23 Ağustos 2023 Çarşamba
Andropoz: Nedir, Belirtileri, Tanı Yöntemleri ve Tedavisi
Üretra kanseri, idrar yolunu oluşturan üretra adı verilen tüp benzeri yapının hücrelerinde meydana gelen nadir bir kanser türüdür. Üretra, mesaneden başlayarak idrarın vücuttan dışarı atılmasını sağlayan bir kanaldır. Bu kanser türü genellikle üretrayı çevreleyen hücrelerin kontrolsüz şekilde büyümesi ve tümör oluşumuna yol açması ile ortaya çıkar. Kadınlarda ve erkeklerde farklı anatomik yapılara sahip olan üretra, kanser gelişimi açısından belirli risk faktörlerine sahiptir. Üretra kanseri, erken evrede fark edilmediğinde çevredeki dokulara ve organlara yayılma eğilimindedir.
İdrar sisteminin önemli bir parçası olan üretra, idrarın vücuttan dışarı atılmasını sağlayan tüp şeklinde bir yapıdır. Mesaneden başlar ve idrarın dış ortama taşınmasına aracılık eder. Bu kanal, kadın ve erkek anatomisinde farklılık gösterir. Kadınlarda üretra daha kısa (ortalama 3-4 cm) ve yalnızca idrar atılımı için kullanılırken, erkeklerde üretra daha uzun (ortalama 20 cm) olup hem idrar hem de semen taşınmasında görev alır. Erkeklerde üretra, prostat bezinden ve penisten geçerek dış ortama ulaşır. Kadınlarda ise vajinanın hemen üstünde, üretral açıklık olarak adlandırılan bölgeden dışarı açılır. Üretranın iç yüzeyi, hassas bir mukoza tabakasıyla kaplıdır. İdrarın geçtiği yol boyunca enfeksiyonlara veya tahrişe karşı korunmasını sağlar. Bununla birlikte üretra, çeşitli hastalıklara karşı duyarlı bir yapıdır. Özellikle enfeksiyonlar, taşlar ve tümörler gibi durumlar üretrada hasara neden olabilir. Üretra ayrıca cinsel yolla bulaşan hastalıklardan da etkilenebilir. Bu durumlar tedavi edilmediğinde daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Üretrayı çevreleyen hücrelerin anormal ve kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla ortaya çıkan nadir bir kanser türüdür. Genellikle üretranın iç yüzeyini kaplayan epitel hücrelerinde başlayan kanser, zamanla çevredeki dokulara ve organlara yayılabilir. Üretra kanseri, erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Erkeklerde prostat bezi çevresindeki üretrayı etkileyebilirken, kadınlarda vajina ile bağlantılı bölgelerde oluşabilir. Üretra kanseri, çoğunlukla skuamöz hücreli karsinom ve geçiş hücreli karsinom olarak adlandırılan iki ana türde sınıflandırılır. Skuamöz hücreli karsinom, üretranın alt kısmında, dış açıklığa yakın bölgelerde daha sık görülür. Geçiş hücreli karsinom daha iç kısımlarda gelişir. Nadir durumlarda, adenokarsinom adı verilen tür de üretrada görülebilir.
Erken evrede belirti vermeyebilir. Ancak hastalık ilerledikçe, üretrayı ve çevredeki dokuları etkileyen semptomlar daha belirgin hale gelir. Belirtiler genellikle idrar yapma sırasında hissedilen rahatsızlıklar ve üretral bölgedeki anormallikler ile başlar. İdrar akışında daralma, kanama, ağrı veya yanma hissi en sık görülen belirtiler arasındadır. Bazı durumlarda üretrada sertleşmiş bir kitle veya şişlik fark edilebilir. Bu belirtiler enfeksiyon veya başka bir ürolojik sorunla karıştırılabilir. Bu nedenle doğru teşhis için doktora danışmak şarttır. Üretra kanseri belirtileri şöyle sıralanabilir:
Hastanın şikayetlerinin dikkatlice değerlendirilmesi ve bir dizi tanı testinin yapılmasıyla konur. Üretra kanseri teşhisi sürecinin temel amacı, hastalığın varlığını, yayılımını ve türünü doğru bir şekilde belirlemek ve uygun tedavi planını oluşturmaktır. Doktor öncelikle hastanın idrar yapma sırasında yaşadığı güçlük, idrarda kan görülmesi, ağrı veya üretrada akıntı gibi belirtileri sorgular. Fiziksel muayene sırasında üretra çevresinde kitle, şişlik veya hassasiyet olup olmadığı kontrol edilir. Kadınlarda vajinal muayene, erkeklerde ise prostat muayenesi yapılabilir. Bulgulara göre doktor aşağıdaki testleri isteyebilir:
Üretrayı çevreleyen hücrelerin genetik mutasyonlar nedeniyle anormal bir şekilde büyümesi ve çoğalması sonucu ortaya çıkar. Kesin nedenler tam olarak bilinmese de bazı risk faktörleri hastalığın gelişiminde etkili olabilir. Kronik enfeksiyonlar ve üretrada sürekli tahriş, hücre hasarına yol açarak kansere zemin hazırlayabilir. İnsan papilloma virüsü (HPV) gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar da risk faktörleri arasındadır. Daha önce mesane veya böbrek kanseri geçirmiş olmak, üretra kanseri gelişme olasılığını artırabilir. Bunun yanında bağışıklık sisteminin zayıflığı ve ilerleyen yaş da diğer önemli risk faktörleridir.
Kanserin türüne, evresine, büyüklüğüne, üretrayı etkileyen bölgeye ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak planlanır. Üretra kanseri tedavisi genellikle cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi gibi yöntemlerin bir kombinasyonunu içerir. Erken teşhis edilen vakalarda tedavi daha az invaziv yöntemlerle gerçekleştirilebilir. İleri evrelerde daha agresif yaklaşımlar gerekebilir.
Son güncellenme tarihi: 28 Ocak 2025
Yayınlanma tarihi: 28 Ocak 2025
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Üroloji
Üroloji
Üroloji
Üroloji
Öne Çıkan Kanser Yazıları