21 Ağustos 2023 Pazartesi
Hipertansiyon Organ Hasarına Neden Olmadan Belirti Vermiyor
Marfan sendromu, bağ dokusunu etkileyen kalıtsal bir genetik hastalıktır. Vücudun iskelet sistemi, kalp-damar yapısı, gözler ve hatta akciğerler üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Bağ dokusu, organların esnekliğini ve dayanıklılığını sağlayan temel yapıdır; bu dokunun zayıflaması birçok sistemde bozulmalara yol açar. Marfan sendromuna sahip kişiler genellikle uzun boylu, ince yapılı ve uzun kol-bacak oranlarına sahiptir. Bununla birlikte hastalığın en tehlikeli tarafı, kalp ve damar sisteminde oluşturduğu komplikasyonlardır. Aort damarı genişlemesi ve yırtılması riski bu sendromun en ciddi sonuçlarından biridir ve tedavi edilmediği takdirde hayati tehlike oluşturabilir. Dünya genelinde her 5.000 kişiden yaklaşık birinde görülen Marfan sendromu hem kadınlarda hem erkeklerde eşit oranda ortaya çıkar. Hastalık genellikle çocukluk döneminden itibaren fark edilebilse de, belirtiler bazen ergenlikte veya yetişkinlikte belirginleşir.
Marfan sendromu, bağ dokusunu etkileyen ve genetik geçişli bir hastalıktır. Bağ dokusu, vücudun iskelet sistemi, gözler, kalp ve damar yapısı gibi birçok bölümünde destek görevi görür. Bu sendromda fibrillin-1 (FBN1) isimli proteini kodlayan gende bozukluk vardır. Bu protein, bağ dokusunun dayanıklılığı ve esnekliğinde kritik rol oynar.
Dolayısıyla Marfan sendromuna sahip bireylerde bağ dokusu zayıflar ve kalpten gözlere, eklemlerden damarlara kadar farklı sistemler etkilenir. Hastalık doğuştan itibaren vardır fakat belirtileri yaşamın farklı evrelerinde ortaya çıkabilir. Marfan sendromu nadir görülen bir hastalık olup her 5.000 kişiden birinde görülür. Cinsiyet farkı gözetmez, hem kadınlarda hem de erkeklerde aynı oranda rastlanır.
Bazı kişilerde hafif bulgular olurken bazılarında yaşamı tehdit eden ciddi sorunlar gelişebilir. En sık görülen belirtiler iskelet sistemi, kalp-damar sistemi ve gözlerde ortaya çıkar. İskelet sistemiyle ilgili bulgular arasında uzun kol ve bacaklar, ince yapılı vücut ve kamburluk öne çıkar. Kalp ve damar sisteminde aort damarında genişleme ya da yırtılma riski en ciddi bulgular arasındadır. Gözlerde ise lens kayması ve miyop sık görülür. Belirtiler genellikle çocukluk döneminden itibaren fark edilebilir ve yaş ilerledikçe şiddetlenebilir.
Marfan sendromu belirtileri şu şekildedir:
Marfan sendromunun nedeni FBN1 geninde meydana gelen mutasyondur. Bu gen, bağ dokusunda elastik liflerin oluşmasını sağlayan fibrillin-1 isimli proteini üretir. Mutasyon nedeniyle bu protein hatalı üretildiğinde bağ dokusu zayıflar ve organların esnekliği bozulur. Kalpteki aort damarının genişleme riski, gözlerde lens kayması ve iskelet sisteminde orantısız uzamalar bu yüzden gelişir. Hastalık otozomal dominant kalıtımla aktarılır. Yani hastalığı taşıyan ebeveynin çocuğuna geçme ihtimali %50’dir. Ancak bazı durumlarda mutasyon yeni gelişir ve ailede hiç öykü yokken çocukta Marfan sendromu görülebilir.
Genetik bir hastalık olduğu için en önemli risk faktörü aile öyküsüdür. Eğer anne ya da babadan biri bu hastalığı taşıyorsa çocuğa geçme ihtimali %50’dir. Hastalık otozomal dominant şekilde kalıtılır, yani tek bir hatalı gen bile sendromun ortaya çıkmasına yeterlidir. Bununla birlikte aile öyküsü olmayan bireylerde de yeni gen mutasyonları sonucunda Marfan sendromu gelişebilir. Bu durum vakaların yaklaşık dörtte birinde görülür. Cinsiyet farkı yoktur; kadınlarda ve erkeklerde eşit sıklıkta rastlanır. Irksal farklılıklar da belirleyici değildir. Ancak genetik mutasyon taşıyan kişilerde sendromun şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Kimi hastalarda sadece hafif iskelet sistemi bozuklukları olurken, bazılarında kalp ve damar komplikasyonları daha erken yaşta ortaya çıkabilir. Dolayısıyla risk faktörlerinin başında genetik yatkınlık gelse de belirtilerin ağırlığı büyük ölçüde bireysel farklılıklara bağlıdır.
Marfan sendromu, vücudun farklı sistemlerini etkilediği için birçok komplikasyona yol açabilir. Bu komplikasyonlar kişinin yaşam kalitesini düşürmekle kalmaz, aynı zamanda yaşam süresini de kısaltabilir. Özellikle kalp ve damar sistemiyle ilgili komplikasyonlar hayati risk taşır. En tehlikeli durum, ana atardamar olan aortta genişleme (anevrizma) ve yırtılma (diseksiyon) gelişmesidir. Bu durum, erken tedavi edilmezse ölümcül olabilir.
Kalp kapakçıklarında yetmezlik, ritim bozuklukları da sık görülen diğer kardiyovasküler sorunlardır. Gözlerde lens kayması, retina yırtıkları ve katarakt gelişebilir. İskelet sistemiyle ilgili komplikasyonlar ise skolyoz, göğüs deformiteleri ve eklem sorunlarıdır. Akciğerlerde büller gelişip ani akciğer sönmesi (pnömotoraks) de görülebilir.
Marfan sendromu komplikasyonları şu şekilde olabilir:
Marfan sendromunun teşhisi kolay değildir çünkü her hastada aynı bulgular görülmez. Tanı için hem klinik belirtiler hem de genetik testler birlikte değerlendirilir. Doktorlar öncelikle hastanın ayrıntılı öyküsünü alır ve ailede benzer durum olup olmadığını sorgular. Fizik muayenede uzun boy, ince yapılı vücut, uzun parmaklar, göğüs deformitesi gibi iskelet sistemi bulguları dikkate alınır.
Kalp muayenesinde üfürüm duyulması, göz muayenesinde lens kaymasının görülmesi teşhisi destekleyen bulgulardır. Kesin tanı koymak için ekokardiyografi ile kalp ve aort damarları incelenir. Ayrıca göz muayenesi, röntgen ve MR gibi görüntüleme yöntemleri de kullanılır. Genetik testler ise FBN1 genindeki mutasyonun saptanmasıyla kesin tanıyı sağlar. Günümüzde Marfan sendromu tanısında Ghent kriterleri adı verilen uluslararası tanı kriterleri kullanılmaktadır.
Sendromunun tamamen ortadan kaldırılabileceği bir tedavi yöntemi yoktur. Çünkü genetik bir hastalıktır. Ancak erken teşhis ve düzenli takip sayesinde yaşam süresi ve kalitesi önemli ölçüde artırılabilir. Tedavinin temel amacı, özellikle kalp ve damar komplikasyonlarını önlemek ve mevcut sorunları kontrol altında tutmaktır. Bunun için düzenli kardiyoloji kontrolleri, kalp ultrasonu ve aort çapı ölçümleri yapılır.
Eğer aort anevrizması belirli bir çapa ulaşırsa cerrahi müdahale gerekebilir. Kalp kapakçığı problemlerinde de cerrahi veya kapak değişimi gündeme gelir. Gözlerde lens kayması veya retina sorunları için düzenli göz muayeneleri yapılmalı, gerekirse cerrahi yöntemler uygulanmalıdır. İskelet sistemi sorunlarında fizik tedavi, ortopedik destekler veya omurga cerrahisi tedaviye dahil olabilir. Yani Marfan sendromu tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım gereklidir ve hasta genellikle kardiyolog, ortopedist ve göz doktoru tarafından birlikte takip edilir.
En önemli nokta ağır fiziksel aktivitelerden ve özellikle kalbe aşırı yük bindiren sporlardan uzak durmaktır. Bunun yerine yüzme, yürüyüş gibi daha hafif egzersizler tercih edilmelidir. Düzenli doktor kontrolleri kesinlikle aksatılmamalı, özellikle kalp ve damar takibi rutin hale getirilmelidir.
Ayrıca hastaların göz kontrollerini düzenli yaptırması, ani görme kayıplarında vakit kaybetmeden doktora başvurması gerekir. Kadınlarda gebelik dönemi de özel takip gerektirir çünkü bu dönemde aort diseksiyonu riski artar. Hastalar ayrıca genetik danışmanlık almalı ve aile planlaması konusunda bilgilendirilmelidir.
Marfan sendromuna neden olan gen mutasyonu, 15. kromozom üzerinde yer alan FBN1 geni ile ilişkilidir. Bu gen, fibrillin-1 proteininin sentezinden sorumludur. Kromozomdaki bu mutasyon bağ dokusunun zayıflamasına yol açarak hastalığın tüm belirtilerinin temelini oluşturur. Hastalığın otozomal dominant şekilde kalıtılmasının nedeni de bu kromozom üzerindeki genin tek kopyasının bile bozuk olmasıyla belirtilerin ortaya çıkabilmesidir.
Marfan sendromu tanısında kullanılan genetik testler, laboratuvarın imkânlarına ve kullanılan yönteme bağlı olarak farklı sürelerde sonuç verebilir. FBN1 gen mutasyonunu inceleyen genetik analizler genellikle 2 ila 6 hafta arasında sonuçlanır. Ancak klinik tanı için genetik test her zaman zorunlu değildir. Çoğu hasta fizik muayene bulguları, ekokardiyografi ve göz muayenesi sonuçlarıyla teşhis edilir. Genetik test, özellikle aile planlaması yapacak bireylerde, belirsiz vakalarda ya da kesin tanı gerektiğinde tercih edilir.
Son güncellenme tarihi: 08 Ekim 2025
Yayınlanma tarihi: 29 Kasım 2023
Göz Hastalıkları
Op. Dr. Arslan Bozdağ
Göz Hastalıkları
Op. Dr. Burcu Usta Uslu
Göz Hastalıkları
Op. Dr. Fatih Meydanoğlu
Göz Hastalıkları
Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz
Kardiyoloji
Prof. Dr. Ertan Ökmen
Kardiyoloji
Prof. Dr. Nevrez Koylan
Kardiyoloji
Uzm. Dr. Ersin Özen
Kardiyoloji
Uzm. Dr. Gürsel Ateş
Kardiyoloji
Uzm. Dr. Nermina Alagiç
Ortopedi ve Travmatoloji
Prof. Dr. Kenan Keklikçi
Ortopedi ve Travmatoloji
Prof. Dr. Selim Şanel
Ortopedi ve Travmatoloji
Doç. Dr. İbrahim Akmaz
Ortopedi ve Travmatoloji
Op. Dr. Barbaros Hayrettin Uzuner
Ortopedi ve Travmatoloji
Op. Dr. Davud Yasmin
Ortopedi ve Travmatoloji
Op. Dr. Mehmet Taner Özdemir
Öne Çıkan Kanser Yazıları
Kişisel Verilerin İşlenmesi: Kimlik, iletişim, sağlık ve pazarlama bilgilerimin, Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından yürütülecek pazarlama faaliyetlerinin planlanması ve tıbbi ihtiyaçlarıma ve alışkanlıklarıma göre özelleştirilmesi ile bana özel kampanyalar oluşturulması amacıyla işlenmesini kabul ediyorum.
Ticari Elektronik İleti: Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından kimlik ve iletişim bilgilerimin tercih ettiğim iletişim kanalı üzerinden bana reklam, promosyon, kampanya ve benzeri ticari elektronik iletilerin gönderilmesi amacıyla işlenmesi ve bununla sınırlı olarak hizmet alınan tedarikçilerle paylaşılmasını kabul ediyorum.