23 Ağustos 2023 Çarşamba
Hamilelikte idrar yolu enfeksiyonlarını önlemenin 10 yolu
Bir kadın her yıl yaklaşık olarak 12 kez regl olur ve regl öncesinde çoğunlukla PMS durumunu yaşar.
Bir kadın her yıl yaklaşık olarak 12 kez regl olur ve regl öncesinde çoğunlukla PMS durumunu yaşar. PMS, regl öncesi sendrom olarak da bilinen ve regl olan kadınlarda hayatları boyunca en az bir kez görülebilen olumsuz bir durumdur. Sosyal yaşantıyı, duygudurumu, iş yaşantısını yakından etkileyen bir süreç olan PMS dönemi, kadın yaşamı için büyük paya sahiptir. Uygun yaşam tarzı değişikleri ve gerekli durumlarda uygulanan tedaviler ile PMS kontrol altına alınabilir. Böylece kişinin yaşam kalitesi de artar.
PMS pek çok isimle anılır. Adet öncesi sendrom, regl öncesi sendrom, adet öncesi gerginlik bu isimlerden bazılarıdır. PMS yani premenstrüel sendrom, kadınların gençlik ve orta yaş dönemlerinde regl öncesi ortaya çıkan bir durumdur. Menstrual döngünün ikinci yarısından başlayarak regl başlangıcına kadar süren ve regl ile ortadan kalkan belirtileri içerir. Regl olan her kadında sancı, bağırsak düzensizlikleri, baş ağrısı gibi sıkıntı veren durumlar, regl öncesinden başlayarak bir süre kendini gösterebilir. Belirtilerini duygusal ve davranışsal olarak gösterirken yaşam kalitesini de olumsuz etkileyen bu semptomları kontrol altına almak gerekebilir. Regl öncesinde yaklaşık 14 gün süren östrojen ve progesteron seviyelerindeki artış ile ani ruh hali değişimleri gerçekleşebilir. Hormonal değişiklikler, oluşan olumsuz durumların ana sebeplerindendir. PMS oluşumunu artıran bazı faktörler de bulunmaktadır. Bu faktörlerin bir kısmı şu şekilde listelenebilir:
Her rahatsızlıkta olduğu gibi PMS için de kesin olmasa da birçok neden sıralanabilir. Hormonal dalgalanmalar bu nedenlerden biridir. Östrojen ve progesteron hormonlarının değişen seviyeleri, belirtilerin çıkmasına ve ruh hali değişikliklerine neden olabilir. Beyin kimyasallarından serotonin dalgalanmaları, PMS belirtilerini öne çıkarabilir. Düşen serotonin ile depresyon, yorgunluk, uyku sorunları beraberinde gelebilir. Kişinin ailesinde bipolar bozukluk, doğum sonrası depresyon gibi sağlık sorunu geçmişi bulunuyorsa bu durum PMS ihtimalini de artırabilir. Sadece genetik ve hormonal değil yaşam tarzı da nedenler arasındadır. Yağ, şeker ve tuzdan zengin beslenme, PMS ağrılarını ve şişkinliğini artırıcı rol oynayabilir. Diğer beslenmeye bağlı nedenler ise magnezyum ve kalsiyum eksiklikleridir. Vitamin ve mineral eksiklikleri dışında vücutta aşırı su bulunması bile bir neden olabilir. Dengesiz ve yetersiz beslenme, genetik yatkınlık, yaş gibi nedenler ile PMS oluşma ihtimali artabilir.
Her hastalık ve sendrom gibi PMS için de çeşitli belirtiler bulunur. Bu belirtiler psikolojik, davranışsal ya da fiziksel olabilir. Belirtiler, reglden 5 gün kadar önce ortaya çıkar ve regl ile sona erebilir. Bu belirtiler kişinin yaşına, yaşam tarzına, beslenme şekline, günlük alışkanlıklarına göre değişebilse de genelde ağrı, ödem ve huzursuzluk şikayetleri yaygındır. PMS’in neden olduğu bazı belirtiler genel olarak şöyle sıralanabilir:
Ödem.
Huzursuzluk.
Depresyon.
Yorgunluk.
Aşırı uyuma.
İştahta azalma fakat tatlı ve tuzlu yiyecek isteğinin artması.
Konsantrasyon bozukluğu.
Mide bulantısı.
Şişkinlik.
Gaz oluşumu.
Vücut ağrısı.
Anksiyete.
Ağırlık artışı.
Akne oluşumu.
Baş ağrısı.
PMS kişide oluşturduğu isteksizlik ve huzursuzluk hali nedeniyle bazen baş edilmek bile istenmeyen bir hal alabilir. Kişinin olumsuzluklardan kurtulmak için kendi kendine bu dönemi yönetmeye başlaması ya da bir tedavi seçeneği oluşturulması gerekmektedir. Kişinin psikolojisini olumlu etkileyecek alışkanlıklar edinmesi, dinlenmesi ve sevdiği aktiviteleri yerine getirmesi bu dönemin daha sorunsuz geçmesine yardımcıdır. PMS’i yönetmek adına yapılacak ufak değişiklikler her ay tekrarlayan bu durumun, kişiyi daha az rahatsız edecek şekilde geçmesine yardımcı olur. Bir günlük yardımıyla her PMS’de yaşanan durumlar not alınarak bir sonraki dönemde bu semptomlar oluşmadan gerekli önlemler alınabilir. PMS yönetilirken en sık başvurulan yöntemlerden biri sıcak kompres uygulamasıdır. Sıcak kompres, sancıların hafiflemesine yardımcı olurken kan akışını rahatlatarak ödem gibi sorunların oluşumunu da engellemiş olur. Yaşam tarzı ve beslenme değişiklikleri PMS dönemini yönetme yöntemlerinin başında gelir.
Beslenme
Beslenme değişiklikleri, oluşan bedensel olumsuzluklarla başa çıkmanın en kolay uygulanabilir yöntemlerindendir. PMS döneminde şeker ve kafein tüketimini azaltmak, alkol tüketmemek, beslenme değişikliklerinin başında gelir. Tatlı isteğinin artması nedeniyle fazla çikolata tüketimi ağrılarının artmasına neden olabilir. Aynı zamanda en sık karşılaşılan PMS belirtilerinden biri olan ve kişiye rahatsızlık veren ödem sorununun giderilmesi için bol su tüketilmeli fakat sodyum alımı da azaltılmalıdır. Kramp oluşumunu önlemek veya gidermek için papatya gibi spazm giderici çaylar içmek, bol meyve, sebze ve tam tahıl tüketimi, bu dönemin daha rahat geçmesine yardımcı olur. Folik asit, B6 vitamini, kalsiyum ve magnezyum yetersizliğinin bulunmaması da rahatlama için gereklidir ve eğer eksikliklerinden şüpheleniliyorsa bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır. Doktor tarafından gerekli görüldüğünde takviye alınmasında yarar vardır.
Fiziksel Aktivite
PMS döneminin rahatlatılmasına yardımcı bir diğer yaşam tarzı değişikliği ise fiziksel aktivite ve egzersizdir. Meditasyon, yoga gibi gevşeme egzersizleri ile aktivite artırılırken kişinin mental olarak rahatlaması sağlanmış olur. Bu, psikolojik olarak da daha sorunsuz bir dönem geçirilmesine yardımcı olabilir. Yapılan gevşeme egzersizleri ile uyku döngüsü düzene girmiş ve uykusuzluk sorunu da ortadan kaldırılmış olur. Egzersizin bir diğer faydası ise endorfin salınımını artırarak PMS semptomlarını azaltmasıdır. Haftada en az 3 gün 20-30 dakika aerobik egzersizler tavsiye edilebilir. Yapılan fiziksel aktiviteler ile bağırsakların çalışması düzenlenir ve gaz, kramp, kabızlık gibi olası şikayetler de azaltılmış olur.
PMS’in yaşam tarzı değişiklikleri ile düzenlenemediği durumlarda doktor kontrolünde tedavi uygulanır. Bu tedavilerden ilki ilaç tedavisidir. Şiddetli PMS yaşayan kadınlarda günlük yaşamın fazla etkilenmemesi için serotonin geri alım inhibitörleri kullanılarak PMS’in baş ağrısı, depresyon, uykusuzluk, anksiyete gibi semptomlarının düzenlenmesi amaçlanır. Kullanılan bir diğer ilaç türü ise ağızdan alınan kontraseptiflerdir. Bu ilaçların diğer adı doğum kontrol haplarıdır ve sadece doğurganlığı kontrol etmek amacıyla kullanılmazlar. PMS tedavi edilirken de bu haplara başvurulur ve östrojen ile progesteron kombine edilerek oluşturulan bu haplar, ödem gibi aşırı östrojenin sebep olduğu semptomları engeller. Diğer ilaçlar ise diüretiklerdir. Diüretiklerin kullanım amacı, PMS döneminde artış gösterebilen ödemin vücuttan atılması ve şişkinlik hissinin giderilmesidir. PMS sebebi tiroit hormonlarının yetersizliğinden kaynaklanan hipotiroidi rahatsızlığı ise tiroit tedavisi ile semptomlar önlenebilir.
PMS, bazı durumlarda tedaviye gerek duyulabilen ya da yönetiminin öğrenilmesi gereken bir durumdur. PMS, 2-3 regl dönemi boyunca devam eden ve günlük yaşantıyı kökten etkileyen sorunlara neden olduğunda mutlaka bir kadın hastalıkları doktoruna gidilmelidir. Fakat PMS teşhisi için yapılacak tahliller bulunmaz ve doktor tarafından PMS öyküsü dinlenerek semptomların PMS nedeniyle mi yoksa başka bir rahatsızlık nedeniyle mi oluştuğu öğrenilir. Tiroit bozuklukları, depresyon, huzursuz bağırsak sendromu, perimenopoz gibi PMS belirtilerini taklit eden başka bir rahatsızlık söz konusu ise tedavi şekli değişir. PMS yaşandığı düşünülüyorsa en kısa sürede bir sağlık kurumuna başvurulmalı ve gerekli bilgi alınmalıdır.
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Öne Çıkan Kanser Yazıları