23 Ağustos 2023 Çarşamba
Andropoz: Nedir, Belirtileri, Tanı Yöntemleri ve Tedavisi
Sertleşme bozukluğu, erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluklarından biridir. Cinsel ilişki için gerekli olan sertleşmenin sağlanamaması ya da sürdürülememesi şeklinde tanımlanan bu durum, yalnızca fiziksel bir sorun olarak değil psikolojik ve sosyal yönleriyle de ele alınması gereken önemli bir sağlık problemidir. Günümüzde her yaş grubunda görülebilse de özellikle 40 yaş üzerindeki erkeklerde daha yaygın hale gelir. Kişinin yaşam kalitesini, özgüvenini ve partner ilişkilerini derinden etkileyebilir.
Sertleşme bozukluğu, tıbbi adıyla erektil disfonksiyon, cinsel ilişki için gerekli olan penis sertleşmesinin sağlanamaması ya da sürdürülememesi durumudur. Erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluklarından biridir. Hem fiziksel hem de psikolojik faktörlerden kaynaklanabilir. Sertleşme sorunu geçici olabileceği gibi kronik hale de gelebilir. Bireylerin yaşam kalitesini, özgüvenini ve partner ilişkilerini olumsuz etkileyen durum, başka sağlık sorunlarının da habercisi olabilir. Özellikle diyabet, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, hormonal bozukluklar ve sinir sistemi hastalıkları sertleşme bozukluğunun önemli nedenleri arasında yer alır.
Sertleşme, beyinden başlayan sinyallerin sinirler aracılığıyla penise iletilmesi ve damarların gevşeyerek penise kan dolmasıyla gerçekleşen karmaşık bir süreçtir. Bu sürecin herhangi bir aşamasında meydana gelen aksaklıklar sertleşme sorununa yol açabilir. Genellikle nedenler fiziksel ve psikolojik olarak iki ana başlık altında toplanır. Fiziksel nedenler, damarların tıkanıklığı, sinir hasarı veya hormon dengesizlikleri gibi doğrudan biyolojik sorunlardır. Psikolojik nedenler ise stres, performans kaygısı, depresyon veya ilişki çatışmaları gibi duygusal ve zihinsel etkenlerden kaynaklanır. Bazı durumlarda ise her iki faktör bir arada bulunarak tabloyu daha da ağırlaştırabilir.
Sertleşme sorununun anlaşılması ve doğru tedavi edilebilmesi için nedenlerin ayrıntılı olarak incelenmesi gerekir. Çünkü iktidarsızlık tek başına bir hastalık değil, başka sağlık problemlerinin belirtisi olabilir.
En önemli sebeplerinden biri fizyolojik yani vücuttan kaynaklanan sorunlardır. Sertleşme, sağlıklı damar yapısı, düzgün sinir iletimi ve dengeli hormon seviyeleri sayesinde gerçekleşir. Bu sistemlerden herhangi birindeki bozukluk ereksiyon sorununa yol açabilir. Özellikle damar hastalıkları penise kan akışını engelleyerek sertleşmeyi zorlaştırır. Sinir sistemi hastalıkları sinyal iletimini bozarken, hormon dengesizlikleri de cinsel isteği ve ereksiyon kapasitesini azaltır. Ayrıca yaşam tarzı faktörleri ve kronik hastalıklar da bu durumu tetikler.
Başlıca fiziksel nedenler şu şekilde sıralanabilir:
Fiziksel nedenlerin yanı sıra psikolojik etkenler de sertleşme sorununun önemli bir boyutunu oluşturur. Özellikle genç erkeklerde, bedensel bir sağlık sorunu olmadan ereksiyon problemleri çoğunlukla zihinsel ve duygusal sebeplerle ortaya çıkar. Beynin, cinsel uyarılmayı başlatmada ve sürdürmede merkezi bir rolü vardır. Kaygı, stres ve ilişki problemleri beynin bu sürece odaklanmasını zorlaştırarak sertleşmeyi engeller. Psikolojik nedenler genellikle ani başlar, bazı zamanlarda sertleşme mümkün olurken bazı durumlarda sorun yaşanabilir.
Başlıca psikolojik nedenler şu şekilde sıralanabilir:
Sertleşme bozukluğu (erektil disfonksiyon) belirtileri yalnızca cinsel fonksiyonla sınırlı değildir. Kişinin ruh halini, özgüvenini ve ilişkilerini de doğrudan etkiler. Belirtiler genellikle zaman içinde ortaya çıkar ve giderek şiddetlenebilir. Bazı erkeklerde yalnızca ara sıra yaşanırken, bazılarında kalıcı bir sorun haline gelebilir.
Başlıca belirtiler şöyledir:
Her yaş grubunda görülebilir. Ancak sıklığı yaşla birlikte artar. 40 yaş altı erkeklerde daha çok psikolojik nedenlerden kaynaklanırken 40 yaş üstünde fizyolojik faktörler daha baskındır. Yapılan araştırmalara göre, 40 yaş üzerindeki erkeklerin yaklaşık yarısı hayatlarının bir döneminde ereksiyon sorunu yaşamaktadır. 60 yaş üstünde bu oran %60-70’e, 70 yaş üstünde ise %80’e kadar çıkmaktadır.
Hastalığın gelişmesinde birçok risk faktörü rol oynar. Bu faktörlerin bilinmesi hem önlem almak hem de tedaviye erken başlamak açısından önemlidir. Riskler hem fiziksel hem de yaşam tarzıyla ilişkili olabilir.
Başlıca risk faktörleri şöyle sıralanabilir:
Genellikle kişinin yaşadığı şikayetler ve bu şikayetlerin süresiyle anlaşılır. Erkekler çoğunlukla cinsel ilişki için yeterli sertleşmeyi sağlayamama, ereksiyonu sürdürememe veya cinsel istekte azalma gibi yakınmalarla doktora başvurur. Tanı sürecinde ilk adım, hastanın öyküsünün ayrıntılı olarak değerlendirilmesidir. Ne kadar süredir sorun yaşandığı, şikayetlerin sürekli mi yoksa aralıklı mı olduğu, sabah sertleşmelerinde değişiklik olup olmadığı, kullanılan ilaçlar, sorgulanır.
Daha sonra fizik muayene yapılır. Damar yapısı, hormonal denge ve sinir sistemi işlevleri gözden geçirilir. Gerekli görülen durumlarda kan testleriyle testosteron, prolaktin, tiroid hormonları ve kan şekeri düzeyleri ölçülür. Ayrıca ultrasonla penise giden damarların kan akışı incelenebilir. Bazı vakalarda psikolojik değerlendirme de önemlidir çünkü sertleşme sorunlarının bir kısmı ruhsal sebeplerden kaynaklanır.
Tedavi, nedene göre planlanır ve çoğu zaman başarıyla sonuçlanır. İlk basamakta yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Düzenli egzersiz yapılması ve sağlıklı beslenme hem damar sağlığını hem de hormon dengesini iyileştirir. Psikolojik nedenlere bağlı sorunlarda bireysel ya da çift terapisi, stres yönetimi ve gerektiğinde antidepresanların düzenlenmesi faydalı olabilir. Tıbbi tedavide en sık kullanılan yöntem, doktor tarafından reçete edilen ilaçlardır. Bu ilaçlar penise giden kan akışını artırarak ereksiyonun gerçekleşmesini kolaylaştırır. İlaca yanıt alınamayan durumlarda enjeksiyon tedavileri, vakum cihazları veya protez cerrahisi devreye girebilir. Hormonal eksiklik söz konusuysa testosteron tedavisi de uygulanabilir.
Son güncellenme tarihi: 04 Kasım 2025
Yayınlanma tarihi: 04 Kasım 2025
Üroloji
Prof. Dr. Cüneyt Adayener
Üroloji
Prof. Dr. İlker Tinay
Üroloji
Prof. Dr. Nazmi Yalçın İlker
Üroloji
Op. Dr. Muhammed Sulukaya
Üroloji
Uzm. Dr. Elnur Allahverdiyev
Öne Çıkan Kanser Yazıları
Kişisel Verilerin İşlenmesi: Kimlik, iletişim, sağlık ve pazarlama bilgilerimin, Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından yürütülecek pazarlama faaliyetlerinin planlanması ve tıbbi ihtiyaçlarıma ve alışkanlıklarıma göre özelleştirilmesi ile bana özel kampanyalar oluşturulması amacıyla işlenmesini kabul ediyorum.
Ticari Elektronik İleti: Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından kimlik ve iletişim bilgilerimin tercih ettiğim iletişim kanalı üzerinden bana reklam, promosyon, kampanya ve benzeri ticari elektronik iletilerin gönderilmesi amacıyla işlenmesi ve bununla sınırlı olarak hizmet alınan tedarikçilerle paylaşılmasını kabul ediyorum.