19 Ağustos 2023 Cumartesi
Hemogram (Tam Kan Sayımı) Nedir?
Yüksek tansiyon dünya çapında yaygın ve vücudun atardamarlarını etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Dolaşımdaki kanın atardamar duvarlarına yaptığı itme kuvveti kan basıncıdır. Kalpten pompalanan kanın damarlarda hareket edebilmesi için belirli bir basınca sahip olması gerekir. Ancak atardamar duvarlarını etkileyen kan basıncı sürekli yüksek olduğunda kalp kanı pompalamak için daha fazla çalışmak zorunda kalır. Aynı zamanda atardamarlara da zarar vererek kalp krizi ve felç gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Yüksek tansiyon, genellikle herhangi bir belirti göstermeksizin ortaya çıkar ve bu nedenle “sessiz katil” olarak tanımlanır. Kişi vücudunda herhangi bir ters durum yaşadığının farkına varmayabilir ancak yüksek tansiyon hastalarında artan kan basıncı sürekli bir şekilde kan damarları ve kalbin normal fonksiyonlarına zarar verir. Kanın atardamar duvarlarına yaptığı basınç milimetre civa (mmHg) cinsinden ölçülür. Sistolik ve diyastolik kan basıncı olmak üzere yüksek tansiyonu tanımlayan iki ölçüm vardır. Sistolik kan basıncı halk arasında büyük tansiyon olarak bilinir ve kalp attığında ya da kasıldığında kanın arter duvarlarına uyguladığı basıncın değeridir. Diyastolik bir diğer adıyla küçük tansiyon kalbin gevşediği anda kanın arter duvarlarına uyguladığı basınçtır. İdeal kan basıncı değeri 120/80 mmHg olarak kabul edilir. Genel olarak tansiyon değerinin 130/80 mmHg’ nin üzerinde olması yüksek tansiyon olarak değerlendirilir. Kan basıncı değeri 180/120 mmHg’ ye kadar yükseldiğinde ise aşağıdaki belirtiler gözlenebilir:
Yüksek tansiyon tek ve kesin bir nedene bağlı değildir. Genellikle birçok sağlık durumunun bir araya gelmesi kan basıncının artışından sorumlu olabilir. Nedeni tam olarak bilinmeyen yüksek tansiyon çeşidi “esansiyel hipertansiyon” olarak adlandırılır. Her ne kadar gizemini korusa da esansiyel yüksek tansiyon nedenleri arasında aşağıdakiler sayılabilir:
Bunlara ek olarak esansiyel hipertansiyon erkekleri kadınlara oranla daha çok etkiler. Aynı zamanda ırk da hipertansiyon riskinin artmasından sorumlu olabilir. Örneğin siyahların yüksek tansiyon hastalığına yakalanma riski beyazlara oranla daha yüksektir. Kan basıncı yüksekliğinin doğrudan bir nedeni tespit edilebilirse bu durum “ikincil hipertansiyon” olarak adlandırılır. İkincil hipertansiyon nedenleri arasında şunlar sayılabilir:
Kan basıncının artması ile ortaya çıkan yüksek tansiyon durumunda öncelikle tansiyona neden olan faktörün belirlenmesi gerekir. Eğer neden tam olarak bilinmiyorsa yaşam tarzı değişiklikleri yapılmalı ve doktor tarafından verilen ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır. Tansiyonunuzun yükseldiğini fark ettiğinizde kan basıncını geçici olarak düşürmek için aşağıdakileri uygulayabilirsiniz:
Yüksek tansiyonu kontrol altında tutmanın en iyi yolu sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarına sahip olmaktır. Yeterli ve dengeli beslenmek, düzenli fiziksel aktivite gibi sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek tansiyon ilaçlarına olan ihtiyacı önleyebilir, geciktirebilir ya da azaltabilir. Kan basıncını kontrol altında tutmanıza yardımcı olabilecek öneriler aşağıdakileri kapsayabilir:
Fazla kilo, uyurken nefes almayı zorlaştırarak uyku apnesine ve bu nedenle kan basıncının yükselmesine neden olabilir. Obez ve aşırı kilolu kişilerde yüksek tansiyon görülme riski daha yüksektir. İdeal kilonuzu kontrol altında alarak yüksek tansiyon riskini azaltabilirsiniz.
Yürüyüş, koşu, yüzme, dans etme, bisiklete binme gibi aktiviteleri düzenli olarak yapmak kan basıncının düzenlenmesinde önemli rol oynar. Günde 30 dakika orta düzeyde fiziksel aktivite ile haftada en az iki gün kuvvet antrenmanı ile egzersiz programını desteklemek yüksek tansiyon riskini azaltabilir.
Kan basıncının kontrol edilmesinde diyet programı büyük önem taşır. Tam tahıllı gıdalar, kaliteli protein içeriğine sahip et, süt, yumurta gibi besinler ile avokado, ceviz, fındık, badem, bitkisel yağlar gibi sağlıklı yağlar içeren bir beslenme programını takip edebilirsiniz. Diyetinize potasyumdan zengin muz, avokado, patates gibi taze sebze ve meyveler ekleyerek, tuzun (sodyum) kan basıncı üzerindeki etkilerini azaltabilirsiniz.
Tuzdaki sodyum, günlük alınması önerilen miktarın üzerine çıktığında damarlardaki kan hacminin artmasına ve böbreklerde sıvı-elektrolit dengesinin bozulmasına yol açarak yüksek tansiyona neden olabilir. Yüksek tansiyon hastalarında günlük tuz alımının 1.5 gramı geçmemesi önerilir. Diyet ile tuz alımını azaltmak için işlenmiş gıdalardan uzak durmalı ve yemeklere ekstra tuz kullanmaktan kaçınmalısınız.
Uyku süresinde ve/veya kalitesinde azalma hipertansiyon riskini artırabilir ve hâlihazırda yüksek tansiyon hastası olanlarda semptomları şiddetlendirebilir. Uykuya dalmakta ve sürdürmekte zorluk yaşıyorsanız nedenlerini araştırmak ve çözüm yolları bulmak için mutlaka bir doktora danışmalısınız. Altta yatan herhangi bir neden yoksa iyi bir uyku için aşağıdaki önerileri dikkate alabilirsiniz:
Stres, kişinin tetikte kalmasını sağlayan ve dikkatini toplamasına yardımcı olan bir duygudur. Ancak uzun süreli stres kan basıncının artmasına neden olabilir. Stres yaratan ortam ve/veya kişilerden uzak durmak yüksek tansiyon riskini azaltabilir. Ancak her zaman stresten uzak durmak mümkün olmayabilir. Stresi yönetmek için bazı yöntemlere başvurarak kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olabilirsiniz. Örneğin nefes teknikleri, meditasyon, yoga ve davranış terapileri gibi uygulamaları yaşamınıza dâhil edebilirsiniz.
Yüksek tansiyon tedavisinin en önemli basamağını sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları edinmek oluşturur ve kan basıncının 140/90 mmHg’nin altına düşürülmesi hedeflenir. Doktorunuz tansiyona neden olan başka bir hastalık söz konusu ise öncelikle bu hastalığı tedavi eder. Yeterli ve dengeli beslenme ile fiziksel aktiviteye ek olarak kan basıncını kontrol altına almak için tansiyon ilaçları kullanmanızı önerebilir. Tansiyon ilaçlarının düzenli kullanılması, doktor önerisi olmadan bırakılmaması, tansiyon tedavisinin etkinliği ve kalp damar sağlığının korunması açısından hayati önem taşır.
Yüksek tansiyon kontrol altına alınmadığında kalp krizi, inme, kalp yetmezliği, periferik arter hastalığı, böbrek hastalıkları gibi ciddi komplikasyonlar gelişmesine neden olabilir. Özellikle genetik yatkınlığa sahip 40 yaş üstü yetişkinlerin ve yüksek tansiyon belirtilerine sahip kişilerin belirli aralıklarla kan basıncını kontrol ettirmek için en yakın sağlık kuruluşundan randevu almaları önemlidir.
Son güncellenme tarihi: 17 Ocak 2024
Yayınlanma tarihi: 17 Ocak 2024
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
İç Hastalıkları (Dahiliye)
Kardiyoloji
Kardiyoloji
Kardiyoloji
Kardiyoloji
Öne Çıkan Kanser Yazıları