19 Ağustos 2023 Cumartesi
Coronavirüs’e Karşı Bağışıklık Sistemini Güçlendirmenin 8 Yolu
Ginseng Uzak Doğu ülkelerinde uzun yıllardır geleneksel tıpta kullanılan bir bitkidir. Bitkisel ürünlerin kullanımında yaygın olarak tercih edilen ginseng, strese karşı direnç arttırıcı etkilere sahiptir.
Ginseng Uzak Doğu ülkelerinde uzun yıllardır geleneksel tıpta kullanılan bir bitkidir. Bitkisel ürünlerin kullanımında yaygın olarak tercih edilen ginseng, strese karşı direnç arttırıcı etkilere sahiptir. Fiziksel, biyolojik ve kimyasal strese karşı direnci artırdığından dolayı “adaptojen” ürünler olarak bilinir. Bununla birlikte yorgunluğun azaltılması, fiziksel dayanıklılığın desteklenmesi, fiziksel ve zihinsel kapasitesinin arttırılması ve yaşlanma karşıtı gibi etkileri olduğu gösterilebilir. Bu etkilerin ginseng bileşenlerinden biri olan “ginsenozidler” ile sağlanır. Ginsenozidler antioksidan, antiinflamatuar ve antikanser özellikler gösterebilen bileşenlerdir. En bilinen türü olan Asya/ Kore (Panax ginseng) ginsenginin yanı sıra Sibirya ginsengi (Eleutherococcus senticosus), Amerikan ginsengi (Panax quinquefolius) gibi farklı türlere sahiptir. Bu türler kendilerine özgü özellik ve etkilere sahiptir. Asya ginsengi, bağışıklık ve psikolojik işlevlerinin yanı sıra diyabetle ilişkili rahatsızlıkların iyileştirilmesine katkıda bulunmaya yardımcıdır. Kore, Çin ve Rusya`da yetiştirilen Asya ginsengi geçmişten günümüze halsizlik, yorgunluk ve birtakım sağlık problemlerinin tedavisinde kullanılmıştır. Ginseng ile ilgili dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan birisi ilaçlar ile etkileşime girmesidir. Varfarin, insülin, kafein, fenelzin ve oral hipoglisemik ajanlar ile birlikte kullanıldığında dikkatli olunması önerilir. Aşırı miktarlarda kullanılan ginseng bazı yan etkilere sebebiyet verebilir. Mide bulantısı, ishal, hipertansiyon, hipotansiyon, öfori, baş ağrısı, uykusuzluk ve vajinal kanama gibi komplikasyonlar yüksek dozlarda görülebilir. Bu yan etkiler genellikle hafif ve geri dönüşümlü olarak gerçekleşir (1, 2).
Uzak Doğu`da yabani olarak yetişen ve yetiştirilen ginseng çok yıllık otsu bitkilerdir. 30-50 cm boylarında, dik gövdeye sahip ve dallanmamış yapıdadır. Kök kısımları daha kalın ve dallanmış haldedir. Genellikle ağaç köklerinde gizlenir ve karışık sert ağaçların bulunduğu yerlerde yetişir. Ginseng kullanımı dünya çapında giderek artmış ve en çok satılan doğal ürünler arasında yerini almıştır. Yaygın olarak kullanılan Asya ginsengi yorgunluk, halsizlik, konsantrasyon güçlüğü, fiziksel ve zihinsel fonksiyonların azalması durumunda tedavi edici olarak tercih edilir.
Ginseng bitkisi kökleri de dâhil olmak üzere tüm kısımlarında biyoaktif bileşikler bulunur. Kök, gövde ve yapraklarda amino asitler, peptitler, vitamin ve mineraller, fitosteroller ve esansiyel yağlar ile birlikte 36 farklı ginsenozid bileşik yer alır. Yapılan bir çalışmaya göre 100 g ginseng kökünün yaklaşık 338 kkal enerji, 12.29 g protein ve 70 g karbonhidrat içeriğine sahip olduğu gösterilir. Bununla birlikte ginseng köklerinde belirli miktarlarda:
İçerdiği ginsenozidler, antikanser, antidiyabetik, antiamnestik, antistres, nöroprotektif ve immünomodülatör etkiler göstermede yardımcıdır (1).
Ginseng, başlıca hiperglisemi, hepatosteatoz (yağlı karaciğer hastalığı) ve hiperlipidemi gibi durumların tedavisinde kullanılabilen bir bitkidir. Adaptojen bir besin olan ginsengin bilinen faydaları şu şekilde verilir:
Vücudun fiziksel ve bilişsel dayanıklılığının arttırılmasında ginseng çeşitli etkilere sahiptir. Egzersiz sırasında kortizol ve adrenalin hormonlarının uyarılmasına neden olur, stres oluşturan egzersizlerde maksimum oksijen kapasitesinin sağlanmasına yardımcı olur. Bu işlevleri nedeniyle adaptojenik bir gıda olarak kabul edilir ve genellikle egzersiz yapan kişilere olumlu etkileri olduğu bilinir. Ek olarak yapılan çalışmalarda stres ve depresyon hallerinin hafifletilmesinde veya yönetilmesinde ginsengin etkili olabileceği gösterilir. Erektil disfonksiyon vakalarında erektil fonksiyon ve libidonun arttırılmasında, kanser gelişme riskinin düşürülmesinde katkıları olabileceği bildirilir (1, 2).
Ginseng bitkisi ortalama 3-6 yıl sonra hasat edilir ve bozulmasının önlenmesi için kurutulur veya ısıya maruz bırakılır. Hasat edilen ginseng kuru havada muhafaza edilir (beyaz ginseng) veya fırında/ buharda pişirilir (kırmızı ginseng). Beyaz ve kırmızı ginsenglerin bileşenleri ve etkileri farklı olabilir. Günümüzde üç türde ticari ginseng bulunur: Kore, Çin, Amerika. Ticari olarak çay, ilaç ve takviye ürünlerinde kullanılır. Çin ginsengi tomurcukları ilaç yapımında kullanılır ve yüksek oranlarda saponin molekülleri bulundurur. Ağızdan alınan ginseng ürünleri kullanımından sonra kanda pik yapma süresi yaklaşık 4 saati bulabilir. Bununla birlikte ginsenozid oranlarına bağlı olarak daha uzun etkili ginseng ürünleri de bulunabilir. Ginsenozid içeriği, hasat mevsimi ve yerine, bitkinin yaşına ve büyümesine, ginsengin çeşidine göre değişir.
Tüketilen ginseng, bağırsak florası tarafından metabolize edilir. Bağırsak bakterilerinin sayısı ve türü ginseng emilimi seviyesini ve kullanılabilirliğini etkiler. Vücuda alınan ginseng bileşikleri vücut içi dengenin korunmasını sağlamaya, yaşlanma sürecinin etkilerini azaltmaya, bağışıklık sistemini güçlendirmeye, zindeliği arttırmaya ve fiziksel performansı geliştirmeye yardımcıdır. İçerdiği bileşik K sayesinde atopik dermatitte kaşıntının hafifletilmesinde yararlı etkiler gösterir. Tıbbi uygulamalara göre Veratrum Nigru L. ve turp gibi bitkiler ile birlikte tüketilmesi sonucu ginsengin etkileri azalır veya artar. Asya ginsengi spesifik olarak antidepresanlar, antihipertansifler, statinler ve bazı HIV ilaçlarının etkinliğini azaltan enzimleri uyarır. Bununla birlikte hipertansiyon, akut astım, burun kanaması, akut enfeksiyonlar ve aşırı adet kanamaları durumunda Asya ginsenginin yüksek dozlarda ve uzun süreli olarak kullanılmaması gerekir. Genel olarak önerilen kuru ginseng kökü dozu, kısa süreli kullanım için 0,5-2 g iken uzun süreli kullanım için 1 g`dır (1, 3, 4).
Ginseng farklı alt türlere sahip bir bitkidir. Hasat sonrası uygulanan işlemler ve içerikleri baz alınarak, hem nitelik hem de niceliksel farklılıklara sahip olan beyaz ve kırmızı ginseng farklı etkilere de sahiptir. Hasat sonrası ginsengin uzun süreli depolanması ve korunması sonucu kırmızı ginseng üretilir. Kırmızı ve beyaz ginsengin kimyasal ve biyolojik aktiviteleri farklılık gösterir. Bu farklılıklar bağışıklık sisteminde kırmızı ve beyaz ginseng içeriklerinin farklı sinyal yolaklarında kullanılması ve farklı biyoaktivitelere sahip olması ile açıklanır.
Hasattan sonra ginsengin işlenmesi ve ısıya maruz bırakılması sonucu kimyasal reaksiyonlar gelişir ve ginsenoidlerin yapısal dönüşüme uğrar. Bu değişimler sonucu beyaz ve kırmızı ginseng farklı etkiler oluşturur. Uygulanan sıcaklık ve işlemin süresi bu dönüşümleri etkiler. Isıya maruz bırakılarak üretilen kırmızı ginseng, lohusalık dönemindeki aşırı kanamaların hafifletilmesi, yaşlılık sürecinde ve ameliyat sonrası vücut direncinin artırılmasına yardımcı olur. Beyaz ginseng nispeten daha hafiftir. Diyabetin temel semptomlarından biri olan susuzluğun giderilmesinde özel bir işleve sahiptir. Ek olarak akciğer hastalıklarının tedavisinde ve uykusuzluğun giderilmesinde etkisi vardır..
Kırmızı ve beyaz ginseng enerji eksikliği, yorgunluk gibi durumların kontrolünde benzer etkiler gösterir.
Beslenme ve Diyet
Beslenme ve Diyet
Beslenme ve Diyet
Beslenme ve Diyet
Öne Çıkan Kanser Yazıları