Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Nedir?

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), kişinin yaşamını tehdit eden, derin korku, çaresizlik veya yoğun kaygı uyandıran bir olaydan sonra gelişen ciddi bir ruhsal sağlık sorunudur. Savaş, doğal afet, kazalar, fiziksel saldırılar veya ciddi kayıplar gibi olaylar, kişide derin izler bırakabilir ve bu deneyimler zihinde tekrar tekrar canlanarak günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. TSSB yalnızca olayı yaşayan bireylerde değil, olaya tanık olanlarda da ortaya çıkabilir. Yoğun kabuslar, travmayı yeniden yaşıyormuş gibi hissetme, sürekli tetikte olma hali, uyku ve konsantrasyon bozuklukları bu rahatsızlığın en bilinen belirtileri arasında yer alır. Erken dönemde tanınmadığında kişinin sosyal ilişkilerini, iş hayatını ve ruhsal dengesini bozarak uzun vadeli bir tabloya dönüşebilir. Bu nedenle TSSB, hem bireysel hem de toplumsal açıdan önemle ele alınması gereken bir durumdur.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Nedir?

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), kişinin yaşamını tehdit eden, derin bir korku, çaresizlik veya dehşet duygusu yaratan bir olaydan sonra gelişen ruhsal bir bozukluktur. Depremler, kazalar, savaşlar, taciz, şiddet olayları, ani kayıplar veya ağır hastalıklar gibi bireyin güvenlik duygusunu sarsan durumlar TSSB’ye yol açabilir. Normal şartlarda travmatik olaylar sonrası insan zihni belirli bir süre zorlanma yaşar. Ancak TSSB’de bu zorlanma uzun süre devam eder ve kişinin günlük yaşamını ciddi şekilde bozar. Travmayı yaşayan kişiler olayın üzerinden haftalar hatta aylar geçmesine rağmen sanki olay yeniden oluyormuş gibi yoğun korku, kabus, flashback ve panik hissi yaşayabilir. Bu durum bireyin sosyal ilişkilerini, iş yaşamını ve ruhsal dengesini ciddi oranda etkiler. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre TSSB, en sık görülen anksiyete bozukluklarından biri olup özellikle kadınlarda erkeklere kıyasla daha yaygın şekilde ortaya çıkar.

Travmayla Oluşan Ruhsal Bozukluklar Nelerdir?

Travmatik olaylar sadece TSSB’ye yol açmaz. Farklı psikiyatrik bozuklukların da temelinde travmatik yaşantılar bulunabilir. Travmanın beyinde yarattığı kalıcı izler, kişinin duygu, düşünce ve davranışlarını uzun süre etkileyebilir. Her bireyin travmaya verdiği tepki farklı olsa da en sık görülen travma ilişkili ruhsal bozukluklar şöyle sıralanabilir:

  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): En bilinen travma sonrası bozukluktur. Travmatik olayların tekrar tekrar zihinde canlanması, kabuslar, aşırı irkilme ve kaçınma davranışlarıyla karakterizedir.
  • Akut Stres Bozukluğu: Travmadan sonraki ilk haftalarda görülen yoğun stres, kaygı, uyku sorunları ve disosiyatif belirtilerle kendini gösterir. TSSB’ye dönüşme riski yüksektir.
  • Depresyon: Travma sonrasında derin üzüntü, umutsuzluk, hayattan zevk alamama ve intihar düşünceleri görülebilir. Özellikle uzun süreli travmalarda depresyon riski artar.
  • Anksiyete Bozuklukları: Yaygın anksiyete, panik bozukluk ya da fobiler travma sonrasında gelişebilir. Kişi sürekli tetikte olur ve gündelik yaşamda huzur bulmakta zorlanır.
  • Disosiyatif Bozukluklar: Travma sonrası kimlik bölünmesi, hafıza kayıpları, gerçeklikten kopma gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
  • Madde Kullanım Bozuklukları: Bazı kişiler travmanın yarattığı yoğun kaygı ve acıdan kaçmak için uyuşturucuya yönelebilir.
  • Somatizasyon Bozuklukları: Travmanın ardından bedensel şikayetler artabilir; baş ağrısı, mide sorunları, kalp çarpıntısı gibi psikosomatik belirtiler yaygınlaşabilir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Nedenleri Nelerdir?

TSSB genellikle kişinin yaşamını veya bütünlüğünü tehdit eden bir olayla karşılaşması sonucu gelişir. Ancak aynı travmayı yaşayan her bireyde TSSB ortaya çıkmaz; bu noktada kişisel hassasiyetler, çocukluk deneyimleri, psikolojik dayanıklılık düzeyi ve çevresel faktörler belirleyicidir. Özellikle çocuklukta yaşanan istismar veya ihmal, ilerleyen yıllarda travmaya karşı daha kırılgan bir yapı oluşturabilir. Ayrıca beyinde stres hormonu olan kortizolün düzensiz salgılanması, amigdala ve hipokampus gibi bölgelerin işlevlerinde bozulma, travma sonrası stres yanıtlarının kalıcı hale gelmesine yol açabilir.

TSSB’nin başlıca nedenleri aşağıda listelenmiştir:

  • Travmatik olaylar: Deprem, sel, trafik kazası, savaş, terör saldırısı, tecavüz, şiddet, ani kayıplar.
  • Çocukluk travmaları: Fiziksel, duygusal ya da cinsel istismar; ihmalkâr ebeveynlik; erken yaşta kayıplar.
  • Genetik yatkınlık: Ailede anksiyete, depresyon veya TSSB öyküsü olan bireylerde risk daha yüksektir.
  • Beyin biyokimyası: Serotonin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin düzensiz çalışması TSSB’ye zemin hazırlar.
  • Hormonal faktörler: Stres hormonu kortizolün dengesizliği, travma sonrası kaygı yanıtlarını artırabilir.
  • Psikolojik dayanıklılık düzeyi: Güçlü başa çıkma becerilerine sahip olmayan bireyler TSSB’ye daha yatkındır.
  • Sosyal destek eksikliği: Aile, arkadaş ya da toplumsal destekten yoksun bireylerde travmanın etkisi daha derin olur.
  • Cinsiyet: Kadınlarda TSSB gelişme oranı, hormonal farklılıklar ve sosyal faktörler nedeniyle erkeklere kıyasla daha yüksektir.

Bu nedenlerin bir araya gelmesi, travmanın ardından kişinin ruhsal dengesi üzerinde yıkıcı bir etki yaratabilir. Erken müdahale edilmediğinde TSSB kronikleşebilir ve yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürebilir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Ne Kadar Yaygındır?

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ciddi bir ruhsal sağlık problemidir. Her insan hayatı boyunca en az bir kez travmatik bir olayla karşılaşabilir, ancak bu deneyimlerin yalnızca bir kısmı TSSB’ye dönüşür. Araştırmalar, genel nüfusun yaklaşık %7–8’inin yaşamının herhangi bir döneminde TSSB geliştirdiğini göstermektedir. Kadınlarda görülme oranı erkeklere kıyasla yaklaşık iki kat daha fazladır. Bunun nedeni hem biyolojik faktörler hem de kadınların cinsel istismar, aile içi şiddet gibi belirli travmatik olaylara daha sık maruz kalmasıdır. Savaş, doğal afet, trafik kazaları ve şiddet olaylarının yaygın olduğu bölgelerde TSSB oranları çok daha yüksektir. Örneğin; savaş gazilerinde oran %30’un üzerine çıkabilmekte, büyük bir doğal afeti yaşayan topluluklarda ise %15–20 civarında görülebilmektedir. Çocukluk çağında travmaya maruz kalmak, ileri yaşlarda TSSB gelişme riskini belirgin şekilde artırır. Bunun yanında travma sonrası sosyal destek göremeyen bireylerde de bozukluğun yaygınlığı daha yüksektir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

TSSB belirtileri, travmatik olaydan hemen sonra ortaya çıkabileceği gibi haftalar veya aylar sonra da başlayabilir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte genellikle duygusal, bilişsel, davranışsal ve fiziksel alanlarda etkiler görülür. Belirtiler, kişinin günlük yaşamını, iş performansını, sosyal ilişkilerini ve genel ruhsal dengesini olumsuz yönde etkileyebilir. Zihinde travmanın sürekli yeniden yaşanması, tetikte olma hali ve olayla ilgili hatırlatıcılardan kaçınma davranışı en tipik bulgular arasındadır. Çoğu zaman kişi, olayı zihninden atmaya çalışsa da istemsiz biçimde tekrar tekrar hatırlar ve bu durum yoğun bir kaygı döngüsü yaratır.

Başlıca TSSB belirtileri şöyledir:

  • Travmanın yeniden yaşanması: Flashbackler, travmatik olayın tekrar oluyormuş gibi hissedilmesi, kabuslar ve yoğun kaygı.
  • Kaçınma davranışları: Olayı hatırlatan kişi, yer, koku veya durumlardan bilinçli olarak uzak durma eğilimi.
  • Duygusal uyuşukluk: İlgi kaybı, çevreye yabancılaşma, sevinç ya da mutluluk hislerini kaybetme.
  • Aşırı uyarılmışlık hali: Sürekli tetikte olma, kolay irkilme, öfke patlamaları, konsantrasyon güçlüğü ve uyku problemleri.
  • Olumsuz düşünceler ve duygular: Kendini suçlama, değersizlik hissi, “neden ben” düşüncesi, gelecekle ilgili umutsuzluk.
  • Fiziksel belirtiler: Kalp çarpıntısı, mide bulantısı, terleme, baş ağrısı, kas gerginliği gibi psikosomatik şikayetler.
  • İlişkilerde sorunlar: İnsanlara güvenmekte zorlanma, sosyal ilişkilerden uzaklaşma, aile içi çatışmalar.
  • Disosiyatif belirtiler: Kendini dışarıdan izliyormuş gibi hissetme, gerçeklikten kopma, zaman algısında bozulmalar.

Bu belirtilerin bir kısmı travmadan sonraki kısa dönemde normal sayılabilir. Ancak bir aydan uzun sürdüğünde ve kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilediğinde TSSB’den söz edilir. Erken tanı ve uygun tedavi ile belirtiler büyük oranda kontrol altına alınabilir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nasıl Teşhis Edilir?

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) teşhisi, yalnızca kişinin yaşadığı travmatik olayı değil, sonrasında ortaya çıkan düşünce, duygu ve davranış değişikliklerini de kapsamlı şekilde değerlendirmeyi gerektirir. Teşhis süreci genellikle bir psikiyatrist veya klinik psikolog tarafından yapılır. İlk aşamada ayrıntılı bir psikiyatrik görüşme gerçekleştirilir ve kişinin öyküsü alınır. Travmatik olayın türü, yaşandığı dönem, belirtilerin başlangıcı ve yoğunluğu sorgulanır. Ardından DSM-5 kriterleri kullanılır; bu kriterlere göre kişinin en az bir aydır belirgin semptomlar yaşaması, günlük işlevselliğinde bozulma görülmesi ve travmaya özgü yeniden yaşama, kaçınma, olumsuz bilişler ile aşırı uyarılmışlık belirtilerinden belirli bir kombinasyonu göstermesi gerekir. Tanıda ayrıca psikometrik testler (örn. PCL-5 – PTSD Checklist, CAPS-5 – Clinician Administered PTSD Scale) uygulanabilir. Bunun yanında depresyon, anksiyete bozuklukları, panik bozukluk, disosiyatif bozukluklar gibi tablolarla ayırıcı tanı yapılması önemlidir. Gerektiğinde tıbbi tetkikler de kullanılarak belirtilerin organik bir nedenden kaynaklanmadığı doğrulanır.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Önlenebilir mi?

TSSB’nin tamamen önlenmesi her zaman mümkün değildir; çünkü beklenmedik ve kontrol dışı travmatik olaylar insan yaşamının bir parçasıdır. Ancak riskin azaltılması ve bozukluğun daha hafif seyretmesi için bazı koruyucu adımlar atılabilir. En kritik noktalardan biri, travmanın hemen sonrasında erken psikolojik müdahale sağlanmasıdır. Psikososyal destek alan kişilerde TSSB gelişme riski belirgin şekilde azalır. Ayrıca aile, arkadaş ve toplum desteği de kişinin toparlanmasında hayati önem taşır. Travma sonrası süreçte kişinin yalnız bırakılmaması, duygularını ifade etmesine alan tanınması ve suçluluk duygusunun önlenmesi iyileşmeyi hızlandırır. Özellikle risk grubundaki kişiler için (örneğin; savaş gazileri, afet mağdurları, sağlık çalışanları) önleyici psikolojik eğitimler ve stresle başa çıkma becerilerini geliştiren programlar faydalı olabilir. 

Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Tedavisi Nedir?

TSSB tedavisi, bireyin yaşadığı belirtilerin şiddetine, süresine ve yaşam koşullarına göre kişiselleştirilir. Amaç, travmatik anıların yarattığı yoğun duygusal yükü azaltmak, işlevselliği geri kazandırmak ve kişinin yaşam kalitesini yükseltmektir. Tedavi genellikle psikoterapi, ilaç tedavisi ve destekleyici yöntemlerin kombinasyonuyla yürütülür:

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Olumsuz düşüncelerin değiştirilmesine, travmatik anıların daha sağlıklı şekilde işlenmesine yardımcı olur.
  • EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme): Travmatik anıların beyinde yeniden işlenmesini sağlayarak duygusal yoğunluğu azaltır.
  • İlaç tedavisi: Antidepresanlar (özellikle SSRI’lar ve SNRI’lar), anksiyete ve depresyon belirtilerinin hafifletilmesinde kullanılır.
  • Maruz bırakma terapisi: Kişinin travmayla bağlantılı hatırlatıcılara kontrollü şekilde maruz bırakılmasıyla korku tepkisinin azalması hedeflenir.
  • Destekleyici terapi: Grup terapileri, aile terapisi ve psiko-eğitim, kişinin sosyal destek ağını güçlendirir.
Sağlık Merkezi
Anadolu Sağlık Merkezi

Psikoloji

Psikoloji

Bölüm Doktorları

Tıbbi Birimi İncele
Ataşehir

Psikoloji

Psikolog Dr. Ezgi Dokuzlu Tezel

Gebze

Psikoloji

Uzm. Psk. Jülide Unutmaz

Ataşehir

Psikoloji

Psikolog Dr. Ezgi Dokuzlu Tezel

Gebze

Psikoloji

Uzm. Psk. Jülide Unutmaz

Tümünü göster

Önerilen Sağlık Yazıları

Negatif düşünceyi önlemenin 9 yolu

Negatif düşünceyi önlemenin 9 yolu

Ruh Sağlığını Korumanın 10 Yolu

Ruh Sağlığını Korumanın 10 Yolu

Sağlıklı bir uyku için 12 ipucu

Sağlıklı bir uyku için 12 ipucu

Kaygı Bozukluğu (Anksiyete) Nedir? Kaygı Bozukluğu Tedavisi

Kaygı Bozukluğu (Anksiyete) Nedir? Kaygı Bozukluğu Tedavisi

Aşırı Kıskançlık Hastalığı Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Aşırı Kıskançlık Hastalığı Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Konuşma BozukluğuKonuşma Bozukluğu Nedir? Konuşma Bozukluğu Neden Olur?

Konuşma BozukluğuKonuşma Bozukluğu Nedir? Konuşma Bozukluğu Neden Olur?

Narsist Ne Demek? Narsist Kişilik Bozukluğu Belirtileri

Narsist Ne Demek? Narsist Kişilik Bozukluğu Belirtileri

Lohusa Sendromu

Lohusa Sendromu

Odaklanma Sorunu Nedir ve Nasıl Çözülür?

Odaklanma Sorunu Nedir ve Nasıl Çözülür?

Trikotillomani (Saç Koparma Hastalığı) Nedir?

Trikotillomani (Saç Koparma Hastalığı) Nedir?

Yeni yılda hayatınızda yeni bir sayfa açın

Yeni yılda hayatınızda yeni bir sayfa açın

Yarıyıl tatili için ailelere 20 öneri

Yarıyıl tatili için ailelere 20 öneri

Gaslighting Nedir? Psikolojik Manipülasyon: Gaslighting

Gaslighting Nedir? Psikolojik Manipülasyon: Gaslighting

Sağlıklı Bir Cinsel Yaşam Kanser Sürecinde Çiftlere Güven Veriyor

Sağlıklı Bir Cinsel Yaşam Kanser Sürecinde Çiftlere Güven Veriyor

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

DEHB (ADHD) Nedir? DEHB Belirtileri Nelerdir?

DEHB (ADHD) Nedir? DEHB Belirtileri Nelerdir?

Empati Nedir? Empati Kurmak Ne Demek?

Empati Nedir? Empati Kurmak Ne Demek?

Okula uyumu kolaylaştıran 5 öneri

Okula uyumu kolaylaştıran 5 öneri

Panik Atak Belirtileri Nelerdir? Panik Atak Nasıl Geçer?

Panik Atak Belirtileri Nelerdir? Panik Atak Nasıl Geçer?

Imposter Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Imposter Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Tükenmişlik Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Tükenmişlik Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Sosyal Anksiyete Nedir? Sosyal Fobi Belirtileri Nelerdir?

Sosyal Anksiyete Nedir? Sosyal Fobi Belirtileri Nelerdir?

Tümünü göster