23 Eylül 2025 Salı
Hamilelik Belirtileri Nelerdir, Ne Zaman Başlar?
Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nde; ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından da desteklenen “Bebek Dostu Hastane” kurallarına uygun olarak hizmek veriliyor. Bu doğrultuda, anne adayları doğum öncesi dönemden itibaren emzirmeye hazırlanıyor. Doğumdan hemen sonra emzirmeye hazır hale gelen anne adaylarının, taburcu olduktan sonra da, sağlık personeli tarafından gerçekleştirilen ziyaretlerle emzirmeyi sürdürmeleri destekleniyor. Tercih edilen yöntem ister normal doğum, ister epidural anestezi ya da sezaryen olsun, doğum zamanına kadar tüm takipleri Anadolu Sağlık Merkezi uzmanları tarafından gerçekleştiriliyor.
İlgi Alanları
Mastit, genellikle emzirme döneminde ortaya çıkan ve meme dokusunda iltihaplanmaya yol açan bir sağlık sorunudur. Enfeksiyona bağlı olarak gelişebileceği gibi, süt kanallarının tıkanması sonucu da meydana gelebilir. Meme cildinde kızarıklık, hassasiyet, ağrı ve ateş gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu durum yalnızca fiziksel rahatsızlık yaratmanın yanında emzirmeyi de zorlaştırabilir. Özellikle doğum sonrası ilk haftalarda görülen mastit, erken müdahale edilmediğinde abse gelişimi gibi komplikasyonlara neden olabilir. Mastit, her emziren kadında gelişebilecek yaygın bir durumdur. Ancak doğru bakım ve gerektiğinde tıbbi destek ile hızla kontrol altına alınabilir. Belirtilerin fark edilmesi ve gecikmeden müdahale edilmesi, hem annenin hem de bebeğin sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Rahim duvarı kalınlaşması (endometrial hiperplazi), rahmin iç kısmını kaplayan endometrium tabakasının normalden daha kalın hale gelmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Kadın sağlığı açısından önem taşıyan bu durum, çoğunlukla hormonal dengesizliklerle ilişkilidir ve özellikle östrojen düzeyinin artmasıyla gelişir. Genellikle adet düzensizlikleriyle fark edilen rahim duvarı kalınlaşması, her zaman ciddi bir sorun anlamına gelmese de bazı vakalarda tedavi edilmediğinde kansere dönüşme riski taşıyabilir. Özellikle menopoza yaklaşan kadınlarda veya uzun süreli adet düzensizliği yaşayanlarda bu risk daha belirgin hale gelir. Bu nedenle erken tanı ve doğru tedavi oldukça önemlidir. Rahim duvarının kalınlığı, transvajinal ultrasonografi ile kolayca ölçülebilir ve şikâyetlere göre ek testler istenebilir.
Çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için gebelik süreci, hem heyecan verici hem de dikkat gerektiren bir yolculuktur. Her ne kadar gebelik doğal bir süreç olsa da, bazı durumlarda bu sürecin başlaması beklenenden uzun sürebilir. Yumurtlama dönemi, doğru ilişki zamanı, yaşam alışkanlıkları ve genel sağlık durumu gibi birçok etken, hamile kalma ihtimalini doğrudan etkiler. Bu nedenle hamile kalmak isteyen kadınların bedenlerini tanıması, doğurganlık döngüsünü takip etmesi ve yaşam tarzında bazı düzenlemeler yapması gerekebilir.
Kadın üreme sisteminde yer alan Bartholin bezleri, vajina girişinin her iki tarafında bulunan küçük salgı bezleridir. Bu bezler vajinanın kayganlığını sağlamak için mukus üretir. Bartholin bezlerinin çıkış kanalları tıkandığında içeride sıvı birikimi olur ve Bartholin kisti adı verilen şişlik meydana gelir. Küçük ve belirti vermeyen kistler fark edilmeyebilir. Ancak büyüdüklerinde rahatsızlık, ağrı ve enfeksiyon riski oluşturabilir. Bartholin kisti bazen kendi kendine düzelebilir. Bazı durumlarda enfekte olup Bartholin apsesi haline gelebilir. Bu durumda medikal müdahale gerekebilir.
Gebelik sürecinde meydana gelebilen en büyük komplikasyonların başında düşük gelir. Tıbbi olarak spontan abortus şeklinde tanımlanır. Gebeliğin 20. haftasından önce fetüsün rahim dışında yaşayamayacak şekilde kaybedilmesi anlamına gelir. Genellikle ilk trimester içinde meydana gelir. Farklı nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Kadınların önemli bir kısmı hayatlarının bir döneminde düşük riskiyle karşılaşabilir. Bazı vakalar tekrarlayan düşüklere dönüşebilir.
Normal doğum, diğer adıyla vajinal doğum, bir bebeğin anne rahminden vajina yoluyla doğal süreçlerle dünyaya gelmesini ifade eder. Bu doğum şekli, en eski ve yaygın doğum yöntemlerinden biridir. Anne ve bebek için doğal bir süreç olan normal doğum, genellikle herhangi bir cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulmadan gerçekleşir. Anne adayının vücudu, gebelik boyunca doğuma hazırlanır. Doğum anı geldiğinde rahim kasılmaları ve bebeğin hareketleri sayesinde bebek doğum kanalından dışarı çıkar.
Hamilelik testi, gebelik şüphesi taşıyanların evde veya laboratuvar ortamında uygulayabileceği, gebeliği tespit etmek amacıyla yapılan bir testtir. Gebelik testi, kandaki veya idrardaki hCG (human chorionic gonadotropin) hormonunu ölçerek gebelik olup olmadığını belirler. Bu hormon, döllenmiş yumurtanın rahim duvarına yerleşmesi ile birlikte salgılanmaya başlar. Gebelik boyunca vücutta yükselmeye devam eder. Evde yapılan idrar testleri, pratik ve hızlı sonuç verdiğinden yaygın olarak tercih edilirken; laboratuvar ortamında yapılan kan testleri daha hassas sonuçlar sağlar.
Robotik miyom ameliyatı, kadın üreme sisteminde bulunan ve genellikle iyi huylu olan miyomların, robotik cerrahi sistemler kullanılarak çıkarılmasını sağlayan ileri teknoloji bir operasyondur. Bu cerrahi yöntem, minimal invaziv yaklaşımların en yeni örneklerindendir. Cerraha yüksek hassasiyet ve kontrol imkanı sunar. Robotik cerrahi kolların yardımıyla gerçekleştirilen bu operasyon, geleneksel açık ameliyatlara kıyasla daha küçük kesilerle yapılır. Böylece iyileşme süresi kısalırken komplikasyon riski azalır. Robotik miyom ameliyatı, özellikle miyomların konumu ve boyutu nedeniyle daha karmaşık vakalarda tercih edilen güvenli ve etkili bir tedavi seçeneğidir.
Prolaktin, beyindeki bir bez olan ön hipofiz bezi tarafından üretilen ve salgılanan bir hormondur. Kadınlarda üreme ve emzirme fonksiyonlarının düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Kanınızdaki normalden yüksek prolaktin seviyeleri, düzensiz adet dönemleri, kısırlık ve erektil disfonksiyon gibi belirli semptomlara neden olabilir.
Endometrial kanser, rahimdeki hücrelerin büyümesi ile başlayan bir kanser türüdür. Rahim, fetal gelişimin gerçekleştiği içi boş, armut biçimli pelvik organdır. Endometrial kanser, endometrium adı verilen, uterusun iç yüzeyini oluşturan hücre tabakasında başlar. Endometrial kansere bazen rahim kanseri denir. Rahim sarkomu da dahil olmak üzere başka kanser türleri de rahimde oluşabilir, ancak bunlar endometriyal kanserden çok daha az yaygındır. Endometrium kanseri sıklıkla erken evrede bulunur çünkü semptomlara neden olur. Çoğunlukla ilk belirti düzensiz vajinal kanamadır. Endometrium kanseri erken tespit edilirse, rahmin cerrahi olarak çıkarılması sıklıkla tedavi eder.
Östrojen, cinsel ve üreme sağlığını korumak için gerekli olan bir hormondur. Horon seviyeleri kadınların adet döngüsü sırasında doğal olarak dalgalanır. Menopoz döneminde ise seviyeleri düşer. Sürekli olarak yüksek veya düşük seviyeler, doktor kontrolü gerektiren durumları işaret edebilir. Kişilerde hormon seviyelerinin dalgalanmaması, dengeli olması, genel sağlık için önemlidir. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme alışkanlığı hormon seviyelerini normal düzeylerde tutulması için yardımcı olabilir.
Hamilelikte mide yanması dünya çapında insanlar arasında en sık görülen sorunlardan biridir. Yemek borusu ile midenin birleştiği yerde mide ve yemek borusu kapağı vardır. Bu kapağın yönü ağızdan anüse doğru açılacak şekildedir ve midedeki asitin yemek borusuna geçmesini engeller. Mide ve yemek borusu seviyesindeki bu akışın yönü ters döndüğünde mide yanması ortaya çıkar. Hamilelikte mide yanması, mide içeriğinin yemek borusuna doğru ilerlemesi ile ortaya çıkar ve yemek borusunda tahrişe neden olur. Kişinin yaşam kalitesine etkileyecek şekilde yemek borusunda yapısal değişiklikler olmaya başladığında bir uzman hekime başvurulmalıdır. Bu durum ülkeler arasında değişiklik göstermekle beraber ortalama olarak hamilelerin %30 ile 50'si arasında görülür.
Vajina kaşıntısı, birçok kadının yaşadığı yaygın bir sağlık sorundur. Vajina kaşıntısının nedenleri arasında cilt tahrişi, enfeksiyonlar, hormonal değişiklikler, alerjik reaksiyonlar ve cilt hastalıkları yer alabilir. Bu durum sonucunda vajina bölgesinde kötü kokan akıntı, kızarıklık, kaşıntı, ağrı ve rahatsızlık hissi ortaya çıkabilir. Vajina kaşıntısı alınabilecek bazı önlemlerle iyileştirilebilen bir durum olabileceği gibi ciddi bir sağlık sorununu işareti ediyor da olabilir.
Gebelik sürecinin 37. haftasından önce doğum yapma riski olan gebelerin gebelik sürecini uzatmak için uygulanan yöntemlerden biridir. Uzayan gebelik sayesinde bebeğin anne karnında daha uzun süre kalarak gelişimi tamamlaması sağlanır. Bu işlem kişinin durumuna göre vajenden (transvajinal) veya göbekten (transabdominal) yapılan açık veya laparoskopik olarak ile uygulanır. İşlem uygulanan kişilerin yaklaşık %90’ında başarılı sonuçlar elde edilir. Daha önceki gebeliklerde bu durumdan dolayı düşük riski yaşandıysa, gebelik planlamadan önce alanında uzman kişilerle görüşülüp planlama yapılması önerilir.
Doğum sürecinin ne kadar ağrılı olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Bu nedenle epidural anestezi ile doğum yapılması günümüzde oldukça tercih edilen bir yöntemdir. Epidural anestezide vücudun alt kısmından ağrı uyarısını alan omurilik sinir hücreleri bloklanır. Omuriliğin etrafında bulunan dural zar ile arasındaki boşluğa bir katater vasıtası ile uygulanan epidural anestezide kateter doğum süresi boyunca çıkarılmayarak ilaç tedavisine devam edilir. Epidural anestezinin her birey için uygun olmadığı, anne ve bebeğin durumuna göre yapılabilirliğinin değiştiği unutulmamalıdır. Prenses doğum ile ilgili merak ettiğiniz diğer konular için yazının devamını takip edebilirsiniz.
Anne karnında fetusun gelişim sürecinde kalıtımsal hastalık, anne rahminde şekil bozukluğu, radyasyona maruz kalma gibi nedenlerle bebeğin yapısında/fiziki görüntüsünde meydana gelen sorunlardır.
Kistler, kemik doku ya da yumuşak dokuda ortaya çıkabilen, içerisinde sıvı ya da yarı katı püre kıvamlı bir madde bulunan patolojik boşluklar olarak tanımlanabilir. Rahim içerisinde yer alan endometrium adlı doku tabakasının yumurtalıklara yayılması ve yerleşmesi ile oluşan kistlere yumurtalık kisti denir. Aynı zamanda çikolata kisti olarak da adlandırılan ve regl kanaması sırasında yoğun ağrı ve kanama artışı gibi şikayetler ile seyreden jinekolojik bir hastalıktır.
Herpes virüsü yaygın bir enfeksiyon olup doğru korunma önlemleri alınmadığında bulaşma riski taşır. Bu nedenle herpes virüsünden korunma yöntemlerini anlamak ve uygulamak, sağlığı koruma açısından büyük önem taşır.
Birçok kadın gebelik döneminde cinsel birleşmenin erken doğuma ya da düşüklere neden olabileceğini, fetüse zarar vereceği, doğumu başlatabileceği ya da amniyon kesesinin yırtılabileceği korkularını taşır. Bu korkular anne baba adayları için cinsel hayatın düşünülmesine yol açar. Ancak sağlıklı bir hamilelik sürecinde cinsel ilişki de sağlıklı kabul edilir. Hamileliğin normal seyrettiği süre boyunca istenilen sıklıkla cinsel ilişkiye girmekte herhangi bir sakınca yoktur.
Genital bölge temizliği birçok insan için temel bir sağlık konusudur ve doğru bilgilere sahip olmak önemlidir. Genital bölge temizliği vücudun üreme organlarına ve çevresine yönelik hijyenik uygulamaları ifade eder. Bu bölgenin temiz tutulması enfeksiyon riskini azaltmaya ve cilt sağlığını korumaya yardımcı olur.
Boş gebelik bebek gelişiminin rahim içinde durduğu bir durumdur. Genellikle bu durumda çeşitli nedenlerle rahim kendiliğinden embriyo ya da fetüsün gelişimini sona erdirir. Boş gebeliklere genetik nedenler, hormon dengesizlikleri veya rahimdeki bazı sorunlar neden olabilir. Tedavi doktorun özel tavsiyelerine bağlı olarak değişir. Boş gebelik sonrası sağlık durumunu izlemek ve doktorun talimatlarına uymak gelecekte sağlıklı bir gebelik için önemlidir.
Yumurtlama dönemi, kadınlarda belli bir olgunluğa gelen yumurtaların, yumurtalıktan salınması dönemidir. Yumurtlama dönemi, adet döngüsünün önemli bir parçasıdır ve kadınların hamile kalmasında önemli rol oynar. Yumurtlama döneminin geldiğini gösteren bazı belirtiler vardır. Kadınlar, gebe kalmak istediklerinde bu belirtileri takip ederek belirli hesaplama yöntemi ile gebe kalmak için en uygun zamanı seçebilirler. Yumurtlama dönemi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için yazının devamını okuyabilirsiniz.
Kadın üreme sisteminin önemli bir parçası olan yumurtalıklar, her ay düzenli olarak yumurta üretir ve hormon salgılar. Bu süreçte yumurtalıklar içinde veya yüzeyinde, sıvı, kan ya da başka maddelerle dolu kesecikler oluşabilir. Bu yapılar “yumurtalık kisti” olarak adlandırılır. Çoğu kist, yumurtlama döngüsünün doğal bir parçası olarak meydana gelir ve belirti vermeden kendiliğinden kaybolur. Ancak bazı kistler büyüyerek çevre dokulara baskı yapabilir, ağrıya yol açabilir veya hormon dengesini bozabilir. Özellikle belirti veren, hızla büyüyen ya da yapısı şüpheli olan kistler tıbbi değerlendirme gerektirir. Düzenli jinekolojik kontroller, bu tür sorunların erken teşhis edilmesini sağlayarak olası komplikasyonların önüne geçer.
Bir kadının gebelik durumu olmadığı sürece adet kanaması görmesi gerekir.
Vajinismus vajinal kasların cinsel ilişki esnasında istemsiz kasılarak cinsel birleşmeyi zor hale getirdiği bir durumdur. Vajinismus cinsel birleşme dışında tampon takma, pelvik muayene olma gibi durumlarda da oluşur. Vajinismusa bağlı olarak kadınlar cinsel birleşme esnasında acı çekerler. Vajinismus hem patolojik bir hastalık hem de psikolojik bir hastalık olarak değerlendirilerek, kombine şekilde tedavi edilir. Vajinismus belirtileri ergenlik çağının son yıllarında veya ilk kez cinsel birlikteliğe adım atılan erken yetişkinlik döneminde açığa çıkar. Bazı kadınlarda ise çok daha ileri yaşlarda vajinismus başlangıcı görülebilir.
Vajinal mantar enfeksiyonu, kadınlarda oldukça yaygın görülen ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen genital rahatsızlıklardan biridir. Tıbbi adıyla vulvovajinal kandidiyazis olarak bilinen bu durum vajina çevresinde mantar (genellikle Candida albicans) adı verilen mikroorganizmaların aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Normalde vücutta belirli bir denge içinde bulunan bu organizmalar, bazı faktörlerin etkisiyle kontrolsüz şekilde artarak enfeksiyona neden olur. Vajinal mantar, bulaşıcı bir cinsel yolla bulaşan hastalık olmasa da cinsel birliktelikle semptomların artması mümkündür. Hijyen eksikliği ya da aşırı temizlik, bağışıklık sisteminin zayıflaması, ilaç kullanımı gibi birçok sebep mantar oluşumunu tetikleyebilir.
Spiral bireyin ihtiyaçlarına ve sağlık durumuna göre farklı seçenekleri bulunan bir doğum kontrol cihazıdır.
İnsan papilloma virüsü (HPV), papillomaviridae ailesinde bulunan bir DNA virüsüdür.
Genital siğil, hem kadınları hem de erkekleri etkileyebilen ve genellikle cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Human Papilloma Virüsü (HPV) kaynaklı bu durum, ilk bakışta zararsız gibi görünse de tedavi edilmediğinde yayılabilir, tekrarlayabilir ve nadiren de olsa kansere yol açabilecek riskli türlerle ilişkilendirilebilir. Genital bölgede oluşan küçük, et benini andıran kabarıklıklarla kendini gösteren bu siğiller, bazen kaşıntı, rahatsızlık veya kanama gibi semptomlara da neden olabilir. Genellikle bağışıklık sisteminin zayıfladığı dönemlerde belirginleşir. Erken tanı ve uygun tedavi yöntemleri sayesinde siğillerin yayılması engellenebilir, virüs kontrol altına alınabilir.
İstenmeyen gebelikleri önlemek amacıyla kullanılan ertesi gün hapı acil kontraseptif yöntemidir. Bu ilaç, korunmasız cinsel ilişki sonrası veya kullanılan doğum kontrol yönteminin başarısız olduğu durumlarda devreye girer. Genellikle hormon içerikli olan ertesi gün hapları, yumurtlamayı geciktirerek veya döllenmiş yumurtanın rahim duvarına yerleşmesini engelleyerek gebeliği önler. Ancak, bu haplar düzenli bir doğum kontrol yöntemi değildir. Yalnızca acil durumlarda kullanılmalıdır.
Doğum kontrol hapları, dünya genelinde milyonlarca kadın tarafından tercih edilen etkili bir gebelik önleme yöntemidir. Kadının hormonal dengesine müdahale ederek yumurtlamayı durduran bu ilaçlar, hem koruyuculuğu hem de yararlarıyla öne çıkar. Ancak bu güçlü etkinin yanında bazı riskleri ve yan etkileri de beraberinde getirebilir. Bu nedenle doğum kontrol haplarını kullanmadan önce ne işe yaradığını, nasıl kullanıldığını, kimler için uygun olmadığını ve hangi ilaçlarla etkileşime girdiğini bilmek gerekir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar (CYBH), korunmasız cinsel temas yoluyla kişiden kişiye geçen, hem kadınları hem erkekleri etkileyebilen enfeksiyonlardır. Bakteriler, virüsler ve parazitler bu hastalıkların başlıca etkenleri arasında yer alır. CYBH’ler dünya genelinde yaygın bir halk sağlığı sorunu olup, erken dönemde fark edilmediğinde ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Üstelik çoğu zaman belirti göstermeden ilerleyebilen bu hastalıklar, taşıyıcılığın fark edilmeden yayılmasına da yol açabilir.
Gebe kaldıktan sonra (sperm yumurtayı döllediğinde), gelişmekte olan plasenta HCG üretmeye ve salmaya başlar.
Vajinal akıntı, kadın üreme sisteminin doğal bir parçası olup vajinanın temizlenmesini, korunmasını ve enfeksiyonlara karşı savunma mekanizmasını destekleyen bir sıvıdır. Sağlıklı bir vajinal akıntı şeffaf veya beyaz renkte, kokusuz ve kaygan bir yapıya sahiptir. Ancak, akıntının renginde, kokusunda veya kıvamında değişiklik olması, kaşıntı, yanma veya kötü koku gibi ek belirtilerle birlikte olması bir sağlık sorununun habercisi olabilir. Hormonal değişimler, enfeksiyonlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve bazı tıbbi durumlar vajinal akıntının miktarını ve özelliklerini etkileyebilir. Bu nedenle, vajinal akıntının nedenlerini anlamak ve sağlıklı olup olmadığını belirlemek kadın sağlığı açısından önemlidir.
Kadınlar için adet döngüsü, üreme sağlığının önemli bir göstergesidir. Ancak bazı durumlarda adet döngüsü gecikebilir veya düzensiz hale gelebilir. Bu gibi durumlarda adet söktürücü olarak bilinen doğal yöntemler ve ilaçlar devreye girer. Adet söktürücüler, regl döneminin başlamasına yardımcı olabilecek bitkisel veya tıbbi ürünleri ifade eder. Kadınların hormonal dengesini destekleyerek veya rahim kasılmalarını artırarak adet sürecini başlatmayı hedefler.
Bir kadın her yıl yaklaşık olarak 12 kez regl olur ve regl öncesinde çoğunlukla PMS durumunu yaşar.
Kadın sağlığı açısından önemli bir göstergedir regl döngüsünün düzeni. Adet (regl) gecikmesi, bu döngünün beklenen süresinden daha uzun sürmesi anlamına gelir ve çoğu zaman geçici nedenlerden kaynaklansa da bazı durumlarda altta yatan bir sağlık problemini de işaret edebilir. Stres, hormonal değişimler, mevsimsel etkiler, aşırı kilo değişimleri ve bazı hastalıklar regl sürecini etkileyerek gecikmelere yol açabilir.
Kadınların yaşamlarını önemli bir parçası olan adet döngüsü, genellikle düzenli ve belirli bir zaman diliminde gerçekleşir. Ancak pek çok kadın, adet döngüsünde düzensizlikler yaşayabilir. Bu durum adetin beklenen zamanlarda gelmemesi, zaman zaman aşırı kanama ya da ağrılarla birlikte olması şeklinde ortaya çıkabilir. Adet düzensizliği kadınların yaşam kalitesini etkileyen ve bazen ciddi sağlık sorunlarına da yol açabilen bir durumdur. Bu düzensizliğin altında yatan nedenler oldukça çeşitlidir. Ayrıca genç kızlardan menopoza giren kadınlara kadar her yaş grubundaki kadınları etkileyen bu durumun önemli zararları da bulunur. Sağlık uzmanları ile görüşüp uygun tedavi ve yöntem stratejilerini bulmak adet düzensizliğini giderme konusunda en etkili sonuç olacaktır.
Jinekolojik onkoloji, perinatoloji ve tüp bebek birimi gibi pelvik taban cerrahisi de Kadın Hastalıkları ve Doğum branşının bir alt dalıdır. Pelvik taban cerrahisi bazı kliniklerde “ürojinekoloji” olarak da adlandırılıyor. Ancak kadınlarda idrar kaçırma, rahim sarkması özellikle de “prolapsus” dediğimiz mesane sarkması gibi konularla genellikle kadın hastalıkları ve doğum branşı ilgileniyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ulubay, Pelvik Taban Cerrahisi Bölümü’nde hangi hastalıkların tedavisinin yapıldığıyla ilgili bilgi verdi.
Yumurtalık kanseri, yumurtalık ya da fallop tüpleri dokusundaki hücrelerin kontrolsüz büyüme ve çoğalma göstermesi ile oluşan tümörlerdir. Yumurtalık kanseri, diğer bir deyişle over kanseri dünya çapında kadınların en sık karşılaştığı kanserler arasında bulunur. Tanı koymak kimi zaman zordur, çünkü belirtiler genellikle son aşamalarda gelişir. Bu durum erken teşhisi önleyebilir. Yumurtalık kanserinde yaygın olarak karşılaşılan belirtiler pelvik ağrı ve karın ağrısı, şişkinlik, anormal kanama ya da vajinal akıntı şeklinde sıralanabilir. Yumurtalık (over) kanseri tedavisinde amaç, tümör yapısının vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Ameliyat, kemoterapi, hedefe yönelik terapi ve radyoterapi tedavi yöntemleri arasında bulunur.
Kadın üreme sisteminin dış genital bölgesinde gelişen Vulva kanseri, nadir ancak ciddi bir kanser türüdür. Genellikle yavaş ilerleyen bu kanser türü, erken evrelerde tespit edildiğinde tedavi edilebilir niteliktedir. Vulva kanseri çoğunlukla vulvanın dış dudaklarında başlar. Ancak klitoris, iç dudaklar ve diğer çevre dokularda da görülebilir. Diğer kanser türlerinde olduğu gibi, erken teşhis ve uygun tedavi süreci, hastalığın seyri açısından oldukça önemlidir. Vulva kanseri belirtileri genellikle kaşıntı, cilt değişiklikleri veya vulvada oluşan küçük bir kitle şeklinde başlar.
Human papilloma virüsü çift zincirli DNA içeren bir virüstür. Halen tüm dünyada yaklaşık 630 milyon kadının infekte olduğu HPV, cinsel ilişki ve cinsel temas yoluyla bulaşmaktadır. Diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklardan farklı olarak, cinsel ilişki esnasında direkt penetrasyon olmadan sürtünme, cilt teması (kuteneokutenatal ya da skrotovulvar temas) ile de geçiş olabilir ve bu nedenle prezervatiflerin koruyuculuğu HPV açısından sınırlı kalabilmektedir. Amerika’da Center for Disease Control cinsel olarak aktif kadın ve erkeklerin %50’sinin hayatlarının bir döneminde HPV virüsü ile karşılaşacağını bildirmektedir. Amerika’da bir popülasyon bazlı çalışmada cinsel olarak aktif her dört kadından birinde HPV DNA’sının pozitif olduğu bulunmuştur.
İdrar kaçırma problemi, toplumda birçok yaş grubunda gözlenebilen ve çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilen bir durumdur. İdrar inkontinansı olarak adlandırılan bu şikayete ek olarak görülebilen diğer bir sorun ise gaz ve gaita (dışkı) kaçırılmasıdır. Pelvik taban kaslarındaki zayıflık sebebiyle meydana gelen bu sıkıntılar, kişilerin günlük ve sosyal yaşantılarını önemli derecede olumsuz etkileyen bir hale gelebilir. Dolayısıyla uygun şekilde tedavi edilmeleri gerekir. İnkontinans tedavisinde birçok alternatif tedavi söz konusudur. Kegel egzersizi ise bu tedavi seçenekleri içerisinde yer alır. Kegel egzersizi, bireyler tarafından kolaylıkla uygulanabilen ve etkili sonuçlar alınabilen bir yöntemdir. Bu egzersiz sayesinde kısa süre içerisinde var olan mevcut şikayetlerde gerileme gözlenebilir. Fakat istenen etkilerin oluşması için doğru şekilde egzersiz önem taşır. Kegel egzersizi hakkındaki detaylı bilgiye, yazının devamını takip ederek ulaşabilirsiniz.
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Meltem Emine Çam
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Nuri Ceydeli
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Zeynep Yılmaz
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Meltem Emine Çam
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Nuri Ceydeli
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Zeynep Yılmaz
Bölüm Yazıları
Tüm yazılar23 Eylül 2025 Salı
Hamilelik Belirtileri Nelerdir, Ne Zaman Başlar?
23 Eylül 2025 Salı
Dış Gebelik Nedir? Dış Gebelik Belirtileri Nelerdir?
23 Eylül 2025 Salı
Regl Nedir? Regl Belirtileri Nelerdir?
7 Haziran 2024 Cuma
Jinelolojik Kanserlerde Erken Tanının Önemi
3 Kasım 2023 Cuma
Adeti Ertelemek Ne Kadar Doğru?
20 Eylül 2023 Çarşamba
10 soruda Menopoz ve Menopoz Tedavisi
23 Ağustos 2023 Çarşamba
Hamilelikte idrar yolu enfeksiyonlarını önlemenin 10 yolu
500 kez okundu
Videolar
Perimenopoz Nedir? - Op. Dr. Zeynep Yılmaz & Op. Dr. Nuri Ceydeli - Oksijen TV
Perimenopoz Nedir? - Op. Dr. Zeynep Yılmaz & Op. Dr. Nuri Ceydeli - Oksijen TV
Genital Estetik - Dr. Nuri Ceydeli - TV8
Yeni Doğum Yapan Annenin Beslenmesi Nasıl Olmalıdır?
Hangi Gebelikler Riskli Gebelik Olarak Tanımlanır?
Riskli Gebeliklerde Yapılması Gereken Testler
Yumurtalık Kisti Nedir?
Genital Estetik Sonrası Hastalar Memnun Oluyor Mu?
Genital Estetik İçin Belirli Yaş Mevsimi Var Mı?
En Çok Yapılan Genital Estetik Operasyonu Nedir?
Genital Estetikteki Artışın Nedenleri
Sağlık Turizminde Genital Estetiğin Rolü Nedir?
Genital Estetik Sonrası Hasta Memnuniyeti Nasıl Oluyor?
Hızlı Erişim Formları
Size en iyi şekilde yardımcı olabilmek için buradayız.
İhtiyaç duyduğunuz sağlık hizmeti evinize geliyor. Evde sağlık hizmeti için formu doldurabilirsiniz.
Tetkiklerinizin sonuçları, hastalığınızın teşhisi ve size sunduğumuz tedavi seçenekleri gibi konularda ikinci bir doktor görüşü için formu doldurabilirsiniz.
Özel tedavi ve hizmetler için fiyat talep edebilirsiniz.
Öne Çıkan Yazılar
Kişisel Verilerin İşlenmesi: Kimlik, iletişim, sağlık ve pazarlama bilgilerimin, Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından yürütülecek pazarlama faaliyetlerinin planlanması ve tıbbi ihtiyaçlarıma ve alışkanlıklarıma göre özelleştirilmesi ile bana özel kampanyalar oluşturulması amacıyla işlenmesini kabul ediyorum.
Ticari Elektronik İleti: Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından kimlik ve iletişim bilgilerimin tercih ettiğim iletişim kanalı üzerinden bana reklam, promosyon, kampanya ve benzeri ticari elektronik iletilerin gönderilmesi amacıyla işlenmesi ve bununla sınırlı olarak hizmet alınan tedarikçilerle paylaşılmasını kabul ediyorum.