Hipovolemi Nedir? Hipovolemi Şok Belirtileri Nelerdir?

Vücuttaki dolaşımdaki kan ve sıvı hacminin azalması sonucu ortaya çıkan hipovolemi, organların yeterince beslenememesine ve oksijenlenememesine yol açan ciddi bir tıbbi tablodur. Genellikle kanama, aşırı sıvı kaybı, ağır ishal, kusma veya yanıklar nedeniyle gelişir. Hafif düzeyde başladığında yalnızca halsizlik, susuzluk hissi ve baş dönmesi gibi bulgular verir. Ancak ilerlediğinde tablo çok daha ağırlaşarak hipovolemik şok denilen hayati risk taşıyan duruma dönüşebilir. Hipovolemik şokta kan basıncı hızla düşer, nabız zayıflar, bilinç bulanıklığı ve organ yetmezlikleri gelişir.

Hipovolemi Nedir?

Hipovolemi, vücuttaki dolaşımdaki kan hacminin azalması ile ortaya çıkan ve hayati risk taşıyan bir durumdur. Normal şartlarda vücudun tüm organları, yeterli miktarda kan dolaşımı sayesinde oksijen ve besinlerle beslenir. Ancak hipovolemi geliştiğinde, bu denge bozulur ve organlara yeterince kan gitmez. Kan hacminin azalması, genellikle şiddetli kan kaybı, aşırı sıvı kaybı (kusma, ishal, yanıklar) veya dehidratasyon sonucunda meydana gelir. Hafif düzeyde hipovolemi yalnızca halsizlik ve baş dönmesi gibi belirtilerle seyrederken, ilerleyen durumlarda hipovolemik şok adı verilen hayati tehlike yaratan tabloya dönüşebilir.

Hipovolemik Şok Belirtileri Nelerdir?

Hipovolemik şok, vücuttaki kan hacminin ciddi oranda azalmasıyla ortaya çıkan, organların yeterli oksijen alamaması sonucu gelişen ağır bir klinik tablodur. Bu durum özellikle beyin, kalp ve böbrekler üzerinde ciddi hasara yol açabilir. Belirtiler genellikle hızla ortaya çıkar ve ilerleyici bir seyir gösterir.

Hipovolemik şok belirtileri şu şekildedir:

  • Şiddetli halsizlik ve bitkinlik
  • Hızlı ve zayıf nabız
  • Düşük kan basıncı (hipotansiyon)
  • Soğuk, nemli ve soluk cilt
  • Dudaklarda ve tırnaklarda morarma (siyanoz)
  • Şiddetli susuzluk hissi
  • Hızlı, yüzeysel solunum
  • Bilinç bulanıklığı, sersemlik veya bayılma
  • Azalmış idrar çıkışı
  • Aşırı terleme

Hipovolemik Şok Evreleri Nelerdir?

Hipovolemik şok, vücuttaki kan veya sıvı kaybının miktarına göre farklı evrelere ayrılır ve her evre organların fonksiyonlarını doğrudan etkiler. Bu evrelerin bilinmesi, hem klinik tabloların daha iyi anlaşılmasını sağlar hem de tedavi sürecinde aciliyetin belirlenmesine yardımcı olur. Şok evreleri, genellikle kaybedilen kan miktarına (litre ya da toplam kan hacminin yüzdesi) ve buna bağlı gelişen belirtilere göre sınıflandırılır. 

Erken evrelerde yalnızca hafif baş dönmesi, hızlı kalp atımı ve susuzluk hissi gibi bulgular görülürken, ilerleyen evrelerde bilinç kaybı, çok düşük tansiyon ve organ yetmezlikleri gelişebilir. Hipovolemik şok, fark edilmediği ve tedavi edilmediği takdirde hızla ölümcül sonuçlara yol açabileceği için evrelerin doğru değerlendirilmesi hayati öneme sahiptir.

Hipovolemik şok evreleri şu şekilde sınıflandırılır:

  • Evre 1 (Hafif Hipovolemi): Vücutta yaklaşık %15’e kadar (yaklaşık 750 ml) kan veya sıvı kaybı vardır. Genellikle belirgin bir semptom görülmez. Hafif susuzluk hissi ve minimal taşikardi (nabız hızlanması) olabilir. Kan basıncı çoğu kez normaldir, bu yüzden erken dönemde teşhis etmek zordur.
  • Evre 2 (Orta Dereceli Hipovolemi): Kan kaybı %15–30 arasındadır (750–1500 ml). Nabız belirgin şekilde hızlanır (100–120/dk). Kan basıncı hafif düşer, solunum hızlanır ve cilt soğuk, nemli bir hal alır. Hastalarda huzursuzluk, baş dönmesi ve belirgin susuzluk hissi ortaya çıkar. İdrar çıkışı azalmaya başlar.
  • Evre 3 (Ağır Hipovolemi): Vücut toplam kan hacminin %30–40’ı (1500–2000 ml) kaybedilmiştir. Kan basıncı belirgin şekilde düşer, nabız 120’nin üzerine çıkar, hızlı ve zayıftır. Solunum oldukça hızlanır. Cilt soğuk, soluk ve mermerimsi görünüm alır. İdrar çıkışı ciddi oranda azalır veya durma noktasına gelir. Bilinç bulanıklığı ve konfüzyon gelişebilir.
  • Evre 4 (Hayati Tehlikeli Hipovolemi): Kan kaybı %40’ın üzerindedir (2000 ml’den fazla). Bu evrede yaşamı tehdit eden ciddi tablo gelişir. Nabız çok hızlı ve zayıf, kan basıncı çok düşük veya ölçülemeyecek seviyededir. Solunum yüzeysel ve çok hızlıdır. Cilt tamamen soluk ya da morarmış görünür. Bilinç çoğunlukla kapanır ve koma gelişebilir. Acil müdahale edilmezse organ yetmezliği ve ölüm kaçınılmazdır.

Hipovolemik Şok Neden Olur?

Şokun nedeni tek başına kan kaybı olabileceği gibi, sıvı ve plazma kayıpları da olabilir. En sık nedenlerden biri travmaya bağlı ciddi kanamalardır. Trafik kazaları, kesici-delici alet yaralanmaları veya cerrahi komplikasyonlar büyük miktarda kan kaybına yol açarak hipovolemik şoka sebep olabilir. Bunun dışında aşırı ishal, kusma, yanıklar veya ağır dehidratasyon gibi durumlarda da ciddi sıvı kaybı olur ve şok tablosu gelişebilir. Ayrıca iç kanamalar (örneğin mide-bağırsak kanamaları, dalak veya karaciğer yırtıkları, aort anevrizması rüptürü) dışarıdan fark edilmese bile hızla hayati risk yaratabilir.

Hipovolemik Şok Nasıl Teşhis Edilir?

Hipovolemik şok teşhisi, klinik belirtiler ve tanısal testlerin bir araya getirilmesiyle yapılır. Öncelikle hastanın öyküsü alınır. Travma, kan kaybı, aşırı ishal, kusma ya da yanık öyküsü sorgulanır. Fizik muayenede soğuk, soluk ve nemli cilt, hızlı kalp atımı, düşük tansiyon, hızlı solunum ve bilinç bulanıklığı dikkat çeker. Hastanın nabzı zayıf hissedilir ve idrar çıkışı azalır.

Tanıyı desteklemek için aşağıdaki testler yapılır:

  • Kan testleri: Hemoglobin ve hematokrit değerleri düşmüş olabilir. Kan gazı analizinde metabolik asidoz görülebilir.
  • Kan basıncı ve nabız takibi: Tansiyon düşüklüğü ve taşikardi en önemli bulgulardandır.
  • İdrar çıkışı takibi: Dakikada 0,5 ml/kg’dan az idrar çıkışı böbreklerin etkilendiğini gösterir.
  • Görüntüleme yöntemleri: İç kanamadan şüpheleniliyorsa ultrason veya BT (bilgisayarlı tomografi) yapılabilir.

Hipovolemik Şokta Ne Yapılır?

Hipovolemik şok geliştiğinde acil müdahale gerekir. Öncelikli hedef, dolaşımdaki kan hacmini yerine koymak ve organlara oksijen akışını yeniden sağlamaktır. İlk olarak hasta güvenli bir ortama alınır, bilinç durumu değerlendirilir ve hava yolu açıklığı kontrol edilir. Ardından oksijen desteği verilir. Hipovolemik şokta zaman çok kritiktir. İlk dakikalarda yapılan doğru müdahaleler, hastanın yaşam şansını büyük oranda artırır.

Acil yapılması gerekenler şu şekilde sıralanabilir:

  • Hastayı yatırıp bacaklarını yukarı kaldırmak (beyin ve kalbe kan akışını artırmak için)
  • Damar yolu açarak hızlı şekilde serum (sıvı replasmanı) vermek (özellikle izotonik sıvılar)
  • Kan kaybı varsa kan transfüzyonu yapmak
  • İç veya dış kanama varsa kanamanın kaynağını kontrol altına almak
  • Vital bulguları (tansiyon, nabız, solunum, idrar çıkışı) sürekli takip etmek
  • Gerekirse yoğun bakım şartlarında mekanik ventilasyon veya cerrahi girişim uygulamak

Hipovolemik Şok Tedavisi

Hipovolemik şok tedavisi, temelde kan hacmini yerine koymak, oksijenlenmeyi sağlamak ve şoka yol açan nedeni ortadan kaldırmak üzerine kuruludur. Tedavi acil serviste başlar ve yoğun bakım şartlarında devam edebilir. İlk müdahale olarak hasta monitörize edilir, damar yolu açılır ve oksijen desteği sağlanır.

Tedavinin temel adımları şöyledir:

  • Sıvı replasmanı: Şok tedavisinin ilk basamağıdır. Genellikle izotonik salin (%0,9 NaCl) veya Ringer Laktat gibi sıvılar hızlı bir şekilde damar yoluyla verilir. Amaç, dolaşımdaki hacmi yerine koyarak organlara giden kan akışını artırmaktır.
  • Kan transfüzyonu: Şokun nedeni ciddi kan kaybıysa, hastaya uygun kan ve kan ürünleri (eritrosit süspansiyonu, plazma, trombosit) verilerek hem oksijen taşıma kapasitesi hem de dolaşım desteklenir.
  • Kanamanın kontrolü: Eğer dış kanama varsa basınç uygulama, turnike, cerrahi müdahale veya endoskopi gibi yöntemlerle kanama kaynağı durdurulmalıdır. İç kanamalarda ise acil cerrahi operasyon gerekebilir.
  • İlaç tedavisi: Bazı durumlarda tansiyonu desteklemek için damar daraltıcı ilaçlar (vazopressörler) kullanılabilir. Ancak bunlar sıvı ve kan replasmanı yetersizse tercih edilir.
  • Oksijen ve solunum desteği: Hipoksi (oksijen yetersizliği) gelişmesini önlemek için maske ile oksijen verilir, gerekirse entübasyon yapılarak mekanik ventilatöre bağlanır.
  • Yoğun bakım takibi: Hastanın vital bulguları, idrar çıkışı, kan değerleri ve organ fonksiyonları sürekli izlenir. Böbrek fonksiyonlarını değerlendirmek için kateter takılır.

Hipovolemik Şok Riski Nasıl Azaltılır?

Hipovolemik şok genellikle ani gelişen ve acil müdahale gerektiren bir durum olsa da bazı önlemlerle risk azaltılabilir. Özellikle kronik hastalığı olan, cerrahi operasyon geçirecek ya da yüksek travma riski bulunan bireylerde koruyucu yaklaşımlar önemlidir.

Riski azaltmaya yönelik önlemler şöyledir:

  • Travmalardan korunma: Trafik kazalarını önlemek için emniyet kemeri kullanmak, iş kazalarını önlemek için koruyucu ekipman giymek hayat kurtarıcıdır.
  • Kanama bozukluğu olanların takibi: Hemofili gibi kanama eğilimi yüksek hastalıkları olan kişiler düzenli doktor kontrolünde olmalıdır.
  • Gastrointestinal sistem kanamalarına dikkat: Mide ülseri, varis veya bağırsak hastalıkları olan bireyler düzenli takip edilmeli, ani dışkı değişiklikleri ve kanamalar göz ardı edilmemelidir.
  • Sıvı kaybını önlemek: Yaz aylarında bol su içmek, uzun süreli ishal ve kusma durumlarında elektrolit içeren sıvılar tüketmek önemlidir.
  • Yanıklara karşı önlem almak: Özellikle çocuklar için sıcak sıvılar ve alev temasına karşı dikkatli olunmalıdır.
  • Kronik hastalık yönetimi: Böbrek ve karaciğer hastalıklarının kontrol altında tutulması, sıvı dengesizliğine bağlı şok riskini azaltır.
  • Cerrahi sonrası dikkat: Büyük ameliyatlardan sonra kanama ve sıvı kaybı açısından hasta yakın takibe alınmalıdır.

Hipovolemik Şok Atlattıktan Sonra Bakım Nasıl Olmalı?

Acil tedaviyle atlatıldıktan sonra bile hastaların iyileşme süreci dikkatli yönetilmelidir. Çünkü bu süreçte vücudun yeniden toparlanmaya, sıvı-elektrolit dengesini kurmaya ve organ fonksiyonlarını dengelemeye ihtiyacı vardır. Şok sonrası bakım yalnızca birkaç günle sınırlı değildir; kişinin genel sağlık durumu, kaybettiği sıvı ve kan miktarı ile tedavi şekline göre haftalar veya aylar sürebilir. Bu nedenle hem tıbbi takip hem de günlük yaşam alışkanlıklarının düzenlenmesi önem taşır.

Hipovolemik şok sonrası öz bakım için dikkat edilmesi gerekenler aşağıda listelenmiştir:

  • Düzenli doktor kontrolleri: Şok sırasında böbrek, karaciğer ve kalp fonksiyonları etkilenmiş olabilir. Bu nedenle belirli aralıklarla kan testleri, böbrek fonksiyon testleri ve tansiyon kontrolleri yapılmalıdır.
  • Yeterli sıvı alımı: Özellikle su tüketimi artırılmalı, günlük ihtiyaca uygun şekilde elektrolit dengesini destekleyen sıvılar tercih edilmelidir. Uzun süreli kusma veya ishal gibi durumlar varsa kayıplar mutlaka yerine konmalıdır.
  • Dengeli beslenme: Protein, vitamin ve mineraller açısından zengin bir diyet tercih edilmelidir. Demir, folik asit ve B12 açısından zengin besinler tüketmek, şok sırasında kaybedilen kanın telafisine yardımcı olur.
  • Kan değerlerinin takibi: Kan kaybına bağlı anemi sık görülen bir sorundur. Doktor önerisiyle demir takviyesi veya beslenme desteği alınabilir.
  • Fiziksel aktiviteyi kademeli artırma: Şok sonrasında uzun süreli halsizlik ve yorgunluk olabilir. Yavaş yürüyüşlerle başlanmalı, ağır egzersizlerden kaçınılmalı ve vücudun toparlanmasına izin verilmelidir.
  • İlaçların düzenli kullanımı: Şok sonrası verilen kan sulandırıcı, tansiyon düzenleyici ya da diğer ilaçlar doktorun belirttiği süre boyunca aksatılmadan kullanılmalıdır.
  • Stres ve uyku düzeni: Vücudun toparlanması için yeterli uyku büyük önem taşır. Ayrıca stresten uzak durmak, kan basıncının ve kalp sağlığının korunmasına katkı sağlar.
  • Yan etkilerin gözlemlenmesi: Şok sonrası böbreklerde idrar azalması, nefes darlığı, göğüs ağrısı ya da baş dönmesi gibi şikayetler varsa hemen doktora başvurulmalıdır.
  • Enfeksiyondan korunma: Şok sırasında bağışıklık sistemi zayıflayabilir. Bu nedenle hijyene dikkat edilmeli, kalabalık ortamlarda maske kullanımı gibi basit önlemleralınmalıdır.
  • Psikolojik destek: Hayati risk atlatmış olmak, bazı hastalarda kaygı ve depresyona yol açabilir. Gerekirse psikolojik destek alınmalıdır.

Hipovolemik şok sonrası öz bakım, ruhsal ve sosyal iyileşmeyi de kapsar. Doğru adımlar atıldığında, hastalar günlük yaşamlarına güvenle dönebilir ve benzer risklerle karşılaşma ihtimalleri azaltılabilir.

Sağlık Merkezi
Anadolu Sağlık Merkezi

İç Hastalıkları (Dahiliye)

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Bölüm Doktorları

Tıbbi Birimi İncele
Ataşehir

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Prof. Dr. Cihan Top

Gebze

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Prof. Dr. Çağatay Öktenli

Gebze

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Doç. Dr. Enes M. Atasoyu

Gebze

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Uzm. Dr. Ahmed M.A. Abuassba

Gebze

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Uzm. Dr. Ali İhsan Aker

Gebze

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Uzm. Dr. Eyyüp Kenan Özok

Gebze

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Uzm. Dr. Kazım Turan

Gebze

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Uzm. Dr. Sebahattin Erten

Ataşehir

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Uzm. Dr. Zahide Karaca

Ataşehir

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Prof. Dr. Cihan Top

Gebze

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Prof. Dr. Çağatay Öktenli

Gebze

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Doç. Dr. Enes M. Atasoyu

Gebze

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Uzm. Dr. Ahmed M.A. Abuassba

Gebze

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Uzm. Dr. Ali İhsan Aker

Gebze

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Uzm. Dr. Eyyüp Kenan Özok

Gebze

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Uzm. Dr. Kazım Turan

Gebze

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Uzm. Dr. Sebahattin Erten

Ataşehir

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Uzm. Dr. Zahide Karaca

Tümünü göster

Önerilen Sağlık Yazıları

Hemogram (Tam Kan Sayımı) Nedir?

Hemogram (Tam Kan Sayımı) Nedir?

Aft Nedir? Aft Nasıl Geçer?

Aft Nedir? Aft Nasıl Geçer?

Akdeniz Ateşi (FMF) Hastalığı Nedir, Belirtileri ve Tedavisi

Akdeniz Ateşi (FMF) Hastalığı Nedir, Belirtileri ve Tedavisi

Alerji testi nasıl yapılır

Alerji testi nasıl yapılır

Balgam: Nedir, Teşhis ve Tedavisi

Balgam: Nedir, Teşhis ve Tedavisi

Çölyak Hastalığı Nedir? Çölyak Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Çölyak Hastalığı Nedir? Çölyak Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

D Vitamini Nedir? D Vitamini Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

D Vitamini Nedir? D Vitamini Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

Dehidrasyon nedir, önüne nasıl geçilebilir?

Dehidrasyon nedir, önüne nasıl geçilebilir?

Fibroscan Nedir?

Fibroscan Nedir?

Geçirgen Bağırsak Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Geçirgen Bağırsak Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Gıda Zehirlenmesi Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Gıda Zehirlenmesi Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Glutatyon Nedir, Faydaları ve Tedavisi Nelerdir?

Glutatyon Nedir, Faydaları ve Tedavisi Nelerdir?

Gut Hastalığı Nedir? Gut Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Gut Hastalığı Nedir? Gut Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Hepatit C Aşısı

Hepatit C Aşısı

Hıçkırık Nedir, Neden Olur, Nasıl Geçer?

Hıçkırık Nedir, Neden Olur, Nasıl Geçer?

Kalsiyum Nedir? Kalsiyum Yüksekliği ve Kalsiyum Eksikliği

Kalsiyum Nedir? Kalsiyum Yüksekliği ve Kalsiyum Eksikliği

Kortizon: Nedir, Tedavi Yöntemleri ve Yan Etkileri

Kortizon: Nedir, Tedavi Yöntemleri ve Yan Etkileri

Kreatinin Nedir? Kreatinin Düşüklüğü ve Yüksekliği

Kreatinin Nedir? Kreatinin Düşüklüğü ve Yüksekliği

Norovirüs: Nedir, Belirtileri, Teşhis ve Tedavisi

Norovirüs: Nedir, Belirtileri, Teşhis ve Tedavisi

Safra Kesesi Hastalıkları: Belirtileri, Tanısı ve Tedavi Yöntemleri

Safra Kesesi Hastalıkları: Belirtileri, Tanısı ve Tedavi Yöntemleri

Sivrisinek Isırığı (Kaşıntısı): Neden Olur, Ne İyi Gelir, Korunma Yolları

Sivrisinek Isırığı (Kaşıntısı): Neden Olur, Ne İyi Gelir, Korunma Yolları

Yaşlılıkta kas erimesinin nedenleri ve tedavisi

Yaşlılıkta kas erimesinin nedenleri ve tedavisi

Endoskopi Nedir? Endoskopi Nasıl Yapılır?

Endoskopi Nedir? Endoskopi Nasıl Yapılır?

Kolesterolü ne düşürür

Kolesterolü ne düşürür

Magnezyum Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir?

Magnezyum Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir?

Mide bulantısı hastalık habercisi

Mide bulantısı hastalık habercisi

Ödeme karşı 6 öneri

Ödeme karşı 6 öneri

Dalak Büyümesi

Dalak Büyümesi

Gece Terlemesi

Gece Terlemesi

Kedi Alerjisi Belirtileri Nelerdir? Kedi Alerjisi Nasıl Geçer?

Kedi Alerjisi Belirtileri Nelerdir? Kedi Alerjisi Nasıl Geçer?

Bağışıklık sistemini nasıl güçlendirebiliriz?

Bağışıklık sistemini nasıl güçlendirebiliriz?

Evde Bakım ve Sağlık Hizmeti Nedir? Kimler Faydalanabilir?

Evde Bakım ve Sağlık Hizmeti Nedir? Kimler Faydalanabilir?

Raynaud Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Raynaud Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir? Soğuk Algınlığı Belirtileri

Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir? Soğuk Algınlığı Belirtileri

Yüksek Tansiyona Ne İyi Gelir? Yüksek Tansiyon Belirtileri

Yüksek Tansiyona Ne İyi Gelir? Yüksek Tansiyon Belirtileri

Karın Ağrısına Ne İyi Gelir? Karın Ağrısı Nasıl Geçer?

Karın Ağrısına Ne İyi Gelir? Karın Ağrısı Nasıl Geçer?

Halsizliğe Ne İyi Gelir? Halsizlik Nasıl Geçer?

Halsizliğe Ne İyi Gelir? Halsizlik Nasıl Geçer?

Kansızlık Belirtileri Nelerdir? Kansızlığa Ne İyi Gelir?

Kansızlık Belirtileri Nelerdir? Kansızlığa Ne İyi Gelir?

Kusma Neden Olur? Kusmaya Ne İyi Gelir?

Kusma Neden Olur? Kusmaya Ne İyi Gelir?

Fil Hastalığı ( Lenfödem) Nedir? Fil Hastalığı Neden Olur?

Fil Hastalığı ( Lenfödem) Nedir? Fil Hastalığı Neden Olur?

Eritrosit (RBC) Nedir? Eritrosit Yüksekliği ve Düşüklüğü

Eritrosit (RBC) Nedir? Eritrosit Yüksekliği ve Düşüklüğü

Lökosit (WBC) Nedir? Lökosit (WBC) Yüksekliği Nedir?

Lökosit (WBC) Nedir? Lökosit (WBC) Yüksekliği Nedir?

D Vitamini Eksikliğinde Görülen Hastalıklar Nelerdir?

D Vitamini Eksikliğinde Görülen Hastalıklar Nelerdir?

EGFR Testi Nedir? EGFR Düşüklüğü ve Yüksekliği Nedir?

EGFR Testi Nedir? EGFR Düşüklüğü ve Yüksekliği Nedir?

Apandisit Nedir? Apandisit Belirtileri Nelerdir?

Apandisit Nedir? Apandisit Belirtileri Nelerdir?

Dahiliye (İç Hastalıkları) Nedir? Hangi Hastalıkları Kapsar?

Dahiliye (İç Hastalıkları) Nedir? Hangi Hastalıkları Kapsar?

Trombosit Nedir? PLT Yüksekliği ve Düşüklüğü Nedir?

Trombosit Nedir? PLT Yüksekliği ve Düşüklüğü Nedir?

Ürik Asit Nedir? Ürik Asit Yüksekliği ve Düşüklüğü Nedir?

Ürik Asit Nedir? Ürik Asit Yüksekliği ve Düşüklüğü Nedir?

C Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur? C Vitamini Faydaları

C Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur? C Vitamini Faydaları

Kolesterol Nedir? Kolesterol Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?

Kolesterol Nedir? Kolesterol Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?

Kolajen Nedir? Kolajen Faydaları Nelerdir?

Kolajen Nedir? Kolajen Faydaları Nelerdir?

Antibiyotik Nedir? Ne İşe Yarar, Yan Etkileri Nelerdir?

Antibiyotik Nedir? Ne İşe Yarar, Yan Etkileri Nelerdir?

HDL Kolesterol Nedir? HDL Kolesterol Düşüklüğü ve Yüksekliği

HDL Kolesterol Nedir? HDL Kolesterol Düşüklüğü ve Yüksekliği

Potasyum Nedir? Potasyum Yüksekliği Ne Anlama Gelir?

Potasyum Nedir? Potasyum Yüksekliği Ne Anlama Gelir?

Ergenlerde Demir Eksikliği Taraması: Neden Önemlidir?

Ergenlerde Demir Eksikliği Taraması: Neden Önemlidir?

Kortizol Nedir? Kortizol Hormonu Ne İşe Yarar?

Kortizol Nedir? Kortizol Hormonu Ne İşe Yarar?

Antikor Nedir? Antikor Testi Nasıl Yapılır?

Antikor Nedir? Antikor Testi Nasıl Yapılır?

HMPV (İnsan Metapnömovirüsü) Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

HMPV (İnsan Metapnömovirüsü) Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Ayak Üşümesi Neden Olur? Hangi Hastalığın Belirtisidir?

Ayak Üşümesi Neden Olur? Hangi Hastalığın Belirtisidir?

Güneş Çarpması Belirtileri Nelerdir? Güneş Çarpması Tedavisi

Güneş Çarpması Belirtileri Nelerdir? Güneş Çarpması Tedavisi

Hematom Nedir? Hematom Türleri Nelerdir?

Hematom Nedir? Hematom Türleri Nelerdir?

Kasık Ağrısı Nedir? Kasık Ağrısı Neden Olur?

Kasık Ağrısı Nedir? Kasık Ağrısı Neden Olur?

LYM (Lenfosit) Nedir? LYM Yüksekliği ve Düşüklüğü

LYM (Lenfosit) Nedir? LYM Yüksekliği ve Düşüklüğü

Sarı Serum Nedir? Sarı Serumun Yan Etkileri Nelerdir?

Sarı Serum Nedir? Sarı Serumun Yan Etkileri Nelerdir?

Toksoplazma Nedir? Toksoplazma Belirtileri Nelerdir?

Toksoplazma Nedir? Toksoplazma Belirtileri Nelerdir?

Kronik Yorgunluk Nedir? Kronik Yorgunluk Nasıl Geçer?

Kronik Yorgunluk Nedir? Kronik Yorgunluk Nasıl Geçer?

Vücutta Morarma Neden Olur? Morarmaya Ne İyi Gelir?

Vücutta Morarma Neden Olur? Morarmaya Ne İyi Gelir?

Sarkoidoz Nedir? Sarkoidoz Belirtileri Nelerdir?

Sarkoidoz Nedir? Sarkoidoz Belirtileri Nelerdir?

Hiperkalsemi Nedir? Hiperkalsemi Belirtileri Nelerdir?

Hiperkalsemi Nedir? Hiperkalsemi Belirtileri Nelerdir?

Yürüyüşün Sağlığa Faydaları Nelerdir?

Yürüyüşün Sağlığa Faydaları Nelerdir?

Temporal Arterit (Dev Hücreli Arterit) Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Temporal Arterit (Dev Hücreli Arterit) Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Frankenstein Varyantı Nedir? Frankenstein Varyantı Belirtileri Nelerdir?

Frankenstein Varyantı Nedir? Frankenstein Varyantı Belirtileri Nelerdir?

Tümünü göster