıyla tamamlayıcı tedavi olarak mesane içine tek seferlik kemoterapi ilaçları verilebilir.
- Sistoskopi: Patoloji sonucuna göre yüzeye sınırlı tümörü olan hastalar 3 ayda bir sistoskopi ile kontrol edilirler.
- Radikal Sistektomi: Patoloji sonucunda mesanenin kas tabakasında yayılım varsa hastanın mesanesinin tamamen alınması, pelvis bölgesindeki lenf bezlerinin çıkarılması ve ince bağırsaktan yeni mesane oluşturulması gereklidir. Radikal Sistektomi olarak bilinen bu ameliyat robotik veya açık yöntemle gerçekleştirilebilir.
- Diğer tedaviler: Cerrahi için uygun olmayan hastalar radyoterapi-kemoterapi (RT-KT) kombinasyonuyla tedavi edilir. Yaygın metastatik hastalıkta tedavi sistektomiyi takiben kemoterapidir.
3. Testis Tümörleri:
Testis tümörleri üreme çağındaki genç erkeklerde görülmesi ve uygun hayat kurtarıcı tedavilerle yüksek oranda tedavi edilebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Tedavi yöntemi:
- İnguinal orşiektomi: Testiste kitle ile başvuran hastalarda tümör şüphesi olduğunda derhal ameliyat planlanır ve vakit geçirmeden inguinal orşiektomi ile tümörlü testis çıkarılır. Takiben bilgisayarlı tomografi (BT) ile tüm vücut taraması yapılır. Tedavi takibinde tümör belirteçleri olan BHCG, AFP ve LDH serum düzeylerinden faydalanılabilir. Testis tümörleri patolojik yapılarına göre farklı davranış gösterdiğinden takip ve tedavi yaklaşımları da buna göre belirlenir.
- Retroperitoneal Lenf Nodu Diseksiyonu (RPLND): Retroperitonda büyük damarlar aort ve vena cava (ana atardamar ve toplardamar) çevresinde metastatik lenf bezi tutulumu olan hastalarda bu tümör dokuları Retroperitoneal Lenf Nodu Diseksiyonu (RPLND) ile tamamen temizlenir.
- Diğer tedaviler: Patolojik inceleme sonuçlarına göre hastaların ek kemoterapi (KT) ve radyoterapi (RT) alması gerekebilir.
4. Böbrek kanseri
Böbrek tümörleri hem erkek hem de kadın hastalarda karşılaşılan bir hastalıktır. Sıklıkla yakınması olmayan hastalarda başka nedenlerle yapılan ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme yöntemleri sonrası rastlantısal olarak saptanır. Bu sayede hastaların çoğu erken dönemde tanı alır.
Böbrek tümörlerinin her evresinde cerrahi tedavinin yeri vardır. Ameliyat ile tümörün tamamen çıkarılması sınırlı hastalıkta tam tedavi şansı doğururken, yaygın hastalıkta kanserin ilerlemesini yavaşlatarak hastaların yaşam süresini uzatmaktadır.
Tıptaki ve teknolojideki gelişmeler ışığında günümüzde uygun hastalarda mümkün olduğunca sağlıklı böbrek dokusunu koruyarak tümörlü dokunun çıkarılmasını amaçlayan böbrek koruyucu cerrahiler (Parsiyel Nefrektomi-PN) uygulanmaktadır. Çok büyük tümörlerde ve tümörün yeri nedeniyle çıkarmanın güç olduğu durumlarda o böbreği tamamen çıkarmak gerekebilir (Radikal Nefrektomi). Böbrek koruyucu cerrahiler ile hem hastadaki tümörlü doku tamamen temizlenmiş olur, hem de böbrek fonksiyonları kısmen korunarak uzun dönemde böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği ve hipertansiyon gelişme riski azaltılmış olur.
Yaygın metastatik hastalıkta sınırlı bir grup hastada nefrektomiyi takiben verilecek hedefe yönelik ilaç tedavilerinin yaşam süresini uzatabileceği düşünülmektedir.
Anadolu Sağlık Merkezi bünyesinde böbrek kanseri tedavisinde uygun hastalarda uyguladığımız yöntem Robot Yardımlı Laparoskopik Böbrek Koruyucu Cerrahidir (Parsiyel Nefrektomi).
5. Böbrek üstü bezi (Adrenal) tümörleri
Adrenal bezler her iki böbreğin üzerinde yer alan, vücut kortikosteroid dengesi, su-tuz dengesi, tansiyon düzenlenmesinde ve androjen (erkeklik hormonu) yapımında büyük rolü olan endokrin salgı bezleridir. Adrenal tümörler nadiren kötü huylu (malign) olmakla birlikte iyi huylu tümörlerinden fazlaca salgılanan hormonlar nedeniyle ciddi rahatsızlıklara yol açabilirler. Adrenal tümörlerin tedavisi ameliyatla tümörlü adrenal bezin çıkarılmasıdır (Adrenalektomi). Bu işlem robotik, laparoskopik veya açık olarak uygulanabilir.
6. Retroperiton tümörleri
Primer retroperitoneal tümörler odukça nadirdir. Genelde mezenkimal dokulardan köken alırlar. Sıklıkla sarkom histolojisinde olurlar. Ancak karşılaşıldığında genellikle büyük boyutlu ameliyatlar gerektirirler. Bu hastalar genellikle ameliyat sonrası kemoterapi ve / veya radyoterpiye de adaydırlar.
Testis tümörlerinin yayılımı sonrası büyük damarlar Aort ve Vena Cava (Ana Atardamar ve Toplardamar) çevresinde metastatik lenf bezi tutulumu olan hastalarda bu tümör dokuları retroperitoneal lenf nodu diseksiyonu (RPLND) ameliyatı ile tamamen temizlenir.
Bunun dışında herhangi bir nedenle retroperitonda bağ dokusunun aşırı çoğalması (bu bölgeye radyoterapi alanlarda, bazen de hiç bir neden ortaya konulmaksızın) idrar kanallarının (üreterlerin) çevre yapışık dokular arasında sıkışması (Retroperitoneal Fibrozis) sonucu böbreklerden idrar boşaltımı bozulabilir. Bu hastalarda açık ameliyatla üreterler bu yapışıklıklardan serbestleştirilip çevre dokunun bakısından kurtarılır (Üreterolizis).
Sizi Dinliyoruz
Hastanemizde aldığınız hizmetin kalitesini daha da yükseltmek için görüşlerinize, önerilerinize ve eleştirilerinize kulak veriyoruz.