RDW Nedir? Kanda RDW Yüksekliği ve Düşüklüğü

Tam kan sayımı sonuçlarında yer alan RDW, yani “Red Cell Distribution Width” (Kırmızı Kan Hücresi Dağılım Genişliği), kırmızı kan hücrelerinin (eritrositlerin) boyutlarındaki farklılıkları gösteren bir laboratuvar parametresidir. RDW değeri, kırmızı kan hücrelerinin ne kadar homojen ya da farklı büyüklükte olduğunu ortaya koyar. Bu test, kansızlık (anemi) başta olmak üzere birçok sağlık sorununda ipucu vermesi açısından önemlidir. Yüksek ya da düşük RDW değerleri, vücutta bir dengesizliğin ya da potansiyel sağlık probleminin habercisi olabilir. Özellikle demir eksikliği, B12 vitamini yetersizliği, folik asit eksikliği gibi nedenler RDW oranlarını doğrudan etkileyebilir. Doktorlar, RDW'yi genellikle hemoglobin, MCV gibi diğer kan parametreleriyle birlikte değerlendirerek daha doğru bir tanıya ulaşmayı hedefler.

RDW Nedir?

RDW (Red Cell Distribution Width), kırmızı kan hücrelerinin (eritrositlerin) çaplarının birbirine ne kadar benzediğini veya farklılaştığını ölçen bir hematolojik parametredir. Bu değer, kırmızı kan hücrelerinin dağılım genişliği anlamına gelir. Normalde sağlıklı bireylerde eritrositler birbirine yakın büyüklüktedir. Ancak bazı sağlık problemleri, bu hücrelerin boyutlarında farklılıklara yol açabilir. 

RDW, bu farklılıkların yüzdesel oranını gösterir. Yani RDW yüksekse, kanda farklı boyutlarda çok sayıda kırmızı hücre bulunuyor demektir. Bu da vücutta kansızlık veya besin eksiklikleri gibi bir problemin varlığına işaret edebilir. Tek başına hastalık tanısı koymak için yeterli olmasa da, diğer kan değerleriyle birlikte değerlendirilerek önemli ipuçları sağlar.

RDW Testi Nasıl Yapılır?

RDW testi, tam kan sayımı (hemogram) testinin bir parçası olarak yapılır ve özel bir hazırlık gerektirmez. Genellikle kol damarından alınan birkaç mililitrelik kan örneği üzerinden laboratuvarda otomatik cihazlarla ölçüm gerçekleştirilir. Test sırasında kişi aç veya tok olabilir; ancak doktor bazı özel durumlarda açlık isteyebilir. 

Alınan kan örneğinde yalnızca RDW değil, aynı zamanda hemoglobin, hematokrit, MCV gibi birçok değer de birlikte değerlendirilir. RDW, hem RDW-CV hem de RDW-SD olarak iki ayrı formatta raporlanabilir. RDW-CV yüzdelik oranı ifade ederken, RDW-SD mutlak birimle ölçülür. Bu sayede doktorlar, kan hücresi boyut dağılımındaki bozuklukları çok daha net biçimde görebilir.

RDW Testi Ne İçin Yapılır?

RDW testi, öncelikle kansızlık türlerinin ayırt edilmesi için kullanılır. Demir eksikliği, B12 vitamini yetersizliği, folik asit eksikliği, talasemi gibi birçok durum RDW üzerinde etkili olabilir. 

Özellikle MCV (kırmızı hücre hacmi) değeri ile birlikte değerlendirildiğinde, hangi tip aneminin var olduğu anlaşılabilir. Örneğin RDW yüksek ancak MCV düşükse, bu durum genellikle demir eksikliği anemisine işaret eder. Ayrıca bazı kronik hastalıkların erken teşhisinde, kemik iliği sorunlarının değerlendirilmesinde, hatta kalp hastalıkları riskinin belirlenmesinde dahi RDW’ye başvurulabilir. Yani RDW yalnızca hematolojik değil, sistemik hastalıkların da ön göstergesi olabilir.

RDW Testi Sonuçları Ne Anlama Gelir?

RDW testi sonuçları, kandaki kırmızı kan hücrelerinin (eritrositlerin) boyutlarındaki çeşitliliği ortaya koyar. Normal değer aralığında çıkan bir RDW, eritrositlerin çoğunun benzer boyutta olduğunu ve genellikle sağlıklı bir kırmızı hücre üretimi olduğunu gösterir. Ancak RDW yüksek çıktığında bu, farklı büyüklükte çok sayıda eritrositin dolaşımda olduğunu gösterir. Bu durum çeşitli anemi türlerinin veya bazı vitamin eksikliklerinin işareti olabilir. 

RDW düşük çıktığında ise eritrositlerin neredeyse hepsinin aynı boyutta olduğu görülür, ancak bu değer nadiren klinik anlam taşır. RDW tek başına değerlendirildiğinde kesin tanı koydurmaz, ancak MCV (ortalama eritrosit hacmi) gibi diğer kan parametreleriyle birlikte okunduğunda tanıya büyük katkı sağlar. Örneğin RDW yüksek ve MCV düşükse bu genellikle demir eksikliği anemisini gösterirken, RDW yüksek ve MCV yüksekse B12 veya folik asit eksikliği akla gelir. RDW’nin referans değerlerden sapması bir uyarı niteliğindedir ve detaylı tetkik gerektirir.

RDW Normal Değeri Kaç Olmalıdır?

RDW’nin normal değeri laboratuvardan laboratuvara ufak farklılıklar gösterse de genellikle %11.5 ile %14.5 aralığındadır. Bu değer, eritrositlerin çaplarındaki dağılımın yüzdelik oranını ifade eder ve RDW-CV olarak adlandırılır. RDW-SD ise femtolitre (fL) cinsinden ölçülür ve normal aralığı genellikle 39-46 fL'dir. Normal aralık içinde çıkan RDW değeri, kandaki eritrositlerin boyutlarının birbirine yakın olduğunu, yani homojen bir hücre popülasyonu olduğunu gösterir. Ancak bu, kişinin tamamen sağlıklı olduğu anlamına gelmeyebilir. Çünkü bazı hastalıklarda RDW normal sınırlarda kalabilir. Bu yüzden RDW değeri her zaman hem MCV hem de diğer hemogram parametreleriyle birlikte yorumlanmalıdır. 

RDW Düşüklüğü Nedir? Neden Olur?

RDW düşüklüğü, kandaki kırmızı kan hücrelerinin boyutlarının birbirine çok yakın olduğunu, yani hücre popülasyonunun oldukça homojen olduğunu gösterir. Genellikle klinik açıdan büyük bir tehdit oluşturmaz ve nadiren ciddi bir hastalık belirtisidir. Ancak bazı durumlarda RDW’nin düşük olması, kemik iliğinin yetersiz çalıştığını ya da hücre üretiminde tek tip ve sınırlı bir dağılım olduğunu gösterebilir. Bu, örneğin kronik hastalık anemilerinde ya da bazı metabolik bozukluklarda görülebilir. RDW düşüklüğünün başlıca nedenleri şöyledir:

  • Kronik inflamatuar hastalıklar (örneğin romatoid artrit)
  • Kemik iliği baskılanması veya işlev bozukluğu
  • Protein enerji yetersizliği
  • Bazı karaciğer hastalıkları
  • Uzun süreli açlık ya da ciddi beslenme bozukluğu

Her ne kadar düşük RDW çoğu zaman alarm verici olmasa da, altta yatan sebep araştırılmalı ve varsa ilgili sistemik hastalıkların kontrol altına alınması sağlanmalıdır.

RDW Yüksekliği Nedir? Neden Olur?

RDW yüksekliği, kanda bulunan kırmızı kan hücrelerinin boyutlarında belirgin bir çeşitlilik olduğunu ifade eder. Bu durum genellikle anizositoz olarak adlandırılır ve vücudun sağlıklı kırmızı hücre üretiminde bir sorun yaşadığını gösterebilir. RDW yüksekliği tek başına tanı koydurmaz ancak başka hematolojik parametrelerle birlikte değerlendirildiğinde, altta yatan birçok durumu aydınlatabilir. 

En yaygın nedenlerin başında demir eksikliği anemisi, B12 vitamini eksikliği ve folik asit eksikliği gelir. Ayrıca kronik karaciğer hastalıkları, kemoterapi sonrası toparlanma, kan kaybı sonrası yenilenen hücreler, talasemi gibi kalıtsal kan hastalıkları da RDW değerinin artmasına neden olabilir. Enfeksiyonlar, iltihabi durumlar ya da bazı kanser türlerinde de RDW yüksekliği gözlenebilir. Bu nedenle RDW yüksekliğinin nedenini netleştirmek için mutlaka MCV, hemoglobin, ferritin, B12 gibi diğer testlerle birlikte değerlendirme yapılmalıdır.

RDW CV Nedir?

RDW-CV, kırmızı kan hücrelerinin (eritrositlerin) hacim dağılımını yüzdesel olarak ifade eden bir laboratuvar parametresidir. İngilizce adıyla "Red Cell Distribution Width - Coefficient of Variation" olan bu değer, hücrelerin ortalama boyutuna göre değişkenliğini gösterir. Basit bir ifadeyle, eritrositlerin ne kadar farklı boyutlarda olduğunu hesaplar. RDW-CV değeri genellikle %11.5 ile %14.5 arasında değişir.

Yüksek bir RDW-CV, büyük ve küçük çaplı eritrositlerin bir arada bulunduğu anlamına gelir; bu da genellikle anemi ya da besin eksikliği gibi bozuklukların habercisidir. RDW-CV, MCV ile birlikte yorumlandığında, hangi tür anemiyle karşı karşıya olunduğunu anlamada önemli rol oynar. Örneğin, RDW-CV yüksek ancak MCV düşükse demir eksikliği anemisi, ikisi de yüksekse B12 eksikliği ya da megaloblastik anemi akla gelir.

RDW CV Düşüklüğü Nedir? Neden Olur?

RDW-CV düşüklüğü oldukça nadir görülen bir durumdur ve genellikle klinik olarak ciddi bir sorun oluşturmaz. Bu değer düştüğünde, kandaki kırmızı hücrelerin birbirine çok yakın boyutlarda olduğu anlaşılır. Düşük RDW-CV, eritrositlerin şekil ve hacim olarak homojen olduğunu gösterir. Genellikle beslenme durumu dengeli, kansızlık olmayan bireylerde ya da kemik iliği üretiminin baskılandığı durumlarda rastlanabilir. Bazı durumlarda ise laboratuvar ölçüm hataları, örnek alma hataları veya geçici fizyolojik değişiklikler RDW-CV düşüklüğü şeklinde sonuçlara yol açabilir. Ancak klinik pratiğe etkisi sınırlıdır. RDW-CV düşüklüğünün dikkat edilmesi gereken olası nedenleri şöyledir:

  • Homojen hücre yapısı nedeniyle fark edilmeyen gizli anemiler
  • Kronik hastalıklarda stabil hücre üretimi
  • Kemik iliği aktivitesinin azaldığı dönemler

RDW CV Yüksekliği Nedir? Neden Olur?

RDW-CV yüksekliği, kırmızı kan hücrelerinin (eritrosit) çapında ciddi farklılıklar olduğunu gösterir. Bu durum, kırmızı hücrelerin bazılarının normalden büyük, bazılarının ise küçük olduğunu, yani hücre boyutlarında dengesizlik bulunduğunu ifade eder. Yüksek RDW-CV genellikle bir sağlık sorununun göstergesi olarak değerlendirilir. En yaygın nedenleri arasında şunlar yer alır:

  • Demir eksikliği anemisi: Hücrelerin bazıları küçük (mikrositik), bazıları ise normal boyutta olabilir.
  • B12 veya folik asit eksikliği: Bu durumda büyük (makrositik) eritrositlerle karşılaşılır.
  • Megaloblastik anemi: Özellikle B12 eksikliğinde görülen anemi türüdür ve RDW-CV yükselir.
  • Talasemi taşıyıcılığı veya hastalığı: Hücre boyutları arasında belirgin farklar görülür.
  • Kemoterapi sonrası iyileşme süreci: Yeni üretilen hücrelerle eski hücrelerin boyut farkı artabilir.
  • Kan kaybı sonrası iyileşme: Vücut farklı hızda büyüyen hücreler üretir.

RDW-SD Nedir?

RDW-SD, "Red Cell Distribution Width - Standard Deviation" ifadesinin kısaltmasıdır ve kırmızı kan hücrelerinin hacmindeki mutlak varyasyonu milimetreküp (fL) cinsinden ölçer. RDW-CV oran bazında değerlendirme yaparken, RDW-SD doğrudan hücre büyüklükleri arasındaki farkı ölçer. RDW-SD genellikle 39-46 fL arasında olmalıdır. Bu değer, eritrositlerin hacim dağılım eğrisine (histogram) bakılarak belirlenir. 

Hücreler arasında ne kadar çeşitlilik varsa, RDW-SD de o kadar yüksek çıkar. Bu nedenle RDW-SD, makrositik veya mikrositik anemi gibi durumlardaki heterojenliği ortaya koymak açısından önemli bir parametredir. RDW-SD'nin yüksek çıkması, eritrositlerin yapısal bütünlüğünde bozulma ya da kemik iliği kaynaklı üretim sorunları olabileceğini gösterebilir.

RDW SD Düşüklüğü Nedir? Neden Olur?

RDW-SD düşüklüğü, kırmızı kan hücrelerinin boyut olarak birbirine çok yakın olduğunu ifade eder. Bu, hücrelerdeki boyut farkının minimal olduğunu ve çoğunluğunun benzer hacimde üretildiğini gösterir. RDW-SD değeri düştüğünde, vücutta genellikle bir hastalık belirtisinden ziyade dengeli bir hematopoetik aktivite varlığı düşünülür. Ancak bazı durumlarda dikkate alınması gereken nedenler şunlar olabilir:

  • Laboratuvar hataları veya örnekleme sorunları
  • Kemik iliği baskılanması sonucu tek tip hücre üretimi
  • Hafif ya da saptanamayan düzeyde anemi
  • Kronik hastalıklarda stabil eritrosit üretimi
  • Düşük MCV (mikrositik hücrelerin hakimiyeti) ile birlikte seyreden durumlar

RDW-SD düşüklüğü genellikle klinik olarak anlamlı bir uyarı vermez; ancak diğer kan değerleriyle birlikte değerlendirilmesi gerekir. Özellikle hemoglobin düzeyi ve MCV gibi parametrelerle beraber yorumlanarak detaylı bilgi sağlanabilir.

RDW SD Yüksekliği Nedir? Neden Olur?

RDW-SD yüksekliği, kırmızı kan hücrelerinin hacimsel çeşitliliğinin fazla olduğunu gösterir. Yani eritrositlerin boyutları arasında belirgin farklar mevcuttur. Bu durum genellikle anemi türlerinin ayırt edilmesinde önemli bir bulgudur ve bazı sağlık sorunlarının habercisi olabilir. RDW-SD yüksekliğinin nedenleri arasında şunlar yer alır:

  • Demir eksikliği anemisi: Özellikle erken evrede küçük hacimli eritrositlerle yeni oluşan normal veya büyük hacimli hücrelerin birlikte bulunması RDW-SD’yi artırır.
  • B12 ve folik asit eksikliği: Bu durumda büyük hacimli eritrositler artar ve hacim dağılımında sapma meydana gelir.
  • Hemolitik anemiler: Eski hücrelerle birlikte hızlı üretimle gelen farklı boyutlarda yeni hücreler RDW-SD yüksekliğine neden olabilir.
  • Kronik hastalık anemileri: Farklı aşamalardaki hücrelerin birlikte dolaşımı sonucunda hacim farkı artar.
  • Kemik iliği hastalıkları: Anormal hücre üretimi RDW dağılımını etkileyebilir.

RDW-SD yüksekliği tanı koymak için tek başına yeterli değildir ancak diğer parametrelerle birlikte değerlendirilerek altta yatan hematolojik veya sistemik hastalıkların teşhisinde yardımcı olur.

RDW Neden Yapılır? Ne İşe Yarar?

RDW testi, tam kan sayımı (hemogram) kapsamında yapılan rutin bir incelemedir ve kırmızı kan hücrelerinin hacimsel dağılımını değerlendirir. Hücre boyutlarının birbirine ne kadar benzediği ya da ne kadar farklılık gösterdiği hakkında bilgi verir. Bu test, özellikle anemi tanısında, aneminin türünü ayırt etmede ve bazı sistemik hastalıkların teşhisinde önemli rol oynar. RDW'nin yapılma amaçları şöyle sıralanabilir:

  • Anemi tipini ayırt etmek: Örneğin demir eksikliği anemisinde RDW artarken, talasemide genellikle normaldir.
  • Kemik iliği üretimini izlemek: Hücre üretiminde sorun olup olmadığı anlaşılabilir.
  • Besin eksikliklerini tespit etmek: B12 veya folik asit eksiklikleri RDW değerinde sapma yaratır.
  • Kronik hastalıkların takibi: İnflamatuar hastalıklar ya da böbrek yetmezliği gibi durumlarda RDW değişiklik gösterebilir.
  • Genel sağlık taraması: Rutin sağlık kontrollerinde RDW, diğer değerlerle birlikte genel sağlık durumunu ortaya koyar.

Yüksek RDW Değerinin Nedenleri Nelerdir?

RDW yüksekliği, eritrositlerin hacimsel çeşitliliğinin artması anlamına gelir. Bu da kırmızı kan hücrelerinin farklı nedenlerle birbirinden çok farklı boyutlarda üretildiğini gösterir. RDW yüksekliğinin altında yatan olası nedenler şunlardır:

  • Demir eksikliği anemisi
  • Vitamin eksiklikleri (özellikle B12 ve folik asit)
  • Karaciğer hastalıkları
  • Megaloblastik anemi
  • Retikülosit artışı (kemik iliğinin fazla çalışması)
  • Mikrositik ve makrositik hücrelerin birlikte görülmesi
  • Kronik enfeksiyonlar ve inflamasyon
  • Kemoterapi sonrası toparlanma süreci
  • Talasemi taşıyıcılığı veya sendromları

Bu nedenler arasında en sık karşılaşılanlar demir, B12 ve folat eksiklikleridir. RDW yüksekliği tespit edildiğinde, diğer tam kan parametreleriyle birlikte değerlendirme yapılmalı, gerekirse ileri tetkiklerle neden belirlenmelidir.

RDW Değerinin Düşürülmesi İçin Neler Yapılır?

Yüksek RDW değerini düşürmek, sebebin doğru şekilde tespit edilip tedavi edilmesine bağlıdır. RDW, bir hastalık değil, bir belirtidir. Bu yüzden tedaviye başlamadan önce RDW yüksekliğine neden olan eksiklikler ya da rahatsızlıklar belirlenmelidir. Genel olarak RDW değerini düşürmeye yönelik uygulanabilecek adımlar şöyledir:

  • Demir takviyesi: Eğer yüksekliğin nedeni demir eksikliği anemisiyse, hekimin önerdiği dozda ve sürede demir takviyesi kullanılmalıdır. Aynı zamanda demir açısından zengin gıdaların (kırmızı et, ıspanak, karaciğer, yumurta sarısı) tüketimi artırılmalıdır.
  • B12 ve folik asit desteği: Bu vitaminlerin eksikliği de RDW yüksekliğine yol açar. Eksiklik varsa ağızdan veya enjeksiyon yoluyla takviye alınabilir. Beslenmede yumurta, süt, peynir, brokoli, mercimek gibi B12 ve folik asit kaynaklarına yer verilmelidir.
  • Düzenli ve dengeli beslenme: Genel sağlığın korunması ve vitamin-mineral dengesinin sağlanması için işlenmiş gıdalardan uzak durulmalı; meyve, sebze, tam tahıllar, sağlıklı yağlar ve protein kaynakları dengeli şekilde tüketilmelidir.
  • Kronik hastalıkların tedavisi: Enfeksiyon, inflamasyon, karaciğer hastalıkları gibi sistemik problemler de RDW yüksekliğine neden olabilir. Bu durumda RDW ancak esas hastalık tedavi edildiğinde normale döner.
  • Takip ve kontrol: RDW değerinin seyri belirli aralıklarla yapılan kan testleriyle izlenmeli, gerekli görüldüğünde tedavi planı güncellenmelidir.

Unutulmamalıdır ki RDW yüksekliği bir sonuca işaret eder. Bu nedenle sadece RDW’yi değil, birlikte değerlendirilen diğer kan parametrelerini ve genel sağlık durumunu da dikkate alarak bir uzman hekim eşliğinde hareket etmek gerekir.

Sağlık Merkezi
Anadolu Sağlık Merkezi

Klinik Laboratuvar

Önerilen Sağlık Yazıları

Tümünü göster