22 Ağustos 2023 Salı
Kişilik Bozukluğu: Nedir, Belirtileri Nelerdir, Tanısı ve Tedavisi Nasıl Olur?
Borderline kişilik bozukluğu (BKB), hastaların duygularını düzenlemekte zorluk çektiği, ilişkilerinde dengesizlikler yaşadığı ve ani ruh hali değişimleri gösterdiği psikiyatrik bir rahatsızlıktır. Yoğun duygular, ani öfke patlamaları, terk edilme korkusu ve benlik algısında tutarsızlık bu bozukluğun temel özellikleri arasındadır. Bu bozukluğa sahip olanlar, sık sık kendilerini boşlukta hissedebilir ve ani ruh hali değişimleri yaşayabilirler. Özellikle yakın ilişkilerde yoğun bağlılık ve aniden uzaklaşma eğiliminde olabilirler. Duygularını kontrol etmekte güçlük çektikleri için kendine zarar verme davranışları veya dürtüsel hareketler sergileyebilirler.
Borderline kişilik bozukluğu, kişinin duygu, düşünce ve davranışlarını kontrol etmekte zorlandığı bir ruhsal bozukluktur. Bu rahatsızlığa sahip olanlar, sosyal ilişkilerde, özsaygı algılarında ve duygu durumlarında aşırı uç noktalara savrulabilirler.
Bu durumda hasta, kendini zaman zaman aşırı mutlu ve güvende hissederken, aniden yoğun bir boşluk hissine kapılabilir. Terk edilme korkusu nedeniyle ilişkilerde yoğun bağımlılık geliştirebilir ve ani öfke patlamaları yaşayabilir. Aynı zamanda, kişilik algısı değişkenlik gösterebilir ve kimlik bunalımı yaşayabilir. Borderline kişilik bozukluğu, diğer psikolojik rahatsızlıklarla da ilişkili olabilir ve genellikle anksiyete, depresyon veya madde kullanımı gibi ek sorunlarla birlikte görülebilir. Bu nedenle, doğru teşhis ve tedavi süreci oldukça önemlidir.
Duygusal, bilişsel ve davranışsal değişimlerle kendini gösteren bir rahatsızlıktır. Bu belirtiler, hastanın sosyal ilişkilerini, iş hayatını ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Belirtiler zaman zaman şiddetlenebilir ve kişinin kendine zarar verme eğiliminde olmasına yol açabilir. Bu nedenle, borderline kişilik bozukluğunun belirtileri, kişinin yaşamını çeşitli açılardan etkileyebilir. Yaygın belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
Bu belirtilerin şiddeti kişiden kişiye değişebilir ve dönemsel olarak azalabilir ya da artabilir. Bu nedenle, belirtilerin yönetilmesi ve kontrol altına alınması için profesyonel destek almak büyük önem taşır.
Borderline kişilik bozukluğu (BKB), hastanın yaşamı boyunca değişik şiddetlerde ve şekillerde ortaya çıkabilen bir rahatsızlıktır. Belirtiler zamanla değişebilir, bazı dönemlerde şiddetlenebilirken, bazı dönemlerde ise hafifleyebilir. Hastalığın evreleri genellikle belirli bir düzende seyreder ve her bir evre, kişinin duygusal ve sosyal işlevselliğini farklı derecelerde etkiler.
Erken evre, genellikle ergenlik veya erken yetişkinlik döneminde başlar. Bu dönemde hasta duygusal dalgalanmalardan, yoğun terk edilme korkusundan ve ilişkilerinde dengesizliklerden dolayı zorlanmaya başlar. Ani ruh hali değişimleri sık görülür, kişi kendine zarar verme veya dürtüsel davranışlar sergileyebilir. Ayrıca, kimlik karmaşası ve özgüven dalgalanmaları da bu dönemin belirgin özelliklerindendir. Bu evrede, belirtiler genellikle hafif veya orta düzeyde olabilir ve çevredeki kişiler tarafından “hassas” veya “aşırı duygusal” olarak algılanabilir. Ancak, bu dönemde tedaviye başlamak, bozukluğun ilerlemesini kontrol altına almak için önemlidir.
Orta evre, duygusal dalgalanmaların daha belirgin hale geldiği ve hastanın yoğun krizler yaşadığı dönemdir. Bu dönemde, terk edilme korkusu daha yoğun hale gelir ve ilişkilerdeki ani değişimler daha sık görülür. Öfke nöbetleri, içsel boşluk hissi, dürtüsel davranışlar ve riskli kararlar almak bu evrede daha belirgin hale gelir. Kendine zarar verme eğilimi veya intihar düşünceleri de bu dönemde daha sık görülür. Sosyal ilişkiler, iş hayatı ve kişisel yaşam oldukça dalgalıdır ve hasta kendini çevresinden kopmuş hissedebilir. Tedaviye başlanmazsa, bu dönemdeki duygusal iniş çıkışlar daha derinleşebilir ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.
İleri evrede, borderline kişilik bozukluğu kronikleşebilir ve hastanın günlük işlevselliği ciddi şekilde bozulabilir. Bu dönemde belirtiler daha belirgin hale gelir. Hasta, uzun vadeli sorunlarla karşılaşır. Sosyal izolasyon ve yoğun yalnızlık hissi artabilir, kimlik bunalımları daha derinleşebilir. İlişkilerdeki çalkantılar, sevgi ve nefret arasında gidip gelmeler bu dönemin karakteristik özellikleridir. Bu aşamada hasta duygusal regülasyonunu tamamen kaybetmiş hissedebilir ve psikolojik destek almadan günlük yaşamını sürdürmekte zorlanabilir. Ancak, doğru tedavi ve terapi yöntemleri ile borderline kişilik bozukluğu kontrol altına alınabilir.
Borderline kişilik bozukluğunun tedavisinde, psikoterapi ve ilaç tedavisi genellikle birlikte kullanılır. Psikoterapi, duygusal düzenlemeyi öğrenme ve sağlıklı ilişki kurma becerilerinin geliştirilmesine odaklanırken, ilaç tedavisi belirtilerin hafifletilmesine yardımcı olur. Tedavi süreci, her hastanın yaşamındaki zorluklar ve belirtilerine göre özelleştirilir ve uzun soluklu bir süreç olabilir. Ancak doğru tedavi yöntemleri ile borderline kişilik bozukluğunun semptomları yönetilebilir.
Psikoterapi, borderline kişilik bozukluğunda tedavinin temel taşlarındandır. Diyalektik Davranış Terapisi (DBT), özellikle bu rahatsızlık için geliştirilmiş bir terapi yöntemidir ve en yaygın kullanılan yaklaşımdır. DBT, hastaların duygusal yönetimi öğrenmelerini, stresle başa çıkabilmelerini ve ilişkilerinde dengeyi sağlayabilmelerini hedefler. Bu terapi türü, özellikle hastaların yoğun duygusal dalgalanmalarla başa çıkmalarına ve kendilerine zarar verme davranışlarını sınırlamalarına yardımcı olur. Ayrıca, Bilişsel Davranışçı Terapi de uygulanabilir. BDT, olumsuz düşüncelerle yüzleşmek, onları değiştirmek ve sağlıklı davranışlar geliştirmek için etkili bir yöntemdir. Mentalizasyon Terapisi ise hastaların kendi duygusal tepkilerini anlamalarına ve başkalarının düşünce süreçlerini daha iyi kavramalarına yardımcı olur, bu da ilişkilerdeki dengesizlikleri önlemeye katkı sağlar.
İlaç tedavisi ise borderline kişilik bozukluğunun tedavisinde doğrudan hastalığı tedavi etmektense, belirtileri hafifletmeye yönelik kullanılır. Antidepresanlar, anksiyolitikler ve antipsikotikler gibi ilaçlar, depresyon, anksiyete ve öfke gibi belirtileri yönetmek için doktorlar tarafından reçete edilebilir. Bu ilaçlar, duygusal dengesizliklerin yönetilmesine yardımcı olabilir, ancak ilaç tedavisinin yan etkileri olabileceği için doktor takibi altında yapılması gereklidir. İlaç tedavisi genellikle psikoterapi ile birlikte kullanılır, böylece hastaların duygusal regülasyonu ve davranışsal değişiklikleri daha kalıcı hale getirilebilir.
Destek grupları da borderline kişilik bozukluğu tedavisinin önemli bir parçası olabilir. Psiko-sosyal destek almak, benzer deneyimlere sahip diğer kişilerle bir araya gelmek, hastaların yalnız hissetmelerini engeller ve başa çıkma becerilerini geliştirir. Bu tür gruplar, hastaların tedavi sürecinde daha rahat hissetmelerini sağlayarak, toplumda aidiyet duygusu geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri de tedavi sürecine katkı sağlar. Düzenli egzersiz yapmak ve yeterli uyku almak, duygusal dengeyi iyileştirebilir ve genel yaşam kalitesini artırabilir.
Aile terapisi de önemli bir tedavi seçeneğidir. Aile üyeleri, hastanın tedavi sürecine destek vererek, daha sağlıklı ilişkiler kurmalarına yardımcı olabilir. Aile terapisi sayesinde aile hastanın tedavi sürecine nasıl katkı sağlayabileceğini ve nasıl daha sağlıklı bir ortam yaratılabileceğini anlamasına yardımcı olur. Bu şekilde, tedavi süreci daha güçlü bir şekilde desteklenebilir ve sağlıklı sosyal bağlantılar kurulabilir.
Son güncellenme tarihi: 09 Nisan 2025
Yayınlanma tarihi: 09 Nisan 2025
Psikiyatri
Öne Çıkan Kanser Yazıları
Kişisel Verilerin İşlenmesi: Kimlik, iletişim, sağlık ve pazarlama bilgilerimin, Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından yürütülecek pazarlama faaliyetlerinin planlanması ve tıbbi ihtiyaçlarıma ve alışkanlıklarıma göre özelleştirilmesi ile bana özel kampanyalar oluşturulması amacıyla işlenmesini kabul ediyorum.
Ticari Elektronik İleti: Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından kimlik ve iletişim bilgilerimin tercih ettiğim iletişim kanalı üzerinden bana reklam, promosyon, kampanya ve benzeri ticari elektronik iletilerin gönderilmesi amacıyla işlenmesi ve bununla sınırlı olarak hizmet alınan tedarikçilerle paylaşılmasını kabul ediyorum.