23 Ağustos 2023 Çarşamba
Andropoz: Nedir, Belirtileri, Tanı Yöntemleri ve Tedavisi
Erkeklerde yaşla birlikte sık görülen prostat büyümesi, idrar yollarını etkileyerek yaşam kalitesini düşürebilen yaygın bir sağlık sorunudur. Tıbbi adıyla "Benign Prostat Hiperplazisi (BPH)", iyi huylu yani kanser dışı bir büyüme türüdür. Genellikle 40 yaşından sonra görülmeye başlar. Erkek üreme sisteminin önemli bir parçası olan prostat bezi, mesanenin hemen altında yer alır ve idrar yolunu çevreler. Bu bez zamanla büyüdükçe idrar yoluna baskı yaparak çeşitli boşaltım problemlerine neden olabilir.
Prostat büyümesi, erkeklerde mesanenin alt kısmında bulunan ceviz büyüklüğündeki prostat bezinin normalden daha büyük hale gelmesi durumudur. Bu büyüme yaşlandıkça doğal olarak gelişebilir ve çoğu zaman iyi huyludur. Ancak bezin hacmindeki artış, idrar yolunu daraltarak idrar yapma sürecini zorlaştırabilir. Bu durum zamanla idrarın mesanede tam boşaltılamamasına, sık idrara çıkma ihtiyacına ve geceleri idrara kalkma gibi belirtilere yol açar.
Büyüyen prostat bezinin oluşturduğu baskı doğrudan mesane kaslarının da daha fazla çalışmasına neden olur. Zamanla bu kaslar yorularak mesanenin tam olarak boşalamamasına neden olabilir. Bu tablo, mesane taşı, idrar yolu enfeksiyonları ve hatta böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi ikincil sağlık problemlerine yol açabilir. Her ne kadar prostat büyümesi kanserle aynı şey olmasa da benzer belirtilere yol açabileceği için düzenli kontrol ve doğru tanı büyük önem taşır.
Genellikle yaşlanmayla birlikte gelişen doğal bir süreçtir. Bu durumun kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, hormonal dengenin yaşla birlikte değişmesi en önemli etken olarak kabul edilir. Erkekler yaşlandıkça testosteron seviyeleri düşerken, östrojen gibi diğer hormonların oranı artabilir. Bu hormonal değişim, prostat hücrelerinin çoğalmasını ve bezin zamanla büyümesini tetikleyebilir.
Ayrıca dihidrotestosteron (DHT) adı verilen bir hormon da bu süreçte rol oynar. DHT, testosterondan türetilen güçlü bir androjen hormondur ve prostat dokusunun büyümesinde belirleyici olabilir. Genetik yatkınlık, yaşam tarzı faktörleri, beslenme alışkanlıkları ve obezite de prostat büyümesini etkileyebilecek unsurlar arasındadır. Her erkekte görülmeyen bu durum, bazı bireylerde daha hızlı ya da daha belirgin gelişebilir.
Prostat büyümesinin belirtileri, genellikle idrar yolunun daralmasıyla ortaya çıkar. Bu durum idrarın mesaneden dışarı akışını zorlaştırır ve zamanla çeşitli boşaltım problemlerine yol açar. Erken evrede hafif seyreden belirtiler zamanla şiddetlenebilir ve günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Belirtiler yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda kişinin yaşam kalitesi üzerinde psikolojik etkiler de yaratabilir. Bu nedenle belirtileri erken fark etmek ve doktora başvurmak gerekir.
Prostat büyümesinin başlıca belirtileri şöyledir:
Prostat büyümesi tanısı, hastanın şikayetlerinin dikkatli değerlendirilmesi ve fiziksel muayene ile başlar. İlk adım genellikle hastanın idrarla ilgili yaşadığı sorunların detaylı şekilde sorgulanmasıdır. Uzman hekim, hastanın öyküsüne dayanarak gece tuvalete kalkma sayısı, idrar akış gücü, idrarda yanma, ani sıkışma gibi belirtileri analiz eder. Ardından fiziksel muayene gerçekleştirilir. En temel yöntemlerden biri olan dijital rektal muayene (DRM) yapılır. Bu yöntemle doktor, parmakla rektum yoluyla prostata ulaşır, büyüklüğünü, sertliğini ya da düzensizlikleri değerlendirir.
Tanının doğrulanması ve başka sorunların dışlanması amacıyla bir dizi tetkik istenebilir. PSA (Prostat Spesifik Antijen) testi, kanda prostatla ilişkili proteini ölçer; yüksek seviyeler iyi huylu büyümeyi gösterebileceği gibi prostat kanseri açısından da uyarıcı olabilir. İdrar tahlili, enfeksiyon veya kanama varlığını ortaya koyar. Üroflowmetri adı verilen testle idrar akış hızı ölçülerek mesane boşalımı değerlendirilir. Ayrıca, transrektal ultrasonografi (TRUS) ve bazı durumlarda sistoskopi gibi görüntüleme yöntemleri de prostatın boyutu, yapısı ve mesane üzerindeki etkisini daha net görmeye yardımcı olur.
Hafif şikayetleri olan hastalarda genellikle "aktif izlem" yani düzenli kontrol ile takip tercih edilir. Bu süreçte yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Gece sıvı alımının azaltılması, kafein tüketiminin sınırlandırılması, düzenli mesane boşaltımı gibi önlemlerle semptomlar hafifletilebilir.
Daha belirgin şikayetlerde ilk basamak tedavi genellikle ilaç tedavisidir. Tedaviye yanıt alınamayan ya da ilaçların yan etkilerinden dolayı kullanamayan hastalarda cerrahi yöntemler gündeme gelir.
En sık uygulanan cerrahi yöntem TUR-P (Transüretral Prostat Rezeksiyonu)’dur. Bu işlemde idrar yolundan girilerek büyümüş prostat dokusu özel bir aletle çıkarılır. Daha az invaziv alternatifler arasında lazer tedavileri, mikrodalga termoterapi veya su buharı ablasyon gibi yeni nesil teknikler bulunur. İleri vakalarda açık cerrahi gerekebilir. Her yöntem sonrası hastanın dikkatli takibi, belirtilerin tekrarlamasını önlemek açısından önemlidir.
Son güncellenme tarihi: 23 Temmuz 2025
Yayınlanma tarihi: 23 Temmuz 2025
Üroloji
Üroloji
Üroloji
Üroloji
Öne Çıkan Kanser Yazıları
Kişisel Verilerin İşlenmesi: Kimlik, iletişim, sağlık ve pazarlama bilgilerimin, Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından yürütülecek pazarlama faaliyetlerinin planlanması ve tıbbi ihtiyaçlarıma ve alışkanlıklarıma göre özelleştirilmesi ile bana özel kampanyalar oluşturulması amacıyla işlenmesini kabul ediyorum.
Ticari Elektronik İleti: Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından kimlik ve iletişim bilgilerimin tercih ettiğim iletişim kanalı üzerinden bana reklam, promosyon, kampanya ve benzeri ticari elektronik iletilerin gönderilmesi amacıyla işlenmesi ve bununla sınırlı olarak hizmet alınan tedarikçilerle paylaşılmasını kabul ediyorum.