20 Eylül 2023 Çarşamba
“Genetik kanser” mi, “kalıtsal kanser” mi?
Rektum kanseri kolonun (kalın bağırsağın) rektum adı verilen son bölgesindeki hücrelerden kaynaklanan bir kanser türüdür. Hem rektum hem de kolon sindirim sisteminin önemli bir parçasıdır, burada oluşan kanserler genellikle ortak bir isim kullanılarak “kolorektal kanser” şeklinde ifade edilir. Dünya genelinde kolorektal kanserler kadınlarda en sık ikinci tipte görülen kanserken, erkeklerde en sık görülen üçüncü kanser tipini oluşturur.
Rektal kanserin de içerisinde bulunduğu kolorektal kanserler genellikle 50 yaşından sonra ortaya çıkan hastalıklardır. Bu vakaların yaklaşık olarak %10’unda ise ailesel geçiş tespit edilebilir. Çeşitli genetik sendromlar ile geçiş gösteren rektal kanserlerin 50 yaşından önce ortaya çıkma riski olduğu için dikkatli olunmalıdır.
Rektal bölgedeki kanser hastalığı rektum kanseri olarak isimlendirilir. Kalın bağırsakların son bölümünde başlayan rektum kısa bir mesafe boyunca devam eder ve sindirim kanalının vücut dışına açıldığı kısım olan anüsün başlangıcında sonlanır.
Kolon ve rektum kanseri birçok açıdan ortak yöne sahip olsalar da tedavileri açısından çeşitli farklılıklara sahiptirler. Bu durum rektumun çok dar bir alanda bulunmasından ve diğer yapılardan göreceli olarak izole olmasından kaynaklanır. Bu bölgenin dar olması aynı zamanda yapılacak cerrahi müdahalelerin de daha karmaşık bir hal almasına neden olabilir.
Bir kişide rektum kanseri ile oluşabilecek bazı belirtiler diğer bazı hastalıklar ile benzerlik gösterebilir:
Bu şikayetler dışında oluşabilecek bazı belirtiler rektum kanserine işaret edebileceği için dikkatli olunması önerilir:
Vücudun neresinde olursa olsun bir kanser hastalığı çevre dokulara ilerleyebilir veya metastaz adı verilen yayılma eylemini gerçekleştirebilir. Bu amaçla genellikle lenf sistemi veya kan damarları gibi dolaşım imkanlarını kullanır. Kanserlerin evrelenmesinde genellikle bu ilerleme ve yayılma durumları göz önünde bulundurulur.
Rektum kanserinin ilk evresi “Evre 0” (karsinoma in situ) olarak isimlendirilir. Bu evrede kanser hücreleri sadece rektum duvarının iç tabakasında yer alır.
Evre 1 rektum kanseri bu kanser hücrelerinin rektum duvarının iç kısmından dışarıya doğru ilerlemeye başladığını ifade eden rektum kanseri evresidir.
Rektum kanseri Evre 2 haline geldiğinde bu yapının duvarının içine veya dış kas tabakasına doğru ilerlemiş kanser hücreleri tespit edilebilir. Başlangıç aşamasında ilerleme henüz lenf sistemine ulaşamamıştır veya karın içi bölgede değildir ve evre 2A olarak tanımlanır. Karın içi yapıların da etkilenmiş olduğunun tespit edilmesi sonrası ise hastalığın evresi evre 2B olarak isimlendirilir.
Evre 3 rektum kanserinde kanser hücreleri bu yapının duvarının en dış kısmına kadar ilerlemiştir ve çevredeki birkaç lenf nodunu da etkisi altına almıştır. Evre 2’de olduğu gibi bu evre de kendi içerisinde alt gruplara ayrılır. Evre 3A, 3B ve 3C olarak tanımlanan bu evreler, hastalığa bağlı kaç farklı lenf dokusunun etkilenmiş olduğuna göre birbirlerinden ayrılır.
Evre 4 rektum kanser bu hastalığın son evresi olup artık hastalığın karaciğer ya da akciğer gibi diğer çeşitli uzak organlara da yayıldığını ifade eder.
Rektum kanseri bu bölgedeki sağlıklı hücrelerin DNA’sında meydana gelen mutasyonlardan (değişimlerden) kaynaklanabilir. Bu değişiklikler sonucunda hücre büyümesi ve bölünmesi kontrolden çıkar ve hücreler normalde yaşamlarının bir döneminde yerini genç hücrelere bırakırken, kanserleşen hücreler kendisini kopyalamaya devam eder. Belirli bir sayıya ulaşan hücrelerin oluşturduğu doku tümör olarak ifade edilir. Zaman içerisinde bu tümöral yapı çevredeki sağlıklı dokuları işgal etme ya da vücudun diğer bölgelerine yayılma gibi kötü huylu davranışlar sergilerse bu durum kanser olarak tanımlanır.
Çoğu rektal kanser vakasında altta yatan mutasyonların nedeni tespit edilemez. Bazı ailelerde genetik olarak aktarılan mutasyonlar rektal kanser riskinde bir artış gelişmesine neden olabilir. Herediter nonpolipozis kolorektal kanser (Lynch sendromu), rektum kanseri gelişebilecek genetik rahatsızlıklardan biridir. Bu hastalıkta genel olarak hem kolon hem de rektum kanseri için özellikle 50 yaşından önceki bireylerde artmış bir risk söz konusudur.
Bir diğer sendrom olan familyal adenomatöz polipozis hastalığı, kolon ve rektumun iç duvarında polip adı verilen parmaksı doku gelişimi ile karakterize nadir bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlığa uygun tedavi verilmemesi halinde özellikle 40 yaşından önceki bireyler için kolorektal ve diğer kanser türleri gelişimi açısından risk artışı söz konusu olabilir.
Bu tarz genetik hastalıklara ek olarak rektum kanseri gelişiminde rol oynayabilecek diğer risk faktörleri şu şekilde özetlenebilir:
Sağlık kuruluşlarına rektum kanseri ile başvuran kişilerde tanısal yaklaşımın ilk aşaması ayrıntılı tıbbi öykü alımı ve fizik muayenedir. Tıbbi öykü alımı kişilerde ailesel geçişli bir rektum kanseri olabileceğine dair ön fikir sağlarken fizik muayene aşamasında dijital rektal muayene ile kişinin rektal bölgesinde herhangi bir yapısal anormallik olup olmadığı incelenir. Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemleri hastalığın teşhisi ve yayılımının tespit edilmesi açısından oldukça önemlidir.
Rektum kanseri tanısında diğer birçok laboratuvar testi ve radyolojik tetkikten de faydalanılabilir:
Üzerindeki kamera ve ışık kaynağı vasıtasıyla hekimlerin kolon ve rektumun iç yapısını izleyebilmesini sağlayan bu tetkik gerçekleştirilirken kolonoskop olarak isimlendirilen ince, uzun ve esnek bir tüp kullanılır. Bu görüntüleme işlemi sırasında aynı zamanda polip gibi yapıların çıkarılması da gerçekleştirilebilir. Kolonoskopi sırasında alınan doku örnekleri ileri inceleme amacıyla laboratuvara gönderilebilir.
Hekimlerin kolon içerisinin görüntülenmesi sırasında herhangi bir şüpheli bölge tespit etmesi halinde bu alandan çıkardığı doku örneği, doku incelemesinde uzman patoloji hekimleri tarafından değerlendirilir. Alınan örnek mikroskop altında çeşitli histolojik teknikler ile incelenir ve kanser hücresi olup olmadıklarının ayrımı gerçekleştirilir.
Tam kan sayımı, demir parametreleri ve karaciğer fonksiyon testi gibi tetkikler rektum kanseri teşhisi için fayda sağlayabilecek uygulamalar arasında yer alır. Bu tetkikler bu hastalığa spesifik olmasa da rahatsızlığın seyrine dair fikir verebilecekleri için önem arz ederler.
Kan dolaşımındaki düzeyinde değişiklik meydana gelen bazı maddeler tümör gelişimine işaret ediyor olabileceği için incelenmesinde fayda olabilir. Rektum kanserinde karsinoembriyojenik antijen (CEA) olarak isimlendirilen bir maddenin kan düzeyinde bir artış meydana gelebilir. Bu parametre rektum kanseri için spesifik olmada hastalığın seyrinin ve kişinin tedaviye verdiği yanıtın incelenebilmesine olanak sağlar.
Rektum kanseri tedavisi farklı yaklaşımların bir arada kullanıldığı bir tedavi şeklidir. Uygun hastalarda cerrah hekimler kanser dokusunun çıkarılmasını gerçekleştirirler ve kemoterapi veya radyasyon terapisi gibi yöntemler vasıtasıyla geride kalan kanser hücrelerinn tamamının temizlenmesini hedeflerler. Cerrahi yaklaşımlardan hangisinin tercih edileceği kişilerin ve rahatsızlığın durumuna göre değişkenlik gösterebilir.
Bazı vakalarda kanser hücrelerinin belirli anormallikler içermesi bu rahatsızlıkta hedefe yönelik terapi uygulamalarına başvurulabilmesine olanak sağlar. Bu ilaçlar genellikle kemoterapi ilaçları ile birlikte kullanılır ve ilerlemiş evredeki hastalarda tercih edilir.
İmmünoterapi olarak isimlendirilen bir diğer tedavi yaklaşımında kişinin bağışıklık sisteminin bu hastalığa karşı verdiği mücadelenin desteklenmesi amaçlanır. Bazı kanser hücreleri sentezledikleri çeşitli proteinler vasıtasıyla kendini savunma sisteminin hücrelerinden gizleyebilir. İmmünoterapi ile birlikte bağışıklığın korunmasında görevli hücreler kanser hücrelerini daha kolay tespit ederek ortadan kaldırılmalarını sağlayabilir.
Erken teşhis ve tedavinin oldukça önemli olduğu rektum kanseri, sık görülen kanser türleri arasında yer alır. Vücudunuzda bu hastalığa dair belirtileri tespit etmeniz halinde sağlık kuruluşlarına başvurarak uzman hekimlerden yardım almanız önerilir.
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Genel Cerrahi
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Öne Çıkan Kanser Yazıları