21 Ağustos 2023 Pazartesi
Akıllı İlaç Nedir? Hangi Kanserlerde Kullanılır?
Kemoterapi, kanser tedavisinde en sık kullanılan ve en etkili yöntemlerden biri olarak modern tıbbın temel taşlarından biridir. Kanser hücrelerinin kontrolsüz büyümesini ve çoğalmasını durdurmayı amaçlayan bu tedavi, ilaçların damar yoluyla, ağızdan veya bölgesel yollarla vücuda verilmesiyle uygulanır. Kemoterapi, tek başına kullanılabileceği gibi cerrahi, radyoterapi ve immünoterapi gibi farklı yöntemlerle de kombine edilebilir. Özellikle erken evrede kanserin tamamen ortadan kaldırılmasında, ileri evrede ise hastalığın kontrol altına alınarak yaşam kalitesinin artırılmasında önemli rol oynar.
Kemoterapi, kanser hücrelerinin büyümesini ve çoğalmasını durdurmak amacıyla uygulanan ilaç tedavisidir. Kanser hücreleri kontrolsüz şekilde çoğaldıkları için normal hücrelere zarar verir ve vücudun işleyişini bozar. Kemoterapi ilaçları, bu anormal hücrelerin bölünmesini engelleyerek veya onları doğrudan yok ederek etki gösterir. Tedavi genellikle damar yoluyla verilen güçlü ilaçlarla yapılır, ancak bazı durumlarda hap, kapsül ya da cilt altı enjeksiyon şeklinde de uygulanabilir. Amaç sadece kanserli hücreleri yok etmek olsa da ilaçlar normal hücreleri de etkileyebildiği için tedavi sırasında bazı yan etkiler ortaya çıkar.
Kanserin türüne, evresine ve hastanın genel sağlık durumuna göre tek başına ya da radyoterapi, cerrahi ve immünoterapi gibi yöntemlerle birlikte kullanılabilir. Bu tedavi, kanserin küçültülmesini, yayılmasının önlenmesini veya ameliyat sonrası geriye kalan kanser hücrelerinin yok edilmesini sağlayabilir.
Uygulanma amacı, sadece kanser hücrelerini yok etmekle sınırlı değildir. Bazı durumlarda hastalığın ilerlemesini durdurmak, bazılarında ise yaşam kalitesini artırmak için kullanılır. Tedavi planı, onkologlar tarafından hastanın kişisel ihtiyaçlarına göre şekillendirilir.
Kemoterapinin uygulanma nedenleri şu şekilde özetlenebilir:
İlaçlar genellikle damar yoluyla (intravenöz) verilir, ancak tablet, kapsül, kas içi ya da cilt altı enjeksiyon gibi farklı yöntemler de kullanılabilir. Bazı ilaçlar doğrudan karın boşluğuna, beyin-omurilik sıvısına veya idrar yollarına uygulanabilir. Uygulamanın şekli, kanser hücrelerine en etkili biçimde ulaşmayı hedefler. Tedavi genellikle belirli aralıklarla seanslar halinde yapılır ve bu aralarda vücut kendini toparlamaya fırsat bulur.
Kemoterapinin uygulanma yöntemleri şu şekilde sıralanabilir:
Kemoterapi ilaçlarının “ağırlığı”, hem yan etkilerinin şiddeti hem de vücuda verdiği toksik etki açısından değerlendirilir. Her hasta için en ağır olan farklı olabilir çünkü vücudun dayanıklılığı, eşlik eden hastalıklar ve kullanılan ilaçların kombinasyonu sonuçları değiştirir. Ancak genel olarak yüksek doz kombinasyon kemoterapileri ve kemik iliği nakli öncesinde uygulanan yoğun kemoterapi protokolleri en ağır tedaviler arasında yer alır.
Kemoterapi ilaçları hızla bölünen sağlıklı hücreleri de etkileyebilir. Bu durum saç kökleri, sindirim sistemi hücreleri, kemik iliği hücreleri ve ağız içi dokularda belirgin yan etkilere yol açar. Yan etkilerin şiddeti kullanılan ilaçlara, dozlara ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır. Bazı yan etkiler kısa süreli iken bazıları uzun vadede kalıcı olabilir.
Kemoterapinin yaygın yan etkileri şöyledir:
Kemoterapi süreci hem fiziksel hem de psikolojik açıdan oldukça yorucu olabilir. Tedavi sırasında bağışıklık sistemi zayıflar, vücut enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelir ve yan etkiler günlük yaşamı doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle hastaların dikkat etmesi gereken noktalar tedavinin başarısını ve yaşam kalitesini artırmada kritik rol oynar. Düzenli doktor kontrollerine gitmek, ilaçları aksatmamak ve kişisel hijyene özen göstermek bu sürecin temel taşlarındandır. Ayrıca hastaların ruhsal sağlıklarını koruyabilmeleri için aile desteği ve gerekirse profesyonel psikolojik destek almaları da oldukça önemlidir.
Kemoterapi gören hastaların dikkat etmesi gereken başlıca noktalar şunlardır:
Kemoterapi sürecinde beslenme, hem bağışıklık sistemini güçlendirmek hem de yan etkilerin etkisini azaltmak için kritik bir role sahiptir. Tedavi sırasında iştahsızlık, mide bulantısı, ağız yaraları ve tat değişiklikleri sık görülen sorunlardandır. Bu nedenle hastaların beslenme düzeni, kolay tüketilebilir, besin değeri yüksek ve sindirimi kolay gıdalar üzerine kurulmalıdır. Ayrıca hijyenik hazırlık süreci çok önemlidir; çünkü enfeksiyon riski yüksek olan hastalarda bozulmuş ya da iyi yıkanmamış gıdalar ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Bir kemoterapi seansının süresi, kullanılan ilacın türüne, veriliş yöntemine ve tedavi protokolüne göre değişiklik gösterebilir. Bazı ilaçlar kısa sürede damar yolundan verilebilirken, bazı kombinasyon tedavileri saatler sürebilir. Ortalama olarak tek bir seans 30 dakika ile 6 saat arasında sürmektedir. Daha yoğun tedavi protokollerinde hasta birkaç gün hastanede yatışla kemoterapi alabilir. Seans öncesinde damar yolu hazırlanır veya port/kateter aracılığıyla ilaç verilir, ardından olası yan etkiler için hastanın durumu bir süre gözlemlenir.
Kemoterapi tedavisinin toplam süresi, kanserin türüne, evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve uygulanan ilaç protokolüne bağlıdır. Tedavi genellikle dönemler (kürler) halinde uygulanır. Bir kür, birkaç gün süren kemoterapi uygulaması ve ardından vücudun toparlanması için verilen dinlenme süresinden oluşur. Bu kürler genellikle 2 ila 4 hafta aralıklarla tekrarlanır. Toplam tedavi süresi ise 3 aydan 6 aya, bazı durumlarda ise 1 yıla kadar uzayabilir.
Tedavi planı kişiselleştirilir. Yani her hasta için aynı ilaçlar veya dozlar kullanılmaz. Onkologlar hastanın genel sağlık durumu, yaşı, organ fonksiyonları ve kanserin evresini dikkate alarak tedavi planını belirler.
Kemoterapinin uygulandığı başlıca hasta grupları şunlardır:
İlaçların büyük bir kısmı karaciğer ve böbrekler aracılığıyla parçalanır ve vücuttan uzaklaştırılır. Daha sonra idrar, dışkı, ter ve solunum yoluyla atılım gerçekleşir. Bu nedenle kemoterapi sürecinde karaciğer ve böbrek fonksiyonları yakından takip edilir. İlaçların vücuttan tamamen temizlenme süresi kullanılan doza ve ilacın özelliklerine bağlıdır. Bu nedenle hastalara bol sıvı tüketmeleri, böbreklerini korumaları ve doktorun önerdiği kan testlerini düzenli yaptırmaları tavsiye edilir.
Son güncellenme tarihi: 15 Ekim 2025
Yayınlanma tarihi: 28 Temmuz 2020
Medikal Onkoloji
Prof. Dr. Bülent Karagöz
Medikal Onkoloji
Prof. Dr. Necdet Üskent
Medikal Onkoloji
Prof. Dr. Şeref Kömürcü
Medikal Onkoloji
Prof. Dr. Yeşim Yıldırım
Medikal Onkoloji
Doç. Dr. Eda Tanrıkulu Şimşek
Medikal Onkoloji
Uzm. Dr. Sinan Karaaslan
Öne Çıkan Kanser Yazıları
Kişisel Verilerin İşlenmesi: Kimlik, iletişim, sağlık ve pazarlama bilgilerimin, Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından yürütülecek pazarlama faaliyetlerinin planlanması ve tıbbi ihtiyaçlarıma ve alışkanlıklarıma göre özelleştirilmesi ile bana özel kampanyalar oluşturulması amacıyla işlenmesini kabul ediyorum.
Ticari Elektronik İleti: Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından kimlik ve iletişim bilgilerimin tercih ettiğim iletişim kanalı üzerinden bana reklam, promosyon, kampanya ve benzeri ticari elektronik iletilerin gönderilmesi amacıyla işlenmesi ve bununla sınırlı olarak hizmet alınan tedarikçilerle paylaşılmasını kabul ediyorum.