19 Ağustos 2023 Cumartesi
ALT: Nedir, Düşüklüğü, Yüksekliği ve Tedavisi
Folik asit eksikliği, farklı nedenlere bağlı olarak vücuttaki folik asit düzeyinin normalden düşük olmasıdır.
Folik asit eksikliği, farklı nedenlere bağlı olarak vücuttaki folik asit düzeyinin normalden düşük olmasıdır. Folik asit eksikliğinin genel sağlık üzerinde olumsuz etkileri bulunur. Folattan zengin besinleri tüketerek ya da besin takviyesi kullanarak folik asit eksikliğini önlemek mümkündür.
Folik asit eksikliği, farklı nedenlere bağlı olarak vücuttaki folik asit düzeyinin normalden düşük olmasıdır. Folik asit eksikliğinin genel sağlık üzerinde olumsuz etkileri bulunur. Folattan zengin besinleri tüketerek ya da besin takviyesi kullanarak folik asit eksikliğini önlemek mümkündür.
Folik asit ya da diğer adıyla folat, bir B vitamini türüdür. B9 vitamini olarak da adlandırılan folik asitin vücutta çok sayıda görevi vardır. Folik asit; hücrelerde bölünme sırasında gerçekleşen DNA eşlenmesi için gereklidir. Eşlenme sırasında DNA’da oluşabilecek hasarların onarılmasında da yine folik asite ihtiyaç duyulur. Folik asitin en önemli işlevlerinden birisi de kırmızı kan hücresi yapımında yer almasıdır. Kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar), vücuttaki hücrelere oksijen taşımakla görevlidir. Kırmızı kan hücrelerinin ortalama yaşam süresi 120 gün olduğundan bu hücrelerin sürekli yıkılıp yeniden yapılması gerekir. Yeni kırmızı kan hücresi yapımı için de folik asite (B9 vitaminine) ve kobalamine (B12 vitaminine) ihtiyaç vardır.
Folik asit eksikliği, vücudun ihtiyaç duyduğu folik asit miktarının alınmadığı durumda ortaya çıkan bir tablodur. Sağlıklı kişilerde kanda bakılan folik asit değeri 2.7-17.0 ng/mL arasında yer alması gerekir. Folik asit değeri, ideal aralığın altındaki kişilere folik asit eksikliği tanısı konulur. Folik asit eksikliği kişilerde ciddi problemlere neden olur. Özellikle hamile kadınlarda görülen folik asit eksikliği, önlenmediği ve tedavi edilmediği durumda, bebekte ciddi problemlerin görülmesine yol açabilir.
Folik asit değerinin ideal aralığın üstünde olması genellikle bir sorun oluşturmaz. Ancak yüksek folik asit değerleri, B12 vitamini eksikliğine işaret ediyor olabilir. Vücut, folik asidi kullanabilmek için B12 vitaminine ihtiyaç duyar. Eğer kişide B12 vitamini eksikliği varsa folik asit yeterince kullanılamayacağından folik asit değerlerinde bir artış görülebilir. Böyle bir durumdan şüphelenildiğinde kanda folik asidin yanı sıra B12 vitamini değerlerine de bakmak gerekir.
Folik asit eksikliğinde hastada görülen belirtiler çok şiddetli olmadığında bu belirtileri fark etmek zor olabilir. Yine folik asit eksikliğinde görülen semptomlar, farklı rahatsızlıklarda görülen semptomlarla benzerlik gösterebilir. Bu nedenle bu semptomların folik asit eksikliğine bağlı gelişip gelişmediğini ayırt etmek için çeşitli tahlillere ihtiyaç duyulur.
Folik asit eksikliğinde görülen belirtiler:
Yorgunluk
Saç beyazlaması
Ağız yaraları
Dilde şişme
Büyüme ve gelişme problemleri olarak sıralanabilir.
Folik asit suda çözünen bir vitamin türüdür. Bu nedenle folik asit, vücuttaki yağ dokusu içerisinde depolanamaz. Folik asitin vücutta rezervi olmadığından düzenli olarak alınması gerekir. Folik asidin alınmasında ya da emilmesinde meydana gelebilecek sorunlar folik asit eksikliğine neden olur. Eksiklik gelişiminde etkili olan durumlar:
Diyet: Taze sebze ve meyve tüketimi yeterli olmayan, folik asitle zenginleştirilmiş gıdalardan (süt, yoğurt, un, kahvaltılık gevrek gibi) yeterince tüketmeyen kişilerde eksiklik oluşabilir. Yetersiz beslenme başladıktan sonraki birkaç hafta içinde folik asit eksikliği görülmeye başlayabilir.
Hastalıklar: Bağırsaktan besin emilimini bozan rahatsızlıklar folik asit eksikliğine sebep olabilir. Bu rahatsızlıklara örnek olarak; Crohn hastalığı, çölyak hastalığı, bazı kanser türleri verilebilir.
Genetik: Bazı kişilerde vücutta folik asitin aktif formu olan metilfolata dönüşümü gerçekleşmez. Bu duruma, ilgili dönüşümü sağlayan enzimi kodlayan gendeki mutasyon sebep olur.
İlaç Yan Etkileri: Fenitoin, trimetoprim-sülfametoksazol, metotreksat, sulfasalazin gibi ilaçlar; yan etki olarak folik asit eksikliğine yol açabilir.
Folik asit eksikliğinden şüphelenilen hastalarda ya da eksiklik gelişimine neden olabilecek bir hastalığa sahip kişilerde (örneğin çölyak hastalığı) folik asit testi uygulanır.
Folik asit eksikliği tanısı koyabilmek için hastadan kan tahlili istenir. Hastadan alınan kan örneği laboratuvarda folik asit açısından incelenir ve kandaki folik asit seviyesi belirlenir. Buradan çıkan sonuca göre hastadaki folik asit değerinin 2.7 ng/mL’den düşük olması eksikliği işaret eder.
Folik asit ve B12 vitamini eksikliği beraber görülebildiğinden hastanın kan tahlilinde B12 incelemesi de istenebilir.
Folik asit eksikliği, genel sağlık üzerinde olumsuz etki gösterir.
Folik asit eksikliğinin yol açtığı sorunlardan en sık görüleni megaloblastik anemidir. Bu anemi ya da diğer adıyla kansızlık türünde hastada kırmızı kan hücresi yapımında sorun oluşur. Kırmızı kan hücrelerindeki azlık hastada:
Sürekli yorgun hissetme, çabuk yorulma
Güçsüzlük
Uyuşukluk
Nefes darlığı
Soluk cilt rengi, solgunluk
Huzursuzluk gibi belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur.
Folat eksikliğinde kırmızı kan hücrelerinin yanı sıra beyaz kan hücreleri ve trombosit (kan pulcukları) sayısında da azalma görülebilir. Beyaz kan hücrelerindeki azalma kişide; enfeksiyona yatkınlık, yara iyileşmesinde gecikme gibi problemlere yol açar. Trombosit azlığında ise kan pıhtılaşmasında problemler ortaya çıkar. Bu durum sonucunda hasta; küçük travmalar sonucunda bile kızarıklık ve morluk oluşumu, küçük bir kesik sonrası dahi kanın pıhtılaşmaması gibi sorunlarla karşılaşabilir.
Gebelikte folik asit eksikliği, bebekte çok ciddi problemlerin gelişmesine yol açabilir. Gebelikte annenin folik asit seviyelerinin düşük olması, bebekte nöral tüp defektleri olarak adlandırılan tablonun ortaya çıkmasına neden olabilir. Nöral tüp, anne karnındaki bebeğin ileride beyin ve omuriliğini oluşturacak olan yapıdır. Folik asit eksikliği, embriyolojik dönemde nöral tüpün kapanmasında sorunlara neden olur ve bebek nöral tüp defekti ile doğar. Nöral tüp defektinin en sık görülen formları; spina bifida ve anensefali adı verilen durumlardır. Spina bifidada, omurilik normalde olması gerektiği gibi omurga içerisinde yer almaz. Omuriliğin yerleşiminde problem vardır. Anensefali ise bebeğin beyin ve kafatası parçalarının eksik olduğu bir tablodur.
Nöral tüp defekti ile doğan bebeklerde görülebilecek semptomlar, bebekte görülen rahatsızlığa göre farklılık gösterebilir. Ancak genel olarak nöral tüp defekti olan hastalarda; görme ve işitme problemleri, zeka geriliği, bilinç kaybı gibi çok ciddi sorunlarla karşılaşılır.
Nöral tüp defektlerinin önlenmesi için kadınların hamile kalmayı planlamaya başlar başlamaz folik asit takviyesi alması faydalı olacaktır.
Folik asit eksikliğinin tedavisi, hastanın günlük folat alımını artırarak ya da folik asit takviyesi alması sağlanarak yapılır.
Günlük alınması gereken folik asit düzeylerine ulaşabilmek için yüksek miktarda folat içeren besinleri tüketmek yarar sağlar. Folik asitten zengin besinler:
Brokoli, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler
Brüksel lahanası
Bezelye
Narenciye
Kavun
Muz
Domates
Yumurta
Baklagiller
Mantar
Ciğer, beyaz et, kırmızı et
Kabuklu deniz ürünleri
olarak sıralanabilir.
Eğer hastadaki eksiklik ciddi boyutlarda ise hızlı bir iyileşme için yüksek doz folik asit takviyesi tedavide kullanılabilir. Hastada folik asit eksikliğine eşlik eden farklı bir mikro nütrient eksikliği varsa tedavide multivitamin takviyeler de tercih edilebilir.
Kendinizde veya yakınınıza folik asit eksikliği olabileceğinden şüpheleniyorsanız ya da hamile kalmayı planlıyorsanız bir sağlık kuruluşuna başvurarak gerekli kontrollerini yaptırmanız faydalı olacaktır.
Biyokimya
Biyokimya
Biyokimya
Öne Çıkan Kanser Yazıları