23 Ağustos 2023 Çarşamba
Yumurta Rezervi ve Kalitesini Artırmak için 11 Soru
Kadın üreme sağlığını doğrudan etkileyen ve yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürebilen hastalıklardan biri olan endometriozis, üreme çağındaki pek çok kadının karşılaştığı ancak tanısı sıklıkla geç konulan karmaşık bir durumdur. Halk arasında “çikolata kisti” olarak da bilinen bu hastalık, adet döngüsünü, doğurganlığı, hatta sindirim ve idrar yollarını dahi etkileyebilir. Gündelik yaşamda şiddetli adet sancıları ya da ilişki sırasında ağrı gibi şikayetlerle ortaya çıkan endometriozis çoğu zaman normal adet ağrısıyla karıştırıldığından yıllarca teşhis edilemeden kalabilir. Endometriozis jinekolojik bir sorun olmanın ötesinde sistemik etkileri olan kronik bir hastalıktır. Bu nedenle hem erken tanı hem de kişiye özel tedavi planı gerekir.
Endometriozis, rahim iç yüzeyini döşeyen ve “endometrium” adı verilen dokunun rahim dışında, vücudun farklı bölgelerinde yerleşmesiyle oluşan kronik ve inflamatuar bir hastalıktır. Normal şartlarda endometrium dokusu sadece rahmin içinde bulunur ve her adet döngüsünde kalınlaşıp kanama yoluyla vücuttan atılır. Ancak endometrioziste bu doku yumurtalıklar, fallop tüpleri, bağırsaklar, mesane, hatta nadiren diyafram gibi rahim dışındaki alanlara tutunur ve benzer şekilde hormonlara yanıt vererek kalınlaşıp kanamaya çalışır.
Bu anormal konumlanmış doku, dökülüp atılamadığı için çevre dokularda iltihaplanma, yapışıklık ve kist oluşumuna neden olabilir. Yumurtalıklarda biriken bu doku, koyu kahverengi sıvı içeren “çikolata kistleri”ne dönüşebilir. Endometriozis sadece fiziksel belirtilerle değil, psikolojik yıpranmayla da ilişkilidir; zira şiddetli ağrı, infertilite (kısırlık) ve tekrarlayan cerrahiler kişinin yaşam kalitesini ciddi oranda etkiler. Her kadında farklı şiddette seyredebilir; bazı kadınlarda hiçbir belirti yokken, bazıları için hayatı durma noktasına getirebilir.
Endometriozis, farklı kadınlarda farklı şekillerde ortaya çıkabilir ve bazen yıllarca fark edilmeden ilerleyebilir. En belirgin semptomu adet dönemlerinde görülen şiddetli ağrıdır. Ancak bu ağrı, sıradan adet sancısından çok daha yoğun ve yıpratıcıdır. Bunun dışında sindirim sistemi, idrar yolları ve cinsel yaşamı da etkileyebilecek geniş bir belirti yelpazesi söz konusudur. Belirtiler genellikle hormon düzeylerine bağlı olarak adet döngüsüyle birlikte artar veya azalır. Endometriozisin yaygın belirtileri şöyle sıralanabilir:
Endometriozisin kesin nedeni tam olarak bilinmez. Bilim insanları bu hastalığın oluşumuna katkıda bulunan çeşitli teoriler üzerinde durmaktadır. Genetik, hormonal ve bağışıklık sistemiyle ilişkili faktörlerin hastalığın gelişiminde etkili olduğu düşünülür. En yaygın kabul gören teoriye göre, adet kanamasının bir kısmı vajinadan dışarı atılamayıp geriye doğru, yani fallop tüpleri yoluyla karın boşluğuna akar ve burada endometrial hücrelerin tutunarak çoğalmasına yol açar. Ancak bu yalnızca bir açıklamadır; hastalığın karmaşık yapısı nedeniyle başka etkenlerin de devrede olduğu düşünülmektedir.
Endometriozisin gelişiminde etkili olabilecek başlıca faktörler şunlardır:
Endometriozis tedavisi, hastalığın şiddetine, belirtilerin yoğunluğuna, kadının yaşına ve çocuk sahibi olma isteğine göre kişiye özel olarak planlanır. Tek bir tedavi yöntemi her hasta için uygun olmayabilir; bu nedenle bireysel değerlendirme büyük önem taşır. Bazı kadınlar için basit ağrı kontrolü yeterli olurken, bazıları için ilaç tedavileri ya da cerrahi müdahale gerekebilir. Amaç ağrıyı azaltmak, lezyonların yayılmasını önlemek ve doğurganlık potansiyelini korumaktır.
Endometriozisin yaygın, ağrılı ya da tedaviye dirençli formlarında cerrahi yöntemlere başvurulabilir. Laparoskopi (kapalı ameliyat) ile endometrial odakların temizlenmesi, çikolata kistlerinin çıkarılması ve yapışıklıkların açılması sağlanabilir. Bu yöntem hem tanı hem de tedavi amacıyla kullanılabilir. Gebelik planlayan ve endometriozis nedeniyle zorlanan kadınlarda cerrahi sonrası doğurganlık şansı artabilir. Ancak cerrahi sonrası nüks riski olduğundan, tedavi sonrası takibin düzenli yapılması gerekir.
Bazı durumlarda alternatif destekleyici yöntemler de tedaviye eşlik edebilir. Diyet değişiklikleri, egzersiz, akupunktur ve stres yönetimi gibi yaklaşımlar bazı kadınlarda semptomların hafiflemesine katkı sağlayabilir. Endometriozis kronik bir hastalık olduğundan tedavi uzun soluklu olabilir. Bu süreçte hasta-hekim iletişimi güçlü olmalı, hastanın yaşam kalitesi göz önünde bulundurularak en uygun yol haritası belirlenmelidir.
Son güncellenme tarihi: 23 Temmuz 2025
Yayınlanma tarihi: 28 Kasım 2023
Tüp Bebek Merkezi
Tüp Bebek Merkezi
Tüp Bebek Merkezi
Tüp Bebek Merkezi
Öne Çıkan Kanser Yazıları
Kişisel Verilerin İşlenmesi: Kimlik, iletişim, sağlık ve pazarlama bilgilerimin, Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından yürütülecek pazarlama faaliyetlerinin planlanması ve tıbbi ihtiyaçlarıma ve alışkanlıklarıma göre özelleştirilmesi ile bana özel kampanyalar oluşturulması amacıyla işlenmesini kabul ediyorum.
Ticari Elektronik İleti: Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından kimlik ve iletişim bilgilerimin tercih ettiğim iletişim kanalı üzerinden bana reklam, promosyon, kampanya ve benzeri ticari elektronik iletilerin gönderilmesi amacıyla işlenmesi ve bununla sınırlı olarak hizmet alınan tedarikçilerle paylaşılmasını kabul ediyorum.