22 Ağustos 2023 Salı
Negatif düşünceyi önlemenin 9 yolu
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), kişinin yaşamını tehdit eden, derin korku, çaresizlik veya yoğun kaygı uyandıran bir olaydan sonra gelişen ciddi bir ruhsal sağlık sorunudur. Savaş, doğal afet, kazalar, fiziksel saldırılar veya ciddi kayıplar gibi olaylar, kişide derin izler bırakabilir ve bu deneyimler zihinde tekrar tekrar canlanarak günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. TSSB yalnızca olayı yaşayan bireylerde değil, olaya tanık olanlarda da ortaya çıkabilir. Yoğun kabuslar, travmayı yeniden yaşıyormuş gibi hissetme, sürekli tetikte olma hali, uyku ve konsantrasyon bozuklukları bu rahatsızlığın en bilinen belirtileri arasında yer alır. Erken dönemde tanınmadığında kişinin sosyal ilişkilerini, iş hayatını ve ruhsal dengesini bozarak uzun vadeli bir tabloya dönüşebilir. Bu nedenle TSSB, hem bireysel hem de toplumsal açıdan önemle ele alınması gereken bir durumdur.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), kişinin yaşamını tehdit eden, derin bir korku, çaresizlik veya dehşet duygusu yaratan bir olaydan sonra gelişen ruhsal bir bozukluktur. Depremler, kazalar, savaşlar, taciz, şiddet olayları, ani kayıplar veya ağır hastalıklar gibi bireyin güvenlik duygusunu sarsan durumlar TSSB’ye yol açabilir. Normal şartlarda travmatik olaylar sonrası insan zihni belirli bir süre zorlanma yaşar. Ancak TSSB’de bu zorlanma uzun süre devam eder ve kişinin günlük yaşamını ciddi şekilde bozar. Travmayı yaşayan kişiler olayın üzerinden haftalar hatta aylar geçmesine rağmen sanki olay yeniden oluyormuş gibi yoğun korku, kabus, flashback ve panik hissi yaşayabilir. Bu durum bireyin sosyal ilişkilerini, iş yaşamını ve ruhsal dengesini ciddi oranda etkiler. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre TSSB, en sık görülen anksiyete bozukluklarından biri olup özellikle kadınlarda erkeklere kıyasla daha yaygın şekilde ortaya çıkar.
Travmatik olaylar sadece TSSB’ye yol açmaz. Farklı psikiyatrik bozuklukların da temelinde travmatik yaşantılar bulunabilir. Travmanın beyinde yarattığı kalıcı izler, kişinin duygu, düşünce ve davranışlarını uzun süre etkileyebilir. Her bireyin travmaya verdiği tepki farklı olsa da en sık görülen travma ilişkili ruhsal bozukluklar şöyle sıralanabilir:
TSSB genellikle kişinin yaşamını veya bütünlüğünü tehdit eden bir olayla karşılaşması sonucu gelişir. Ancak aynı travmayı yaşayan her bireyde TSSB ortaya çıkmaz; bu noktada kişisel hassasiyetler, çocukluk deneyimleri, psikolojik dayanıklılık düzeyi ve çevresel faktörler belirleyicidir. Özellikle çocuklukta yaşanan istismar veya ihmal, ilerleyen yıllarda travmaya karşı daha kırılgan bir yapı oluşturabilir. Ayrıca beyinde stres hormonu olan kortizolün düzensiz salgılanması, amigdala ve hipokampus gibi bölgelerin işlevlerinde bozulma, travma sonrası stres yanıtlarının kalıcı hale gelmesine yol açabilir.
TSSB’nin başlıca nedenleri aşağıda listelenmiştir:
Bu nedenlerin bir araya gelmesi, travmanın ardından kişinin ruhsal dengesi üzerinde yıkıcı bir etki yaratabilir. Erken müdahale edilmediğinde TSSB kronikleşebilir ve yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürebilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ciddi bir ruhsal sağlık problemidir. Her insan hayatı boyunca en az bir kez travmatik bir olayla karşılaşabilir, ancak bu deneyimlerin yalnızca bir kısmı TSSB’ye dönüşür. Araştırmalar, genel nüfusun yaklaşık %7–8’inin yaşamının herhangi bir döneminde TSSB geliştirdiğini göstermektedir. Kadınlarda görülme oranı erkeklere kıyasla yaklaşık iki kat daha fazladır. Bunun nedeni hem biyolojik faktörler hem de kadınların cinsel istismar, aile içi şiddet gibi belirli travmatik olaylara daha sık maruz kalmasıdır. Savaş, doğal afet, trafik kazaları ve şiddet olaylarının yaygın olduğu bölgelerde TSSB oranları çok daha yüksektir. Örneğin; savaş gazilerinde oran %30’un üzerine çıkabilmekte, büyük bir doğal afeti yaşayan topluluklarda ise %15–20 civarında görülebilmektedir. Çocukluk çağında travmaya maruz kalmak, ileri yaşlarda TSSB gelişme riskini belirgin şekilde artırır. Bunun yanında travma sonrası sosyal destek göremeyen bireylerde de bozukluğun yaygınlığı daha yüksektir.
TSSB belirtileri, travmatik olaydan hemen sonra ortaya çıkabileceği gibi haftalar veya aylar sonra da başlayabilir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte genellikle duygusal, bilişsel, davranışsal ve fiziksel alanlarda etkiler görülür. Belirtiler, kişinin günlük yaşamını, iş performansını, sosyal ilişkilerini ve genel ruhsal dengesini olumsuz yönde etkileyebilir. Zihinde travmanın sürekli yeniden yaşanması, tetikte olma hali ve olayla ilgili hatırlatıcılardan kaçınma davranışı en tipik bulgular arasındadır. Çoğu zaman kişi, olayı zihninden atmaya çalışsa da istemsiz biçimde tekrar tekrar hatırlar ve bu durum yoğun bir kaygı döngüsü yaratır.
Başlıca TSSB belirtileri şöyledir:
Bu belirtilerin bir kısmı travmadan sonraki kısa dönemde normal sayılabilir. Ancak bir aydan uzun sürdüğünde ve kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilediğinde TSSB’den söz edilir. Erken tanı ve uygun tedavi ile belirtiler büyük oranda kontrol altına alınabilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) teşhisi, yalnızca kişinin yaşadığı travmatik olayı değil, sonrasında ortaya çıkan düşünce, duygu ve davranış değişikliklerini de kapsamlı şekilde değerlendirmeyi gerektirir. Teşhis süreci genellikle bir psikiyatrist veya klinik psikolog tarafından yapılır. İlk aşamada ayrıntılı bir psikiyatrik görüşme gerçekleştirilir ve kişinin öyküsü alınır. Travmatik olayın türü, yaşandığı dönem, belirtilerin başlangıcı ve yoğunluğu sorgulanır. Ardından DSM-5 kriterleri kullanılır; bu kriterlere göre kişinin en az bir aydır belirgin semptomlar yaşaması, günlük işlevselliğinde bozulma görülmesi ve travmaya özgü yeniden yaşama, kaçınma, olumsuz bilişler ile aşırı uyarılmışlık belirtilerinden belirli bir kombinasyonu göstermesi gerekir. Tanıda ayrıca psikometrik testler (örn. PCL-5 – PTSD Checklist, CAPS-5 – Clinician Administered PTSD Scale) uygulanabilir. Bunun yanında depresyon, anksiyete bozuklukları, panik bozukluk, disosiyatif bozukluklar gibi tablolarla ayırıcı tanı yapılması önemlidir. Gerektiğinde tıbbi tetkikler de kullanılarak belirtilerin organik bir nedenden kaynaklanmadığı doğrulanır.
TSSB’nin tamamen önlenmesi her zaman mümkün değildir; çünkü beklenmedik ve kontrol dışı travmatik olaylar insan yaşamının bir parçasıdır. Ancak riskin azaltılması ve bozukluğun daha hafif seyretmesi için bazı koruyucu adımlar atılabilir. En kritik noktalardan biri, travmanın hemen sonrasında erken psikolojik müdahale sağlanmasıdır. Psikososyal destek alan kişilerde TSSB gelişme riski belirgin şekilde azalır. Ayrıca aile, arkadaş ve toplum desteği de kişinin toparlanmasında hayati önem taşır. Travma sonrası süreçte kişinin yalnız bırakılmaması, duygularını ifade etmesine alan tanınması ve suçluluk duygusunun önlenmesi iyileşmeyi hızlandırır. Özellikle risk grubundaki kişiler için (örneğin; savaş gazileri, afet mağdurları, sağlık çalışanları) önleyici psikolojik eğitimler ve stresle başa çıkma becerilerini geliştiren programlar faydalı olabilir.
TSSB tedavisi, bireyin yaşadığı belirtilerin şiddetine, süresine ve yaşam koşullarına göre kişiselleştirilir. Amaç, travmatik anıların yarattığı yoğun duygusal yükü azaltmak, işlevselliği geri kazandırmak ve kişinin yaşam kalitesini yükseltmektir. Tedavi genellikle psikoterapi, ilaç tedavisi ve destekleyici yöntemlerin kombinasyonuyla yürütülür:
Son güncellenme tarihi: 16 Ekim 2025
Yayınlanma tarihi: 12 Aralık 2023
Psikoloji
Psikolog Dr. Ezgi Dokuzlu Tezel
Psikoloji
Uzm. Psk. Jülide Unutmaz
Öne Çıkan Kanser Yazıları
Kişisel Verilerin İşlenmesi: Kimlik, iletişim, sağlık ve pazarlama bilgilerimin, Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından yürütülecek pazarlama faaliyetlerinin planlanması ve tıbbi ihtiyaçlarıma ve alışkanlıklarıma göre özelleştirilmesi ile bana özel kampanyalar oluşturulması amacıyla işlenmesini kabul ediyorum.
Ticari Elektronik İleti: Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından kimlik ve iletişim bilgilerimin tercih ettiğim iletişim kanalı üzerinden bana reklam, promosyon, kampanya ve benzeri ticari elektronik iletilerin gönderilmesi amacıyla işlenmesi ve bununla sınırlı olarak hizmet alınan tedarikçilerle paylaşılmasını kabul ediyorum.