20 Ağustos 2023 Pazar
Domuz gribi mi oldunuz? Panik yapmayın, hızlı hareket edin.
Karaciğerde iltihaplanmaya neden olan Hepatit B, HBV kaynaklı enfeksiyondur. Dünyada milyonlarca insanı etkileyen bu hastalık, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Erken dönemde teşhis edilip tedavi edilmediğinde siroz, karaciğer yetmezliği veya karaciğer kanseri gibi hayati riskler oluşturabilir. Akut ve kronik olmak üzere iki farklı şekilde seyredebilir. Akut enfeksiyon genellikle kısa süreli olup bağışıklık sistemi tarafından temizlenebilir. Kronik enfeksiyon ise uzun süre devam eder ve daha ciddi sonuçlara neden olabilir.
Karaciğeri etkileyen ve Hepatit B virüsü (HBV) tarafından oluşturulan ciddi bir viral enfeksiyondur. Bu enfeksiyon, karaciğer dokusunda iltihaplanmaya neden olur. Hastalığın şiddetine bağlı olarak karaciğerde geri dönüşü olmayan hasarlar bırakabilir. Hepatit B enfeksiyonu, dünya genelinde yaygın bir halk sağlığı sorunudur ve her yıl milyonlarca kişiyi etkileyerek siroz, karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanseri gibi komplikasyonlara yol açabilir. Enfeksiyon akut ve kronik olmak üzere iki farklı formda görülebilir
Akut Hepatit B, genellikle kısa süreli bir enfeksiyondur. Bağışıklık sistemi güçlü olanlarda vücut tarafından temizlenebilir. Ancak bağışıklık sistemi zayıf olanlarda veya belirli risk gruplarında enfeksiyon kronikleşebilir. Kronik Hepatit B, virüsün karaciğerde uzun süren varlığını ifade eder. Bu durum, karaciğer fonksiyonlarını ciddi şekilde etkileyebilir. Kronikleşen enfeksiyonlar, yıllar boyunca asemptomatik kalabilir. Ancak ilerleyen dönemlerde ciddi komplikasyonlarla sonuçlanabilir.
Hastalığın akut veya kronik formda olup olmamasına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Akut enfeksiyon genellikle hafif semptomlarla seyredebilir. Bazı hastalarda hiç belirti göstermeyebilir. Bununla birlikte semptomlar ortaya çıktığında grip benzeri bulgular, genel halsizlik ve karaciğer fonksiyonlarına bağlı değişikliklerle kendini belli edebilir. Kronik enfeksiyon ise uzun bir süre boyunca belirti göstermeden sessiz seyredebilir. Ancak enfeksiyon ilerledikçe ciddi karaciğer hasarı ve komplikasyonlara bağlı belirtiler ortaya çıkabilir. Belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterse de Hepatit B belirtileri aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
Hepatit B, oldukça bulaşıcı bir virüstür. Kan, tükürük, semen gibi enfekte vücut sıvıları yoluyla insandan insana geçebilir. Ayrıca doğum sırasında anneden bebeğe geçiş veya steril olmayan tıbbi malzemelerin kullanımı gibi durumlar da başlıca bulaşma yollarındandır. Bu virüs, enfeksiyöz özelliklerini dış ortamda uzun süre koruyabildiği için, bulaşıcılığı oldukça yüksektir. Hepatit B’nin toplum sağlığı üzerindeki etkilerini en aza indirmek için erken teşhis ve tedavi onemlidir. Enfeksiyonun kontrol altına alınması ve korunma yollarının yaygınlaştırılması, karaciğer hastalıklarının önlenmesinde etkili bir strateji sunar. Ayrıca Hepatit B aşısı, virüse karşı geliştirilmiş en etkili korunma yöntemlerinden biridir.
Kısa süreli olan Akut enfeksiyon, bağışıklık sistemi tarafından temizlenebilir. Kronik enfeksiyon ise uzun vadeli ve karmaşık bir seyir izler. Her iki tür de belirti göstermeden ilerleyebilir veya hafif semptomlarla sınırlı kalabilir. Ancak, tedavi edilmediğinde ciddi karaciğer hasarlarına yol açma potansiyeline sahiptir. Hepatit B türleri şöyle sıralanabilir:
Virüsün varlığını ve enfeksiyonun seyrini belirlemek için çeşitli kan testleri, görüntüleme yöntemleri ve gerektiğinde biyopsi gibi ileri tetkikler ile Hepatit B teşhisi konulabilir. Doktor, yorgunluk, iştahsızlık, sarılık gibi belirtilerle birlikte hastanın karaciğer fonksiyonlarını etkileyebilecek geçmiş enfeksiyonlar veya riskli davranışları değerlendirir. Fiziksel muayene sırasında karaciğerde büyüme, hassasiyet ve sarılık bulguları aranır. Tanının kesinleştirilmesi için en önemli yöntem, kan testleridir. Bu testler hem Hepatit B virüsünün varlığını hem de enfeksiyonun aktif olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur:
Laboratuvar testlerinin yanı sıra, karaciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesi için ALT, AST, bilirubin gibi biyokimyasal testler yapılır. Bu testler, karaciğerin ne derece etkilendiğini ve hasarın boyutunu anlamak için önemlidir. İleri tetkik olarak, karaciğerin yapısal durumunu ve hastalığın evresini değerlendirmek için görüntüleme yöntemleri kullanılabilir. Ultrasonografi, elastografi (FibroScan) gibi yöntemler, karaciğerin boyutunu, dokusunu ve fibrozis seviyesini belirlemeye yardımcı olur. Gerekli durumlarda, karaciğer biyopsisi yapılarak dokunun mikroskop altında incelenmesiyle kesin tanı konulabilir.
Akut enfeksiyon sürecinde spesifik bir antiviral tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Ancak, hastanın semptomlarını hafifletmek ve komplikasyonları önlemek için destekleyici tedavi uygulanabilir. Örneğin bol sıvı alımı, dengeli beslenme ve ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılması önerilir. Ciddi karaciğer yetmezliği durumlarında ise hastanede daha yoğun bir tedavi gerekebilir. Kronik Hepatit B tedavisi ise virüsün çoğalmasını baskılamak ve karaciğerin zarar görmesini önlemek üzerine odaklanır.
Hepatit B aşısı, Hepatit B virüsüne (HBV) karşı bağışıklık sağlar. Bu ciddi enfeksiyonu önlemek için kullanılır. Aşı, Hepatit B virüsünün yüzey antijenini (HBsAg) içerir. Bu antijen vücutta bağışıklık yanıtı oluşturarak kişinin virüse karşı korunmasını sağlar. Aşı hem bebeklerde hem de yetişkinlerde bağışıklık oluşturur ve Hepatit B'nin bulaşmasını önlemede en etkili yöntemlerden biri olarak kabul edilir. Hepatit B aşısı, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından önerilen temel aşılama programlarının bir parçasıdır. Genellikle doğumdan sonraki ilk 24 saat içinde uygulanır. Bebeklerde bağışıklık oluşturmak için genellikle üç doz aşı uygulanır. İlk doz doğumda, ikinci doz 1. ayda ve üçüncü doz 6. ayda yapılır. Yetişkinlerde ise risk grubunda olan kişilere üç doz halinde uygulanır. Aşı, kas içine enjeksiyon yoluyla verilir ve bağışıklık yanıtını artırmak için belirli bir zaman aralığında tekrar dozları yapılır.
Aşı, genel olarak güvenli ve etkili bir koruyucu yöntem olarak kabul edilir. Dünya genelinde milyonlarca kişi üzerinde uygulanan aşı, ciddi sağlık sorunlarına yol açmayan ve nadiren yan etkilerle karşılaşılan bir uygulamadır. Yan etkiler, genellikle hafif düzeyde olur ve kısa sürede kendiliğinden geçer. Hepatit B aşısı yan etkileri şöyle sıralanabilir:
Çok nadir durumlarda, ani başlayan alerjik reaksiyonlar görülebilir. Bu reaksiyonlar nefes almada zorluk, hızlı nabız, şiddetli döküntü veya yüzde şişlik gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu durum acil tıbbi müdahale gerektirir.
Son güncellenme tarihi: 08 Ocak 2025
Yayınlanma tarihi: 28 Temmuz 2020
Öne Çıkan Kanser Yazıları