20 Ağustos 2023 Pazar
Bebeklerdeki Kasık Şişkinliği Fıtık Belirtisi Olabilir
Wilms tümörü çocukluk çağında en sık görülen böbrek tümörlerinden biridir. Genellikle 3 ile 5 yaş arasındaki çocuklarda ortaya çıkar. Çocuklarda böbreğin gelişim sürecinde meydana gelen hücresel farklılıkların kontrolsüz şekilde büyümesiyle gelişir. Çoğu zaman tek böbrekte görülse de bazı vakalarda her iki böbreği de etkileyebilir. Çocuk onkolojisinde önemli bir yeri olan bu hastalık, erken teşhis edildiğinde tedavi şansı oldukça yüksektir. Modern tanı yöntemleri, cerrahi teknikler ve destekleyici tedaviler sayesinde Wilms tümörlü çocukların büyük bir kısmı sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmektedir.
Tıbbi adıyla nefroblastom olan Wilms tümörü, çocukluk çağında görülen en yaygın böbrek tümörlerinden biridir. Çoğunlukla 3 ila 4 yaş arası çocuklarda teşhis edilen bu hastalık, böbrek hücrelerinden kaynaklanan kötü huylu bir tümördür. Çocuklarda görülen böbrek kanserlerinin yaklaşık %90’ını Wilms tümörü oluşturur. Tek böbrekte görülebildiği gibi nadiren her iki böbrekte de gelişebilir. Bu tümörün en önemli özelliği, erken teşhis edildiğinde tedaviye oldukça iyi yanıt vermesidir. Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi kombinasyonlarıyla yüksek oranda iyileşme sağlanabilir. Ancak tanıda geç kalınması, tümörün büyümesine ve başka organlara yayılmasına neden olabilir.
Wilms tümörünün kesin nedeni tam olarak bilinmese de genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Hastalığın gelişiminde gen mutasyonları, doğumsal anomaliler ve aile öyküsü önemli risk unsurlarıdır. Özellikle bazı sendromlarla birlikte görülmesi, genetik yatkınlığın güçlü bir belirleyici olduğunu göstermektedir.
Wilms tümörünün başlıca nedenleri ve risk faktörleri şöyledir:
Wilms tümörü genellikle erken evrede belirgin şikâyetlere yol açmaz. Ancak tümör büyüdükçe böbrek fonksiyonlarını etkiler ve karın bölgesinde fark edilebilir değişikliklere sebep olur. Çoğu zaman aileler, çocuğun karnında şişlik ya da kitle fark ederek doktora başvurur.
Wilms tümörünün başlıca belirtileri şöyle sıralanabilir:
Çoğu vakada aileler çocuğun karnında şişlik ya da kitle fark ederek doktora başvurur. İlk aşamada hekim, çocuğun öyküsünü alır, ailede benzer hastalıkların olup olmadığını sorgular ve detaylı fizik muayene yapar. Fiziksel inceleme sırasında özellikle karın bölgesinde kitle, şişlik veya ağrı olup olmadığı değerlendirilir. Tanıyı kesinleştirmek için görüntüleme yöntemleri büyük önem taşır. Ultrasonografi, böbrekteki kitleyi ilk saptayan ve radyasyon içermeyen temel yöntemdir. Daha ayrıntılı bilgi için bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRI) uygulanır. Bu yöntemler tümörün boyutunu, böbreğin ne kadarını kapladığını, çevre dokulara ya da lenf düğümlerine yayılıp yayılmadığını ortaya koyar.
Laboratuvar testleri de tanıya katkı sağlar. İdrar tahlili ile idrarda kan olup olmadığı araştırılır, kan testleriyle böbrek fonksiyonları ve tümörün vücuttaki etkileri incelenir. Bazı durumlarda metastaz şüphesi varsa akciğer grafisi veya toraks BT çekilerek tümörün akciğerlere yayılımı değerlendirilir. Biyopsi ise seçilmiş vakalarda uygulanır. Çoğu durumda cerrahi sırasında çıkarılan dokunun histopatolojik incelemesi ile kesin tanı konur. Patoloji raporu, tümörün türünü, derecesini ve yayılımını ortaya koyarak tedavi planının şekillendirilmesinde belirleyici rol oynar.
Wilms tümörünün tedavisi, multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve onkoloji, cerrahi, radyoloji ve patoloji uzmanlarının ortak planlamasıyla yürütülür. Tedavi yöntemi; tümörün evresine, büyüklüğüne, çocuğun yaşı ve genel sağlık durumuna göre belirlenir. En temel tedavi yöntemi cerrahidir. Erken evrede tespit edilen olgularda tümörlü böbreğin tamamı ya da bir kısmı çıkarılır. Eğer tümör her iki böbrekte de bulunuyorsa, böbrek fonksiyonunu koruyabilmek için parsiyel cerrahi tercih edilebilir.
Kemoterapi, cerrahiden önce veya sonra uygulanabilir. Ameliyat öncesi kemoterapi tümörü küçülterek cerrahiyi kolaylaştırırken, ameliyat sonrası kemoterapi kalan tümör hücrelerinin yok edilmesini sağlar. Erken evrede düşük doz, ileri evrelerde ise daha yoğun kemoterapi protokolleri uygulanır.
Radyoterapi, genellikle ileri evre hastalarda veya tümörün yayılım gösterdiği durumlarda kullanılır. Çocuğun yaşına göre radyasyon dozu dikkatle ayarlanır, çünkü gelişmekte olan organlara zarar vermemek önemlidir. Bunlara ek olarak tedavide destekleyici yaklaşımlar da uygulanır. Çocuğun beslenme düzeninin sağlanması, bağışıklığının güçlendirilmesi, kan basıncının kontrol altına alınması ve olası enfeksiyonlardan korunması tedavinin başarısını artırır. Ayrıca psikolojik destek, hem çocuğun hem de ailenin bu zorlu süreçle başa çıkmasında kritik rol oynar.
Günümüzde Wilms tümörü tedavisinde başarı oranı oldukça yüksektir. Erken evrede teşhis edilen çocukların %90’dan fazlası tamamen iyileşebilmektedir. Ancak geç evrelerde tümörün metastaz yapması tedaviyi zorlaştırabilir. Bu nedenle düzenli takip, nükslerin erken tespit edilmesi açısından önemlidir.
Wilms tümörü ameliyatı sonrası süreç, tedavinin başarısını belirleyen en kritik dönemlerden biridir. Cerrahiyle tümörlü böbreğin tamamı ya da bir kısmı çıkarıldıktan sonra hem kalan böbreğin sağlığını korumak hem de hastalığın nüks riskini azaltmak için düzenli takip gerekir. Çocukların ameliyat sonrası dönemi genellikle yakın gözlem altında geçirilir ve onkoloji ekibi tarafından multidisipliner bir yaklaşımla yönetilir.
Ameliyat sonrası dikkat edilmesi gereken başlıca noktalar şöyle sıralanabilir:
Wilms tümörü ameliyatı sonrası uzun vadede çocuğun genel sağlık ve yaşam kalitesini de kapsar. Düzenli takip, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve aile desteği, tedavi başarısını artıran en önemli unsurlardır.
Son güncellenme tarihi: 25 Kasım 2025
Yayınlanma tarihi: 25 Kasım 2025
Çocuk Cerrahisi
Op. Dr. Ahmet Nadir Tosyalı
Öne Çıkan Kanser Yazıları
Kişisel Verilerin İşlenmesi: Kimlik, iletişim, sağlık ve pazarlama bilgilerimin, Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından yürütülecek pazarlama faaliyetlerinin planlanması ve tıbbi ihtiyaçlarıma ve alışkanlıklarıma göre özelleştirilmesi ile bana özel kampanyalar oluşturulması amacıyla işlenmesini kabul ediyorum.
Ticari Elektronik İleti: Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından kimlik ve iletişim bilgilerimin tercih ettiğim iletişim kanalı üzerinden bana reklam, promosyon, kampanya ve benzeri ticari elektronik iletilerin gönderilmesi amacıyla işlenmesi ve bununla sınırlı olarak hizmet alınan tedarikçilerle paylaşılmasını kabul ediyorum.