20 Eylül 2023 Çarşamba
“Genetik kanser” mi, “kalıtsal kanser” mi?
Yumuşak doku kanseri, tıp literatüründe sarkom olarak adlandırılan ve vücudun kas, yağ, sinir, kan damarı ve bağ dokusu gibi destekleyici dokularından gelişen nadir bir kanser türüdür. Yavaş veya hızlı seyirli olabilir ancak bazı alt tipleri agresif davranış göstererek kısa sürede çevre dokulara ve uzak organlara yayılabilir. Her yaşta görülebilmesine rağmen, bazı tipleri çocuklarda, bazıları ise ileri yaşlarda daha sık ortaya çıkar. Erken dönemde belirti vermemesi ve farklı klinik tablolara yol açabilmesi nedeniyle tanısı zaman zaman gecikebilir. Bu nedenle sarkomun nedenleri, belirtileri, risk faktörleri ve tedavi seçeneklerini bilmek, hem erken tanı hem de etkili tedavi açısından büyük önem taşır.
Sarkom, vücudun bağ dokularında, kaslarında, yağ dokusunda, sinirlerde, kan damarlarında veya diğer yumuşak dokularında gelişebilen nadir bir kanser türüdür. Yumuşak doku kanserleri, vücudun neredeyse her bölgesinde ortaya çıkabilir; ancak en sık kollar, bacaklar ve karın bölgesinde görülür. Tüm kanserlerin yaklaşık %1’ini oluşturan sarkomlar, hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülebilir. Bu tümörler genellikle başlangıçta belirgin bir şikayete yol açmaz, bu da erken teşhisi güçleştirir.
Yumuşak doku kanseri belirtileri, tümörün konumuna, boyutuna ve çevredeki yapılara etkisine göre değişebilir. Erken evrede genellikle ağrısız bir şişlik olarak ortaya çıkar; ancak tümör büyüdükçe ağrı, fonksiyon kaybı veya organ basısına bağlı sorunlar görülebilir.
Yumuşak doku kanseri belirtileri şu şekildedir:
Sarkomun kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin birleşimi rol oynar. DNA hasarı sonucu hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması, tümör oluşumunu tetikler.
Sarkomun en sık görülen nedenleri aşağıda listelenmiştir:
Sarkomlar histolojik yapısına göre çok sayıda alt tipe ayrılır. Her tipin büyüme hızı, metastaz potansiyeli ve tedaviye yanıtı farklıdır.
Yumuşak doku kanser (Sarkom) tipleri şöyledir:
Sarkom tanısında erken evrede doğru teşhis çok önemlidir. Öncelikle hastanın öyküsü ve fizik muayenesi yapılır, ardından görüntüleme ve biyopsi yöntemleri uygulanır. Tanıda kullanılan yöntemler aşağıda listelenmiştir:
Sarkom tedavisinde amaç, tümörü tamamen ortadan kaldırmak, yayılımı önlemek ve hastanın yaşam kalitesini korumaktır. Tedavi planı, tümörün tipi, evresi, yerleşimi ve hastanın genel sağlık durumuna göre belirlenir. Erken evrede cerrahi tedavi en etkili yöntemdir. Tümör, sağlam doku sınırlarıyla birlikte çıkarılır.
Sarkom, erken evrede tespit edilip uygun şekilde tedavi edilirse tamamen iyileşme şansı vardır. Ancak yüksek dereceli, büyük boyutlu veya metastaz yapmış sarkomlarda tedavi daha zordur. Düzenli takip, tedavi sonrası nüksleri önlemek için gereklidir.
Sarkom evrelemesi, tümörün boyutu, derecesi (grade), lenf nodu tutulumu ve metastaz durumuna göre yapılır:
Karsinom, epitel dokulardan (deri, iç organ yüzeyleri) kaynaklanır ve çok daha yaygındır. Sarkom ise Bağ dokusu, kas, yağ, damar veya sinir dokusundan gelişir; nadirdir. Karsinomlar genellikle yaşlılarda daha sık görülürken, bazı sarkom tipleri çocuklarda da ortaya çıkar.
İki hastalık da tedavi protokolleri, yayılım şekli ve prognoz açısından farklılık gösterir.
Evet, sarkom tedavi sonrası tekrar edebilir. Nüks riski; tümörün tipi, derecesi, evresi ve uygulanan tedaviye bağlıdır. Yüksek dereceli ve büyük boyutlu tümörlerde risk daha yüksektir.
Cerrahi sınırların yeterli olmadığı durumlarda lokal nüks görülebilir. Tedavi sonrası ilk 2-3 yıl içinde düzenli takip (fizik muayene, görüntüleme) çok önemlidir.
Nadir görülmesine rağmen ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir kanser türüdür. Erken tanı ve uygun tedavi, hastalığın kontrol altına alınmasında ve yaşam süresinin uzatılmasında kritik rol oynar. Tedavi sonrası düzenli takip, nüks riskini azaltmanın en etkili yollarından biridir. Multidisipliner bir yaklaşımla cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ve modern tedavi yöntemleri bir arada kullanıldığında, birçok hastada uzun dönem sağkalım sağlanabilir. Toplumda bu hastalıkla ilgili farkındalığın artması, hem erken teşhis oranlarını hem de tedavi başarılarını yükseltecektir.
Son güncellenme tarihi: 08 Ekim 2025
Yayınlanma tarihi: 09 Kasım 2022
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Prof. Dr. Altan Kır
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Prof. Dr. Bülent Karagöz
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Prof. Dr. Hale Başak Çağlar
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Prof. Dr. İlker Tinay
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Prof. Dr. Necdet Üskent
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Prof. Dr. Şeref Kömürcü
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Prof. Dr. Yeşim Yıldırım
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Doç. Dr. Eda Tanrıkulu Şimşek
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Uzm. Dr. Mehmet Doğu Canoğlu
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Uzm. Dr. Rashad Rzazade
Onkoloji Merkezi (Kanser Merkezi)
Uzm. Dr. Sinan Karaaslan
Ortopedi ve Travmatoloji
Prof. Dr. Kenan Keklikçi
Ortopedi ve Travmatoloji
Prof. Dr. Selim Şanel
Ortopedi ve Travmatoloji
Doç. Dr. İbrahim Akmaz
Ortopedi ve Travmatoloji
Op. Dr. Barbaros Hayrettin Uzuner
Ortopedi ve Travmatoloji
Op. Dr. Davud Yasmin
Ortopedi ve Travmatoloji
Op. Dr. Mehmet Taner Özdemir
Öne Çıkan Kanser Yazıları
Kişisel Verilerin İşlenmesi: Kimlik, iletişim, sağlık ve pazarlama bilgilerimin, Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından yürütülecek pazarlama faaliyetlerinin planlanması ve tıbbi ihtiyaçlarıma ve alışkanlıklarıma göre özelleştirilmesi ile bana özel kampanyalar oluşturulması amacıyla işlenmesini kabul ediyorum.
Ticari Elektronik İleti: Özel Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi ve Özel Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi tarafından kimlik ve iletişim bilgilerimin tercih ettiğim iletişim kanalı üzerinden bana reklam, promosyon, kampanya ve benzeri ticari elektronik iletilerin gönderilmesi amacıyla işlenmesi ve bununla sınırlı olarak hizmet alınan tedarikçilerle paylaşılmasını kabul ediyorum.