20 Eylül 2023 Çarşamba
“Genetik kanser” mi, “kalıtsal kanser” mi?
Lenf sistemi lenfatik sistem ya da lenfoid sistem olarak da bilinir. Bu sistem hem dolaşım sistemiyle hem de bağışıklık sistemiyle ilişkilidir. Lenf düğümleri ve lenf damar ağından oluşan bu sistemde lenf sıvısı adı verilen kan plazması ve akyuvarlardan oluşan sıvı dolaşmaktadır. Bu akyuvarlar hastalık yapıcı etkenlere karşı savaşarak bağışıklıkta görev almaktadır. Lenf düğümleri ise yabancı hastalık etkenlerinin temizlenmesinde filtre görevi görerek enfeksiyon oluşumu ve diğer hastalıklara karşı koruma sağlamaktadır. Lenf sisteminin ana hücreleri olan lenfositlerin kontrolsüz büyümesi ve çoğalmasıyla lenf kanseri denilen hastalık meydana gelmektedir. Vücutta tutulum gösterdiği bölgeye bağlı olarak değişik belirtiler gösteren bu hastalığa en çok lenf bezlerinde rastlanmaktadır.
Lenf kanseri hematolojik kanserler içerisinde en sık görülen, oldukça çeşitli klinik bulgulara, histolojik ve biyolojik özelliklere sahip olan kanser grubudur. Bu kanserler sıklıkla lenf damarlarının birleşim yeri olan lenf düğümlerinde ya da lenf sisteminin diğer dokularında gelişir ve tanıda bir organda yoğun şekilde oluşum göstermesiyle tespit edilir. Lenfomalar immün sistemin dirençli tümörleridir. Lenf kanseri en çok lenf düğümlerinde açığa çıkmakla birlikte lenf sistemine dahil olan dalak, timus bezi ve payer plaklarında da kanser hücreleriyle karşılaşılabilmektedir.
Lenfoma kanserlerine erkeklerde kadınlardan daha sık rastlanmaktadır. Yaşın artması ile birlikte de hastalığın görülme sıklığının arttığı bilinmektedir. Aynı zamanda lenfomanın görülme sıklığı coğrafi bölge ve ırklara göre de değişiklik göstermektedir.
Lenfomalar klasik olarak Hodgkin lenfoma (HL) ve non Hodgkin lenfoma (NHL) şeklinde ikiye ayrılmaktadırlar. Bu lenfomalar da kendi içlerinde ayrı bir sınıflandırmaya sahiptirler. Hodgkin lenfomanın klasik ve klasik olmayan şeklinde Non hodgkin lenfomanın ise B hücre, T hücre ve natural killer hücre kaynaklı çeşitleri bulunmaktadır. Non Hodgkin lenfoma lenfoma kanserlerinin %90’ını oluştururken, Hodgkin lenfoma ise %10’luk bir kısımda görülmektedir. Hodgkin lenfoma beyaz kan hücreleri kökenli lenf kanseri çeşididir. Bu hastalığın adı hastalığı ilk kez tanımlayan Thomas Hodgkin'den gelmektedir. Hodgkin lenfomaya rastlama sıklığı 10 yaşından itibaren giderek artmakta ve 20’li yaşlarda en yüksek seviyeye ulaşmaktadır. 45 yaş civarında ise hastalık ikinci piki yapmaktadır. Non Hodgkin lenfoma ise B lenfositler, T lenfositler ya da normal katil hücrelerden kaynaklanan heterojen ilerleyici lenf kanseridir. Lenf sistemi, lenf damarları vasıtasıyla vücudu bir ağ gibi sardığı için non hodgkin lenfoma vücudun herhangi bir bölgesinde açığa çıkabilmektedir.
Lenf kanserinin belirtileri tutulumun gerçekleştiği doku ve organlara göre değişiklik göstermektedir. Ancak lenf kanserlerinde genel olarak görülen bazı sabit semptomlar mevcuttur. Lenf kanserinin ilk semptomu sebepsiz şekilde açığa çıkan lenf bezlerinde şişlik ve bazı durumlarda ağrıdır. Lenf bezleri ve düğümleri vücudun birçok kısmına dağılmış şekilde bulunduğundan bu şişmeye kafada, boğazda, kol ve bacaklarda, koltuk altında, kasıklarda ve daha birçok bölgede rastlanabilmektedir. Bunun dışında lenf kanserinde görülebilecek semptomlar arasında şunlar yer almaktadır:
Lenf kanserinin ortaya çıkma nedenleri tam olarak tespit edilememektedir. Ancak hastalığa lenfositlerde meydana gelen DNA yapısında değişime bağlı olarak kontrolden çıkan ve sürekli büyüyüp çoğalan yeni kötü huylu lenfosit hücrelerinin sebep olduğu bilinmektedir. Oluşan bu değişiklik hücrede geri dönüşü mümkün olmayan kalıcı fonksiyonel ve yapısal değişikliklere sebep olmaktadır. Ayrıca lenf kanserinin oluşumunda etkisi olduğu düşünülen diğer faktörler ise şunlardır:
Lenf kanserinin evrelemesi tutulumun gerçekleştiği alanın büyüklüğüne, konumuna, sayısına ve hastalığın şiddetine göre yapılmıştır. Hastalığın, Ann-Arbor sınıflandırma sistemine göre yapılan bu evrelemede hangi evreye denk geldiğinin tespiti bilgisayarlı tomografi (BT) veya pozitron emisyon tomografisi (PET) ile yapılan görüntülemenin sonuçlarına göre yapılmaktadır. Hastalar bu sınıflandırma ölçeğine göre tedaviden önce hastalığın seyrini gösteren bir skor alırlar. Bu evrelemenin yapılması tedavinin planlanmasında yol göstermektedir. Bu evreleme hastalığın sistemik yayılıma sahip olup olmadığını gösterme açısından önemlidir. Lenf kanserinin evreleri şu şekildedir:
Lenf kanseri nedeniyle hastanelere yapılan başvuruların çoğu lenf bezlerindeki şişmeden dolayı gerçekleşmektedir. Ancak lenfomanın belirtileri çoğu zaman başka hastalıkların semptomlarıyla benzerlik gösterdiğinden erken evrede teşhis pek mümkün olmamaktadır. Lenfomanın tanısında öncelikle detaylı bir öykü alınır ve devamında fiziksel muayene yapılır. Laboratuvar testleri çoğunlukla ayırıcı değildir ve tanıda önemli bir fark yaratmaz. Hatta kan testi sonuçları çoğu zaman normaldir. Eğer hastalık kemik iliğinde tutulum göstermiş ise kansızlık ve nötropeni görülebilir. Laktat dehidrogenaz enzimi lenf kanserinde genellikle yükselir fakat bu da spesifik bir ölçüm değildir. Lenfomanın tanısında en belirleyici yöntem biyopsidir. En iyi sonuç vereni ise lenf düğümünden alınan biyopsidir. Lenf kanseri tanısında kullanılabilecek diğer yöntemler ise şunlardır:
Lenf kanserinin tedavisinde asıl amaç kontrolsüz büyüyen, çoğalan kanser hücrelerini durdurmak ve yok etmektir. Bu amaçla birden fazla tedavi yöntemi kullanılmaktadır. Lenf kanserinin tedavisinde kullanılan yöntemler arasında şunlar yer almaktadır:
Lenf sistemi vücudun sağlıklı iç düzenini sağlayan, hasarlandığında ya da bağışıklık düştüğünde etkilenen önemli bir sistemdir. Lenf sistemindeki bozukluk lenfoma ve başka hastalıkların da habercisi olabilir. Bu nedenle erken teşhis almak ve hastalık yaşam konforunu etkilemeden tedavi olmak için bir uzmana başvurabilirsiniz.
Son güncellenme tarihi: 11 Mart 2024
Yayınlanma tarihi: 11 Mart 2024
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Öne Çıkan Kanser Yazıları