21 Ağustos 2023 Pazartesi
Akıllı İlaç Nedir? Hangi Kanserlerde Kullanılır?
Hipofiz bezi, beynin tabanında yer alan, bezelye büyüklüğünde küçük ama hayati bir organdır. Vücuttaki pek çok hormonun üretim ve düzenlenmesinden sorumlu olan bez, endokrin sistemin merkezlerinden biridir. Hipofiz bezi tümörleri, bu bölgede gelişen genellikle iyi huylu oluşumlardır. Ancak boyutları ya da salgıladıkları hormonlara bağlı olarak ciddi belirtiler ve sağlık sorunları yaratabilirler. Baş ağrısı, görme bozuklukları, adet düzensizlikleri ya da hormon dengesizlikleriyle kendini gösterebilen bu tümörler, çoğu zaman erken evrede fark edilmediği için geç tanı alabilir. Bu nedenle hipofiz bezi tümörlerini tanımak, belirtilerine karşı bilinçli olmak ve gerektiğinde uzman desteği almak önemlidir.
Hipofiz bezi tümörü, beynin alt kısmında yer alan hipofiz bezinde gelişen anormal hücre çoğalması sonucu oluşan kitlelerdir. Bu tümörler genellikle iyi huylu (benign) olup yavaş büyürler. Ancak salgıladıkları hormonlara ya da çevre dokulara yaptıkları baskıya bağlı olarak önemli sağlık sorunlarına neden olabilirler.
Hipofiz bezi, ön ve arka olmak üzere iki ana bölümden oluşur ve büyüme hormonu, tiroid uyarıcı hormon, adrenokortikotropik hormon, prolaktin, luteinize edici hormon gibi birçok hayati hormonu salgılar. Bu nedenle bu bölgede gelişen tümörler, hormonların dengesini doğrudan etkileyebilir. Tümörün tipi, büyüklüğü ve hormon üretme kapasitesi, ortaya çıkacak belirti ve tedavi yöntemlerini belirler.
Hipofiz tümörleri genel olarak iki ana gruba ayrılır:
Tümörün büyüklüğüne göre de sınıflandırma yapılır:
Hipofiz bezi tümörleri belirtilerini genellikle iki farklı mekanizmayla gösterir: ya fazla hormon üretimi sonucu sistemik belirtiler gelişir ya da tümör büyüyerek çevre dokulara baskı yapar. Belirtiler genellikle yavaş geliştiği için başlangıçta fark edilmesi güç olabilir. Ancak zamanla semptomlar artarak kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.
Hipofiz tümörünün yaygın belirtileri şunlardır:
Nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Ancak bazı genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin bu tümörlerin gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir. Özellikle hücre bölünmesini kontrol eden genlerde meydana gelen değişiklikler, hipofiz bezindeki hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmasına neden olabilir. Bazı kalıtsal sendromlar ve ailesel yatkınlıklar da bu tümörlerin görülme riskini artırabilir. Bununla birlikte, çoğu hipofiz tümörü rastlantısal olarak ortaya çıkar ve herhangi bir dış etkenle ilişkilendirilemez. Bu nedenle tümörün gelişiminde genetik eğilim kadar hastanın hormon dengesi, bağışıklık sistemi durumu ve beyin yapısındaki değişiklikler de etkili olabilir.
Hipofiz bezi tümörünün olası nedenleri şunlardır:
Hipofiz bezi tümörlerinin tedavisinde uygulanacak yöntem, tümörün büyüklüğüne, hormon üretip üretmediğine, çevre dokulara baskı yapıp yapmadığına ve hastanın genel sağlık durumuna göre belirlenir. Tedavi yaklaşımı genellikle multidisipliner olur. Yani endokrinoloji, beyin cerrahisi, göz hastalıkları ve radyoloji uzmanlarının ortak değerlendirmesiyle şekillenir.
Eğer tümör hormon üretmiyorsa ve küçükse, çoğu zaman yalnızca düzenli takip yeterlidir. Bu durumda belirli aralıklarla yapılan hormon testleri ve beyin görüntülemeleriyle tümörün büyüyüp büyümediği kontrol edilir. Takip sürecinde herhangi bir ilerleme gözlenmezse, aktif tedaviye gerek duyulmayabilir.
Hormon üreten ve vücut dengesini bozan tümörlerde ise tedavi gereklidir. Bazı türlerde ilaç tedavisiyle hormon üretimi baskılanabilir ya da tümör küçültülebilir. Bu sayede hem belirtiler hafifletilir hem de cerrahiye ihtiyaç kalmadan kontrol sağlanabilir.
Tümör büyükse, çevre yapılara baskı yapıyorsa ya da görme gibi yaşamsal fonksiyonları etkiliyorsa cerrahi müdahale ilk seçenektir. Cerrahinin mümkün olmadığı ya da tümörün yeniden büyüdüğü durumlarda radyoterapi devreye girebilir. Bu yöntemde tümör hücrelerinin büyümesi, kontrollü şekilde verilen ışınlarla engellenir.
Tedavi sürecinde amaç, hem tümörü kontrol altına almak hem de hipofiz bezinin hormon üretme kapasitesini mümkün olduğunca korumaktır. Bu nedenle bazı hastalarda tedavi sonrası hormon desteği gerekebilir. Yaşam boyu izlem ve gerektiğinde ilaç desteği, tedavinin önemli bir parçasıdır.
Hipofiz bezi tümörlerinde cerrahi müdahale, özellikle tümör büyüyerek çevre dokulara baskı yapıyorsa, görme sinirlerini etkiliyorsa ya da ilaç tedavisine yanıt vermiyorsa tercih edilir. Bu ameliyat, beyin cerrahisi alanında özel uzmanlık gerektiren, dikkatle planlanan bir işlemdir. Günümüzde en yaygın kullanılan yöntem transnazal transsfenoidal cerrahi olarak adlandırılır. Bu teknikte cerrahi girişim, kafa tası yerine burun boşluğundan gerçekleştirilir.
Ameliyat, genel anestezi altında yapılır. Cerrah, endoskop adı verilen ince, ışıklı ve kameralı bir cihaz yardımıyla burun deliğinden girerek sfenoid sinüs yoluyla hipofiz bezine ulaşır. Bu yöntem sayesinde kafa açılmadan, beyin dokusuna zarar vermeden tümöre doğrudan müdahale edilebilir. Endoskopik yöntem hem iyileşme süresini kısaltır hem de enfeksiyon riskini azaltır.
Cerrah, mikroskop ve özel cerrahi aletler yardımıyla tümör dokusunu dikkatlice çıkarır. Tümörün büyüklüğüne, yerleşimine ve çevre dokularla olan ilişkisine göre çıkarım işlemi değişebilir. Bazı durumlarda tümörün tamamı alınamayabilir. Ancak büyük kısmının çıkarılması bile semptomların önemli ölçüde azalmasını sağlar.
Ameliyat sonrası hastalar genellikle birkaç gün hastanede gözlem altında tutulur. Görme alanı, hormon düzeyleri ve beyin basıncı gibi parametreler takip edilir. Hipofiz bezine yönelik bu müdahale, hormon üretiminde geçici veya kalıcı bozulmalara yol açabileceği için, bazı hastalarda ek hormon tedavisine başlanabilir. Ayrıca, ameliyat sonrası dönemde radyoterapi veya ilaç tedavisi gerekebilir.
Son güncellenme tarihi: 27 Ağustos 2025
Yayınlanma tarihi: 02 Mart 2021
Medikal Onkoloji
Prof. Dr. Bülent Karagöz
Medikal Onkoloji
Prof. Dr. Necdet Üskent
Medikal Onkoloji
Prof. Dr. Şeref Kömürcü
Medikal Onkoloji
Prof. Dr. Yeşim Yıldırım
Medikal Onkoloji
Doç. Dr. Eda Tanrıkulu Şimşek
Medikal Onkoloji
Uzm. Dr. Sinan Karaaslan
Öne Çıkan Kanser Yazıları
Kişisel Verilerin İşlenmesi: Kimlik, iletişim, sağlık ve pazarlama bilgilerimin, Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından yürütülecek pazarlama faaliyetlerinin planlanması ve tıbbi ihtiyaçlarıma ve alışkanlıklarıma göre özelleştirilmesi ile bana özel kampanyalar oluşturulması amacıyla işlenmesini kabul ediyorum.
Ticari Elektronik İleti: Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından kimlik ve iletişim bilgilerimin tercih ettiğim iletişim kanalı üzerinden bana reklam, promosyon, kampanya ve benzeri ticari elektronik iletilerin gönderilmesi amacıyla işlenmesi ve bununla sınırlı olarak hizmet alınan tedarikçilerle paylaşılmasını kabul ediyorum.