21 Ağustos 2023 Pazartesi
Propolis: Nedir, Ne İşe Yarar, Faydaları Nelerdir, Nasıl Kullanılır?
Vücudun sıvı dengesini düzenleyen sistemlerdeki aksaklıklar, dokularda sıvı birikmesine yol açabilir. Ödem olarak adlandırılan bu durum, vücudun herhangi bir bölgesinde görülebilir. Ancak el, ayak, bacak ve yüz gibi bölgelerde belirginleşir. Şişlik, dokularda sıvı birikiminin en yaygın belirtisidir. Genellikle rahatsızlık hissi ile birlikte ortaya çıkar.
Vücudun dokularında normalden fazla sıvı birikmesi sonucu oluşan şişliktir. Bu sıvı birikimi, deri altındaki dokularda veya organlar arasında yer alan boşluklarda meydana gelir. Genellikle geçici bir durumdur. Yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabilir. Ancak bazen daha ciddi sağlık sorunlarının bir belirtisi olarak da ortaya çıkabilir. Dolaşım sistemi, lenf sistemi ve böbreklerin düzgün çalışmaması ödeme zemin hazırlayabilir. Vücudun belirli bölgelerinde sıvı birikmesine neden olan bu durum, dokularda basınç artışına ve rahatsızlık hissine yol açar. Bazı durumlarda şişlik ağrısızdır. Bazen ise şiddetli ödem ağrıya, ciltte gerginliğe ve hareket kısıtlılığına neden olabilir.
Dokularda sıvı birikmesiyle ortaya çıkar. Bu durumun çeşitli nedenleri olabilir. Sıvı dengesini düzenleyen dolaşım sistemi, lenfatik sistem, böbrekler ve hormonal mekanizmalardaki bozukluklar ödeme yol açabilir. Ödemin nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Vücutta sıvı birikimi nedeniyle oluşan şişlik ve rahatsızlık hissiyle kendini gösterir. Genellikle fiziksel bir şişlik olarak ortaya çıksa da nedenlerine göre ağrı, hassasiyet veya hareket kısıtlılığı gibi sorunlara da yol açabilir. Özellikle kalp, böbrek veya karaciğer gibi hayati organların işlevlerinde bozukluklara bağlı gelişen ödem, diğer sistemik belirtilerle birlikte görülür. Ödem belirtileri şöyle sıralanabilir:
Vücutta biriken ödemin atılması için nedenin belirlenmesi ve buna uygun bir yaklaşım uygulanması gerekir. Genellikle günlük yaşam alışkanlıklarındaki basit değişiklikler ve doğal yöntemler ödemin hafifletilmesine yardımcı olabilir. Bununla birlikte ödem, ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir. Bu durumda mutlaka bir hekime danışmanız gerekir.
Ödem atmak için öncelikle günlük su tüketimine dikkat etmeniz gerekir. Yetersiz su alımı, vücudun sıvıyı tutmasına neden olabilir. Günde en az 8 bardak su içmek hem toksinlerin atılmasını kolaylaştırır hem de ödemin azaltılmasına yardımcı olur. Ayrıca aşırı tuz tüketiminden kaçınmak da ödemin önlenmesi ve giderilmesi için önemlidir. Tuz, vücutta su tutulumuna yol açarak şişliklerin artmasına neden olabilir. Düşük sodyumlu bir diyet tercih edilmesi bu durumda etkili bir çözümdür. Fiziksel aktivite de kan dolaşımını artırarak ödemin giderilmesine katkı sağlar. Özellikle bacak ve ayaklarda biriken ödem için hafif egzersizler veya kısa yürüyüşler önerilir. Bu aktiviteler, lenfatik sistemin daha iyi çalışmasına yardımcı olarak dokularda biriken sıvının uzaklaştırılmasını kolaylaştırır. Aynı zamanda, bacakları yukarı kaldırmak, yerçekimi etkisiyle sıvının vücuttan daha hızlı atılmasına destek olur.
Ödem atmak için yaşam tarzınızda bazı değişiklikler yapmanız gerekir. Doğru beslenme, düzenli hareket ve doğal yöntemler ödemin azalmasına yardımcı olur. Aşağıdaki yöntemler de ödeme iyi gelir:
Şişliği hafifletmeye ve dolaşımı artırmaya yönelik önlemler, ayaktaki ödeme iyi gelir. Ayakta ödem uzun süre ayakta durma, hareketsizlik veya dolaşım problemleri nedeniyle oluşur. Aşağıdaki uygulamalar ayakta ödemin azaltılmasına destek verebilir:
Ödem teşhisi için öncelikle şişliğin oluştuğu bölge incelenir. Bununla birlikte doktor, şişliğin yapısını da değerlendirilir. Şişlik olan bölgeye parmağıyla baskı yaparak "pitting ödem" olup olmadığını kontrol edebilir. Pitting ödem, cilde baskı yapıldığında oluşan çukurun kısa süre sonra normale dönmesiyle karakterizedir. Bu basit yöntem, ödemin sıvı birikimine bağlı olup olmadığını anlamada yardımcı olur. Doktor, ödemin ortaya çıkış şekli, süresi ve eşlik eden belirtiler hakkında bilgi alır. Ödemle birlikte nefes darlığı, kilo artışı, yorgunluk veya karın ağrısı gibi semptomların varlığı başka bir sağlık sorununun işareti olabilir. Özellikle kalp, böbrek veya karaciğer hastalığı geçmişi olan hastalarda ödemin sistemik bir sorunla ilişkili olup olmadığı değerlendirilir.
Gerekli durumlarda, ödemin nedenini belirlemek için kan testleri, idrar tahlili ve görüntüleme yöntemleri gibi ileri tetkikler yapılabilir. Kan testleri ile böbrek ve karaciğer fonksiyonları, elektrolit dengesi ve protein seviyeleri incelenir. Ultrasonografi, röntgen veya manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi yöntemler, ödemin kaynağını ve yaygınlığını anlamada yardımcı olur.
Basit yaşam tarzı değişiklikleri ve evde uygulanabilecek yöntemler, hafif ödemlerde etkili olur. Örneğin tuz tüketimini azaltmak, düzenli egzersiz yapmak ve bol su içmek, ödemin hafiflemesine yardımcı olur. Bunun yanı sıra, bitki çayları gibi doğal idrar söktürücüler de vücuttaki fazla sıvının atılmasına destek sağlayabilir. Ancak, ödem daha ciddi bir sağlık sorunundan kaynaklanıyorsa veya uzun süre devam ediyorsa tıbbi tedavi gerekebilir. Bu tür durumlarda, doktor tarafından reçete edilen ilaçları kullanmanız gerekebilir. Ayrıca, ödemin nedeni kalp, böbrek ya da karaciğer gibi hayati organlarla ilgili bir problemse öncelikle bu hastalıkların tedavisi planlanır. Gerekli görüldüğünde fizik tedavi, lenf drenaj masajı ya da cerrahi müdahaleler de ödemin giderilmesi için uygulanabilir.
Son güncellenme tarihi: 10 Aralık 2024
Yayınlanma tarihi: 07 Ağustos 2020
Nefroloji
Öne Çıkan Kanser Yazıları